hazaR
Kayıtlı Üye
Merhaba, şifacılıkla alakalı bir yerlerden kaynağını tam bilmediğim bir bilgi duydum.İşin aslını öğrenmek istiyorum.
Şimdi burada şifacı olmaya niyetlenen insanların ilk önce kalplerinde bir denge kurması gerektiğinden bahsediyor.Yani sevgi ve nefret dengesi.
Ve bu yoldaki insanların bu denge konusunda bir takım egzersizler yapması gerektiğinden bahsediyor.Yani nefret ettiğimiz bir insan tipini karşımıza alıp nefret etmemeye çalışmak veya farklı düşünceler beslediğimiz bir insan tipini yine karşımıza alıp o düşünceleri hissetmemeye çalışmak vs gibi.
Bunun neden yapıldığını da işte bu benim geçici olarak adlandırdığım 'üç parçacık teorisi' ile açıklanıyor.
'Örnek olarak kuantum da niyet edilerek gönderilen yirmi parçacıktan üçü kendi kafasına göre hareket eder.Kendini bu konuda geliştirmemiş her şifacıda onun kontrolü dışında hareket eden bu üç parçacık vardır ve bu üç parçada hırslarımız duygu ve düşüncelerimiz vardır.Bu 3 parçayı kontrol etmeyi öğrenemeyen herkes insanın hastalığını şifalandırırken****kendinden parçaları da şifa bekleyen insana aktarır.Bunu yapmak istese de istemese de.'
Ve yine bazı şifa sistemlerinde (örnek olarak pranik şifacılık) da bu üç parçayı kontrol etmeyi öğrenemeyen insanlara şifa yetkisi verilmiyormuş.Diğer şifa yöntemlerinin de sürekli sevgi motifleriyle süslenerek insanlara bu üç parçayı kontrol edebilme telkini veriyorlarmış ama bunu özel çalışmalar yapmadan gerçekleştirmek mümkün değilmiş.
Merak ettiğim bu işin aslı nedir ? Eğer varsa böyle çalışmalar var mıdır ? Açıkçası bana çok yüzeysel ve aşılabilir geldi.Ama merak ettim.
Tekrardan yukarı çıkarmak istiyorum.
Şimdi burada şifacı olmaya niyetlenen insanların ilk önce kalplerinde bir denge kurması gerektiğinden bahsediyor.Yani sevgi ve nefret dengesi.
Ve bu yoldaki insanların bu denge konusunda bir takım egzersizler yapması gerektiğinden bahsediyor.Yani nefret ettiğimiz bir insan tipini karşımıza alıp nefret etmemeye çalışmak veya farklı düşünceler beslediğimiz bir insan tipini yine karşımıza alıp o düşünceleri hissetmemeye çalışmak vs gibi.
Bunun neden yapıldığını da işte bu benim geçici olarak adlandırdığım 'üç parçacık teorisi' ile açıklanıyor.
'Örnek olarak kuantum da niyet edilerek gönderilen yirmi parçacıktan üçü kendi kafasına göre hareket eder.Kendini bu konuda geliştirmemiş her şifacıda onun kontrolü dışında hareket eden bu üç parçacık vardır ve bu üç parçada hırslarımız duygu ve düşüncelerimiz vardır.Bu 3 parçayı kontrol etmeyi öğrenemeyen herkes insanın hastalığını şifalandırırken****kendinden parçaları da şifa bekleyen insana aktarır.Bunu yapmak istese de istemese de.'
Ve yine bazı şifa sistemlerinde (örnek olarak pranik şifacılık) da bu üç parçayı kontrol etmeyi öğrenemeyen insanlara şifa yetkisi verilmiyormuş.Diğer şifa yöntemlerinin de sürekli sevgi motifleriyle süslenerek insanlara bu üç parçayı kontrol edebilme telkini veriyorlarmış ama bunu özel çalışmalar yapmadan gerçekleştirmek mümkün değilmiş.
Merak ettiğim bu işin aslı nedir ? Eğer varsa böyle çalışmalar var mıdır ? Açıkçası bana çok yüzeysel ve aşılabilir geldi.Ama merak ettim.
Tekrardan yukarı çıkarmak istiyorum.