bendekiben
Elit Üye
Kaderimizi biz belirleyemiyoruz. Karsımıza neyin çıkacağını, nelerle yüz yüze geleceğimizi,basımıza ne gibi dertlerin açılacağını, önümüze ne gibi sıkıntıların barikat öreceğini bilmiyoruz.Ancak olaylara bakıs açımız, olayın olumlu yada olumsuz, iyi ya da kötü olmasını doğuruyor.Belki de yüzümüzü asmak yerine, tebessümle karsılık verince olayların seyri birden değisi veriyor.En kötü durumlar bile bakıs açısı değistirildiğinde,ondan ders alınacak, öğrenilecek fırsatlar haline dönüsebilir.
Og Mandino, Amerika’nın önemli konusmacılarından biridir. Aynı zamanda kitapları da dilimize
çevrilmis bir yazardır. Seminerlerine katılanlara uyguladığı bir yöntem vardır. Katılımcılar arasında gözlük kullananlardan numarası en ileri olan birisini kürsüye davet eder. Elinde de okunacak bir metin vardır. Katılımcıya gözlüğünüçıkararak metni okumasını söyler. Tabi ki o kisi gözlüklerini çıkarttığında okuyamaz.Mandino, “Sana gözlüğünü takmadan metni okuyabileceğin bir metod söyleyeceğim.” der.Ardından herhangi bir kağıdı rulo yapmasını vemetni görebilecek sekilde gözüne yaklastırmasını ister. Bu sırada öteki göz de kapatılacaktır.
Katılımcı bu sekilde metne odaklandığı için görebilecektir.Basit bir teknik olmasına rağmen etkilidir.Og Mandino’nun yaptığı sadece bakıs açısını değistirmektir. Bir nevi 6 görünenlerin ters çevrildiğinde9 seklini alması gibi.
Bakıs açısı aynı zamanda vizyon demektir.Kisiler olayları ve esyayı vizyonlarının büyüklüğüne göre değerlendirirler. Kimisi, metaforik bir ifade ile, burnunun ucunu bile göremezken bazıları vizyonun boyutları arasında yer alan ‘geleceği tahmin’ gücünü kullanır. Bunun yansıması olarak artık isletmelerde ‘kule gözcüleri’ istihdam edilmektedir.
Aslında bakıs açısı, görünen değil, görülmeyen taraf ile ilgilenmek, en azından o yönde birçaba sarf etmektir. Bir anlamda yeni düsünme biçimleri demektir. Bulmacalarda, içinde 9 tane kare olan bir sekilde gerçekte kaç tane kare vardır diye sorulur. Burada bakıs açısını değistirerek çözüme odaklananlar çok farklı sonuçlara, rakamlara ulasır. Yine bir resim içindeki gizli tavsanları bulun tarzındaki bulmacalarda da yöntem aynıdır.
Burada yapılan, seçenekleri artırmaktır. Sunulanları olduğu gibi kabul etme ya da çoktan seçme yerine, seçenekleri azdan çoğaltmaya doğru bir gidis söz konusudur.
Seçenekleri artırma, bakıs açısını değistirmekten baska bir sey değildir. Yönetim kitaplarının bir çoğunda anlatılan ve fakat gerçek olup olmadığını bilmediğim ancak bakıs açısının önemini anlatan güzel bir örnek vardır. Bir ayakkabı firmasının temsilcisi, Afrika’da yeni pazarlar aramak amacıyla oraya gönderilir. Bir süre sonra merkeze bir telgraf gelir: “Burada insanlar ayakkabı giymiyorlar. Ayakkabı satma sansımız sıfır. Yatırım yapmamıza gerek yok.” Benzer sekilde baska ayakkabı firmasından bir temsilci, yine aynı yere gönderilir. Arastırmasını yaptıktan sonra, o temsilci de bir telgraf geçer: “Müthis bir pazar bulduk. Burada insanlar ayakkabı giymiyorlar. Hepsine ayakkabı satabiliriz. Bütün çesitlerden gönderin.” Bakıs açısı olayları bu kadar ters yüz edebilecek güce sahiptir.
Kısaca bakıs açısı olayların bizi etkilemesi ya da yönlendirmesi yerine, olayların bizi etkilemesi ya da yönlendirmesi yerine, onları bizim yönetmemiz, kontrol altına almamız demektir.Stephan Covey’in proaktif insan tanımlamasında belirttiği gibi, olaylar karsısında inisiyatifi ele almaktır
Alıntı
Og Mandino, Amerika’nın önemli konusmacılarından biridir. Aynı zamanda kitapları da dilimize
çevrilmis bir yazardır. Seminerlerine katılanlara uyguladığı bir yöntem vardır. Katılımcılar arasında gözlük kullananlardan numarası en ileri olan birisini kürsüye davet eder. Elinde de okunacak bir metin vardır. Katılımcıya gözlüğünüçıkararak metni okumasını söyler. Tabi ki o kisi gözlüklerini çıkarttığında okuyamaz.Mandino, “Sana gözlüğünü takmadan metni okuyabileceğin bir metod söyleyeceğim.” der.Ardından herhangi bir kağıdı rulo yapmasını vemetni görebilecek sekilde gözüne yaklastırmasını ister. Bu sırada öteki göz de kapatılacaktır.
Katılımcı bu sekilde metne odaklandığı için görebilecektir.Basit bir teknik olmasına rağmen etkilidir.Og Mandino’nun yaptığı sadece bakıs açısını değistirmektir. Bir nevi 6 görünenlerin ters çevrildiğinde9 seklini alması gibi.
Bakıs açısı aynı zamanda vizyon demektir.Kisiler olayları ve esyayı vizyonlarının büyüklüğüne göre değerlendirirler. Kimisi, metaforik bir ifade ile, burnunun ucunu bile göremezken bazıları vizyonun boyutları arasında yer alan ‘geleceği tahmin’ gücünü kullanır. Bunun yansıması olarak artık isletmelerde ‘kule gözcüleri’ istihdam edilmektedir.
Aslında bakıs açısı, görünen değil, görülmeyen taraf ile ilgilenmek, en azından o yönde birçaba sarf etmektir. Bir anlamda yeni düsünme biçimleri demektir. Bulmacalarda, içinde 9 tane kare olan bir sekilde gerçekte kaç tane kare vardır diye sorulur. Burada bakıs açısını değistirerek çözüme odaklananlar çok farklı sonuçlara, rakamlara ulasır. Yine bir resim içindeki gizli tavsanları bulun tarzındaki bulmacalarda da yöntem aynıdır.
Burada yapılan, seçenekleri artırmaktır. Sunulanları olduğu gibi kabul etme ya da çoktan seçme yerine, seçenekleri azdan çoğaltmaya doğru bir gidis söz konusudur.
Seçenekleri artırma, bakıs açısını değistirmekten baska bir sey değildir. Yönetim kitaplarının bir çoğunda anlatılan ve fakat gerçek olup olmadığını bilmediğim ancak bakıs açısının önemini anlatan güzel bir örnek vardır. Bir ayakkabı firmasının temsilcisi, Afrika’da yeni pazarlar aramak amacıyla oraya gönderilir. Bir süre sonra merkeze bir telgraf gelir: “Burada insanlar ayakkabı giymiyorlar. Ayakkabı satma sansımız sıfır. Yatırım yapmamıza gerek yok.” Benzer sekilde baska ayakkabı firmasından bir temsilci, yine aynı yere gönderilir. Arastırmasını yaptıktan sonra, o temsilci de bir telgraf geçer: “Müthis bir pazar bulduk. Burada insanlar ayakkabı giymiyorlar. Hepsine ayakkabı satabiliriz. Bütün çesitlerden gönderin.” Bakıs açısı olayları bu kadar ters yüz edebilecek güce sahiptir.
Kısaca bakıs açısı olayların bizi etkilemesi ya da yönlendirmesi yerine, olayların bizi etkilemesi ya da yönlendirmesi yerine, onları bizim yönetmemiz, kontrol altına almamız demektir.Stephan Covey’in proaktif insan tanımlamasında belirttiği gibi, olaylar karsısında inisiyatifi ele almaktır
Alıntı