"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yalan Söyleme Belirtileri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan janet
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Şuan yanımda hastalık derecesinde yalan söylşeyen bir insan var :D ve söylediği yalana bile kendisini inandırıyor. İnanın söylediklerinde gerçeklik payı 0. Ve hayaller ülkesinde yaşıyor... Tuhaf...
 
Evet sayılan belirtilerden bazıları "çekingen" ya da "içe dönük" insanların da sergilediği tavırlar...

Bende çok çekindiği ve sıkıldığım zaman yaparım bazılarını. Ayrıca karşımdakinin benim söylediklerimden şüphe ettiğini hissettiğimde yalan söylüyormuş gibi davranmaya başlıyorum garip bir şekilde :D Gözlemci olayı etkiliyor :D
 
Sözlüğe işletemem buna eminim :D Irade olarak ben ebeveynsizlik ve Kasımpaşa'nın 90'larını gördüm çocukluğumda, şimdi ise Toronto ve temiz Istanbul'u gördüm. Işin şakasını geçersek, cidden ihtiyaç oluyor bazen. En azından kapitalist sistemde.
 
Sözlüğe işletemem buna eminim :D Irade olarak ben ebeveynsizlik ve Kasımpaşa'nın 90'larını gördüm çocukluğumda, şimdi ise Toronto ve temiz Istanbul'u gördüm. Işin şakasını geçersek, cidden ihtiyaç oluyor bazen. En azından kapitalist sistemde.

90 lar kasımpaşa, toronto, istanbul..:) size şuanda hak vermeye başladım:) Bu tecrübeleri ben yaşasam büyük ihtimal iradesizliğin yanında dengesizde olurdum:D
 
90 lar kasımpaşa, toronto, istanbul..:) size şuanda hak vermeye başladım:) Bu tecrübeleri ben yaşasam büyük ihtimal iradesizliğin yanında dengesizde olurdum:D

O zamanlarda "Nerelisin?" sorusuna "Kasımpaşalıyım" deseniz zaten "Aha yine başa bela" denirdi. Belki şimdi değişmiştir. Insanın sakinliği ve boş duvar bile olsa, izleyip o duvarı kendini sorgulaması fayda ediyor cidden. Hapis hayatı gibi bile olsa kendine isyan etmesi insanın Buda'nın Nirvana'sı gibi, sadece yok oluş yok. Benliği keşfetme var... Sizin gelişiminiz düzgün yaşandı anladığım kadarıyla.

estagfurullah sosyo ekonomik degil sanırım insanın kişiligi ile ilgili bütün bunlar

Çoklu benlik ve çelişkili benlik arasındaki farkı fark ederseniz, emin olun, bazen ortama ayak uydurmak zorunda kalacağınızı fark edersiniz. Bu da çelişkili benlik değildir. Kişilik burda sadece ortamdaki akışa göre değişir. Değişmesine etkenler vardır. Sokakta bir serserinin yanında ya korkak olursunuz ya da maço, yüksek rütbeli bir devlet adamının yanında ise sessiz ve efendi olursunuz. Bu ne ekonomi ile alakalıdır ne de kişiliğinizin esasıdır. Felsefik düşüncelerinizi ilerletmenizi tavsiye ederim. Zira, "dünü ile bugününde gelişme kaydetmeyen kişiler zarardadır"...
 
O zamanlarda "Nerelisin?" sorusuna "Kasımpaşalıyım" deseniz zaten "Aha yine başa bela" denirdi. Belki şimdi değişmiştir. Insanın sakinliği ve boş duvar bile olsa, izleyip o duvarı kendini sorgulaması fayda ediyor cidden. Hapis hayatı gibi bile olsa kendine isyan etmesi insanın Buda'nın Nirvana'sı gibi, sadece yok oluş yok. Benliği keşfetme var... Sizin gelişiminiz düzgün yaşandı anladığım kadarıyla

Hayır benimkide çok düzgün bir çizgide değildi..:) ama bulunduğum ortamda yaşadıklarım ne kadar zor olursa olsun mekan ve çevre değişikliği daha çok yorar beni...Ufuktada böyle bir değişiklik var hayatımda..gittikçe yaklaşıyor...korkuyorum açıkçası biraz...:(
 
Saf olup inansak ne olur yahu? Ben her yalancının yalanının eni sonu kendi ayağına dolanacağına inanırım bu yüzden çoğu zaman yalan mı doğru mu söylüyor diye düşünmem bile. Sonra böyle belritilerle yola çıkıp çevredeki insanları yalancı diye damgalamak itham etmek doğru değil. Hem birinin yalan söylediğini farkedince neden buna ihtiyaç duyuyor acaba diyorum. Bir arakadaşımın uzun zaman çıktığı sevgilisi kendisine üniversite mezunuyum gemi kaptanıyım diye yalan söylemişti. halbuki ortaokul mezunu ve gemide işçiydi. Arkadaşım ise üniversite mezunu eğitimlere meraklı bir tipti. Eeeee adam gemide çok sık görüşemiyorlar nişanlılık arefesinde yalan ortaya çıktı. Arkadaşım 2 hafta psikiyatride yattı bu olaydan sonra. 2 yıllık psikodrama yaşantı grubuna devam ederken ancak 2 yılın sonunda farkettiki yıllar boyunca sevgilisinden bu yalanı söylemesini o istemiş. Bilemiyorum belki bu da kendisine söylediği yalandı.
 
Yalan söylemek için geçerli bir nedene ihtiyacım vardır.
Gerekli olduğunu düşünüyorsam, yalan söylerim.

Genellikle birilerini ve birşeyleri korumak için yalan söylerim.
Ya da gerçeklerin daha acı olduğu konularda yalan söylerim.
 
Yalan söylemek için geçerli bir nedene ihtiyacım vardır.
Gerekli olduğunu düşünüyorsam, yalan söylerim.

Genellikle birilerini ve birşeyleri korumak için yalan söylerim.
Ya da gerçeklerin daha acı olduğu konularda yalan söylerim.

Inan bana dremduality korumak icin olsa bile o yalan cok can yakiyor.
 
Inan bana dremduality korumak icin olsa bile o yalan cok can yakiyor.

Ama gerçekler daha çok can acıtıyor.

Bir örnek vereyim;
Çok yakın olan iki dostum kavga etti.
O üzüntünün etkisiyle, birisi diğerinin
tüm kirli çamaşırlarını bana anlattı.

Sonrasında hakkında konuşulan kişi bana
sorunca '' O, senin hakkında birşey anlatmadı.'' diye
bir yalan söyledim.
Hatta barışmaları için olumlu sözler sarfettim iki tarafa da.
Ve neticesinde barıştılar kısa süre sonra.

İşte böyle anlarda yalan söylemek, biraz da 3 maymunu
oynamayı daha doğru buluyorum.

O anda çıkıp gerçekleri söylesem, çok üzüleceklerdi.
Doğrucu Davut olma işlerinden uzak duruyorum.
 
Bu durumda cok haklisiniz ama umarim size anlatan baskasinada anlatip arkadasinizin canini yakmaz. Ben herzaman düsünürüm baskasi hakkinda konusan benim hakkimdada konusuyordur diye. Umarim sadece sinir aninda yaptigi bir hatadir.
 
Bu durumda cok haklisiniz ama umarim size anlatan baskasinada anlatip arkadasinizin canini yakmaz. Ben herzaman düsünürüm baskasi hakkinda konusan benim hakkimdada konusuyordur diye. Umarim sadece sinir aninda yaptigi bir hatadir.

Herkes herkesin arkasından konuşuyor zaten.
Önceleri buna çok kızardım ama; anlıyorum.

Dedikodunun olmadığı hiçbir insan ortamı yok.
2. kişi bir araya gelince bile konu dedikodu yönündedir.

Ya iyi konuşulur ya kötü, ama konuşulur.
Ya da ben çok kötü tiplere denk geldiğim için bu sonuca varmışımdır.
 
O zamanlarda "Nerelisin?" sorusuna "Kasımpaşalıyım" deseniz zaten "Aha yine başa bela" denirdi. Belki şimdi değişmiştir. Insanın sakinliği ve boş duvar bile olsa, izleyip o duvarı kendini sorgulaması fayda ediyor cidden. Hapis hayatı gibi bile olsa kendine isyan etmesi insanın Buda'nın Nirvana'sı gibi, sadece yok oluş yok. Benliği keşfetme var... Sizin gelişiminiz düzgün yaşandı anladığım kadarıyla

Hayır benimkide çok düzgün bir çizgide değildi..:) ama bulunduğum ortamda yaşadıklarım ne kadar zor olursa olsun mekan ve çevre değişikliği daha çok yorar beni...Ufuktada böyle bir değişiklik var hayatımda..gittikçe yaklaşıyor...korkuyorum açıkçası biraz...:(

Korkunuzun sebebi herhalde yaşamınızda gerçekleşecek büyük bir değişiklik olacak... Bir söz var. "Çevre değiştiği gibi, insan ideali de şüphesiz aynı kalmaz. (Satan/Lucifer)" Ideallerinizin ve vicdani görüşlerinizin değişmesi elbette olasıdır. Fakat korkunuz geçmişte yaşadığınız bir acıdan geliyor herhalde. Bunun hakkında tecrübeniz varsa, kendinizi (bu acıya karşı) koruyabilirsiniz. Unutmayın.
 
Korkunuzun sebebi herhalde yaşamınızda gerçekleşecek büyük bir değişiklik olacak... Bir söz var. "Çevre değiştiği gibi, insan ideali de şüphesiz aynı kalmaz. (Satan/Lucifer)" Ideallerinizin ve vicdani görüşlerinizin değişmesi elbette olasıdır. Fakat korkunuz geçmişte yaşadığınız bir acıdan geliyor herhalde. Bunun hakkında tecrübeniz varsa, kendinizi (bu acıya karşı) koruyabilirsiniz. Unutmayın.

Eskiden ülke değiştirmenin bana çok iyi geleceğini düşünüyordum..hatta yaşadığım sıkıntılı dönemleri atlatmamda gidicek olmanın verdiği umudun etkisi çok oldu..şimdi iş ciddiye binince diyorumki ya hayal kırıklıklarının en büyüğünü gidince yaşarsam? düştüğüm bunalımdan kim kurtarır beni o zaman? geçmişte yaşadığım acı ve kötü tecrübelerin etkisi var tabiiki...kötü insan mıknatısı gibiyim ben:)
 
Geri
Üst