Yasaklı Bitki Pelin Otu

Acı Pelin, Ak Pelin, Acı Yavşan (sert ot, çalı gibi), Absent Pelin (absinthe pelin) gibi isimlerle bilinen ve Tükçe'de Pelin Otu olan otsu bitki, orijinal dilinde Latince olup Artemisia Absinthium ismiyle bilinmektedir. Ayrıca Latince adında yer alan Artemisia'nın Yunan mitolojisinin doğa ve avcılık tarıçası Artemis'ten geldiği de düşünülmektedir. llıman bölgelerde yetişen Pelin Otu, Türkiye'de de yetişirken süs bitkisi olmanın yanı sıra tıp-ilaç ve alkollü içkilerde kullanılmaktadır.

İlaç olarak kullanımı Antik çağlara dayanırken, içeriği bakımından yasaklı bitkiler arasına girmiştir. Dünya savaşlarında askerlerin motivasyonunu sağlamak için kullanıldığı bilinen Pelin Otu'nun şifalı bitki olarak mide, bağırsak, zührevi ve bulaşıcı hastalıklar gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı görülmüştür. Ortaçağ'da baharat olarak kullanılan Pelin Otu, aslında içki çeşnisi olarak kullanılmıştır. Alkollü içeceğin fermantasyonunda kullanılırken, tatlandırıcı likör ve çeşni olarak kullanılan Pelin Otu, 18. yüzyıl İngiltere'sinde birada kullanılan şerbetçiotu yerine de kullanılmıştır. "Yeşil peri" adıyla bilinen ve alkol oranı yüksek olan Absent'in (absinthe) ana maddesi olan Pelin, damıtılma sonucunda rakı, brendi ve beyaz şarap yapımında da kullanılmaktadır.

Türkçe adı Vermut olan, Eski Almanca'da Wermut olup, İngilizce'de Wormwood (eski İng. wermod) olarak bilinen pelin otu, bir tür şarap olan Vermut'un özü olmaktadır. Aynı zamanda "kurtağacı" anlamına gelen Wormwood, eskiden bağırsak kurtlarına karşı kullanılmıştır. Başka aromalarla da güçlendirilen Vermut'un (şarabın) alkol oranı ise %15-18 olurken, Pelin Otu da Vermut'un içindeki en temel bitkilerden birisidir. Antik Roma'ya kadar uzanan Vermut, ticari anlamda ilk olarak İtalya'da üretilmiş ve sonradan mide sorunları ve bağırsak parazitleri için tıbbi amaçlarla kullanılmıştır (Antik dönem inancıyla). 17. yüzyılda İtalyan bir tüccar Vermut'u popülerleştiriken, 1800'lü yıllarda Fransa'da doğan ve adını Fransızca'dan alan "Aperitif" kültüründe de oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. Fakat Vermut, aperitif olarak ilk dönemler sadece erkeklere ikram edilmiştir. Bunun sebebi ise Cermen dillerindeki "wer", "erkek" anlamında olup "wood" ise "mood" yani "cesaret" anlamındadır ve bu sözcüklerden türeyerek böyle bir benzetmeye gidilmiştir (bkz. Wormwood ve Eski İngilizce Wermod). Afrodizyak etkisiyle de bilinen otsu bitkiye bu sebeple "erkek cesareti" gibi bir tanım da yakıştırılmış ve zamanla toplu ölümlere/ artan ölümlere sebep olduğundan dolayı -kısmen- yasaklanmıştır.
Pelin Otu'nun yabani hali de şöyledir;


Ekli dosyayı görüntüle 8205

ALıntı

Bizde satışı ve kullanımı serbesttir.

Aynen ben aldım ama içmedim çok acı

Evet çok acıdır. İçinde "acı madde" denilen bir kimyasal madde var (absint), bu yüzden o acılık. Tüm acı madde içeren bitkiler iştah açıcı özelliğine sahiptir. Ayrıca bu bitki kadın hastalıklarında birebirdir. Safra rahatsızlıklarında da devadır ki tüm safra için kullanılan bitkisel çaylar çok acıdır örneğin civanperçemi katılanlar ki bu bitki de kadın hastalıklarında kullanılır.

Absinthe alkollü içeceği çokça bulunur hatta tekel bandrollüsü de var. Elbette Avrupa standartları gereği orjinal şekilde üreten sadece 2 firma var onlarda da etken madde çok azdır. Buna rağmen bazı ülkelerde üretilen ama satışı dışarıya yasak olan bazı absinthler türlü yollarla uluslar arası satışta vardır. İçinde kenevir olan türleri veya %87'lere varan alkol oranlı olanları bunlara örnektir. Özellikle bohemian ritual şeklinde tüketilmesi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir fazla tüketildiğinde. Bu gümüş kaşık üzerine esmer şeker eritilerek absinthe karıştırıp alevli biçimde shot yapmaktır. Halisünasyon gördürmesi ise, piyasada yasal veya kaçak olsun bulunabilecek absinthlerin %95'i için tamamen hayal ürünüdür. Zira o denli etken madde yoktur %95'inde. Ayrıca Van Gogh'un kesik kulaklı kendi yaptığı resminde absinthe içtiği doğru ise de, ''kulağını kesene kadar absinthe!'' sözünü kendisi söylememiştir, büyük bir satış kampanyasının sloganı, viral reklamıdır. Etrafta ''abi içtim çok enteresan halüsinasyonlar gördüm'' şeklinde dolaşan ergenlere veya koca ergenlere itibar etmeyiniz. Bizzat 7 farklı türünü 9'ar shot kadar deneyen biri olarak bizzat tecrübe ettim, yoktur öyle absürd şeyler. Bol kalp çarpıntısı ve beden harareti en ciddi yan etkileridir. Elbette bir de ciddi alkol seviyesinden dolayı diğer ağır alkollerin ortaya çıkardığı bütün etkiler de oluşmaktadır.

pelin otu kafa yapar mı? yani sarhoşluk değil de transa sokmaya yardımcı olur mu? astral seyahat bu kadar zor olmamalı. mutlaka bu yolculuğa geçişi kolaylaştıran bitkiler olmalı doğada...

Takyon yolcusu' Alıntı:

pelin otu kafa yapar mı? yani sarhoşluk değil de transa sokmaya yardımcı olur mu? astral seyahat bu kadar zor olmamalı. mutlaka bu yolculuğa geçişi kolaylaştıran bitkiler olmalı doğada...

Genişletmek için tıkla ...

Hayır, bu bitkinin böyle bir etkisi yoktur.

origanum' Alıntı:

Hayır, bu bitkinin böyle bir etkisi yoktur.

Genişletmek için tıkla ...

şamanik bir çay uygulamasında pelin otundan da bahs ediliyordu. Peki sayın origanum astral seyahat ya da psişik güçleri artırmak için Türkiyedeki aktarlarda bulabileceğimiz bir baharat var mı ?

Hiç aktarlarda böyle bir karışım görnedim, sorsanız bilecek aktar var mıdır o da ayrı tabi. Baharat yiyerek psişik gücün artmasını beklemeyin, hatta bazıları olumsuz etkiler. Bazı narkotik ve halüsinojenik bitkilerden yararlanılabilir ancak farklı türde zararları var. Astrale çıkmak da psişik güçler de nefes kontrolünü gerektirir, bunun için fazla kapasitede oksijen alınması gereklidir vücuda, bunu kontrol etmeyi başarmak yolu yarılamak demektir. Nefes teknikleri öğreten kurslar var.
Şamanik uygulamada çay karışımı kullanılır, içindeki bitkilerden bir tanesidir pelin ancak sizin kastettiğiniz etki için kullanılmaz, o etkinin bünyede yaratacağı hasarı toparlamak için karışıma belli bir dozda katılır.

Halisünatif olanların çoğu narkotik zaten, bunlar hangileri en çok bilinenlerinden bir kaç örnek verebilir misiniz?

origanum' Alıntı:

Hiç aktarlarda böyle bir karışım görnedim, sorsanız bilecek aktar var mıdır o da ayrı tabi. Baharat yiyerek psişik gücün artmasını beklemeyin, hatta bazıları olumsuz etkiler. Bazı narkotik ve halüsinojenik bitkilerden yararlanılabilir ancak farklı türde zararları var. Astrale çıkmak da psişik güçler de nefes kontrolünü gerektirir, bunun için fazla kapasitede oksijen alınması gereklidir vücuda, bunu kontrol etmeyi başarmak yolu yarılamak demektir. Nefes teknikleri öğreten kurslar var.
Şamanik uygulamada çay karışımı kullanılır, içindeki bitkilerden bir tanesidir pelin ancak sizin kastettiğiniz etki için kullanılmaz, o etkinin bünyede yaratacağı hasarı toparlamak için karışıma belli bir dozda katılır.

Genişletmek için tıkla ...

Bi yerde okudum ben rüya kesesi ve şamanik çay başlıklı bir konuydu psişik vizyonlar için diyordu.

Hayır, halüsinojenikler narkotik değildir. Narkotiklere örnek esrar, afyon. Halüsinojenik üzerlik, Maraş otu, vs.

En bilinenler LSD ve magic mushroom dediğimiz türler. Magic mushroom dediğimiz şeyin bir çok türü olduğu için (örn: amanita muscaria, ergot, psilocybin mantarlar) direk böyle demeyi tercih ettim bunlardan enerji boyutuyla daha kolay iletişime geçmemizi sağlayan yada psişik yetenekleri kuvvetlendiren türleri var mıdır? Bilginiz var mı bu konuda?

Hopee' Alıntı:

En bilinenler LSD ve magic mushroom dediğimiz türler. Magic mushroom dediğimiz şeyin bir çok türü olduğu için (örn: amanita muscaria, ergot, psilocybin mantarlar) direk böyle demeyi tercih ettim bunlardan enerji boyutuyla daha kolay iletişime geçmemizi sağlayan yada psişik yetenekleri kuvvetlendiren türleri var mıdır? Bilginiz var mı bu konuda?

Genişletmek için tıkla ...

Evet bunlar çoğunlukla Amerikadaki şamanların kullandığı türler. Halüsinojenik olduğu için kolay astral boyuta çıkmalarını ve iletişime geçmelerini sağlıyor. Yalnız psişik yetileri kuvvetlendirmiyor sadece ihtiyaç duyuyorlar bunlara ama en güzeli hiçbir şeye ihtiyaç duymadan başarabilmek. Oldukça zararlı ürünler vücuda ve özellikle sinir sitemine.
LSD nin etkisi zaten malum. Amanita muscaria ise köygöçüren mantarı ismiyle de bilinir ve yendikten 3 saat sonra kişinin mide barsak sitemine etki eder, kusma, ishal gibi zehirlenme belirtileri görülür, müdahale edilmezse ölüm görülür. Ergo alkaloitleri diye bilinen maddeyi taşıyan çavdar mahmuzu mantarı ise çavdar tarlalarına musallat olan bir zararlıdır, eskiden çavdar mahmuzu bulunan çavdarları yiyen halk zehirlenip ölürmüş, sonradan etkiyi bunun yaptığı anlaşılınca zirai mücadele ile kökü kazınmıştır, şimdi sadece ilaç sanayi için özel olarak üretilmektedir, rahim kanamalarını dindirici etkisi vardır. Psilocybe grubu mantarlar ormanlarda bulunan minicik ve çok şirin görünümlü mantarlardır, şamanların favorisidir.

origanum' Alıntı:

Evet bunlar çoğunlukla Amerikadaki şamanların kullandığı türler. Halüsinojenik olduğu için kolay astral boyuta çıkmalarını ve iletişime geçmelerini sağlıyor. Yalnız psişik yetileri kuvvetlendirmiyor sadece ihtiyaç duyuyorlar bunlara ama en güzeli hiçbir şeye ihtiyaç duymadan başarabilmek. Oldukça zararlı ürünler vücuda ve özellikle sinir sitemine.
LSD nin etkisi zaten malum. Amanita muscaria ise köygöçüren mantarı ismiyle de bilinir ve yendikten 3 saat sonra kişinin mide barsak sitemine etki eder, kusma, ishal gibi zehirlenme belirtileri görülür, müdahale edilmezse ölüm görülür. Ergo alkaloitleri diye bilinen maddeyi taşıyan çavdar mahmuzu mantarı ise çavdar tarlalarına musallat olan bir zararlıdır, eskiden çavdar mahmuzu bulunan çavdarları yiyen halk zehirlenip ölürmüş, sonradan etkiyi bunun yaptığı anlaşılınca zirai mücadele ile kökü kazınmıştır, şimdi sadece ilaç sanayi için özel olarak üretilmektedir, rahim kanamalarını dindirici etkisi vardır. Psilocybe grubu mantarlar ormanlarda bulunan minicik ve çok şirin görünümlü mantarlardır, şamanların favorisidir.

Genişletmek için tıkla ...

şamanlar nasıl kullanıyordu peki bunları onlar zehirlenmiyorlar mıydı ?

ruhname' Alıntı:

şamanlar nasıl kullanıyordu peki bunları onlar zehirlenmiyorlar mıydı ?

Genişletmek için tıkla ...

Hala kullanıyorlar. Zehirlenmiyorlar.
Paracelsus'un bir sözü vardır; bir şeyin ilaç mı zehir mi olacağını belirleyen tek şey dozudur.
İlaçların çoğu zehirli bitkilerin içindeki bileşiklerin izole edilip uygun dozlarda bazı karışımların içine katılmasıyla oluşur. Hele benzeri benzerle tedavi etme esasına dayalı homeopatik ilaçlar ise zehirlerin onbinlerde bir oranında seyreltilmesiyle oluşur. Son yıllarda bizim ülkemizde de bilinmekte ve kullanılmakta, Avrupalılar 100 yıldır kullanıyor oysa.

Çivi çiviyi söker hesabı..

Evet göz yaşarma sorunu olan kişiyi soğanla tedavi ediyorlar. İlginç ama işe yarıyor sonuçta. Konu ilginizi çektiyse Samuel Hahnemann diye araştırın, ilk uygulayan kişi, Alman hekim.

Bitkiyi kendi üstünde denemesi oldukca cesurca bir hareket. Tıp dünyası ve bizlerin büyük bir borcu var anlaşılan beyefendiye. Daha önceden de yılan zehrinin panzehirinin yine aynı zehir olduğunu okumuştum bir yerde. Teşekkürler origanum ve teşekkürler Samuel Hahnemann