rüyagezgini
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 26 Nis 2014
- Mesajlar
- 151
- Tepkime puanı
- 27
Madde Denen Sis-2-
Bizler dünyaya fiziksel bir açıdan değil, değerlerin farklı, standartların sizin kilere hiç benzemediği bir dünyadan bakıyoruz. Öyle sanıyoruz ki bizim yargılarımızda daha fazla gerçeklik payı var.
Maddeye o kadar batmışsınız ki sizi, kendi kaba titreşimleriyle zincirlemiş durumda. Sabahları uyanıyorsunuz ve şuurunuz tam anlamıyla faaliyete geçmeden önce bin bir değişik konu sizi kuşatmaya başlıyor. Çok geçmeden bazısı küçük, bazısı büyük, bazısı gerçek, bazısı hayalî, ama hepsi geçici olan bu sorunlara öyle bir dalıyorsunuz ki. ruhsal gücün sizin üzerinizde gösterdiği tümüyle olumlu olan etkisini unutuyorsunuz. Düşüncelerinizi o etkiye hemen hemen tümüyle kapatıp etkilenmesi daha zor olan kalın bir duvar örüyorsunuz.
Ruhun vasıtalarıyla ilgili olarak benzer birçok ifade vardır. Örnekler tekrar tekrar verilir. Heyecanlar, ümitsizlikler, Gethsemane Bahçesi. Transfigürasyon Dağı, kendisini keşfetmek, kendisini tezahür ettirmek ve saklı tanrısallığını yüzeye çıkarmak için mücadele veren insan varlığının sürekli değişimi gibi... Bunlar hiç de yeni şeyler değildir. Bunlar her medyumun, her peygamberin, her kâhinin, tebliğ alan her erkek ve kadının tarihinde var olagelmiştir. Denizin kabarması gibi gelgitler olmuştur. Ancak bedenlerini ruhsallığın amacı yapmış birçok insanın yaşamında benzer olan bir şey varsa o da, geçmişe dönüp baktıklarında, yollarını belirlemiş bir işaret parmağını daima görecekleridir.
İlâhî plân, siz onu görmeseniz bile varlığını sürdürür. Kendine ayrılmış görevi yerine getirmek için durmaksızın çalışır. Tüm insanların yaşamında, o ilâhî plânı göremediği için, "Niçin?", "Ne zaman?", "Nasıl?", "Ne?" gibi sorular sorduğu, ki kuşkusuz bunları sormak için buradasınız, anlar bulunur. Söyleyebileceğim tek şey plânın hep geçerliliğini sürdürdüğüdür. Tüm güçlerin En Büyüğü tarafından belirlenmiş düzenliliğin kanıtlarını kendinde barındıran bir evrende sonuçları şansa, tesadüfe, rastlantıya bırakmak mümkün değildir.
Herkes gibi siz de bu dünyaya gelmeden önce, varlığınız ne yapması gerektiğini biliyordu. Zorluklar, engeller, aksilikler varlığın şuurlanması için gereken işlemlerin bir parçasıdır. En değerli ödüller, elde edilmesi en zor olanlarıdır. Kolay elde edilebilselerdi bir değerleri de kalmazdı. En güç olanı ise içinizdeki Yüce Ruhun ortaya çıkarılması, tezahür ettirilmesidir.
Dünya yaşamı karşılaştırmalarla sürer gider. Işık ve karanlık, Yüce Ruhun emrinde olan hizmetkârlardır. Eğer ışık ve karanlık denen şeyler var olmasaydı, o zaman ışık ile karanlık aynı anlamı taşırdı. Gündüz ve gece olmasaydı, gündüz ile gece aynı kavramları oluştururdu. Sevgi ve nefret olmasaydı, sevgi ile nefret aynı anlama gelirdi. Farklılığı anlamanızı sağlayan şey karşılaştırmalardır, ancak onlar bir kutbun sadece zıt olan uçlarıdır. Dünya yaşamınızı tekdüze bir boyutta sürdürmeniz mümkün değildir. Işığınız ve karanlığınız, sıcağınız ve soğuğunuz mutluluk ve üzüntünüz olmalıdır. Varlığınızın, kendini tanıyıp şuurlanmasını sağlamak amacıyla farklı deneyimleriniz olmalıdır.
Silver Birch
Bizler dünyaya fiziksel bir açıdan değil, değerlerin farklı, standartların sizin kilere hiç benzemediği bir dünyadan bakıyoruz. Öyle sanıyoruz ki bizim yargılarımızda daha fazla gerçeklik payı var.
Maddeye o kadar batmışsınız ki sizi, kendi kaba titreşimleriyle zincirlemiş durumda. Sabahları uyanıyorsunuz ve şuurunuz tam anlamıyla faaliyete geçmeden önce bin bir değişik konu sizi kuşatmaya başlıyor. Çok geçmeden bazısı küçük, bazısı büyük, bazısı gerçek, bazısı hayalî, ama hepsi geçici olan bu sorunlara öyle bir dalıyorsunuz ki. ruhsal gücün sizin üzerinizde gösterdiği tümüyle olumlu olan etkisini unutuyorsunuz. Düşüncelerinizi o etkiye hemen hemen tümüyle kapatıp etkilenmesi daha zor olan kalın bir duvar örüyorsunuz.
Ruhun vasıtalarıyla ilgili olarak benzer birçok ifade vardır. Örnekler tekrar tekrar verilir. Heyecanlar, ümitsizlikler, Gethsemane Bahçesi. Transfigürasyon Dağı, kendisini keşfetmek, kendisini tezahür ettirmek ve saklı tanrısallığını yüzeye çıkarmak için mücadele veren insan varlığının sürekli değişimi gibi... Bunlar hiç de yeni şeyler değildir. Bunlar her medyumun, her peygamberin, her kâhinin, tebliğ alan her erkek ve kadının tarihinde var olagelmiştir. Denizin kabarması gibi gelgitler olmuştur. Ancak bedenlerini ruhsallığın amacı yapmış birçok insanın yaşamında benzer olan bir şey varsa o da, geçmişe dönüp baktıklarında, yollarını belirlemiş bir işaret parmağını daima görecekleridir.
İlâhî plân, siz onu görmeseniz bile varlığını sürdürür. Kendine ayrılmış görevi yerine getirmek için durmaksızın çalışır. Tüm insanların yaşamında, o ilâhî plânı göremediği için, "Niçin?", "Ne zaman?", "Nasıl?", "Ne?" gibi sorular sorduğu, ki kuşkusuz bunları sormak için buradasınız, anlar bulunur. Söyleyebileceğim tek şey plânın hep geçerliliğini sürdürdüğüdür. Tüm güçlerin En Büyüğü tarafından belirlenmiş düzenliliğin kanıtlarını kendinde barındıran bir evrende sonuçları şansa, tesadüfe, rastlantıya bırakmak mümkün değildir.
Herkes gibi siz de bu dünyaya gelmeden önce, varlığınız ne yapması gerektiğini biliyordu. Zorluklar, engeller, aksilikler varlığın şuurlanması için gereken işlemlerin bir parçasıdır. En değerli ödüller, elde edilmesi en zor olanlarıdır. Kolay elde edilebilselerdi bir değerleri de kalmazdı. En güç olanı ise içinizdeki Yüce Ruhun ortaya çıkarılması, tezahür ettirilmesidir.
Dünya yaşamı karşılaştırmalarla sürer gider. Işık ve karanlık, Yüce Ruhun emrinde olan hizmetkârlardır. Eğer ışık ve karanlık denen şeyler var olmasaydı, o zaman ışık ile karanlık aynı anlamı taşırdı. Gündüz ve gece olmasaydı, gündüz ile gece aynı kavramları oluştururdu. Sevgi ve nefret olmasaydı, sevgi ile nefret aynı anlama gelirdi. Farklılığı anlamanızı sağlayan şey karşılaştırmalardır, ancak onlar bir kutbun sadece zıt olan uçlarıdır. Dünya yaşamınızı tekdüze bir boyutta sürdürmeniz mümkün değildir. Işığınız ve karanlığınız, sıcağınız ve soğuğunuz mutluluk ve üzüntünüz olmalıdır. Varlığınızın, kendini tanıyıp şuurlanmasını sağlamak amacıyla farklı deneyimleriniz olmalıdır.
Silver Birch
