Toryum madeni açısından Türkiye bir numara

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,261
Tepkime puanı
3,169
Türkiye dünyanın en değerli maden yataklarının üzerinde oturuyor. En güvenli ve temiz enerji kaynağı olarak bilinen Toryum rezervleri açısından Türkiye’nin tek başına lider ülke olduğu ortaya çıktı.

REZERVİN ÇOĞU TÜRKİYE’DE

TÜBİTAK ve MTA tarafından son beş yıl içerisinde yapılan araştırmalarda, dünya Toryum rezervlerinin yüzde 65’nin Türkiye’de olduğu belirlendi. Toryum, saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde bir element. Toprakta toryum oksit halinde bulunuyor.
Dünya rezervlerinin yarıdan fazlası Türkiye’de, Batı Anadolu’da bulunuyor. Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerindeki Toryum yataklarının rezerv çalışmaları ise henüz tamamlanmadı. Uzmarlar, bu konuda daha önce yapılan araştırmaların önümüzdeki yıllarda devam edebilmesi için hükümetin bütçeden kaynak ayırması gerektiğini belirtiyor.

TÜRKİYE’DE 800 BİN TON
Dünya rezervleri ne kadar Bu stratejik maden Avustralya’da 300 bin ton, Hindistan’da 290 bin ton, Norveç’te 170 bin ton, ABD’de 160 bin ton, Kanada’da 100 bin ton, Güney Afrika’da 35 bin ton, Brezilya’da 16 bin ton. Neredeyse bütün dünyada toplam 1071 bin ton, Türkiye’de 800 bin ton.

DEĞERİ 120 MİLYON DOLAR

Uzmanlar Türkiye’deki toryum rezervlerinin değerinin 120 trilyon doları bulduğunu belirterek önümüzdeki 15 yıl içerisinde Toryum yakıtlı nükleer tesisler kurulabileceğini, teknik imkanlar geliştikçe bu yeni yakıtın hayatın her alanında kullanılabileceğini belirtiyorlar. Sonsuza dek enerji Türkiye’nin toryum yataklarından elde edilecek enerjinin bütün dünyanın elektrik ihtiyacını 450 yıl, Türkiye’nin ise ebediyyen karşılayabileceğini belirten uzmanlar halen bu maddenin nükleer füze yakıtları ile uydu fırlatmada kullanılan füzelerin yakıtlarında kullanıldığını ifade ettiler.

TÜRKİYE SERVETİN ÜZERİNDE OTURUYOR
Uzmanlara göre Türkiye büyük bir servetin üzerinde oturuyor, küçük bir bilimsel yatırımla toryumla enerji üretme alanının dünya devleri arasına girebilir. Toryum’un kesinlikle patlama tehlikesi bulunmuyor. Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması mümkün değil. Maden envanteri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, 2,2 trilyon dolarlık maden zenginliğinin dörte üçü bor, kireç taşı, mermer, linyit, yapı taşları, dolomit ve zeolitten oluşan 7 madene ait durumda. Söz konusu servet, Türkiye’nin en eriler itibariyle 119 milyar dolar olan dış borcunun 17,4, 2001 yılı için 72,6 milyar dolar olan bütçesinin ise 30 katına ulaşıyor.

ALıntı<<
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
türkiyedeki bazı fizikçilerin öğretim üyelerinin içinde bulunduğu uçağın düşüşü bu toryum mevzusuna bağlıyorlar, tabi bu da bir komplo teorisi.bir çok komplo teorisi var, ama bir arada İstanbul boğazlarının altında bilmem ne varmış da vsvs haberi vardı, yalan olduğu ortaya çıktı. ama tabi Türkiye dış güçlerin kuşatması altında, kendi kaynaklarını kullanmasına izin vermiyorlar. her yerden petrol gaz fışkırıyor, ama türkiyede batman dışında petrol yok diyerek örtbas ediyorlar. Urfa civarlarını yabancılar çok merak ediyor baya yabancı turistler geliyor, artık içinde kaç yüz tane ajan varsa.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu maden bizim diye sevinemiyorum tabiki yağmalayacak olan batılı devletler.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Toryum mu değil mi bilmiyorum ancak yeni bir enerji kaynağı üstünde çalışılıyor. Ülkemizin ve başka ülkelerin, iki özel küresel şirketin de bu konuda üstü oldukça kapalı çalışmaları var o kadar söyleyebilirim. Dediğim gibi ülkemizde ilerleyen konu toryum mu değil mi bilmiyorum.




Bu arada bakanlık resmi açıklamasına göre rezervlerimiz yaklaşık 400.000 tondur. Bu da bizi rezerv anlamında Dünya'da ilk 3'e sokar. Toryumun patlama tehlikesi bulunmuyor denilmiş ancak o kadar da masum değil. Uranyumdan çok daha masum o ayrı konu. Ülkemizde toryum ve bor rezervleri gelecekte önemli bir yer tutacaktır kesinlikle. Henüz sahip olduğumuz uranyum ve petrol yataklarını kullanamıyoruz. Resmi açıklaması da ''işleme için ekonomik değerde olmaması'' oluyor. Aslında iş biraz daha farklı elbette. :)
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
''Bildiğim kadarıyla, toryum'un 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. Eğer 2005 yılına kadar yapılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralleri gerçekleşirse, toryum bir numaralı element olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.''—Engin Arık
Yanılmadığınıda hep beraber gördük.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bu konularda mevzu bizim ülkemiz olunca ben aşırı karamsarım açıkçası :) Ülkemizde bu konuda başa geçenler ya bu işi geceremeyecek kişiler yada batılılara bu madenlerimizi hediye edicek kişilerden oluşuyor.Vatan perverlik duygusuyla işe el atmak isteyenler ise ya önleri tıkanıyor bu olmazsada bir kazaya kurban gidiyorlar.Bir aralar kaya gazıda konuşuluyordu petrolün yerine geçicekmiş vs. amerika almış denemiş oluyormuş muş.Sevinçle bunun haberini vermişti bakanlıklar ama unuttukları şey elin amerikası alıp bunu deniyorsa "oluru varsa bunların önüne nasıl engeller koyarız" hesabıyla alıp deniyorlar.
Eee denediler de ne oldu ? Malum rusya krizinde kapış kapış alternatif doğal gaz aradık.
Yer altı zenginliklerimizin olması yetmez ona sahip çıkıcak adamlar yetiştirmek lazım.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
''Bildiğim kadarıyla, toryum'un 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. Eğer 2005 yılına kadar yapılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralleri gerçekleşirse, toryum bir numaralı element olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.''—Engin Arık
Yanılmadığınıda hep beraber gördük.
Yapıldı bu santraller. Hala üstünde de çalışılıyor. Mesele zaten bu santralleri ekonomik hale getirmekte. Şuan bildiğim kadarıyla toryumdan layıkıyla ve nispeten daha ekonomik anlamda faydalanmak için parçacık hızlandırıcı tesisine ihtiyaç var. Türkiye'de o bahsedilen bilim insanlarının geçirdiği uçak kazasına ''toryum yüzünden'' diye atıfta bulunuluyor ya, aslında mesele Türkiye'nin kendi hızlandırıcısını kurmak üzerine bir araya gelen bilim insanlarıydı onlar. Olay çok yönlü yani o kazada, hatta kaza demeyelim artık şuna komik oluyor, sabotaja diyelim daha doğru olur.
Daha önce de jet yazılımlarıyla alakalı mühendis kayıplarımız olmuştu, o mesele de aslında çok yönlüdür. Mesele sadece jet kodları değil, daha çok elektronik harp ve konvansiyonel silahlar dışındaki savunma sistemlerini de kapsıyordu. Örn: lazer silahları, elektronik füze ve uçak engelleyici-yönlendirici gibi.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Türkiye'de iki ya da üç üniversitede parçacık hızlandırıcı var diye biliyorum. Tabii büyük üniversiteler bunlar. Şu an bu tesislerin çalışma durumu ile ilgili bilgi sahibi değilim. Ancak işin içine bu tarz çalışmalar girince devletin yasal ve maddi desteği de gerekiyor. Gerekli çalışmalar yapılsa da ekonomik anlamda kullanabilmek için bu durum oldukça önemli. Bizim önemsemediğimiz lületaşı Avrupa'da ara parçası olarak kullanılabiliyor bazı zamanlarda.
Türkiye'de bu tarz alanlarda çalışan bilim insanları genelde paranoyaklaşır. Çünkü can güvenlikleri yok. İntiharlar, uçak kazaları, trafik kazaları ile şüpheli şekillerde ölümleri gerçekleşiyor. Bu olayların çoğu medyada da yer almıyor.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Türkiye'de iki ya da üç üniversitede parçacık hızlandırıcı var diye biliyorum. Tabii büyük üniversiteler bunlar. Şu an bu tesislerin çalışma durumu ile ilgili bilgi sahibi değilim. Ancak işin içine bu tarz çalışmalar girince devletin yasal ve maddi desteği de gerekiyor. Gerekli çalışmalar yapılsa da ekonomik anlamda kullanabilmek için bu durum oldukça önemli. Bizim önemsemediğimiz lületaşı Avrupa'da ara parçası olarak kullanılabiliyor bazı zamanlarda.
Türkiye'de bu tarz alanlarda çalışan bilim insanları genelde paranoyaklaşır. Çünkü can güvenlikleri yok. İntiharlar, uçak kazaları, trafik kazaları ile şüpheli şekillerde ölümleri gerçekleşiyor. Bu olayların çoğu medyada da yer almıyor.
Bahsedilen nitelikteki hızlandırıcılardan Dünya üstünde sanırım 4 ya da 5 adet var. En büyüğü ve en meşhuru Cern'deki.
Paranoya yerine profesyonel uzmanların rehberliğiyle dikkatli yaşam tarzı oluşturulur. Zaten bu tür projelerde özel teşebbüsler olsun, gerçek kişiler olsun çok titizlikle hazırlanan anlaşmalar imzalarlar. Bu kişiler devlete emanet olduğu kadar, devlet adına yapılan çalışmaların sırları da bu kişi ve kurumlara emanettir. Dikkatli olunmayan durumlarda, içeriden casusluk durumlarında tehlike oluşur, oluşmuştur da. Zamanında Abd, İngiltere, Rusya ve İsrail gibi ülkelerin yaptığı gibi herkesi birden ve ek olarak ilgili projeyi koruyabilmek için özel kamplar gerekmektedir. Bu kamplar askeri koruma altında olup, ilgili proje bitene kadar kesin ve 3 aşamalı protokol yürütülür. Bu kamplara projenin büyüklüğü, zamansal uzunluğu ve kritikliğiyle alakalı olarak, çalışanların aileleri de alınır. Böyle bir durumda yasalar gereği, ilgili kampın sosyal yaşam alanları, eğitim, tedavi ve benzeri şartları tamamen taşıması esastır. Şuan ülkemizde de benzer çalışmaların başlatılacağını bilmeniz kafi.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Cern'deki gibi bir yer altı tesisi için Türkiye'nin coğrafi durumu pek de uygun değil diye biliyorum. Cern bu konuda özellikle seçilmiş bir bölge.
Türkiye'de bahsettiğiniz profosyonel çalışmalar olmadığı için bilim insanları günümüze kadar bu sorunları yaşadı.
Aslında dünya genelinde alternatif kaynaklara yönelik arayışlar çok fazla. İşin ekonomik boyutu düşünüldüğünde bu istekleri de mantıklı. Ayrıca dünya silah, savunma ve uzay çalışmalarında daha ekonomik ve daha güçlü kaynaklara ihtiyaç duyuyor. Ben bu yüzden toryum ve uranyum karşılaştırmasını biraz gereksiz buluyorum. Bu çalışmalarda verilen zararlar hedefe ulaşmak için harcanan küçük kayıplar olarak görülür, bu süreçte bilim insanları da sadece projenin ve ülkenin bekası için korunur, onlara verilen değerden değil.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Cern'deki gibi bir yer altı tesisi için Türkiye'nin coğrafi durumu pek de uygun değil diye biliyorum. Cern bu konuda özellikle seçilmiş bir bölge.
Türkiye'de bahsettiğiniz profosyonel çalışmalar olmadığı için bilim insanları günümüze kadar bu sorunları yaşadı.
Aslında dünya genelinde alternatif kaynaklara yönelik arayışlar çok fazla. İşin ekonomik boyutu düşünüldüğünde bu istekleri de mantıklı. Ayrıca dünya silah, savunma ve uzay çalışmalarında daha ekonomik ve daha güçlü kaynaklara ihtiyaç duyuyor. Ben bu yüzden toryum ve uranyum karşılaştırmasını biraz gereksiz buluyorum. Bu çalışmalarda verilen zararlar hedefe ulaşmak için harcanan küçük kayıplar olarak görülür, bu süreçte bilim insanları da sadece projenin ve ülkenin bekası için korunur, onlara verilen değerden değil.
Cern'deki gibi bir tesis illa gerekmiyor, zaten yapılamaz da tek başına. Orası zaten çok özel ve tek bir ülkenin altından kalkamayacağı bir proje olduğu için uluslar arası bir proje.
Zaten bütün mesele en ekonomik yönden oluşturulan değer ve kazanımlar. Kaliteli bir ürün ne kadar ucuza mal edilebiliyorsa o kadar iyidir.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Uçağı düşen fizikçilerin toryum reaktörü kurmak için bir araya gelmek için buluşacakları şeklinde rivayetler var , proje daha başlatılamadan bitti ne yazık ki uçağın düşmesi sonucu .
 

hazarfen

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
76
Tepkime puanı
2
Rivayet değil gerçek. Adamlar bunun için konferans vermeye gidiyorlardı. Nedense kazadan sonra tesadüf eseri aynı uçakta oldukları söylendi. Halbuki aynı amaç uğruna aynı rotada ilerleyen bir gruplardı.
 

hazarfen

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
76
Tepkime puanı
2
engin hoca paraçık hızlandırıcıyla çalışan ve yakıt olarak toryum kullanan bir nükleer reaktör geliştirmişti. Kurulması düşünülen reaktör buydu. Ve kendisi ve ekip arkadaşları üniversitede konferansa gidiyorlardı. Bu resmi bir konferanstı olay neden rivayet diye anılıyor onu gerçekten anlamıyorum.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
engin hoca paraçık hızlandırıcıyla çalışan ve yakıt olarak toryum kullanan bir nükleer reaktör geliştirmişti. Kurulması düşünülen reaktör buydu. Ve kendisi ve ekip arkadaşları üniversitede konferansa gidiyorlardı. Bu resmi bir konferanstı olay neden rivayet diye anılıyor onu gerçekten anlamıyorum.
bir arkadaşımdan öğrendim, o yüzden rivayet dedim,yoksa engin hocan kimdir bilmiyorum ne tür çalışmaları var bilmiyorum, alanım farklı.
 

hazarfen

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
76
Tepkime puanı
2
Yoksa zaten direkt olarak size demedim :) Yanlış anlaşılma olmasın genel olarak böyle bir algı var nedense ve o zaman ki haberleri hatırlıyorum bütün haber kanalları ve gazetelerde tesadüf eseri aybı uçakta oldukları yalanı söylenmişti mesela. İlginç olaylar geldi geçti.
 
Üst