aris
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 3 Tem 2008
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 143
ÜZERİME BORÇLUYDUM VE GERİ ÖDEDİM - ŞAMATİ 61
Hocalarımızın ne dediğini anlayın, “Üzerime borçluydum ve geri ödedim.” Şu demek, cenneti ve dünyayı yaratmaktaki tek neden ıslah edip yükselten ışık (Buna Şabat ışığı da denir ama bildiğimiz Şabat günüyle yani Cumartesi günü, fiziksel açıdan alakası yoktur ve ıslah olan bir kişiye her hangi bir zamanda gelebilir) içindi. Bu ışık alttakilere ifşa olmalı ve bu manevi çalışma ve sevapla ve iyi davranışlarla olur.
Gimar Tikun (ıslahın sonu) bu ışığın bütünlüğüyle aşağıdan uyanmasıdır, yani maneviyat ve sevabın sonucudur. Ancak Gimar Tikun’dan önce, Şabat algılanması vardır, buna “Bir sonraki dünyanın benzer hali” denir. Bir sonraki dünyanın benzerliği konusu bu ışığın hem kişiye hem de topluma yansımasıdır.
Bu Şabat ışığı borç olarak verilir, yani kişi çaba sarf etmeden, ancak akabinde kişi bu borcun hepsini ödemek zorundadır. Başka bir deyişle, kişi önceden vermesi gereken tüm çabayı Işığı almadan önceki gibi vermek zorundadır, daha sonra geri ödeyecek.
“Üzerime borçluydum” cümlesi bu demektir, yani Şabat ışığını borç olarak aldım ve “kadının saçları bırakın açılsın” cümlesinde de geri ödeneceği belirtilmektedir. Yani Yaratan Işığını sadece ışığı ödünç alacak yani üzerine çekecek kişiye açar. Kişi hazır olmamasına rağmen bu ışığı borç alarak çeker.
alıntı
Hocalarımızın ne dediğini anlayın, “Üzerime borçluydum ve geri ödedim.” Şu demek, cenneti ve dünyayı yaratmaktaki tek neden ıslah edip yükselten ışık (Buna Şabat ışığı da denir ama bildiğimiz Şabat günüyle yani Cumartesi günü, fiziksel açıdan alakası yoktur ve ıslah olan bir kişiye her hangi bir zamanda gelebilir) içindi. Bu ışık alttakilere ifşa olmalı ve bu manevi çalışma ve sevapla ve iyi davranışlarla olur.
Gimar Tikun (ıslahın sonu) bu ışığın bütünlüğüyle aşağıdan uyanmasıdır, yani maneviyat ve sevabın sonucudur. Ancak Gimar Tikun’dan önce, Şabat algılanması vardır, buna “Bir sonraki dünyanın benzer hali” denir. Bir sonraki dünyanın benzerliği konusu bu ışığın hem kişiye hem de topluma yansımasıdır.
Bu Şabat ışığı borç olarak verilir, yani kişi çaba sarf etmeden, ancak akabinde kişi bu borcun hepsini ödemek zorundadır. Başka bir deyişle, kişi önceden vermesi gereken tüm çabayı Işığı almadan önceki gibi vermek zorundadır, daha sonra geri ödeyecek.
“Üzerime borçluydum” cümlesi bu demektir, yani Şabat ışığını borç olarak aldım ve “kadının saçları bırakın açılsın” cümlesinde de geri ödeneceği belirtilmektedir. Yani Yaratan Işığını sadece ışığı ödünç alacak yani üzerine çekecek kişiye açar. Kişi hazır olmamasına rağmen bu ışığı borç alarak çeker.
alıntı