Mermaid
Kayıtlı Üye
Ülkemizde de yayınlanan bazı dizilerden ( X-Files, 4400..) hatırlarsınız; FBI ajanları çözmeye çalıştıkları vakaları, normal, bilinen metodların dışında, parapsikolojik metodlarla açığa çıkarırlar. Bu durum, ABD, Rusya gibi ülkelerin gizli servislerinde bu tür araştırmalar yapıldığına da dikkat çekmektedir. Aslında istihbarat örgütlerinin parapsikolojik araştırmalarla ilgilenmesi, bazı olayların aydınlatılmasında psişik yetenekleri olan kişilerden faydalanılması çok yeni bir durum da değildir. Aksine, büyük devletler, uzun yıllardan beri, bir yandan parapsikolojiyi bilimden ayırarak karalama çalışmaları yaparken, bir yandan da parapsikolojinin şarlatanlık olduğuna inandırdıkları halk kitlelerinden aldıkları vergilerle, halktan gizlenen büyük çaplı parapsikoloji araştırmaları yürütüyorlardı. Bazı kaynaklarda, 1970'li yıllarda CIA bünyesinde hipnoz ve telepati için kullanılan 7000 medyumun görev aldığı belirtilir. Ayrıca, Rusya'da KGB'nin 1923 yılından itibaren, ajan olarak kullanmak için, medyumları tutukladığı belirtilir. Ülke istihbaratında bu tür çalışmaların yoğun olarak yapıldığı ülkelerden biri de, Çekoslovakya'dır. Çekoslovakya'da bu tür çalışmaların bu kadar yoğun olarak yer bulmasına neden olarak, bu ülkede Orta Çağ'dan beri, okült geleneklerin yaygın olarak kullanılması gösterilmektedir. 1925 yılında, askerleri bilgilendirmek ve bu konuda yeteneği olanları keşfetmek amacıyla, ordu içinde kullanılmak üzere, " Durugörü, hipnotizma, manyetizma " adlı bir kitap basılmıştır. Gizli olarak yürütülen tüm bu çalışmaların amacı, düşman casuslarının dikkatini de çekmeden, bilgi toplamak ve düşman karşısında avantaj sağlamaktı.
Parapsikolojinin polisiye vakalarda kullanımı
Her ne kadar, parapsikoloji, çok uzun zamandan beri, bir yandan hükümetler tarafından gizlice kullanılırken, bir yandan da şarlatanlık, büyücülük..vs şekilde karalama kampanyalarına konu olmuşsa da, giderek daha çok kabul görmekte ve yaygınlaşmaktadır. Hatta bilim adamları tarafından da bilimsel bir disiplin olarak görülmektedir.Günümüzde yaklaşık 40 kadar üniversitede Parapsikoloji Kürsüsü bulunmaktadır. Ancak bu alan, ülkemizde halen güvenilmezliğini korumaktadır. Üfürükçülük geleneğinin yaygın oluşu da , ülkemizde parapsikolojik çalışmalar yürüten kişilere şüpheyle bakılmasına yolaçmaktadır.
Oysa yurtdışında çözülemeyen vakalarda polisin psişik yeteneği olan kişilere başvurması ve bu şekilde bazı olayların çözüme kavuşturulması örnekleri bulunmaktadır. Bu konuda bilinen bir örnek şu şekildedir: 1951 yılında Londra'da büyük bir kiliseden, kralların taç giydiği dönemlerde kullanılan, 50 kg. ağırlığında bir taç çalınmıştı. İngiliz polisleri hırsızı bulamadılar ve Belçika'nın Anvers şehrinde oturan, psişik yetenekleri olan Peder Harkos adındaki adamdan yardım istediler. Peder Harkos, kilisede konsantre olarak bir adres verdi. Bu adresin hırsızların alet satın aldığı bir dükkan olduğu anlaşıldı. Daha sonra tekrar konsantre olarak hırsızların adresini doğru olarak verdi ve polis de, böylece hırsızları yakaladı. Yakalanan 4 kişi, suçlarını itiraf ettiler. Peder Harkos, daha önce, 2. Dünya Savaşı sırasında da bazı ölülerin yerlerinin bulunmasını sağlamıştı. Ülkemizde de parapsikolojik anlamda oldukça yetenekli kişiler bulunmaktadır ve eğer, üniversiteler parapsikolojiye bilimin bir dalı olarak yaklaşsalar, parapsikolojinin gelişmesine zemin hazırlayabilselerdi, bizim ülkemizde de, gerek istihbaratta gerek polisiye vakalarda parapsikolojinin önemli bir yardımı olabilirdi. Aslında ülkemizde parapsikolojiye tamamen üvey evlat muamelesi yapılıyor dersek, bu konuda çalışmaları olan bazı bilim adamlarına da haksızlık etmiş oluruz. Resmi düzeyde olmasa da, ciddi parapsikolojik çalışmalar yürüten bilimadamları ülkemizde de mevcuttur. Hatta bilinen bazı önemli polisiye vakalarda psişik yetenekleri olan kişilerin durugörüyle tespitlerde bulunabildiklerini ve polis olayı çözdükten sonra bu tespitlerin doğrulandığını söyleyebiliriz. Polisin elinde hiçbir ipucunun bulunmadığı kimi olaylarda, eğer parapsikolojiden faydalanılabilseydi, yurtdışındaki bazı örneklerde olduğu gibi, kayıp çocuklar gibi birçok olayda çözümlere daha çabuk ulaşmak mümkün olabilirdi.
Yazan : Mermaid
Parapsikolojinin polisiye vakalarda kullanımı
Her ne kadar, parapsikoloji, çok uzun zamandan beri, bir yandan hükümetler tarafından gizlice kullanılırken, bir yandan da şarlatanlık, büyücülük..vs şekilde karalama kampanyalarına konu olmuşsa da, giderek daha çok kabul görmekte ve yaygınlaşmaktadır. Hatta bilim adamları tarafından da bilimsel bir disiplin olarak görülmektedir.Günümüzde yaklaşık 40 kadar üniversitede Parapsikoloji Kürsüsü bulunmaktadır. Ancak bu alan, ülkemizde halen güvenilmezliğini korumaktadır. Üfürükçülük geleneğinin yaygın oluşu da , ülkemizde parapsikolojik çalışmalar yürüten kişilere şüpheyle bakılmasına yolaçmaktadır.
Oysa yurtdışında çözülemeyen vakalarda polisin psişik yeteneği olan kişilere başvurması ve bu şekilde bazı olayların çözüme kavuşturulması örnekleri bulunmaktadır. Bu konuda bilinen bir örnek şu şekildedir: 1951 yılında Londra'da büyük bir kiliseden, kralların taç giydiği dönemlerde kullanılan, 50 kg. ağırlığında bir taç çalınmıştı. İngiliz polisleri hırsızı bulamadılar ve Belçika'nın Anvers şehrinde oturan, psişik yetenekleri olan Peder Harkos adındaki adamdan yardım istediler. Peder Harkos, kilisede konsantre olarak bir adres verdi. Bu adresin hırsızların alet satın aldığı bir dükkan olduğu anlaşıldı. Daha sonra tekrar konsantre olarak hırsızların adresini doğru olarak verdi ve polis de, böylece hırsızları yakaladı. Yakalanan 4 kişi, suçlarını itiraf ettiler. Peder Harkos, daha önce, 2. Dünya Savaşı sırasında da bazı ölülerin yerlerinin bulunmasını sağlamıştı. Ülkemizde de parapsikolojik anlamda oldukça yetenekli kişiler bulunmaktadır ve eğer, üniversiteler parapsikolojiye bilimin bir dalı olarak yaklaşsalar, parapsikolojinin gelişmesine zemin hazırlayabilselerdi, bizim ülkemizde de, gerek istihbaratta gerek polisiye vakalarda parapsikolojinin önemli bir yardımı olabilirdi. Aslında ülkemizde parapsikolojiye tamamen üvey evlat muamelesi yapılıyor dersek, bu konuda çalışmaları olan bazı bilim adamlarına da haksızlık etmiş oluruz. Resmi düzeyde olmasa da, ciddi parapsikolojik çalışmalar yürüten bilimadamları ülkemizde de mevcuttur. Hatta bilinen bazı önemli polisiye vakalarda psişik yetenekleri olan kişilerin durugörüyle tespitlerde bulunabildiklerini ve polis olayı çözdükten sonra bu tespitlerin doğrulandığını söyleyebiliriz. Polisin elinde hiçbir ipucunun bulunmadığı kimi olaylarda, eğer parapsikolojiden faydalanılabilseydi, yurtdışındaki bazı örneklerde olduğu gibi, kayıp çocuklar gibi birçok olayda çözümlere daha çabuk ulaşmak mümkün olabilirdi.
Yazan : Mermaid