"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Sohbet Muhabbet

Bilmemki duygularını en iyi kendin anlarsın.
emektir o emek bunca zaman karşılıksız çabaladığından dermişim :D
Kötü niyetli birisi olsa biraz zor pes ederdim 🤩 gelip iki kelime yazmak yerine bağlama yapıp duruyor. Urum bakımda bir de domine eden baskın bir kadın karakteri var dedi.
 
E bunlar çelişmiyor mu Retro?
Şunu unutma :
Karmik musibetler, işlenen günahların cihetinden gelip seni bulur.


Deden hırsızlık yaparak zengin olduysa, sadece para çalmadı, birilerini mağdur ettiği için mağduruyet enerjilerini de beraber çalmış oldu. Böylece baban, dedenden iki şey miras almış oldu :

1- çok para.
2- parasını çaldığı o mazlumun yaşanmışlıklarının ve travmalarının tamamı.

Şimdi parayı miras almak tatlı gelse de öteki enerjiyi almak ta bir sorumluluk geririr. Ya o karmik sorumluluğu parayla temizleyeceksin ya da parayı kendin için sahiplendiğin gibi karmik borcun ızdırap yükünü de sahipleneceksin. Bu böyledir.

Böylece dedenin soy enerjisine malını çaldırma, zaptedememe, bereketsizlik, mutsuzluk getiren zenginlik enerjisi işlenir ve para ile sorunlar yaşayan, iki yakası bir araya gelmeyen bir nesil oluşması için tüm kodlar aktive olmaya başlar.

Sistem haram ve kul hakkı kabul etmediği için, yaptığımız zulumler ve kırdığımız kalplerin enerjilerini de üstlenmiş oluyoruz ve evlatlarımız da bazı huyları üzerinden bize tepki olarak doğuyorlar. Kırdığımız kalpleri, girdiğimiz kul haklarını bize yansıtarak temsil edecek şekilde doğuyorlar yani. Yıldızı düşük olanlar ve asi olanlar özellikle.

Üstteki lafında karmik borç oluşuyor.
Alttaki lafında aynı şeyi yaparak karmik borç siliyor.

Açar mısın?

Açarım da çok uzun gider :D
 
Son düzenleme:
Neden sadaka ?

Çünkü "yaşama sevinci" hepimizi birbirimize ve evrene bağlayan ortak enerji birimidir.
Canımızı sıkan biri olduğunda yaşama sevincimizden çalmış olur, biz de kendimizi savunurken genellikle onun yaşama sevincine kastederiz. Büyüler vs hep yaşamdan keyif almasını engellemek için yapılır. En azından ülkemiz genelinde.


Günahlardan doğan karma ilk başta kalbe kasvet getirir. Kalp katılaşır. Ama zihin bir süre daha kendi ezberleri ekseninde dönmeye devam edebilir. Zihin bir makinedir. Kalp yıllar öncesinden kapanmış ve S.O.S. veriyor olsa bile zihin uzunca bir süre kendi kendini idare edebilecek şekilde kalpten ayrışarak bünyeyi canlı tutabilecek kadar güçlü ve bağımsız olabilir. Bu iki kavramı çok iyi bilmek tanımak ve ayrımını yapabilmek lazım, yoksa kendimizi doğru analiz etmek mümkün olmaz..


Neyse şimdi o da uzun gider...
Sadakaya bağlıyorum : Sadaka bizi hayata bağlı tutan yaşama sevincinden fedakarlık etmektir. Rızık, bizi yaşama bağlayan her türlü geçimlik demektir. Rızıh aslında yaşama sevincinin altın anahtarıdır. Sadaka ancak zırıktan verilebilir. İlla para olacak diye bir şey de yok. İlimde ilerlediysen ilim senin yaşama bağlanma sebebindir yani rızkındır ve hali ile de insanlara ilim öğretmen gerekir.

Karmandaki tıkanıklıklarını anlamak çok kolaydır. Kapanma psikolojisinde çok fazla kalıyorsan demek ki yaşama sevincin artık büyük ölçüde bağlanmıştır ve rızkını sadaka olarak vermeye başlaman gerekmektedir. Bu uzun bir süreçtir. Çünkü karma hemen kapatmaz seni, sana süre verir. Belki yıllar sürer bu. Uyarılara kulak asmayışlarını hatırla mesela... bir anda kapandığın zaman da bir anda açılmayı beklemek olmaz. Temelde değişmeli ve zamana yayarak iyileşmelisin. Tabi içindeki iç bilinç yeteri kadar ilim sahibi olabilmişse. İlim yoksa kendini kendi elinle iyileştirme lüxün de kalmıyor. O bile bir rızıktır yani.
Sadaka iyi hoş de salak yerine konulmak kötü..
ben bir keresinde mendil satan bir adamdan bir mendil alıp fazla para verdiğimde daha sonra o adamın akan burnunu mendille silmeyip pisliğini yere attığını görmüştüm yanında fazla sayıda mendil olduğu halde.. sonra da kendime küfrettim nerden buluyorsun hiç acınmayacak kişileri yardım etmek için diye :(
sürekli ağlayıp para isteyip herkese aynı masalı anlatıp dolandırılanlar var bi de.
 
Kötü niyetli birisi olsa biraz zor pes ederdim 🤩 gelip iki kelime yazmak yerine bağlama yapıp duruyor. Urum bakımda bir de domine eden baskın bir kadın karakteri var dedi.
evet baskın domine edici bir karakter belli.. ama klas bir kadın sürekli bağlama yapması ve takıntılı olması dışında ideal sevgili gibi duruyor ;)
 
Sadaka iyi hoş de salak yerine konulmak kötü..
ben bir keresinde mendil satan bir adamdan bir mendil alıp fazla para verdiğimde daha sonra o adamın akan burnunu mendille silmeyip pisliğini yere attığını görmüştüm yanında fazla sayıda mendil olduğu halde.. sonra da kendime küfrettim nerden buluyorsun hiç acınmayacak kişileri yardım etmek için diye :(
sürekli ağlayıp para isteyip herkese aynı masalı anlatıp dolandırılanlar var bi de.

Sadakayı verdiğin anda sen kendi önemlisin. O değil. Kendi karmik arınmanı önemsiyorsan kendi merkezinde kalabilmeyi pekiştirebilmiş olmalısın. Araftakiler kendi merkezinde kalmakta zorlanırlar. Tabi ki enayi yerine konacaksın. Yoksa herkes para verip, tüm sorunlarını satın alırcasına bir garanti işe girişirdi. Enayi yerine kona kona olacaksa olacak bu iş. Ruhuna çöken kasvet başka türlü çözülmez. Para alışverişinin paralelinde ruhani alışveriş te gerçekleşir.


Esasında dilenciler sadaka işinin çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Ayrıca dilencilerin büyük bir kısmı senin günahlarını alması için var. Çünkü gerçek anlamda dilenen kisiye Allah zaten yardım ediyor. Onları bulmamız çok zor. Yollardaki dilencilerin büyük çoğu tek boyutlu düşünebilen, yüksek algıları kapalı, biraz fazla para bulunca içki ve sigara alarak anı yaşayan kişiler oluyorlar. Onlara da gidip 10K vermek artık aptallık olur. Ha senden azalsın diye verirsen yine senin hayrına olur mu olur. Ama ehil olmayana yüksek paralar hibe etmek veli'liğe yakışmaz. Sen sadaka verdiğinin velisi hükmündesin çünkü. Yemeğini ver geç. Nankörlük yapmasına fazla takılı kalma, senin günahlarını da almış oluyor çünkü yanlış bir tutumda. Sen de enayi yerine konarak arınıyorsun. Düşün kimleri enayi yerine koymuşsan üstündeki o enerjiler eriyor aslında.
 
Son düzenleme:
Sadakayı verdiğin anda sen kendi önemlisin. O değil. Kendi karmik arınmanı önemsiyorsan kendi merkezinde kalabilmeyi pekiştirebilmiş olmalısın. Araftakiler kendi merkezinde kalmakta zorlanırlar. Tabi ki enayi yerine konacaksın. Yoksa herkes para verip, tüm sorunlarını satın alırcasına bir garanti işe girişirdi. Enayi yerine kona kona olacaksa olacak bu iş. Ruhuna çöken kasvet başka türlü çözülmez. Para alışverişinin paralelinde ruhani alışveriş te gerçekleşir.


Esasında dilenciler sadaka işinin çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Ayrıca dilencilerin büyük bir kısmı senin günahlarını alması için var. Çünkü gerçek anlamda dilenen kisiye Allah zaten yardım ediyor. Onları bulmamız çok zor. Yollardaki dilencilerin büyük çoğu tek boyutlu düşünebilen, yüksek algıları kapalı, biraz fazla para bulunca içki ve sigara alarak anı yaşayan kişiler oluyorlar. Onlara da gidip 10K vermek artık aptallık olur. Ha senden azalsın diye verirsen yine senin hayrına olur mu olur. Ama ehil olmayana yüksek paralar hibe etmek veli'liğe yakışmaz. Sen sadaka verdiğinin velisi hükmündesin çünkü. Yemeğini ver geç. Nankörlük yapmasına fazla takılı kalma, senin günahlarını da almış oluyor çünkü yanlış bir tutumda. Sen de enayi yerine konarak arınıyorsun. Düşün kimleri enayi yerine koymuşsan üstündeki o enerjiler eriyor aslında.
Ben kimseyi enayi yerine koymadım ama çok fazla enayi yerine konulduğum oldu.
O dilencinin tavrının bana zararı yok ama iğrençti orayı da bir insan gelip temizliyor, temizlik robotları değil. Ayy bi de kendini acındırarak zorla mendil satması yok mu 😡
Karma temizliği için sadaka verirken, yardım ederken nasıl niyet etmemiz gerek? Yoksa verip geçsek olur mu o yerini bulur mu?
 
Karmayı fazla abartıyorsunuz.

Olumsuz karmayı aşmanın yolu aynı olumsuzluklara düşmemekten geçer. Bireysel hakka gasp uygulamaz, canlı cansız her şeyin varlığına saygı gösterir ve kendi içinde haklarını gözetirsen pozitif karma yaratır ve dengelersin. Bu kadar basit.

Sadaka gibi görerek insanları tembelliğe sürüklemek bile hakka gasptır.

Verebilecek toplu paranız varsa ya da her ay 10k ayırabilecek maddi güce sahipseniz ; gidin köyünüze tarım arazisi satın alın. İhtiyaç sahiplerine arazinizde çalışma imkanı sağlayın. Hasatı 2/3 oranında bakımını üstlenen ihtiyaç sahiplerine bırakın. Hem ürünü satıp para kazansınlar hem de kışlık ihtiyaçlarını gidersinler. İhtiyacınız olmayan 1/3 geliri ise başka bir istihdam için kullanmak adına biriktirin. Ne kadar çok insana ekmek kapısı açarsanız o kadar bereketlenirsiniz.

Neden köyleriniz de başka bir yer değil ? Çünkü köyünüz, atalarınızın mirası. Çok korktuğunuz aile karmalarınız o topraklardan geliyor.

Örn. Anadolu inancında masa, dolap yapılmış bir ağacın dahi derdi dinlenir. Hizmet eden, kendi bilgisini içinde taşır. Hatta Dolap diye deyişler yakılmıştır, dinleyebilirsiniz.. Sütü sağılan inekten helallik alınır. Hizmet eden, hizmet edilende hak sahibidir.

Karmayı dengelemek istiyorsunuz fakat anlamak istemiyorsunuz.
Hak kavramını bilmeden, görmeden '' cebimden 3 krş çıksın gönlüm şenlensin '' mantığıyla hiçbir şey yapamazsınız.
 
Bu gece annemle uyudum ❤️ rüyamda küçük bi kız çocuğunun bedenindeydim. Onun gözlerinden görüyodum dünyayı. Ve peşimde insanlar vardı telepati yeteneğim özel bir takım güçlerim vardı. Seçilmiş olduğum söyleniyordu. Ama kendimi koruyamadığım için beni koruyan uzun saçlı sıyah giyen dövmeli bi adam vardı. Aldı beni kucağına koşturuyodu. En son yuvarlak bi odada sıkışıp kaldık. Aklımda aşağıda bi delik olsa kayıp gitsek dedim. Bi an altın renkli bi delik açılıp oradan kayarak uzaklaşıyorduk ki uyandım 😁 çok eğlenceli film tadında bi rüyaydı teşekkürler zihnim 😎
 
Karmayı fazla abartıyorsunuz.

Büyüteci üstüne tuttuk diye, baktığımız şey kocamak oldu diye abartmış olmadık. Sadece yakından sorguladık.

Sadaka gibi görerek insanları tembelliğe sürüklemek bile hakka gasptır.

Sadaka belayı defeder. Hadis.

Sadakanın ne olduğunu Kuran zaten kendi açıklıyor :
Kendin bizzat ihtiyaç duyduğun vaziyetteyken verebileceğin, bağışlayabileceğin kadarı olmalı yani. Burada bir ölçü var. Azdan az çoktan çok gitmeli. Zenginler için de fakirler için de aynı olan ölçü o ki verdin mi nefsinden de götürecek bir oran konmuş. Bunu da verdikçe canının yanması ile anlayabilirsin. Yani vermenin lezzetini tüketmek isteyenler biraz daha vermek durumundalar aslında. Canlarına dokunacak oranı bulmalılar.

Kuranda sadaka ve infak ile ilgili ayetleri süzdürürseniz ne kadar fazla ayet olduğunu, sadaka (infak) meselesinin tüm boyutları ile kültürün bir parçası olduğunu görürsünüz.


***

Sadaka kavramını eski Türk filmlerinden öğrenenler genelde böyle basit düşünürler. Metelik atma sahneleri olurdu eski filmlerde, yola atacağına dilenciye atarsın hakaret eder gibi.. dilenci de paraya bakarak senin cimriliğinden utanırdı .. Sadaka bu değill. Bu kafadan çıkın. (bunu herkese diyorum)


Hak kavramını bilmeden, görmeden '' cebimden 3 krş çıksın gönlüm şenlensin '' mantığıyla hiçbir şey yapamazsınız.

Bir yerden başlamak lazım. Çocuklara bu alışkanlık 3 kuruşla da olsa başlatılır. Ben babamdan öyle gördüm.
 
Son düzenleme:
Sadaka belayı defeder. Hadis.
Hadis dediğin insan sözü. Senin sözlerin gibi.. Benim sözlerim gibi.. Öyleyse bağlayıcılığı nerede ? Bir insanı benden yalnızca takvası üstün kılar. Takva da Arş sahibinin bileceği iştir. İnsanın değil. Hal böyle iken uygun gördüğüm sözü hayatımda kalıba sokarım ama kalıba ne şekil vereceğim yine bana aittir.. Özelimde, bireyselleştiririm.

Sadaka kavramını eski Türk filmlerinden öğrenenler genelde böyle basit düşünürler.
Sadaka kavramını yalnızca para olarak görenler küçük düşünürler. Bir dilenciye verilen para sadaka değildir. Çünkü dilenciliğin altında yatan güdü bedavadan kazanç elde etmektir. Ve sen de kişinin şeytani güdüsüne hizmet eder yani teşvik edersin. Kaş yaparken göz çıkar.

Kuşlar için yem satan abiler var. Eminönü'nde ufacık tezgahlarında karton bardaklarda satış yapıyorlar. Madem sadaka vermek istiyorsun, çalışandan alıp mazlumu doyuracaksın. Aileleri ile gelip kuşları izleyen düzinelerce çocuk dolu. 5 bardak fazla yem alıp çocukların ellerine tutuşturabilir ve onları diğer canlılar ile temasa sokabilirsin. Bir davranış ile bin hayır burada yatar.

Satış yapana kazanç sağladın
Hayvan doyurdun
Çocukları sevindirdin
Çocuklara, hayvan sevgisini aşıladın

Ve bunları yaparken egona değil, vicdanına hizmet ettin. Maddi gücü kısıtlı olanlar için on numara sadaka yöntemi.

Ben babamdan öyle gördüm.
Neyi nasıl öğrettiği ; nasıl öğrendiğiyle alakalı. Babandan öyle görmen silsile gibi devam ettireceğin anlamına gelmiyor.
Evlatların ailedeki varlıkları ; ailenin yapamadığı radikal değişimleri başlatabilme yetilerinde gizli. Çemberi çizen baban, çapı belirleyecek olan sensin.

Ayrıca,

Babanı senden daha çok seviyor olmam her yaptığını doğru göreceğim anlamına gelmiyor.
 
Hadis dediğin insan sözü. Senin sözlerin gibi.. Benim sözlerim gibi.. Öyleyse bağlayıcılığı nerede ?

Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım!” diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda infakta bulunun. Ayet.

***

Dikkat edilirse ölüm ile kesilen yaşamsal enerji bakiyen doğrudan sadaka (infak) ile beraber anılıyor ve ölümü gelen ortalama bir kişinin ilk farkettiği şey de yeteri kadar infakta bulunmamış olması oluyor. Ayet çok temiz. Arınma, teoride tabi ki ilimle olur ama pratikte infaklarla olur.

Yine dikkat edilirse ayette İyi kullardan olmak ikinci sırada sadakadan sonra anılıyor. İyi biri olabilirsin. Ama vermeyi ve feda etmeyi adetin haline getirmedikçe iyi biri olduğuna emin olamazsın asla. O zaman herkes benim kalbim temiz desin çıksın işin içinden. Olmaz. Bir şeyi ne kadar önemsediğin (mutlu olmayı ne kadar önemsediğin) o şey için yapabileceğin fedakarlıklarınla ölçülecek.

Bunları ben demiyorun Allah diyor. Ben sadece boşlukları dolduruyorum. Allah inancı olanlar zaten benden daha iyi biliyorlar bu konuyu. 100 tane sadaka ayeti var en az. Her bir ayet te sadakanın farklı bir boyutunu anlatıyor. Şifa boyutu başka, arındırma boyutu başka, yatırım boyutu başka. Sadaka-i cariye kavramı var, bir su kuyusu açtırdın mı ölsen bile amel defterine günlük girdilerin işlenmesi devam ediyor mesela..


Şifa, almada değil vermede saklı demeye getiriyor Allah anlayana. Sadaka kelimesinin etimolojik kökeni bile son derece manidardır. Sadık, Sıddık, Sadakat kelimeleri türemiştir bu kökten. Aidiyet hisleri zayıf olanlar, evrene tutunamayanlar, yıldız düşüklüğü olanlar en çok sadaka vermeleri gereken kişilerdir. Sadaka verecek imkanı olmadığı için sokaktaki, cami civarlarındaki çöpleri toplayan insan biliyorum.
 
Son düzenleme:
Vereceğiniz sadakalar, öncelikle kendilerini Allah yoluna adayan, bu sebeple yeryüzünde maişet için dolaşma imkânı bulamayan fakirler içindir. İffet ve hayaları sebebiyle halktan bir talepte bulunmadıklarından câhiller onları zengin zanneder. Sen ise onları sîmâlarından tanırsın. Hele yüzsüzlük edip de insanlardan ısrarla bir şey istemezler. Ayet.

Demek ki el açıp dilenerek, insanların verdiği sadakalarla geçinmeye çalışan sokaklardaki o insanları Allah bile onaylamıyor. Zaten biraz işleri iyi gitti mi sigara ve alkol tüketimine sapıyorlar bir çoğu. Çok pisler ayrıca. Camiye gidip bir abdest almaktan, temizlenmekten acizler. Namazı niyazı umursamıyorlar, çünkü hazıra alıştıkları için iffetlerini ve onurlarını satarak geçinmek artık kalıcı bir seçim önceliği oluşturuyor benliklerinde.

İlk şart neymiş demek ki sadaka vermek için ? Sokağa çıkıp para dilenmeyenleri bulmakmış! Gerçi evsizlere de verilebiliyor. Çünkü Başka bir ayette yolda kalmışa ve düşküne veriniz denir. Yani 7/24 aynı muhitte bir köşede yaşayan ve senden ısrarla talep etmeyen, kaderine razı olmuş kişiye verilebilir. Yemek vermek en doğrusudur. Güzel söz söylemek, eli ayağı tutuyorsa ufak tefek işler vererek onu harçlığa bağlamak daha da güzeldir.
 
Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım!” diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda infakta bulunun. Ayet.
Sadaka mı diyor bu ayette yoksa gerçeği gören kullardan mı olsaydım diyor ? Bir önceki ayet açıkça gösteriyor ki, dünya nimetlerine kapılıp Allah'ı anmamak hüsrandır. Öyleyse bahsedilen sadaka değil, inanca sadakattir.

Yukarıdaki yazılarda katılmadığım onlarca cümle var. İkinci bir cami hocası vaazmatik olmamak adına söyleyebileceğim tek şey : Sadakanın bereket ile alakalı olduğudur. Cürmünüz ne ise o kadarıyla, uygun gördüğünüzü yaparsınız. Aitlik için ise sadaka verilmez. Sorgu alanı göbek bağında yatar.
 
Çok yanıltıcı ve itibarsızlaştırıcı bir yaklaşım oldu.


Bundan sonra iyi biri olacağım diyen kişi büyük ihtimalle ilk telkinle eski haline geri dönebilir. Zayıf not aldığında artık çok çalışıcam diyen kişi de bunu erteleye erteleye sınav gününe kadar yine ihmale kalabilr.
Ama bundan sonra iyi biri olacağım diyen biri, sözünün ciddiyetine istinaden telefonundaki banka hesabını açıp, çocuk esirgeme kurumuna bir bağış yaparsa artık iyi bir insan olması için gereken devinimi de hükmen başlatmış olur.

Sadaka belayı defeder. Sadaka en kolay icraattır. Aksiyon alış ve devinim başlatıştır. Lafta kalması muhtemel tüm temennilerini aksiyon alarak pekiştirmek noktasında elinden çıkan ilk icraatındır. İtibarsızlaştırmanı anlayamadım.
 
Bir önceki ayet açıkça gösteriyor ki, dünya nimetlerine kapılıp Allah'ı anmamak hüsrandır. Öyleyse bahsedilen sadaka değil, inanca sadakattir.

İnanca sadakat nasıl pekişir ? bunu kendine nasıl ispatlayabilirsin? Ayet infak etmenin birinci dereceden önemini anlatıyor.



"Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar doğruya ve güzele kesinlikle eremezsiniz". Ayet.
O halde dünya nimetlerine kapılmamak için ne yapmak lazım ? Sevdiğin şeylerden (para, mal, koleksiyon, fazla umursadığın herhangi bir şeye ayırdığın zaman vs) infak etmen lazım. yoksa ayetin deyimi ile set çekilir ve bahsettiğin inancın sadakatine ulaşamazsın. . İnfak etmenin uyandıcı ve bilinç yükseltici etkisi buradan da karşımıza çıkıyor. Bilinç yükselmeden aidiyet de hissedemezsin.



Neresinden tutarsan tut Allah günün sonunda fedakarlıklarını umursuyor.
Majide bile alma verme, fedakarlık dengesi var.
 
Çok yanıltıcı ve itibarsızlaştırıcı bir yaklaşım oldu.
Lütfen yazdıklarını tekrar oku. Yine de yanıltıcı olduğunu düşünürsen ; bir süre önceki yaklaşımı baz alarak, gözümün görmemesi gereken ama görmesi sağlananlar için kısas kabul et. Çinko kabuklu olmak hafızayı güçlendiriyor.

Lafta kalması muhtemel tüm temennilerini aksiyon alarak pekiştirmek noktasında elinden çıkan ilk icraatındır.
İlk icraat asla önemli değildir. Önemli olan niyete adanmış istikrardır. Niyette istikrar varsa eyleme yansır ve devamında alışkanlık haline gelir. Sadaka önemsizdir demiyorum. Her şey sadaka ile çözülemez diyorum. Sen neden anlamıyorsun ne demek istediğimi ? Formdan mı düştün ? İhtiyarlıyor musun ?

İnanca sadakat nasıl pekişir ?
Koşulsuz şartsız tutunarak. Kuyudan çıkmak için sahip olduğun merdivenin son basamağında, tırmandığın tüm basamakları kırarak yere çakılsan dahi ; kırılan basamakları tamir etmekten gocunmayarak pekiştirirsin. Çünkü inanç dediğin, iki bağımsız ahşap malzemeden birine tutunmak değildir. Bu malzemelerden bütün yaratabilmektir.

bunu kendine nasıl ispatlayabilirsin?
Tamir ederek.
O halde dünya nimetlerine kapılmamak için ne yapmak lazım ?
Kontrollü olmak lazım. Otokontrol her şeydir. Bilinçli düşünemezsen maddeye bağlanırsın, ihtiyacının ne kadar olduğunu bile kestiremezsin. Her şeyin temelinde akletmek yatıyor. Tekillik dahi akledemediğin noktada bakış açının dışında seyreder, kör noktadır.

fedakarlık dengesi var.
Fedakarlık dengesi ? Hayır bu fedakarlık değil. Karmik denge.

Fedakarlığı nasıl tanımlarsın Retro ?
 
Geri
Üst