İç dökme postu

abc123

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2019
Mesajlar
129
Tepkime puanı
141
evet beni üzen kısmı da bu zaten. Fazlasıyla germeme rağmen dediğiniz taş fırlamıyor. İnsanlar çok çok çok daha az emekle o taşları benden kilometrelerce öteye fırlattılar. Ben hala çaba içindeyim.
demek istediğim daha iyisi için zorlanıyorsun. malesef sistem böyle çalışıyor. daha iyisinden kastım kariyer olarak çok iyi yerlere gelmenden bahsetmiyorum.

insan gelişimi iki türlü hepimizin bildiği gibi. maddi ve manevi gelişim sürecindeyiz. bunlar bazen iç içe çoğu zamanda birbirinden bagımsız gelişir. her ikisi de gerekli tabi

sen maddi yönden (mesleki olarak) iyi bir noktaya gelmişsin bu konuda gelişimin iyi gözüküyor daha da gelişecektir. ancak sana bir şekilde manevi yönden bir eşik atlatmak için hayat dediğimiz bu sistem bu bariyerleri koymuş olabilir önüne

bu düzen çok garip. mesela bir örnek vereyim;
biri sana bir yanlış yaptığında o kişiyi affetmezsen sistem o kişiyi cezalandırıyor.
ancak bir asalet gösterip o kişiyi affedersen sistem o kişiyi cezalandırmıyor, anasından emdiği sütü burnundan getiriyor.

yukarıdaki örnekte ilkinde sen sisteme vekalet vermiyorsun. affetmiyorsun dolayısıyla cezalandırılmasını istemiş oluyorsun.
ikincisindeyse gösterdiğin asalet dolayısıyla sistem senin vekaletini alıyor ve o kişiyi cezalandırmakla bırakmıyor.

bence vekalet ver kurtul. en sonunda gönlün huzur bulacaktır. hayat sıkıntılarla dolu. sürekli bir koşuşturmaca. nerden geldik bilmiyoruz nereye gidiyoruz bilmiyoruz. vicdanın rahatsa gerisini düşünme. elinden geleni yaptıysan gerisine vekiline bırak
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Şu an ki gençlik de ben bizim kadar şanslı olmadıklarını düşünüyorum geçmiş zamanlarda birde araya pandemi girdi insanlar gerçeklten aşırı derece de nötrleşti.Brlki yaşamın hayatın getirdiği böyle bişeydir bilemiyorum ama güzel bi çağda gençlik yaşadığım kanaatindeyim.
Hemen hemen aynı yaş grubunda sayılırız..Tamam çok güzel bir gençlik çağı geçirmiş olabiliriz ama bu içinde bulunduğumuz dönemde de iletişimimiz ,ilişkilerimiz daha kaliteli olsa iyi olmaz mı?Şu anda hala genciz ya da olgunlaşma dönemimizdeyiz...Geçmişin geçmişte kaldı...Bugünümüzün de geleceğimizin de iyi ynde değişmesini umuyorum...Teknolojiye bu kadar yenilmemeliyiz...Teknolojinin nimetlerinden faydalanıp kendi insani özelliklerimizi de unutmamalıyız...Geçenlerde bir belgeselde uzun ömürlü insanların hayatları incelenmiş...Ne sağlıklı beslenme ne spor ne de başka bir sır;araştırmalara göre çok uzun yaşayan insanların o yöre halkının özelliği;insanların birbirine kenetlenmeleri,uzun ve sağlam dostluklara,komşulara sahip oldukları...Demek istediğim hayatımızda çok sayıda güvenebileceğimiz insan olsa düşünün nasıl etkili insan ömrü üzerinde...Çok sayıda insana bile gerek yok;güvenebileceğimiz tek bir insan bile insanın hücrelerinde olumlu hislere sebep oluyor...İnsan ilişkileri sandığımızdan çok daha önemli ama gelin görün ki bu konuda yetersiz kalıyoruz...Ya da benim gibi arkadaşlarım böyle hissediyor sanırm...İşte bu yüzden ''ruhunuz zengin olsun''diye boş yere dememiş atalarımız...Ruhumuz doyunca zaten diğer işlerimizde daha kolay yoluna girer...
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Arkadaşlar hızlı yazdığım için bazı imla hatalarım oluyor...Benim gibi ,bu konuda hassas olanlar için açıklama gereği duydum,sevgiler:)
 

Ben_&_Kedilerim

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2022
Mesajlar
45
Tepkime puanı
52
@cathrine çok güzel ifade etmiş.Sosyal hayat diye bi güzellik var.İmkanınız varsa bu asosyalliği aşmaya çalışın.Hiçkimsenin hayatı mükemmel değil herkes bi takım sorunlarla baş edeceğim diye uğraşıyor.siz sanıyorsunuz ki kariyerim üst seviyeye çıkınca ve maddi olarak tatmin olunca her sıkıntım bitecek,bitmiyor. Lüksün sınırı yok düşüncenizi maddiyata odaklarsanız hep biraz daha olsun diye çaba göstereceksiniz.Yaşamınız sağlayacak bir maddi güce ve kariyere sahipseniz kalanını çok da dert etmeyin.Ben kendim dahil olmak üzere çevremde kariyer olarak en üst noktada insanlar da vardı para,mevki,makam olarak çok çok iyi yerlerde genç yaşlarda o noktada olan ( belki normalde 50 yaş grubunda o konumda ve parada olacak olan insanlar ) sorsan mutlular mıydı ya da problemleri yok muydu ? emin olun vardı ? Ben parayı hiçbir zaman çok dert etmedim öyle bi insan olmadım nedense kendime yetiyor muydum evet yetiyordum bu zaman diliminde türlü psikolojik sıkıntılarımız oldu sosyal çevreyle aşmışım dönüp geriye bakınca çok daha iyi anlıyor insan tam tersi kendimi kapatmış olsaydım çıkamazdım.Hayata tekrar gelinmeyecek geçen gün ömürden geçiyor yaşayabildiğimiz imkanlarla mutlu olabilmeyi başarırsak hayat en zenginden en aşıktan da en kariyerliden de daha çekilir bir hal içinde olur.
Sanırım mutlu değilim. Hayatımda bir şeyler iyi gitmediği için kafamı kariyere odakladım. Bu yazdığımı sakın yanlış anlamayın, ben hayatı boyunca çok çalışan, akademik olarak çok başarılı, Türkiye’de çalıştığım yerler açısından çok iyi durumda olan biriydim. Taşınma sebebim ailemin vefat etmesi ve artık içim sıkıldığında arayacağım kimsenin kalmaması oldu. İnsan bi acı ile boğuşurken onu bastırmak için enerjisini farklı alanlara yöneltiyor. Ben de hem eğitim hem de daha iyi iş olanakları için adımlar attım. İnanın bu kadar iyi görüşmeler sonucunda hep işlerim ters gitti. Benim dışımda olan sebeplerden dolayı başvurduğum pozisyonlar kapandı ve elimde sadece beni ayakta tutan işim olduğu için bu beni çok üzdü. Kendimi şanssız hissediyorum. Bari iş konusunda şansım yaver gitseydi benim asıl sitemim. Hayat benden çok şey çaldı; ama karşılığında hiçbir şey almadım.
demek istediğim daha iyisi için zorlanıyorsun. malesef sistem böyle çalışıyor. daha iyisinden kastım kariyer olarak çok iyi yerlere gelmenden bahsetmiyorum.

insan gelişimi iki türlü hepimizin bildiği gibi. maddi ve manevi gelişim sürecindeyiz. bunlar bazen iç içe çoğu zamanda birbirinden bagımsız gelişir. her ikisi de gerekli tabi

sen maddi yönden (mesleki olarak) iyi bir noktaya gelmişsin bu konuda gelişimin iyi gözüküyor daha da gelişecektir. ancak sana bir şekilde manevi yönden bir eşik atlatmak için hayat dediğimiz bu sistem bu bariyerleri koymuş olabilir önüne

bu düzen çok garip. mesela bir örnek vereyim;
biri sana bir yanlış yaptığında o kişiyi affetmezsen sistem o kişiyi cezalandırıyor.
ancak bir asalet gösterip o kişiyi affedersen sistem o kişiyi cezalandırmıyor, anasından emdiği sütü burnundan getiriyor.

yukarıdaki örnekte ilkinde sen sisteme vekalet vermiyorsun. affetmiyorsun dolayısıyla cezalandırılmasını istemiş oluyorsun.
ikincisindeyse gösterdiğin asalet dolayısıyla sistem senin vekaletini alıyor ve o kişiyi cezalandırmakla bırakmıyor.

bence vekalet ver kurtul. en sonunda gönlün huzur bulacaktır. hayat sıkıntılarla dolu. sürekli bir koşuşturmaca. nerden geldik bilmiyoruz nereye gidiyoruz bilmiyoruz. vicdanın rahatsa gerisini düşünme. elinden geleni yaptıysan gerisine vekiline bırak
Benim vicdanım rahat elbette ve elimden gelenin kat be kat fazlasını yaptım. Hatta beklenenden fazlası; ama sanırım bu benim böyle doğuştan beri süregelen durumum. Benim hiçbir şeyim kolay olmaz. Başkaları aynı şey için 2 kez uğraşır ben 10 kez. Yani bana hiçbir zaman bir fırsat böyle kolayca gelmemiştir. Mutlaka ben yırtarak almışımdır onu. Nasıl anlatsam bilmiyorum. Benim de işlerim artık kolay olur umarım.
 

Ben_&_Kedilerim

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2022
Mesajlar
45
Tepkime puanı
52
Hemen hemen aynı yaş grubunda sayılırız..Tamam çok güzel bir gençlik çağı geçirmiş olabiliriz ama bu içinde bulunduğumuz dönemde de iletişimimiz ,ilişkilerimiz daha kaliteli olsa iyi olmaz mı?Şu anda hala genciz ya da olgunlaşma dönemimizdeyiz...Geçmişin geçmişte kaldı...Bugünümüzün de geleceğimizin de iyi ynde değişmesini umuyorum...Teknolojiye bu kadar yenilmemeliyiz...Teknolojinin nimetlerinden faydalanıp kendi insani özelliklerimizi de unutmamalıyız...Geçenlerde bir belgeselde uzun ömürlü insanların hayatları incelenmiş...Ne sağlıklı beslenme ne spor ne de başka bir sır;araştırmalara göre çok uzun yaşayan insanların o yöre halkının özelliği;insanların birbirine kenetlenmeleri,uzun ve sağlam dostluklara,komşulara sahip oldukları...Demek istediğim hayatımızda çok sayıda güvenebileceğimiz insan olsa düşünün nasıl etkili insan ömrü üzerinde...Çok sayıda insana bile gerek yok;güvenebileceğimiz tek bir insan bile insanın hücrelerinde olumlu hislere sebep oluyor...İnsan ilişkileri sandığımızdan çok daha önemli ama gelin görün ki bu konuda yetersiz kalıyoruz...Ya da benim gibi arkadaşlarım böyle hissediyor sanırm...İşte bu yüzden ''ruhunuz zengin olsun''diye boş yere dememiş atalarımız...Ruhumuz doyunca zaten diğer işlerimizde daha kolay yoluna girer...
Evet çok güzel yazmışsınız 💕 öncelikle paylaşımlarınız için de çok teşekkür ederim. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarım.

Arkadaşlık çok önemli. Benim de 2 ya da 3 tane arkadaş/dost olarak adlandıracağım insanlar vardı; fakat ne annemin hastalık sürecinde ne de vefatta bu insanların varlıklarını hiç hissetmedim. Ben karakter olarak people pleaser dedikleri hiçbir şeye hayır diyemeyen ve arkadaşlarımın en basit meselelerinde bile kendimden fedakarlıklar yapıp saatlerce dinleyen biriydim. Gerektiği zaman işten ayrılıp saatlerce kayınvalide dedikodusu ve boşanma konuları dinledim; ne o arkadaşım boşandı ne de eşine herhangi bir şey yansıttı. Olan benim beynime oldu. Diğer arkadaşım ben ebeveynlerimi kaybettikten sonra beni arayıp kendi anne babasının boşanma ihtimalinden korkup ağlamıştı. Annesi babası vefat eden birine bu konu dert olarak paylaşılmamalı benim kitabımda. Ben kolu olmayan birine ayy kolum ağrıdı ya da gözü olmayan birine lens takmak çok zor diye dert yanmam; ama insanlar bu şekilde empati sahibi değil. Bunu çok acı şekilde anladım. Bi de ben biraz empat diyebileceğiniz bir insanım. Sünger gibi karşımdakinin enerjisini direk çekiyorum, bi de insanlar güvendikleri için benim bilmek istemediğim şeyleri anlatmaya başladılar ve bu duygular yorucu olmaya başladı. Keşke herkes ölçülü ve empati sahibi olabilse. 🍀🌟 o yüzden o arkadaşlarımı sildim. Haha people pleaser dan people eraser a 🤦‍♀️🤠
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,114
Tepkime puanı
1,568
Sanırım mutlu değilim. Hayatımda bir şeyler iyi gitmediği için kafamı kariyere odakladım. Bu yazdığımı sakın yanlış anlamayın,
Yanlış anlaşılacak bi durum söz konusu değil en azından benim tarafımdan .Elbette kolay değildir herkes kendi yaşadığını bilir sonuçta.''Hayat bana şunu inandırdı neyi çok istersen olmaz'' gerçekten de böyle oluyor.Elimizde olmuyor üstünde çok durmayalım desek de.Durum böyle olunca hayat bizi hep çok sevdiğimiz insanlar ve çok istediğimiz durumlarla sınıyor.Olayın kısa ve net özeti bu aslında.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Evet çok güzel yazmışsınız 💕 öncelikle paylaşımlarınız için de çok teşekkür ederim. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarım.

Arkadaşlık çok önemli. Benim de 2 ya da 3 tane arkadaş/dost olarak adlandıracağım insanlar vardı; fakat ne annemin hastalık sürecinde ne de vefatta bu insanların varlıklarını hiç hissetmedim. Ben karakter olarak people pleaser dedikleri hiçbir şeye hayır diyemeyen ve arkadaşlarımın en basit meselelerinde bile kendimden fedakarlıklar yapıp saatlerce dinleyen biriydim. Gerektiği zaman işten ayrılıp saatlerce kayınvalide dedikodusu ve boşanma konuları dinledim; ne o arkadaşım boşandı ne de eşine herhangi bir şey yansıttı. Olan benim beynime oldu. Diğer arkadaşım ben ebeveynlerimi kaybettikten sonra beni arayıp kendi anne babasının boşanma ihtimalinden korkup ağlamıştı. Annesi babası vefat eden birine bu konu dert olarak paylaşılmamalı benim kitabımda. Ben kolu olmayan birine ayy kolum ağrıdı ya da gözü olmayan birine lens takmak çok zor diye dert yanmam; ama insanlar bu şekilde empati sahibi değil. Bunu çok acı şekilde anladım. Bi de ben biraz empat diyebileceğiniz bir insanım. Sünger gibi karşımdakinin enerjisini direk çekiyorum, bi de insanlar güvendikleri için benim bilmek istemediğim şeyleri anlatmaya başladılar ve bu duygular yorucu olmaya başladı. Keşke herkes ölçülü ve empati sahibi olabilse. 🍀🌟 o yüzden o arkadaşlarımı sildim. Haha people pleaser dan people eraser a 🤦‍♀️🤠
Her zaman vakit ayırırım,zamanım olmasa bile gece yazarım ama yine de yazarım....Teşekküre gerek yok,rica ederim....Bu anlattıklarınızın benzerini kendi hayatımda çevremde yaşadım....Ben de herkesin derdine çare olmaya çalışan,iki elim kanda olsa yetişmeye çalışan;ben yetişemezsem de mutlaka uzaktan başkalarını bile yönlendirip yardım eli uzatmaya çalışan bir insandım...Ama insanlar hiçbir zaman benim de sorunlarım olabileceğini düşünmediler ve ben anlatmaya başladığımda 5 dakika sonra konu ya onların çocuklarına ya da eşlerine ve kendi ailelerine kaymaya başlıyordu...Biz hep gülmeye ,dostlarımızı da güldürmeye çalışıyoruz diye bizim de sorunlarımızı tek başımıza atlatmamız gerektiğine inanıyorlardı galiba....Ama herkes ne kadar güçlü olursa olsun mecazi anlamda bir ele ,omuza ihtiyaç duyar...Biz herkesin yanında olalım ,kimse mutlu gününde bize haber vermesin...''İnsanlar iyileşince bir daha onu iyileştirene dönüp bakmazmış''....Bunu da geçenlerde bir paylaşımda okumuştum...Siz doktora gider de yaranızı iyileştirirseniz bir daha doktora gider misiniz?Demek istediğim biz kendimizi yok sayınca ,herkesi şifalandırmaya kalkınca insanlar da arkasına bile bakmadan gidebiliyor....Herkes kendini temsil eder...Bir adım gelene üç adım gidilmiyor artık...İnsan ilişkilerine hiçbir zaman ticaret gibi yaklaşmamışımdır...Ama artık kahramanlık yapmaya,kurtarıcı olmaya ya da kurban psikolojisine girmeden başka türlü bakmaya başladım...Biz yine güzel özelliklerimizi koruyarak ama kendi ruhsal durumumuzu da düşünerek artık arkadaş seçiminde daha dikkatli olmalıyız...Tekamül hiç bitmez...Bir de çok çabalama konusuna gelince ;Bir dileğinizi,isteğinizi tasarlamak,bunun çiin uğraşmak önemlidir ama bu durumu putlaştırmak,o durumu,o insanı gözünüzde çok büyütmek iyi gelmiyor..Bunu kendi hayatımda da deneyimledim ve psikoloji ile ilgilenen konuşmacıların da bazı seminerlerinde bundan bahsettiğini duyunca ,izleyince iyice anlam kazandı...Hiçbir şeyi çok büyütmeyin.gereğinden çok değer vermeyin;Örnek veriyorum;Anne olmayı çok kutsarsanız bu konu gecikiyor ya da zorlaşıyor....Aynı şekilde meslek hayatına aşırı odaklanırsanız olması gerekenden daha geç zamanlara atıyor sanki...Okul hayatında bazı sınavlara öylesine girersiniz ve o daha başarılı geçer...Bazı ilişkilere bakın birisi aşık olur ,evlenir,çocuğu olur ,işi gücü yolunda gider...Neden? Herşeyi çok sıradan gördüğü için...Bazı hedeflerinizin olmasını çok takdir ediyorum...Ve hayatta amaçsız yaşanmaz...Bu iş olur,eğitim hayatı olur,çocuklarının gelişimi olur ;herkesin kendine göre...Bu hedeflerinizden hiç vazgeçmeyin ama dediğim gibi biraz daha akışta kalmaya çalışarak,teslim olarak....Benim de bazı çabalarımın karşılığı geç gelmiştir ama bana göre geç...Siz yine de çabalamaya devam edin,çünkü insanı körelten sürekli konfor alanıdır ...Biz konfor alanımızı bozmaya cesaret ediyoruz belki...Ve bu hayatı daha yoğun hissetmenize sebep oluyordur belki....Yani iyi bir durum aslında...Bir alıntı:''Siz hayalleriniz için çabalamaya devam edin,bir gün onlar da yorulacaklar ve gerçek olacaklardır.''Önemli noktayı gözden kaçırmayın...Belki ilk seferde değil on ya da yirmi ama o uğraştığınız şeyi tanrılaştırmadan,gereğinden fazla değer ,enerji yüklemeden devam edin...Bunu her yerde örnek veriyorum:Birinin aramasını çok istersiniz aramaz,,,ne zaman vazgeçersiniz,o kişi bunu hisseder ve arar...Nasıl oluyor bilmiyorum...Enerji dediğimiz bu galiba...Bazen inancımız sarsılsa da enerjinin gerçekliği kendini her yerde gösteriyor...


(Ayrıca aileniz için başınız sağ olsun...Çok büyük bir acı ve insanların size bu şekilde duyarsız davranışı da tabii ki sizi üzmüştür...İnsanlar o günlerde kendilerini belli ediyorlar...Çevrenizdekileri yargılamak istemiyorum ama size çok hak veriyorum...Arkadaşlarınıza,dost sandıklarınıza ne kadar vefalı,sadık olursanız o günlerde onlardan tam tersi davranışları görebiliyorsunuz...Biz yine de hayata katabileceklerimize odaklanalım ama babamın vefatında bana duyarsız davrananlara aynı durum onlarda yaşandığında koşup destek olmak da bana düşmez artık...Olumsuz yaklaşmam ama olumlu da yaklaşmam,tamamen nötr şekilde yaklaşmanızı öneriyorum...Zaten benim uzaklaştığım gibi siz de herkesten kendi isteğinizle uzaklaşmışısınız...Alma-verme dengesi diyoruz ya ;işte artık ben de bu dengeyi bozmaya hakkım olmadığını düşünüyorum...İçimden de gelmiyor....Gelse de daha normal yaklaşmaya karar vermiştim...Birinin hastası mı var?''Çok geçmiş olsun''daha da ortaya canını verecek gibi atlamamak lazım ...Kim nasıl davranıyorsa öyle...Size de tavsiye ederim...En azından sorumluluğumuzu burada alalım...Bizim yanlış arkadaş ,dost seçimi ve kendimizi yok saymamız bunlara sebep oldu...Önemli olan öğrendiklerimizi uygulayabilmek,sınırlarımızı koruyabilmek...Hepimiz iyi anlamda değişim yolundayız bence......Ailenizi özlediğinizde,acı duyduğunuza onlar için özel bir defter tutun..Duygularınızı yazın,çok rahatlarsınız...Hiçbir zaman tamamen bitmez bu hüzün ama bu duyguları azaltarak yaşamaya devam ediyoruz...O burukluk kalır ama siz ailenizin dna'larını taşıyorsunuz ve mutlu olabilirseniz onları da onurlandırmış oluyorsunuz....Sevdiklerini kaybedenler hayatta kalmanın ''suçluluğunu''hissedebiliyorlarmış...Eğer bu duyguları fark ederseniz onun için de profesyonel destek alabilirsiniz belki ama umarım bir de bu üzüntünün üstüne böyle yıpratıcı duygularla mücadele etmiyorsunuzdur....Algıladığım kadarıyla güçlü bir ruha ,kalbe sahipsiniz...Hepimize kolay gelsin,sevgiler...)
 

Ben_&_Kedilerim

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2022
Mesajlar
45
Tepkime puanı
52
Her zaman vakit ayırırım,zamanım olmasa bile gece yazarım ama yine de yazarım....Teşekküre gerek yok,rica ederim....Bu anlattıklarınızın benzerini kendi hayatımda çevremde yaşadım....Ben de herkesin derdine çare olmaya çalışan,iki elim kanda olsa yetişmeye çalışan;ben yetişemezsem de mutlaka uzaktan başkalarını bile yönlendirip yardım eli uzatmaya çalışan bir insandım...Ama insanlar hiçbir zaman benim de sorunlarım olabileceğini düşünmediler ve ben anlatmaya başladığımda 5 dakika sonra konu ya onların çocuklarına ya da eşlerine ve kendi ailelerine kaymaya başlıyordu...Biz hep gülmeye ,dostlarımızı da güldürmeye çalışıyoruz diye bizim de sorunlarımızı tek başımıza atlatmamız gerektiğine inanıyorlardı galiba....Ama herkes ne kadar güçlü olursa olsun mecazi anlamda bir ele ,omuza ihtiyaç duyar...Biz herkesin yanında olalım ,kimse mutlu gününde bize haber vermesin...''İnsanlar iyileşince bir daha onu iyileştirene dönüp bakmazmış''....Bunu da geçenlerde bir paylaşımda okumuştum...Siz doktora gider de yaranızı iyileştirirseniz bir daha doktora gider misiniz?Demek istediğim biz kendimizi yok sayınca ,herkesi şifalandırmaya kalkınca insanlar da arkasına bile bakmadan gidebiliyor....Herkes kendini temsil eder...Bir adım gelene üç adım gidilmiyor artık...İnsan ilişkilerine hiçbir zaman ticaret gibi yaklaşmamışımdır...Ama artık kahramanlık yapmaya,kurtarıcı olmaya ya da kurban psikolojisine girmeden başka türlü bakmaya başladım...Biz yine güzel özelliklerimizi koruyarak ama kendi ruhsal durumumuzu da düşünerek artık arkadaş seçiminde daha dikkatli olmalıyız...Tekamül hiç bitmez...Bir de çok çabalama konusuna gelince ;Bir dileğinizi,isteğinizi tasarlamak,bunun çiin uğraşmak önemlidir ama bu durumu putlaştırmak,o durumu,o insanı gözünüzde çok büyütmek iyi gelmiyor..Bunu kendi hayatımda da deneyimledim ve psikoloji ile ilgilenen konuşmacıların da bazı seminerlerinde bundan bahsettiğini duyunca ,izleyince iyice anlam kazandı...Hiçbir şeyi çok büyütmeyin.gereğinden çok değer vermeyin;Örnek veriyorum;Anne olmayı çok kutsarsanız bu konu gecikiyor ya da zorlaşıyor....Aynı şekilde meslek hayatına aşırı odaklanırsanız olması gerekenden daha geç zamanlara atıyor sanki...Okul hayatında bazı sınavlara öylesine girersiniz ve o daha başarılı geçer...Bazı ilişkilere bakın birisi aşık olur ,evlenir,çocuğu olur ,işi gücü yolunda gider...Neden? Herşeyi çok sıradan gördüğü için...Bazı hedeflerinizin olmasını çok takdir ediyorum...Ve hayatta amaçsız yaşanmaz...Bu iş olur,eğitim hayatı olur,çocuklarının gelişimi olur ;herkesin kendine göre...Bu hedeflerinizden hiç vazgeçmeyin ama dediğim gibi biraz daha akışta kalmaya çalışarak,teslim olarak....Benim de bazı çabalarımın karşılığı geç gelmiştir ama bana göre geç...Siz yine de çabalamaya devam edin,çünkü insanı körelten sürekli konfor alanıdır ...Biz konfor alanımızı bozmaya cesaret ediyoruz belki...Ve bu hayatı daha yoğun hissetmenize sebep oluyordur belki....Yani iyi bir durum aslında...Bir alıntı:''Siz hayalleriniz için çabalamaya devam edin,bir gün onlar da yorulacaklar ve gerçek olacaklardır.''Önemli noktayı gözden kaçırmayın...Belki ilk seferde değil on ya da yirmi ama o uğraştığınız şeyi tanrılaştırmadan,gereğinden fazla değer ,enerji yüklemeden devam edin...Bunu her yerde örnek veriyorum:Birinin aramasını çok istersiniz aramaz,,,ne zaman vazgeçersiniz,o kişi bunu hisseder ve arar...Nasıl oluyor bilmiyorum...Enerji dediğimiz bu galiba...Bazen inancımız sarsılsa da enerjinin gerçekliği kendini her yerde gösteriyor...


(Ayrıca aileniz için başınız sağ olsun...Çok büyük bir acı ve insanların size bu şekilde duyarsız davranışı da tabii ki sizi üzmüştür...İnsanlar o günlerde kendilerini belli ediyorlar...Çevrenizdekileri yargılamak istemiyorum ama size çok hak veriyorum...Arkadaşlarınıza,dost sandıklarınıza ne kadar vefalı,sadık olursanız o günlerde onlardan tam tersi davranışları görebiliyorsunuz...Biz yine de hayata katabileceklerimize odaklanalım ama babamın vefatında bana duyarsız davrananlara aynı durum onlarda yaşandığında koşup destek olmak da bana düşmez artık...Olumsuz yaklaşmam ama olumlu da yaklaşmam,tamamen nötr şekilde yaklaşmanızı öneriyorum...Zaten benim uzaklaştığım gibi siz de herkesten kendi isteğinizle uzaklaşmışısınız...Alma-verme dengesi diyoruz ya ;işte artık ben de bu dengeyi bozmaya hakkım olmadığını düşünüyorum...İçimden de gelmiyor....Gelse de daha normal yaklaşmaya karar vermiştim...Birinin hastası mı var?''Çok geçmiş olsun''daha da ortaya canını verecek gibi atlamamak lazım ...Kim nasıl davranıyorsa öyle...Size de tavsiye ederim...En azından sorumluluğumuzu burada alalım...Bizim yanlış arkadaş ,dost seçimi ve kendimizi yok saymamız bunlara sebep oldu...Önemli olan öğrendiklerimizi uygulayabilmek,sınırlarımızı koruyabilmek...Hepimiz iyi anlamda değişim yolundayız bence......Ailenizi özlediğinizde,acı duyduğunuza onlar için özel bir defter tutun..Duygularınızı yazın,çok rahatlarsınız...Hiçbir zaman tamamen bitmez bu hüzün ama bu duyguları azaltarak yaşamaya devam ediyoruz...O burukluk kalır ama siz ailenizin dna'larını taşıyorsunuz ve mutlu olabilirseniz onları da onurlandırmış oluyorsunuz....Sevdiklerini kaybedenler hayatta kalmanın ''suçluluğunu''hissedebiliyorlarmış...Eğer bu duyguları fark ederseniz onun için de profesyonel destek alabilirsiniz belki ama umarım bir de bu üzüntünün üstüne böyle yıpratıcı duygularla mücadele etmiyorsunuzdur....Algıladığım kadarıyla güçlü bir ruha ,kalbe sahipsiniz...Hepimize kolay gelsin,sevgiler...)
Çok teşekkür ediyorum güzel sözleriniz için ve babanız için çok üzgünüm. Başınız sağ olsun. Size sonsuz sevgiler gönderiyorum 🫂🍀 inşallah her zaman iyi ve güzel insanlarla karşılaşırsınız 🫂
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Çok teşekkür ediyorum güzel sözleriniz için ve babanız için çok üzgünüm. Başınız sağ olsun. Size sonsuz sevgiler gönderiyorum 🫂🍀 inşallah her zaman iyi ve güzel insanlarla karşılaşırsınız 🫂
Ben de çok teşekkür ederim,aynı dilekleri ben de sizin için diliyorum...Hepimiz iyi insanlarla karşılaşalım,sevgiler:)
 

birdgarden

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ara 2023
Mesajlar
85
Tepkime puanı
49
iç dökmeye çok ihtiyacım var,

Hayat bu aralar aşırı yorucu gelmeye başladı. Kendimi eskisi gibi hissetmiyorum. Aynaya baktığımda gördüğüm kişi asla ben değilim. Gözlerimin ışığı artık yok.

2 sene önce büyük bir kayıp yaşadım ve bu kaybın ardından bi şekilde devam etmeye çabalıyorum. Bu dönemin 1.5 senesini terapi ile geçirdim. Bu arada tek sıkıntım yas değildi ki yas bir hastalık değildir; ancak günümüzün belası anksiyete ve panik gibi yaramazlıklar sebebiyle yolum henüz bitmiş değil, sadece karmaşık.

Sonrasında ani bir kararla yurtdışına taşındım. Eğitim, iş bulmak derken burada da zaman bir şekilde geçti ve gitti. Sorun şu ki artık hayattaki en ufak sorunlara bile tahammül edemiyorum. Kariyerim geriye doğru ilerliyor. Hayatın aile anlamında benden erken aldıklarını kariyerimde ilerleyerek bastırmaya çalıştım, olmadı.

dünya çapında çok büyük şirketlerden teklif aldım ve hepsi ciddi mülakatlar sonucunda (5 mülakat ve ayrıca panel) ; fakat ne yazık ki bu tekliflerim ben kabul ettikten sonra ekibin gelecek yıl bütçelemesi sebebiyle olumsuz oldu. Gerçekten çok büyük çaba gösterdiğim ve çok iyi geribildirim aldığım görüşmelerim son anda iptal oldu ve ben eğitimimi finanse etmek için kendimden aşağıda bir işe girmek durumunda kaldım. Burada da yöneticimden iyi geribildirim alıyorum; ama her şey verbal oluyor. Finansal karşılık yok.

Çoğu arkadaşım çok kolay ilerledi. Benim ise olacak işlerim olmuyor, ve çoğu şey için insanlardan çok çok daha fazla emek vermem gerekiyor. İnanın istatistiklerimi tutuyorum. Kişinin çabasına bağlı derler ya ben çaba göstermemişim adeta parçalamışım; ama yine de olmuyor, olmuyor. Bazı insanların hayatı sorunsuz, tıkır tıkır ilerlerken, bazıları benzer şeyler için adeta savaş veriyor.

Sizler hayatın bu tarz zorlukları ile nasıl baş ediyorsunuz? Başa çıkma mekanizmalarınız nedir? Sevgiler!
yalnız kalmayın kariyer para her zaman olur içsel mutlu olmaya çalışın rasyonel gerçekler var uzaklaşamayız dünyanın dengesi bu ne kendimiz nede başkası iyilik meleği şahane olamaz biz insanız her tür huy var içimizde bunu kabul edip kendi ahlaki duygusal dengende tolerans gösterip yaşayacaksınz size sosyal çevre gerekli oralarda türk dernek vakıfları var bağlantılar bulun insan kendiyle kaldıkça problem büyür çevre edinin.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
yalnız kalmayın kariyer para her zaman olur içsel mutlu olmaya çalışın rasyonel gerçekler var uzaklaşamayız dünyanın dengesi bu ne kendimiz nede başkası iyilik meleği şahane olamaz biz insanız her tür huy var içimizde bunu kabul edip kendi ahlaki duygusal dengende tolerans gösterip yaşayacaksınz size sosyal çevre gerekli oralarda türk dernek vakıfları var bağlantılar bulun insan kendiyle kaldıkça problem büyür çevre edinin.
Biz de bu durumu aşmaya çalışıyoruz...Sosyalleşmek bazı insanlara zor geliyor...Çünkü insanlar bu çağda yurtdışı ya da kendi ülkesi fark etmeksizin internet üzerinde iletişim kurmaya alıştılar...İnternet üzerinden bazı gruplardan arkadaşlık kurup dışarıda görüşebilecek kişiler değiliz...Daha doğrusu benim gibi düşünen kişileri kast ediyorum...İnsanların elinde olan bir şey değil bu....Bu söylediğiniz herkes için geçerli değil..Keşke daha kolay güvenebilsek...İnternet üzerinden arkadaşlıklar kurup bunu somutlaştırıp tanışmaya kadar gidemez herkes...Çekingenlik,dışarıya güvenememek,anksiyete....Herkes o kadar kolay arkadaşlık kuramıyor ,bu yüzden yalnızlık çekiyoruz zaten....Eskisi gibi neden komşularımızla,arkadaşlarımızın arkadaşlarıyla ya da sahilde,kafede ,seyahat sırasında da dostluklar kurulamiyor?Belki de oluyordur da ben ve benim gibi arkadaşlarım kendimizi çok kapatmışızdır...Kısacası @Ben_&_Kedilerim arkadaşım da sosyal medyadan kurulan arkadaşlıklara benim gibi sıcak bakamıyor ya da güvenemiyordur diye düşünüyorum... @Ben_&_Kedilerim Hangi ülkede olduğunuzu bilmiyorum ama siz sosyal medyada kurulan dostluklara açık mısınız?Ya da bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bu arada ben sadece kendimi adapte edememekten şikayet ediyorum...Yani bu şekilde çevresi çok genişleyen ,bütün arkadaşlarıyla sosyal medyada tanışan kişiler de var...Onları daha cesur ,özgüvenli ve uyumlu buluyorum....Ama kendim yapamıyorum işte...Benim asosyalliğim ya da çekingenlik ve güvensizliğimle ilgili bir durum...Bu duruma benim gibi uyum sağlamak isteyip de adapte olamayanlar vardır belki...Ben de bu konuda içimi dökmüş oldum... @Ben_&_Kedilerim Bu sizin konunuzdu ama ben de içimden gelenleri paylaşmış oldum....Teşekkür ederim,burada konuyu dağıtmak istemem ama siz de de sosyal medya konusunda fikirlerinizi yazabilirseniz çok sevinirim...
 

birdgarden

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ara 2023
Mesajlar
85
Tepkime puanı
49
Biz de bu durumu aşmaya çalışıyoruz...Sosyalleşmek bazı insanlara zor geliyor...Çünkü insanlar bu çağda yurtdışı ya da kendi ülkesi fark etmeksizin internet üzerinde iletişim kurmaya alıştılar...İnternet üzerinden bazı gruplardan arkadaşlık kurup dışarıda görüşebilecek kişiler değiliz...Daha doğrusu benim gibi düşünen kişileri kast ediyorum...İnsanların elinde olan bir şey değil bu....Bu söylediğiniz herkes için geçerli değil..Keşke daha kolay güvenebilsek...İnternet üzerinden arkadaşlıklar kurup bunu somutlaştırıp tanışmaya kadar gidemez herkes...Çekingenlik,dışarıya güvenememek,anksiyete....Herkes o kadar kolay arkadaşlık kuramıyor ,bu yüzden yalnızlık çekiyoruz zaten....Eskisi gibi neden komşularımızla,arkadaşlarımızın arkadaşlarıyla ya da sahilde,kafede ,seyahat sırasında da dostluklar kurulamiyor?Belki de oluyordur da ben ve benim gibi arkadaşlarım kendimizi çok kapatmışızdır...Kısacası @Ben_&_Kedilerim arkadaşım da sosyal medyadan kurulan arkadaşlıklara benim gibi sıcak bakamıyor ya da güvenemiyordur diye düşünüyorum... @Ben_&_Kedilerim Hangi ülkede olduğunuzu bilmiyorum ama siz sosyal medyada kurulan dostluklara açık mısınız?Ya da bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bu arada ben sadece kendimi adapte edememekten şikayet ediyorum...Yani bu şekilde çevresi çok genişleyen ,bütün arkadaşlarıyla sosyal medyada tanışan kişiler de var...Onları daha cesur ,özgüvenli ve uyumlu buluyorum....Ama kendim yapamıyorum işte...Benim asosyalliğim ya da çekingenlik ve güvensizliğimle ilgili bir durum...Bu duruma benim gibi uyum sağlamak isteyip de adapte olamayanlar vardır belki...Ben de bu konuda içimi dökmüş oldum... @Ben_&_Kedilerim Bu sizin konunuzdu ama ben de içimden gelenleri paylaşmış oldum....Teşekkür ederim,burada konuyu dağıtmak istemem ama siz de de sosyal medya konusunda fikirlerinizi yazabilirseniz çok sevinirim...
internet üzerinden değil kast ettiğim örnek üniversite bağlantınız var onun sizin bulunduğunuz yerde bir bağlantısı olur yüz yüze diyalog
Biz de bu durumu aşmaya çalışıyoruz...Sosyalleşmek bazı insanlara zor geliyor...Çünkü insanlar bu çağda yurtdışı ya da kendi ülkesi fark etmeksizin internet üzerinde iletişim kurmaya alıştılar...İnternet üzerinden bazı gruplardan arkadaşlık kurup dışarıda görüşebilecek kişiler değiliz...Daha doğrusu benim gibi düşünen kişileri kast ediyorum...İnsanların elinde olan bir şey değil bu....Bu söylediğiniz herkes için geçerli değil..Keşke daha kolay güvenebilsek...İnternet üzerinden arkadaşlıklar kurup bunu somutlaştırıp tanışmaya kadar gidemez herkes...Çekingenlik,dışarıya güvenememek,anksiyete....Herkes o kadar kolay arkadaşlık kuramıyor ,bu yüzden yalnızlık çekiyoruz zaten....Eskisi gibi neden komşularımızla,arkadaşlarımızın arkadaşlarıyla ya da sahilde,kafede ,seyahat sırasında da dostluklar kurulamiyor?Belki de oluyordur da ben ve benim gibi arkadaşlarım kendimizi çok kapatmışızdır...Kısacası @Ben_&_Kedilerim arkadaşım da sosyal medyadan kurulan arkadaşlıklara benim gibi sıcak bakamıyor ya da güvenemiyordur diye düşünüyorum... @Ben_&_Kedilerim Hangi ülkede olduğunuzu bilmiyorum ama siz sosyal medyada kurulan dostluklara açık mısınız?Ya da bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bu arada ben sadece kendimi adapte edememekten şikayet ediyorum...Yani bu şekilde çevresi çok genişleyen ,bütün arkadaşlarıyla sosyal medyada tanışan kişiler de var...Onları daha cesur ,özgüvenli ve uyumlu buluyorum....Ama kendim yapamıyorum işte...Benim asosyalliğim ya da çekingenlik ve güvensizliğimle ilgili bir durum...Bu duruma benim gibi uyum sağlamak isteyip de adapte olamayanlar vardır belki...Ben de bu konuda içimi dökmüş oldum... @Ben_&_Kedilerim Bu sizin konunuzdu ama ben de içimden gelenleri paylaşmış oldum....Teşekkür ederim,burada konuyu dağıtmak istemem ama siz de de sosyal medya konusunda fikirlerinizi yazabilirseniz çok sevinirim...
konuyu biraz daha açayım internet üzerinden değil örnek üniversite arkadaş akraba üzerinden ortak bağlantı çevre oluşturabilirsiniz yüz yüze diyalog gelecekte futuristler internet üzerinden kurulan iletişiminde biteceğini söylüyor insanlar özüne dönecek referans alın çevrenizden çevre oluşturun.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
konuyu biraz daha açayım internet üzerinden değil örnek üniversite arkadaş akraba üzerinden ortak bağlantı çevre oluşturabilirsiniz yüz yüze diyalog gelecekte futuristler internet üzerinden kurulan iletişiminde biteceğini söylüyor insanlar özüne dönecek referans alın çevrenizden çevre oluşturun
Benim de isteğim bu...Çevre oluşturmak çok önemli...Sohbet etmek,arkadaşlarımızla bir araya gelip kahve içmek...sosyalleşmek...Sosyal bağlar insanı hayatta ruhsal olarak canlı hissettiren en önemli değerlerden biri...Geçmiş yıllarda bu benim için çok kolayken son yıllarda zorlaştı...Şimdi burada yazarken daha çok anladım...Aslında son yıllarda yaşadığımız ''korona''süreci de benim içinde bulunduğum durumu olumsuz yönde etkilemiş olabilir...Önemli olan iyi bir arkadaş çevresi oluşturmak ve ara sıra yalnızlığa çekilmek iken ben tam tersini yapmışım...Ara sıra sosyalleşip genelde içime kapanmışım....Her şey düzeltilebilir... @maxiçilek Önerileriniz için çok teşekkürler....:)
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
7,700
Konum
Nirvana
İş
Witch
Sonrasında ani bir kararla yurtdışına taşındım. Eğitim, iş bulmak derken burada da zaman bir şekilde geçti ve gitti. Sorun şu ki artık hayattaki en ufak sorunlara bile tahammül edemiyorum. Kariyerim geriye doğru ilerliyor. Hayatın aile anlamında benden erken aldıklarını kariyerimde ilerleyerek bastırmaya çalıştım, olmadı.
Bir taraftaki dengesizlik başka taraftaki aşırılıkla telafi edilmiyor, kariyerinizde istediğiniz konuma gelseniz yine de mutlu olamayacaktınız.
Kabul etmek gerekir ki dünya pek adil bir yer değil ve iyi insanlar da kötü şeyler yaşayabiliyor. Her şeyden özgürleşip anda kalmayı öğrenmeniz belki bi nebze huzur bulmanıza yardımcı olur.
Sosyallik çok şart bir durum değil insanlardan tamamen uzak bir hayat pek sağlıklı olmasa da yalnız kalmamak için çevreni çöp kalabalıkla doldurmak da sağlıklı değil.. nerde çokluk orda b*kluk demişler, 10 tane 5 kuruş da 50 kuruş iki tane 25 kuruş da.. bazı insanlar vardır 10 kişiye bedel karakter anlamında öyle kişiler bulundurun çevrenizde sürekli nasıl faydalansak derdinde olmayan, açığınızı aramayan insanlar.. inanın ben bizzat şahit oldum birisine hasta yatağında imza attırmaya çalışan tiplere.. önemli olan hayatınızda kaç kişi olduğu değil onların ne kadar kaliteli insanlar oldukları, ilişkilerinizin ne kadar gerçek olduğu..
Hayvanlar bu dünyada bize verilen en büyük ödül koşulsuz güvenebileceğimiz minik dostlarımız.. onların varlığı en büyük huzur kaynağı onlarla yakın olmak psikolojimize de iyi gelir.
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,114
Tepkime puanı
1,568
çevrenizden çevre oluşturun.
Hayatımın 4/3 ünü bi zaman bu şekilde çevre edinmekle oluşturmuştum.Kasıtlı olarak istediğim ya da yaptığım bişey değildi. Kendiliğinden oluşan bi durum aslında bu da başı bi geldi mi devamı böyle ip söküğü gibi başlıyor.Gayetde sağlıklı ve güzel dostluklar,arkadaslıklar oluşturdum.İlk etapta zincirlerinizi kırarsanız devamı gelecektir @cathrine.Çevre üzerinden çevre edinmeyi deneyin gerçekten. İnternet ya da sosyal ağlardan arkadaslık kurmayı hiç bi zaman için nedende sağlıklı bulmadım kurulmaz değil kurulabilir aynı şehirlerde ve aynı yaşantı tarzlarına da sahip olmak gerek ki bu sosyal ilişki devamını getirsin.
 

Talgaran

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2020
Mesajlar
247
Tepkime puanı
115
Artık mutluluğa inanmıyorum en azından kendim için. Bir başkası mutlu olabilir ama ben olamam zaten olmamamda gerekir. Dünya hayatı kafirlere süslü gösterildi. Şu genç yaşımda anladım ki yaşadığım bir roman, film değil bir yolculuk. Bu yolculuk bir evin içinde yıllarca sürebilir. Artık olmuş gibi davranıyorum mesela dünyalık bir hedefim var olmuş sayıyorum yine bir dert bulurum peşinden giderim peki ama neden? Dünya bir bilgisayar oyunu değil, ne yaparsak kârdır demek inancıma ters. Artık ölmekten de korkmuyorum herkesin mutlak beklediği sona gelmiş olmanın merağını gidermiş olurum.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Hayatımın 4/3 ünü bi zaman bu şekilde çevre edinmekle oluşturmuştum.Kasıtlı olarak istediğim ya da yaptığım bişey değildi. Kendiliğinden oluşan bi durum aslında bu da başı bi geldi mi devamı böyle ip söküğü gibi başlıyor.Gayetde sağlıklı ve güzel dostluklar,arkadaslıklar oluşturdum.İlk etapta zincirlerinizi kırarsanız devamı gelecektir @cathrine.Çevre üzerinden çevre edinmeyi deneyin gerçekten. İnternet ya da sosyal ağlardan arkadaslık kurmayı hiç bi zaman için nedende sağlıklı bulmadım kurulmaz değil kurulabilir aynı şehirlerde ve aynı yaşantı tarzlarına da sahip olmak gerek ki bu sosyal ilişki devamını getirsin.
Söylediklerinize katılıyorum ...Dediğiniz gibi bir başlayınca devamı ip söküğü gibi gelir...Bazen her konuda böyle hissediyorum...Hayatın belirli dönemlerinde çevre bolluğu yaşanır...evreniz insanlarla dolar taşar ve nereye yetişeceğinizi şaşırırsınız...Bazen ikili ilişkilerde de uzun süre hayatınıza biri girmez sonra da şaşırtıcı derecede her yerden hayatınıza girmeye çalışanlar olur,yine şaşırıp kalırsınız...İş konusu da öyle...İşiniz olmadığı zaman iş bulma kaygısı sarar ama iş bulduktan sonra da başka iş başvurulaından cevap gelir....Demek istediğim hayatın belirli dönemlerinde bazı konularda canlılık yaşadığımız gibi bazen de uzun süre çok durgun olabilir...Bakın burada konuştuka ben kendi adıma bazı sonuçlara varıyorum...Bazen zaman konusunda bunu yaşarız...Bazen ok bol vaktimiz olur bazen de bütün ay'ın işini bir güne sığdırmak zorunda kalırız...Daha önce de başka başlık altında tartışmıştık....Konu çok dağıldı ama demek ki bolluk/bereket ,kıtlık enerjisi sadece maddiyatla ilgili değil arkadaşlar...Bolluk/bereket deyince yanlış algılayan insanlara sözüm...Kendi hayatımızı incelediğimizde biz hangi alanlarda bolluk içinde hissediyoruz ya da hangi alanlarda kıtlık içindeyiz?Kimisinin arkadaşı çok işi yok....Kimisinin ailesi var,maddi yönden sıkıntı çekiyor...Kimisi çok yalnız ama mesleği iyi yönde ilerliyor....Herkesin inişleri ve çıkışları var....Hangi alanda zorluk yaşıyorsak o alana yönelik bir iki adım atmalıyız belki de..Elimizden geldiği kadar tabii ki...Aşırı da değil az da değil,gerektiği kadar...Çözümlere odaklanalım en iyisi... @Ben_&_Kedilerim
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,114
Tepkime puanı
1,568
.Bolluk/bereket deyince yanlış algılayan insanlara sözüm...Kendi hayatımızı incelediğimizde biz hangi alanlarda bolluk içinde hissediyoruz ya da hangi alanlarda kıtlık içindeyiz?Kimisinin arkadaşı çok işi yok....Kimisinin ailesi var,maddi yönden sıkıntı çekiyor...Kimisi çok yalnız ama mesleği iyi yönde ilerliyor....Herkesin inişleri ve çıkışları var....
Kesinlikle bolluk bereket sadece maddiyat değil.
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
131
Tepkime puanı
127
Hayat adil değildir. İnsanlar olarak yanlızlık bize göre değil o yüzden yanlız kalmayı seçmeyin veya yanlız kalmaya istekli olmayın insanlarla yakın ilişkiler kurun bu ilişkiler iyi olmak zorunda değil... Başarılı insanların hepsi tanıştıkları doğru insanlar sayesinde başarılıdır.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,046
Tepkime puanı
1,463
Hayat adil değildir. İnsanlar olarak yanlızlık bize göre değil o yüzden yanlız kalmayı seçmeyin veya yanlız kalmaya istekli olmayın insanlarla yakın ilişkiler kurun bu ilişkiler iyi olmak zorunda değil... Başarılı insanların hepsi tanıştıkları doğru insanlar sayesinde başarılıdır.
Size de katılıyorum...Ama ben başarılı insanlardan ziyade ruhumuza iyi gelecek insanlarla beraber olmayı tercih ederim...Uzun süre sosyal bir yaşamdan uzak kalmamın sebebi kendi ruh sağlığımı korumak içindi galiba...Çünkü bazı insanlar öyle bir enerji düşürüyordu ki;hiç olmamaları olmalarından iyidir deyip uzaklaştım ve yalnızlık bana çok iyi gelmişti ,alıştım da...Ama bir yere kadarmış...Şimdi de sosyalleşmeye çalışsam bile ara sıra yine yalnızlığa çekilme ihtiyacı hissederim....Sanırım her insan belli zamanlarda kendi tercihiyle yalnız kalmak ister...Ama insanların birbirine ihtiyacı var tabii ki ...''Bir elin nesi var,iki elin sesi var.''''Yalnız taştan duvar olmaz''Herşey dengede olmalı...Eğer kalabalık olacaksak birbirimize iyi gelmeliyiz...İnanın ki kimse yalnız kalmaya istekli değildir ama görülen zararlar insanı yalnızlığa iter...Umarım hepimiz bir yolun buluruz....
 
Üst