Huddam elde etme:
Sebe sure sinin 12. ve 13. Ayeti Kerimeleri olan şu:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَمِنَ الْجِنِّ مَنْ يَعْمَلُ بَيْنَ يَدَيْهِ بِإِذْنِ رَبِّهِ وَمَنْ يَزِغْ مِنْهُمْ عَنْ اَمْرِنَا نُذِقْهُ مِنْ عَذَابِ السَّعِيرِ يَعْمَلُونَ لَهُ مَايَشَاءُ مِنْ مَحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَاسِيَاتٍ اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا وَقَلِيلٌ مِنْ عِبَادِىَ الشُّكُورُ
Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve minel cinni men ya’melü beyne yedeyhi bi izni rabbihi ve men yeziğ minhüm an emrinâ nüzikhü min azâbis seîr. Ya’melûne lehü mâ yeşâü min mehârîbe ve temâsîle ve cifânin kel cevâbi ve kudûrin râsiyâ tin i’melû âle dâvude şükran ve kalîlün min ibâdiyeş şükûr.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hem Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışanlar vardı. Onlardanda her kim emrimizden ayrılırsa o'na çılgın azaptan tattırırız. Onlar ona köşkler, nakışlar, havuz gibi çanaklar, sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Ey Davud ailesi, şükür için çalışın. Kullarım içinde şükreden azdır.
Ayeti Kerimelerin özelliği Cin topluluklarına boyun eğdirmek içindir. Sen! Bu da’veti murat ettiğin zaman halvette olarak her farz namazın arkasından, bu Ayeti Kerimeleri yüz (100) defa oku ve bulunduğun halvet odasını Lübani zeker ile buhurla. Kırk gün tamam olduğunda senin için perde yırtılır ve sana beyaz bir şehir sunulur. Şehrin etrafında iki nehir ve nehrin hizasında içinde mercandan ağaçların bulunduğu bir bahçe vardır. Bu bahçede beyaz ipekten bir kubbe görürsün. Kubbenin içinde inci ve yakuttan süslenmiş bir taht vardır. O anda sen bulunduğun mekandan kalkarak, ölmeyen ve diri olan Allah c.c. a tevekkül et. Bu tahta oturuncaya kadar hiç kimseyle konuşma! Tahta otur ve şu Ayeti Kerime'yi oku:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا
Bismillâhirrahmânirrahîm. İ’melû âle dâvuda şükrâ.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Ey davud ailesi, şükür için çalışın.
Senin önüne Cin hükümdarlarından bir nefer gelip, sana selam verir. Sen onun selamını al ve aynı Ayeti tekrar et. O anda ufukları kaplayan bir ordu görürsün. Başlarında da boz bir kısrağa binmiş büyük bir hükümdar vardır. Hükümdarın elbisesi beyaz olup elinde beyaz ipekten bir sancağın bulunduğu kargı vardır. Sancakta;
اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا
I'melû âle dâvuda şukrâ.
Ey davud ailesi, şükür için çalışın.
Ayeti Kerime'sini yeşil, sarı ve kırmızı ipeklerden üç satır halinde yazılmış olarak görürsün.
Ey istekli kişi: Bu hükümdara üç defa selam ver. Muhakkak ki o senin selamını alır ve seninle Süryani lisanı ile konuşur. Allah c.c. o lisanın manasını senin anlamanı sağlar. Daha sonra ona yapılmasını istediğin şeyi anlatırsın. Bunun üzerine sana bu işin şartlarını bildirir ve sana kendisinde bulunan:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Bismillâhirrahmânirrahîm. Hasbünallâhü ve ni’mel vekîl.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. O ne güzel vekildir.
Ayeti Kerimesi yazılı olan gümüşten bir yüzük verir. Ne zaman bir iş istesen, bu yüzüğü çevir ve:
حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Hasbunallâhu ve ni'mel vekîl.
Bu Ayeti Kerimeyi oku. Muhakkakki önünde ruhani bir hizmetçi hazır olur. Sen onu ayanen görürsün. Senin dışındakiler onu göremez. Bu hizmetçide insanın istediği haruküladeliklerden bir güç vardır. Anla!.
Kaynak: Şumusul envar ve kunuzul esrar. Çeviri: İdris Çelebi
Sebe sure sinin 12. ve 13. Ayeti Kerimeleri olan şu:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَمِنَ الْجِنِّ مَنْ يَعْمَلُ بَيْنَ يَدَيْهِ بِإِذْنِ رَبِّهِ وَمَنْ يَزِغْ مِنْهُمْ عَنْ اَمْرِنَا نُذِقْهُ مِنْ عَذَابِ السَّعِيرِ يَعْمَلُونَ لَهُ مَايَشَاءُ مِنْ مَحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَاسِيَاتٍ اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا وَقَلِيلٌ مِنْ عِبَادِىَ الشُّكُورُ
Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve minel cinni men ya’melü beyne yedeyhi bi izni rabbihi ve men yeziğ minhüm an emrinâ nüzikhü min azâbis seîr. Ya’melûne lehü mâ yeşâü min mehârîbe ve temâsîle ve cifânin kel cevâbi ve kudûrin râsiyâ tin i’melû âle dâvude şükran ve kalîlün min ibâdiyeş şükûr.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hem Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışanlar vardı. Onlardanda her kim emrimizden ayrılırsa o'na çılgın azaptan tattırırız. Onlar ona köşkler, nakışlar, havuz gibi çanaklar, sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Ey Davud ailesi, şükür için çalışın. Kullarım içinde şükreden azdır.
Ayeti Kerimelerin özelliği Cin topluluklarına boyun eğdirmek içindir. Sen! Bu da’veti murat ettiğin zaman halvette olarak her farz namazın arkasından, bu Ayeti Kerimeleri yüz (100) defa oku ve bulunduğun halvet odasını Lübani zeker ile buhurla. Kırk gün tamam olduğunda senin için perde yırtılır ve sana beyaz bir şehir sunulur. Şehrin etrafında iki nehir ve nehrin hizasında içinde mercandan ağaçların bulunduğu bir bahçe vardır. Bu bahçede beyaz ipekten bir kubbe görürsün. Kubbenin içinde inci ve yakuttan süslenmiş bir taht vardır. O anda sen bulunduğun mekandan kalkarak, ölmeyen ve diri olan Allah c.c. a tevekkül et. Bu tahta oturuncaya kadar hiç kimseyle konuşma! Tahta otur ve şu Ayeti Kerime'yi oku:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا
Bismillâhirrahmânirrahîm. İ’melû âle dâvuda şükrâ.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Ey davud ailesi, şükür için çalışın.
Senin önüne Cin hükümdarlarından bir nefer gelip, sana selam verir. Sen onun selamını al ve aynı Ayeti tekrar et. O anda ufukları kaplayan bir ordu görürsün. Başlarında da boz bir kısrağa binmiş büyük bir hükümdar vardır. Hükümdarın elbisesi beyaz olup elinde beyaz ipekten bir sancağın bulunduğu kargı vardır. Sancakta;
اِعْمَلُوا آلَ دَاوُدَ شُكْرًا
I'melû âle dâvuda şukrâ.
Ey davud ailesi, şükür için çalışın.
Ayeti Kerime'sini yeşil, sarı ve kırmızı ipeklerden üç satır halinde yazılmış olarak görürsün.
Ey istekli kişi: Bu hükümdara üç defa selam ver. Muhakkak ki o senin selamını alır ve seninle Süryani lisanı ile konuşur. Allah c.c. o lisanın manasını senin anlamanı sağlar. Daha sonra ona yapılmasını istediğin şeyi anlatırsın. Bunun üzerine sana bu işin şartlarını bildirir ve sana kendisinde bulunan:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Bismillâhirrahmânirrahîm. Hasbünallâhü ve ni’mel vekîl.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. O ne güzel vekildir.
Ayeti Kerimesi yazılı olan gümüşten bir yüzük verir. Ne zaman bir iş istesen, bu yüzüğü çevir ve:
حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Hasbunallâhu ve ni'mel vekîl.
Bu Ayeti Kerimeyi oku. Muhakkakki önünde ruhani bir hizmetçi hazır olur. Sen onu ayanen görürsün. Senin dışındakiler onu göremez. Bu hizmetçide insanın istediği haruküladeliklerden bir güç vardır. Anla!.
Kaynak: Şumusul envar ve kunuzul esrar. Çeviri: İdris Çelebi