Varlıkların zararları

aris

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2008
Mesajlar
660
Tepkime puanı
142
Varlıkların zararları
Sual: Varlık insana zarar verir mi, insan şekline girebilir mi? Zararından korunmak için ne yapmalı?
CEVAP
Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabında özetle deniyor ki:
Cinlerin müslüman olanı ve olmayanı vardır. Müslüman olan cinlerden insanlara bir zarar gelmez. Bunlar, yalnız ibadet ederler. Ehl-i sünnet âlimleri bunları tanır. Salih insanlar gibi görünür ve sohbet ederler. Kâfir olan cinler, insanlara çeşitli şekilde zarar verirler. İnsandan ayrılmayıp her şekle girebilirler. Mesela mikrop şekline girip insanın damarlarında dolaşırlar. Yalnız müminlerin kalbine giremez ise de, kalbine vesvese verebilir. Keçi, yılan, kedi şekline girdikleri çok görülmüştür.

Kâfir cinler, iyi insan şekline de girip iyi ve faydalı şeyler de yaparlar. Kâfir ve fasıklarla arkadaşlık yapınca, hiç ayrılmayıp onları günaha ve küfre sokarlar.

Cinler ve şeytanlar rüyada da görülebilir. Çok güzel şekle girip ihtilama sebep olurlar.

Herkesin kâfir bir cin arkadaşı vardır. Melekler, insanları cinlerin zararından korur.

Âyet-i kerime ve dua okuyup, Allahü teâlâya sığınanlara da cinler bir şey yapamazlar.

İnsanlara, hastalıkların tedavilerini ve gerekli ilaç öğrettikleri, sara hastasının bedenine girip, ona zarar verdikleri, insanlara nazarlarının değdiği kitaplarda yazılıdır.

Cin üç sınıftır:
1- Rüzgar ve hava gibi olanlar.
2- Yerdeki böcek ve hayvancık gibi olanlar.
3- Dinin emir ve yasaklarına uymakla vazifeli olanlar ki bunlara hesap ve azap vardır.

Cin, ateş ve havadan yaratıldığı için çok latiftir, çabuk hareket eder, hafif bir çarpmada hemen ölürler. Ömürleri kısa, din bilgileri azdır ve kibirli olurlar, birbirleri ile hep dövüşür ve savaşırlar. Cinnin ölümü, yerde kaybolmakla olur. İhtiyarları, gençleşir, çocukluk haline döner ve ölüp yerde kaybolur.

Kâfir cinler, cinci ve büyücülerin bildirdiği insanlara sihir = büyü yaparlar. Hadika’daki hadis-i şerifte, (Sihir = büyü yapan, yaptıran ve inanan bizden değildir) buyuruluyor. Cinciler, falcılar ve yıldız nameye bakıp, sorulan her şeye cevap verenler büyücü sınıfına girerler. Bunlara gidip, söylediklerine, yaptıklarına inanmak, bazen doğru çıksa bile, Allah’tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak olup, küfür olur

Geçmiş şeyleri cinden sormak caiz, ileride olacak şeyleri sormak caiz değildir. Çünkü geleceği ve gaybı ancak Allahü teâlâ bilir. Kâfir cinler yalancı olduğu için olmuş şeyleri de görmeden gördük diyebilirler. Cinciye gidip, insanı cinden kurtardığına inanıp, ona ücret vermek caiz değildir.

Cinden kurtulmak için en tesirli silah Kelime-i temcid (La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim) ve istiğfar duasıdır. Bunları okuyandan, cinler kaçar ve büyü bozulur. Cin mektubu denilen duayı, yanında taşıyana veya evinde bulundurana cin gelmez, dadanmış olan cin de gider.

Âyet-el-kürsi, İhlas, Muavvizeteyn ve Fatiha surelerini sık sık okumak da, insanı cinden muhafaza eder. Bu âyet-i kerimeleri okumakla, bu mektubu taşımakla, şifa âyetlerini okumakla ve yazıp suyunu içmekle faydalanmak isteyenlerin Ehl-i sünnet itikadına uygun olarak doğru iman sahibi olması gerekir. Bunları yazanın ve kullananın itikadı doğru olmazsa ve haram işlerse, faydaları görülmez.

Cin ve şeytan şerrinden kurtulmak için ve sara hastalığına ve sihre, büyüye karşı koruyucu âyet denilen (ayat-ı hırz)ı yedi gün okumalı ve bu âyetleri üzerinde taşımalıdır.

Evliyanın ruhları, görünmeden de, görünerek de, sevdiklerine fayda verir ve belalardan korur. Onları tanımaya, sevmeye ve sevilmeye uğraşmalıdır. (Daha fazla bilgi için Seadet-i Ebediyye kitabına bakılmalı.)

alıntıdır
 

Doganay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
177
Tepkime puanı
13
Konum
Eskişehir
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيْمِ


هَذَا كِتاَبٌ مِنْ مُحَمَّدٍ رَسُولِ اللهِ رَبِّ العَالَمِينَ إلَى مَنْ طَرَقَ الدَّارَ مِنَ الْعُمَّارِ وَالزُّوَّارِ وَالسَّائِحِينَ إلاَّ طَارِقاً يَطْرُقُ بِخَيْرٍ ياَ اللهُ. أَمَّا بَعْدُ فَإنَّ لَناَ وَلَكُمْ فِي الْحَقِّ سِعَةً فَإنْ تَكُ عَاشِقاً مُولِعاً أوْ فَاجِراً مُقْتَحِماً أَوْ رَاعِياً مُبْطِلاً فَهَذاَ كِتاَبُ اللهِ تَعَالىَ يَنْطِقُ عَلَيْنَا وَعَلَيْكُمْ بِالْحَقِّ إنَّا كُنَّا نَسْتَنْسِخُ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلوُنَ وَرُسُلُنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ اُتْرُكُوا صَاحِبَ كِتَابِي هَذاَ وَانْطَلِقوُا إلىَ عَبَدَةِ اْلأصْنَامِ وَاْلأوْثاَنِ وَإلىَ مَنْ تَزْعُمُ أَنَّ مَعَ اللهِ إلَـهاً آخَرَ لاَ إلَـهَ إلاَّ هُوَ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إلاَّ وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَإلَيْهِ تُرْجَعُونَ، حم لا يُنْصَرُونَ، حمعسق تُغْلَبُونَ حم وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ تُفْرَقُ أعْدَاءُ اللهِ وَبَلَغَتْ حُجَّةُ اللهِ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قَوَّةَ إلاَّ بِاللهِ فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

Bunu kendinde yazabilirsin veya çıktı şeklindede alabilirsin ama bilen birine yazdırman daha etkili olur

Kaynak:

1. Delail-ün-nübüvve, Tezkire-i Kurtubi

2. Hasâis-i Kübrâ, c.2, s.369. Beyhâki. Ebu Ducâne'den rivâyet edilmiştir.


BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM


HÂZÂ KİTABÜN MİN MUHAMMEDİN RASÛLİ RABBİL ÂLEMİNE İLA MEN TARAKAD DARÂ MİNEL UMMARİ VEZ ZÛVVÂRİ VES SALİHİYNE İLLA TARİKIN YATRUKU Bİ HAYRİN YA RAHMANÛ EMMA BÂDÜ FE İNNE LENÂ VE LEKÜM FİL HAKKI SİATEN FE İN TEKÜ AŞİKAN MÛLİAN EV FACİRAN MUKTEHİMEN EV RÂİYEN HAKKAN MÜBTİLEN HÂZÂ KİTAÜLLAHİ YENTIKU ALEYNA VE ALEYKUM BİL HAKKI İNNA KÜNNA NESTENSİHU KÜNTÜM TA’MELUNE VE RASULÜNA YEKTUBUNE MÂ KÜNTÜM TEMKURUNE UTRAKU SAHİBE KİTABİ HÂZÂ VEZTALİKA İLA ABEDETİL ASNAMİ VE İLA MEN YEZ’UMÜ ENNE MEALÂHİ İLAHEN ÂHARA LA İLAHE İLLA HÜVE KÜLLÜ ŞEY’İN HÂLİKUN İLLA VECHEHU LEHUL HUKMÜ VE İLEYHİ TURCEUNE TUĞLEBUNE HA-MİN LA TÜNSARUN. HA - MİN - AYN - SİN - KAF TEFERREGA A’DAÜLLEHİ VE BELEGAT HUCCETÜLLAHİ. VELA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAHİ FESEYEKFİKE HUMULLAHÜ VE HUVES SEMİUL ALİYM.



Peygamber efendimizin, cinlerin zararlarından Müslümanları korumak için Hz.Ali'ye yazdırdığı bir mektuptur. Üzerinde taşıyana ve evinde bulundurana o mahluklar zarar veremez.

Eshab-ı kiramdan Ebu Dücane hazretleri anlatır:
Yatıyordum. Değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah bir şey yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resulullaha gidip, anlattım. Buyurdu ki:
(Ya Eba Dücane, Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin!)

Kalem ve kağıt istedi. Hz. Ali'ye bir mektup yazdırdı. Mektubu alıp, eve götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryat eden bir ses, beni uyandırdı. Diyordu ki:
(Ya Eba Dücane, bu mektupla bizi yaktın. Senin sahibin, bizden elbette çok yüksektir. Bu mektubu bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için kurtuluş yoktur. Artık, senin ve komşularının evine gelemeyeceğiz. Bu mektubun bulunduğu yerlere gelemeyiz.)

Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkça bu mektubu kaldırmam. Cin ağlamasından, feryadından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescitte kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(O mektubu kaldır. Yoksa, mektubun acısını, kıyamete kadar çekerler.) [Delail-ün-nübüvve, Tezkire-i Kurtubi]

Kendileri kaşınmış bizimkilerde biraz kaşımışlarr.. :D:D
 

whitebalance

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ocak 2009
Mesajlar
11
Tepkime puanı
2
çok sağol Doğanay! eminim ki birçok insan için faydası olur. :Angel_anim:
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
127
cin ve demonlar insanların kendilerini geliştirmesini istemezler.
 

awra

Banlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2008
Mesajlar
150
Tepkime puanı
1
onlarla konuşmak irtibata geçmek hbr almak dinimizce haram kılınmış..
 

çakram

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
az evvel yaşadıgım bişeyi paylaşmak istyiorum burda okudugum mümin bir cin çagırmakiçin bir dua vardı yöntemlü olarak anlatılmıştı daha evvel onu almış ve not etmiştim küçük yaştan itibaren otarz varlıklarla bi alakam oldugunu biliyorum ama zaman zaman kayboluyor ve zaman zaman hissediyordum onları biraz evvel o duayı bikaç kagıda yazdım uygulamak için okadar odaklanmıştımkii herşeye karanlı bi ortam ve herşey hazırdı geldiyinde sorucam soru dahil sözlencem kişinin adı mustafa onunla alakalı bişi sorucaktım korku yoktu içimde hiç tam herşeye başlamak için bi kaç kez yazılanları okudum ama tam başlamıştım henüz birden annem bagırdı içerden beni çagırdı ev telefonunda konuşuyodu bana sus diodu ben biri beni aradı sandım mustafa dedi kardeşimin eşi ilk telefonu o açmış ve ona yenge demiş annem almış telefonu hepsi sözlüm sanmış ama arayan anneme söz ver kimseye söyleme falan dio annemde söz dio ama annemede sorular sorup sanki herşeyi bilen biri gibi annemi anlatıyobi yandanda tabii benim dada neler yaptıgımın farkında olmayan annem anlam veremedi heralde biri işletiyo dedi ama öyle diildi bence hem isim mustafa hem telefonu açana yenge dio annemin hastalıklarını bilio ve sanki içimizden biri gibi aileyele alakalı sorular soruyo bunu paylaşmak istedim korkmuyodum ama valla şuan yazarken bile titriyorum annem telefonu kapatmasa bence herşeyi sölicekti ama kapattı ararım demiş ama sanmıyorum
 

Doganay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
177
Tepkime puanı
13
Konum
Eskişehir
Çok ilginç gerçekten. Mümin cinlerin içinden insanlara dostça yaklaşanları da var. Benim kuzenim serbest el yazma tekniğini kullanıyor, ve bazen çok akıllıca öğütler almıştır bu şekilde.

onlarla konuşmak irtibata geçmek hbr almak dinimizce haram kılınmış..

Konuşmak ve irtibata geçmek yasak değil. Haber almaya gelince, gelecekten haber almaya çalışmadıkça bunda da bir problem yok. Zaten gelecekten sorarsan büyük ihtimalle yalan üstüne yalan duyarsın.
 

çakram

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
aradı tekrar ben açtım ama aglamaklı bi sesle baya korktum çünkü bana nasılsın dedi iyiyimdedim aglıyomusun dei hayır dedim tanıdın dimi dedi hayır dedim çaktırma dedi sonra annem dinliyo ynımda kim var yanında dedi kimse yok dedim annen var dedi annemi yolaım yanımdan bişiler sledi ama hep aynı şeyleri takrar ediyo falan anlayamadım o ara zil çaldı çok öenmli bişi sölicem dedi ama ben gelen babam die korktum kapattım telefonu valla bu başka biri bile olsa bana bile çok tuaf geldi nasıl bir zamanlama nasıl bi farklılıkki hala şoktayım anlam veremedim
 

Whısper

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
152
Tepkime puanı
9
onlarla konuşmak irtibata geçmek hbr almak dinimizce haram kılınmış..


cinlerin insanlarla irtibat kurması yada arkadaş olması yada v.b seyler olması dinde haram kılındıgına dair bi yazı yok .. Bildiğim kadari ile...
Eğer öyle olsaydı Hayvanlarlada bir arada olmamız haram kılınırdı onlarda canlılar..Ve cinlerde canlı birer varlıklar... Öyle yada böyle hayatınızın ufak bir an'ı bile olsa onlarla temas'a gecmek durumunda kalabilirsiniz..
 

-Elif-

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
bence yanlış çünkü hayvanlarda bizim gibi bedeni olan varlıklar ama diğerlerinin bedenleri yok enerji halindeler
 
Üst