Gerçekten büyü var mı

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,179
Tepkime puanı
4,885
Bunun için zihni sakinleştirmesi gerekmez mi ?

Zaten bunu anlatmışsın da ben başka bir aspect katayım.

Yüksek gerilim altındaykenki tepkilerimiz aslında tüm egomuzun motor gücünü verir. Egonun kendisi tek başına kötü olsa da temelde yüksek egoya sahip olabilmek, ilerideki gelişiminin de maximum sınırlarını belirler. Egon yoksa maneviyatta da biraz zayıf kalırsın yani.

Bir yaklaşıma göre hayat Fight or flight durumlarından olușur. Savaș veya kaç. Ikisi de gereklidir. Hayır diyebilmek, direnebilmek, kendi doğrularını ortaya koyabilmek, gerekirse kaba kuvvet, gerekirse mental kuvvet uygulayarak talep ettiğin yaşam alanını müdafaa etmek fight modudur. Hepimizin 1. tercihi olmalıdır.

Bir de flight modu var. Kaçmak. Bu da belli durumlar için en dogal hayatta kalma içgüdüsü. Aklı bașında herkesin 2. tercihidir. R yapmak ta önemli. Geri çekilmek, hakkından feragat etmek, alttan almak, yenilgiyi kabul etmek önemli. Çünkü hayatta kalmayı, doğru gelişime odaklanarak geri gelmeyi yine garantiliyorsun.



Çok uzattım bağlıyorum :

Bu ikisinin de haricinde tek bir istenmeyen durum vardır. En kötüsü de budur. Kesinlikle tedavi edilmelidir.

"Fight or flight but never freeze" Diyorlar Amerika'daki yaşam koçları.
Savaş ya da kaç, ama asla dona kalma.

Donakalmak. Freeze modu. Yani travma sonrası beynin belli motor faaliyetlerini tamamen bloke etmesi. Bu durum genellikle ağır travmalar yaşayan, hayata tutunmak için hiçbir sebep bulamayan çocuklarda oluyor. Bu kişiler ilginc bjr şekilde kınayıcı, eleştirici ve yargılayıcı tipler karşısında tüm becerilerini anlık olarak kapatıyorlar. Sanki düğmeleri varmış ta kapatılmışlar gibi.

Iste hayatta kalmayı en imkansız hale getiren durum da bu malesef. Donakalmak. Kilitlenmek. Akran zorbalığına kendini açık hedef haline de getirirsin, aile içinde günah keçisi de olursun. Çünkü tabiatta sadece fight ya da flight modu seni avantajlı düzlemde tutar. Freeze durumun varsa hem savaşanlara doğrudan mağlup olursun, hem de senden kaçış yapacak olanlar, sendeki freez durumunu görünce flight durumundan fight durumuna geçerler sana karşı. Bu çok değişik şekillerde olur. Biz nazar etme ile bile olabilir yani.

Amerikan kişisel gelişimcikeri durumu bu şekilde okuyor.
 
Son düzenleme:

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Şifa çalışması, meditasyon vs arayışları ben kendi adıma asla ilk etapta tavsiye etmiyorum. Çünkü sırf zor anları toparlamak için meditasyon yapmak, şifa ritueli yapmak hem zaten sonuç vermez hem de kendine karşı saygısızlık olacak bir girişime dönüşür. Taklit ettiğini görürsün çünkü. Hatta yük altındayken bir anda yüklenirsen ters teper.

Derinleșmiș sorunlar, kördüğüm olmuş açmazlar, aynı derinlikteki öğretilerle çözülür.

Hayatını adadığın, hatta sana hayat amacını bulduran, varoluşunun gizemine seni ulaștıran, içinde bulunduğun her duruma karşı sana doğru pozisyon almanı ve etrafını iyice gözlemleyerek git gide daha akıllı olmana hizmet edecek bir öğretiden gelmeli yaptığın ritüeller ve şifa çalışmaları. İçinde bulunduğun zor durumdan değil.



Kriz anlarında insan sorgulayabilirse, sorgulamada kalırsa kesinlikle doğru yaşam bilgeligine ulaşır. Yüzleşmekten kaçanlar ise, içeriğini asla öğrenmeyecekleri oğretilerin ritüellerine tutunurlar. Yoga yapar mesela. Tüm felsefeyi uzakdoguda bırakır adam, yoga oturușunda taklit yaparak sorunlarının çözülmesini umar. Diğer bir deyişle kendini aptal durumuna düşürür. Olumlama yapar mesela ama inanç yasasına bağlanmamıștır. Aptal durumuna düşer. Kendi ağzı ile.

Önce sorgulama. Kabule geçiş. Yani yüzleşmekten kaçmayı bırakma. Ve doğru bilgelige uyanarak gelişim gösterilir. Yoksa denize düşen yılana sarılır misali her felsefeden her Ritueli bir kaçış planı olarak uygularsın ve bilgelikten ne kadar da nasipsiz olduğun ortaya çıkar.

Tabi sana demiyorum vanilia.
Kendi gençliğim gözümün önüne geldi Bi an geçmişe gittim.
Ne yapmalı peki, siz ne öneriyorsunuz tam olarak?
Bu insana inanılmaz bir antipati besliyorum. Varlığıyla huzursuzum.
Kendi seçimleri yapamamak da beni sinirlendiriyor.
Sorgulamam gereken nedir?
Kabullenme dediğiniz bu insanı böyle kabul etmek gibi mi?
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Bunun için zihni sakinleştirmesi gerekmez mi ?
Doğru göremeyen, tartamayan, gölge temalarda kalmış bir birey nasıl çözüme gidebilir ?

Şu anda yapacağı her sorgu, öfkesini tetiklemekten öteye geçmeyecek. Ata teması suçluluk getirir.
Yanlış sorgu yüzünden, ilerleyen süreçte kendini bloke edip, labirentlerde hayali etkiler kovalayacak.

Yüzleşebilmek için kabule geçmemiz lazım. Yaşadıklarını kabullenemeyen kişi yalnızca sorunu görür. Ve sadece hane içini de değil hayatın genelini sorun olarak görmeye başlar. Virüsü gittiği her yere taşır. Bilinçli ya da bilinçsiz..

Kaosu en berbat haliyle deneyimlemiş biri olarak nacizane fikrimdir : Kaos içindeki düzeni ve düzen içindeki kaosu görebilmenin yolu gözlemci zihniyetinden geçer. Bunun içinde ön kabul, kişinin gözlemci vasfına erişebileceği daha durgun zihindir. Çünkü asıl patlama, durgun zihinle çıktığın gözlemci kimliğinde şimşeklerin çakmasıyla gelir.

Her ne kadar dişil tutum sergilese de Vanilia buram buram eril kokuyor. Zihin her şeyi reddediyor farkında değil misin ?
Düşünce kalbe inene kadar yüzleşemez. O'na daha dikkatli bak 😊 Hayallerinde sükunet var , konfor alanı var. Daha yumuşak gitmeli.

Biz de bu yoldan geçtik ama geçmişin geçmişte kaldı Retro. Herkes, en zoruna sıçrayamaz. Herkes Retro olamaz..
Burada kastettiğiniz mesela eril dediğiniz öfke, savaş, meydan okuma gibi duygular mı?
Dişil tutum tam anlamıyla olaylar karşısında sevgiyi ve yumuşak huyu korumak mı?
Ben öyle anladım şu an mesela.
Evet o konuda size katılıyorum, duygularım ve bazı savaşçı tavrım boyumu aşıyor hissediyorum.
Bu görev bana düşmüyor sanki ama ben bunu yapmam gerekiyormuş gibiyim.
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Zaten bunu anlatmışsın da ben başka bir aspect katayım.

Yüksek gerilim altındaykenki tepkilerimiz aslında tüm egomuzun motor gücünü verir. Egonun kendisi tek başına kötü olsa da temelde yüksek egoya sahip olabilmek, ilerideki gelişiminin de maximum sınırlarını belirler. Egon yoksa maneviyatta da biraz zayıf kalırsın yani.

Bir yaklaşıma göre hayat Fight or flight durumlarından olușur. Savaș veya kaç. Ikisi de gereklidir. Hayır diyebilmek, direnebilmek, kendi doğrularını ortaya koyabilmek, gerekirse kaba kuvvet, gerekirse mental kuvvet uygulayarak talep ettiğin yaşam alanını müdafaa etmek fight modudur. Hepimizin 1. tercihi olmalıdır.

Bir de flight modu var. Kaçmak. Bu da belli durumlar için en dogal hayatta kalma içgüdüsü. Aklı bașında herkesin 2. tercihidir. R yapmak ta önemli. Geri çekilmek, hakkından feragat etmek, alttan almak, yenilgiyi kabul etmek önemli. Çünkü hayatta kalmayı, doğru gelişime odaklanarak geri gelmeyi yine garantiliyorsun.



Çok uzattım bağlıyorum :

Bu ikisinin de haricinde tek bir istenmeyen durum vardır. En kötüsü de budur. Kesinlikle tedavi edilmelidir.

"Fight or flight but never freeze" Diyorlar Amerika'daki yaşam koçları.
Savaş ya da kaç, ama asla dona kalma.

Donakalmak. Freeze modu. Yani travma sonrası beynin belli motor faaliyetlerini tamamen bloke etmesi. Bu durum genellikle ağır travmalar yaşayan, hayata tutunmak için hiçbir sebep bulamayan çocuklarda oluyor. Bu kişiler ilginc bjr şekilde kınayıcı, eleştirici ve yargılayıcı tipler karşısında tüm becerilerini anlık olarak kapatıyorlar. Sanki düğmeleri varmış ta kapatılmışlar gibi.

Iste hayatta kalmayı en imkansız hale getiren durum da bu malesef. Donakalmak. Kilitlenmek. Akran zorbalığına kendini açık hedef haline de getirirsin, aile içinde günah keçisi de olursun. Çünkü tabiatta sadece fight ya da flight modu seni avantajlı düzlemde tutar. Freeze durumun varsa hem savaşanlara doğrudan mağlup olursun, hem de senden kaçış yapacak olanlar, sendeki freez durumunu görünce flight durumundan fight durumuna geçerler sana karşı. Bu çok değişik şekillerde olur. Biz nazar etme ile bile olabilir yani.

Amerikan kişisel gelişimcikeri durumu bu şekilde okuyor.
Bu mesajınızdan da anladığım etik sınırların dışına çıkmak da oluyor galiba.
Her şeyi kuralına uygun, nahif yolla halletmek ya da sahip olmak mümkün değil mi diyorsunuz.
Doğrucubaşı olmak yerine, ilkel bir savaşta olabildiğince içgüdüsel savaşmak, zafere giden yolda mübah saymak gibi mi?
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,786
Tepkime puanı
4,002
"Fight or flight but never freeze"
DNA modellemesi. Güzel bir yaklaşım fakat davranışsal ya da düşüncesel değişim için ; farkındalığa ulaşmadan, nöronları ateşleyemezsin.

Günümüzde uyuşturucu maddeler ile çevrili yaşamlara düşen çocuklara baktığımızda, kimisi topluma karşı kimisi de ailesine karşı savaşı, dışlanmış gerçeklikte buluyor. Vanilia'nın abisi gibi..

Savaşmak bile zeka işidir. Nasıl savaşacağını tespit etmekte.. Yanlış anlama, yazdığın paragrafa kesinlikle katılıyorum ama herkes için süreç böyle işler ya da herkes bunu başarabilir diyemeyiz. Bu yüzden de ısrarla bilinçaltını duymak gerekir propagandası yapıyorum.
Burada kastettiğiniz mesela eril dediğiniz öfke, savaş, meydan okuma gibi duygular mı?
Zihinde yoğun kaldığın için Eril benzetmesi yaptım. Mantığa oturtma çaban var ki haklı bir davranış biçimi.
 
P

Panagiotis

Aileden gelen gölgeler var. İster aile dizimi adı verilsin ister başka bir şey..

Şeytan pay alırken çözüm için yer de açıyor. Negatif bile olsa metafizik bir dokunuş, kişinin hayatında bağ koparma ya da kurtulma ümidi ile çıktığı yolda tekamül etmesini kolaylaştırıyor. Tıpkı rahim enerjisinden rahmana ulaşmak gibi. Rahim gibi karanlık bir delikten ak deliğe ulaşma çabası. Tüm olay ataların göremediği rahim enerjisini görmekte bitiyor.

Üst soya öfke biriktirmek, onların hayatlarını sırtında taşımaktan öteye geçirmez insanı. Benzer benzerini çeker yasası gereği aynı karmik düğümler ile düğümlenmekte bonusu. Dorothy ile köpeğini hatırla, Oz diyarına geçtiği girdap tam da bu konuyu anlatıyor.
O zaman benim dedeler de peygamber ölduren biri var , abim gibi biri oyle siradan bir kotu adam durumu ile aciklanamaz, benim ise burnum b*k dan kurtulmuyor 🤔
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,179
Tepkime puanı
4,885
DNA modellemesi. Güzel bir yaklaşım fakat davranışsal ya da düşüncesel değişim için ; farkındalığa ulaşmadan, nöronları ateşleyemezsin.

Günümüzde uyuşturucu maddeler ile çevrili yaşamlara düşen çocuklara baktığımızda, kimisi topluma karşı kimisi de ailesine karşı savaşı, dışlanmış gerçeklikte buluyor. Vanilia'nın abisi gibi..

Savaşmak bile zeka işidir. Nasıl savaşacağını tespit etmekte.. Yanlış anlama, yazdığın paragrafa kesinlikle katılıyorum ama herkes için süreç böyle işler ya da herkes bunu başarabilir diyemeyiz. Bu yüzden de ısrarla bilinçaltını duymak gerekir propagandası yapıyorum.

Zihinde yoğun kaldığın için Eril benzetmesi yaptım. Mantığa oturtma çaban var ki haklı bir davranış biçimi.

Katılıyorum sana. Bu benim kendi yaklaşımım değil ama konsept tasarımı hoşuma gitti. Yabancı kaynaklara bakıyorum bu aralar Andrew Tate'ler vs daha primativ yaklaşıyorlar. Biyolojik referanslarla Kişisel gelişimi hayatta kalma dürtülerinin üzerinden inșa ediyorlar. "Fight Club" temalı bir akım var. En azından benim kendi keșvetimde.


Aklı bașında olmak tabi ki herseyin üstünde olmalıdır. Matrixte Neo'ya neden dövüş yüklendi başta? Olmazsa olmazmıșçasına savaşma programları yüklendi. Çünkü temelde matrixin ne olduğunu çok rahat anlayabilecek bir donanımı zaten vardı. Matrix'te Dövüşçülerin içinden birini seçip matrixi ona uzun uzun anlatmaktansa, kod yazıp kod kırmayı bilenlerin ve hatta sorgulayanların içinden birini seçip kung-fu yüklemek daha akıllıcaydı.

Savaşmak sadece bir enstrüman olmalı. İşin sırrını bilmek herzaman en büyük avantajdir.
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,786
Tepkime puanı
4,002
O zaman benim dedeler de peygamber ölduren biri var , abim gibi biri oyle siradan bir kotu adam durumu ile aciklanamaz, benim ise burnum b*k dan kurtulmuyor 🤔
Abin, babamın yanında melek kalır. Kardeşle bağ koparmak daha kolay. En zoru ebeveyn. Kendimi bildim bileli gölge gibi peşimde taşıdım o adamı. Öleli 13 yıl oluyor hala bile düzenli affetme çalışmaları yapıyorum. Öfkemi yıllar önce yendim. Onu olduğu gibi kabul ettim çünkü farklı biri olsaydı, bugün ben, olduğum kişi olamazdım.
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,786
Tepkime puanı
4,002
Aklı bașında olmak tabi ki herseyin üstünde olmalıdır. Matrixte Neo'ya neden dövüş yüklendi başta? Olmazsa olmazmıșçasına savaşma programları yüklendi. Çünkü temelde matrixin ne olduğunu çok rahat anlayabilecek bir donanımı zaten vardı. Matrix'te Dövüşçülerin içinden birini seçip matrixi ona uzun uzun anlatmaktansa, kod yazıp kod kırmayı bilenlerin ve hatta sorgulayanların içinden birini seçip kung-fu yüklemek daha akıllıcaydı.
Ama önce Matrix'i öğreterek başladı. Sende bir bilgi var ve bunu sadece hissediyorsun, kadere inanır mısın ? kısacası uyanmayı bekleyen biri için uyanış seçimiyle geldi. Aslında koskoca matrisi sadece iki kelimeyle anlattı ona. Sonrasında gelen her şey bireysel deneyimdi. Daha detaylı konuşsa düş satan bir kaçık olduğunu düşündürüp mavi hapı seçmesine neden olabilirdi.

Dünyaya aitlik hissedemeyen onlarca ruhun, bilişsel kodunu açmaya çalışmasından ne farkı var ?
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,179
Tepkime puanı
4,885
Ama önce Matrix'i öğreterek başladı. Sende bir bilgi var ve bunu sadece hissediyorsun, kadere inanır mısın ? kısacası uyanmayı bekleyen biri için uyanış seçimiyle geldi. Aslında koskoca matrisi sadece iki kelimeyle anlattı ona. Sonrasında gelen her şey bireysel deneyimdi. Daha detaylı konuşsa düş satan bir kaçık olduğunu düşündürüp mavi hapı seçmesine neden olabilirdi.

Dünyaya aitlik hissedemeyen onlarca ruhun, bilişsel kodunu açmaya çalışmasından ne farkı var ?

Aynen. Burdan biraz da şuna varıyorum ben, bilgi çağında aydınlanmak isteyen kişinin de kafası biraz basmak zorunda.

Kafası hakikaten çalışmayan insanlar var. Çoklu düşünmekten, etraflı düşünmekten, inşaatta amelelik yapmış gibi yorulanlar var. Düşünmekten, farketmekten kaçıyor insanlar. Bir çeşit izdirap hissi ile bloklanıyorlar derin düşünmeye teșvik edilecek olsalar. Sinirleniyorlar zorlandıkları için sırf kafaları basmadığı için. Uyușmayı daha seviyorlar.

Allah akılla bilinir. Aklını açmadan, babadan kalma gelenek üzerinden Allaha inanan kişiyi Allah değerli bile görmüyor.
 
Ü

Üye silindi 76175

Bro iş durumun nasıl? Aileni rahat geçindirebiliyor musun?

Eşini her anlamda doyurabiliyor musun?

Annenle bağınız ne durumda?

Anlamsız saplantıların var mı?

Asıl sihir sanırım bu soruların cevaplarında yatıyor.
 
Üst