Narsistik bir annenin kızı olmak

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
İki mesaj arasındaki farkı gözden geçirin derim. Birinde 'absürd' denilerek içeriğin yok sayılıması, birinde bilimsel çalışma yöntemleri üzerinden örnekler verilerek yapılan eleştiri ve tespitler. Hiçbir yakınlık ya da benzerlik göremedim.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Yukarıda teknik bir hata yaptığım ve editleme gibi bir işlemi beceremediğim için yanlış anlaşılmamak adına yeniden mesajı hazırlamak durumunda kaldım. Art arda mesaj için özür diliyorum:

İki mesaj arasındaki farkı gözden geçirin derim. Birinde 'absürd' denilerek içeriğin yok sayılıması, birinde bilimsel çalışma yöntemleri üzerinden örnekler verilerek yapılan eleştiri ve tespitler. Hiçbir yakınlık ya da benzerlik göremedim.

Şöyle ele almak daha doğru olacak:

İki farklı içerik kendi dinamikleri ile ele alınır. Temellendirilmiş ve eleştiri bu eleştiri ile benzerliği olmayan ve aynı konuda farklı dinamiklerle yapılan diğer eleştiriyi doğrulamaz.

"İyi de bu onun elinde olan bişey değil nasıl şizofren şizofren olduğunu bilmiyorsa bu da öyle bişey. Çok duygusal bakmamak lazım ciddi bir hastalık. Yani annemde bu hastalık olsa ben kendimden ziyade ona üzülürdüm. Yani kastettiğiniz kişi geçek anlamda narsist kişilik bozukluğuna sahip bir bireyse bu yazılanlar çok abzürd." sizin paylaşımınız bu iken Urum'un paylaşımı ise aşağıdaki gibidir:

"
Bilim insanın aşırı dikkatsiz ve özensiz bir yazısı. Narsislik kişilik bozukluğu na sahip kişilerde ebeveyn olmak gibi ya da narsislik kişilik bozukluğuna sahip ebeveyn ile yetişmek “ gibi bir araştırma konusu hazırlanması çok mantıklı olurdu. Yaşanılan toplumda Anne kavramını ve kadın olmayı irdelemeden, genel geçer bilgiler ile, annenin ro model davranışlarının çoğunu narsislik kişilik bozukluğu ile ilişkilendirmek oldukça sığ ve vasat bir yaklaşım olmuş. Eğitimli bir bireyin hazırlayacağı bir yazıdan çok, eğitim dili ile yazılmış bağnaz bir yaklaşım sergilenmiş. Psikoloji ve sosyoloji biliminden tamamen uzak bir yaklaşım.


Öncelikle narsislik kişilik bozukluğuna sahip kişiler cinsiyet ayrımı yapmaz. Yani erkek bireye başka kadın bireye başka davranmaz.

Eşi ya da çocukları ile bir rekabet duygusu içine girmez. Kişiler arasında değer ayrımı yapmaz.

En önemli konulardan biri de mağdur edebiyatı yapılmış olması.

Psikolojik rahatsızlıkların bir neden Sonuç ilişkisi vardır ve tedavi edilebilir. Aile danışmanları da aile bireyleri içinde birinin rahatsızlığı olması durumunda diğer kişilere de rehberlik sağlayabilir.


Hasta birey ile yaşamak her sağlıklı ya da sağlıksız birey için zordur ve kendi içinde hastalığın durumuna, süresine, hastalığın yapısına göre farklılık gösterebilir.


Kanser hastası bir anne ile kanser hastası bir babanın yanında büyüyen sağlıklı bir erkek bireyle kadın birey arasında yaşadıkları aynı olmaz. Sosyal be ekonomik yapı, yaşanılan çağ, inançlar gibi yüzlerce etki söz konusudur.

Toplum üzerinde yanlış algılara sebebiyet verebilecek bu tür yazıların ( makale ya da araştırma olamaz) bilim insanlarının elimden çıkmasını doğru bulmuyorum.

Her bir cümlesine tek tek Antitez oluşturabilir. Anne ve anne rolüne yanlış atıflarda bulunabilecek ya da annelerin yetiştiği toplum be öğrendikleri anne rolümü yanlış anlayabilecek ve annesini narsist kişilik bozukluğuna sahip olarak tanımlamasına sebep olacak bir paylaşım olmuş.


Bilimsel çalışmalar tüm şartları hesaplayarak yapılır. Deney ve örneklem ile çalışır. Ulu orta gelişi güzel şekilde yazılar hazırlanmaz."

Son mesajınızda ifade ettiğiniz ki anlatmak istediğinizi söylediğiniz mesajla ifade ettikleriniz arasında bir benzerlik göremedim.

Aynı zamanda sosyolog olduğunu bildiğim Urum'un yazıdaki bilimsel çalışmalara uygunsuzluk eleştirisine verdiğim yanıt da konunun devamında yer alıyor.

"Bir konu paylaşırken gelecek her yorumu ciddiye alıp size verilen bilgi paylaşımını sert bir şekilde geri çevirmemenizi öneririm. " eleştirisi yapmadan önce içerikteki ve usluptaki farklılıkları gözden geçirmeniz tartışmayı daha olumlu bir yöne çekecetir. Burada esas olan eleştiri değil eleştirinin içeriğidir. Tartışmanın "Non sequitur" konuyla ilgisizlik, birbirini takip etmeyen iki önermenin birbiriyle aynı sonucu vermesi çıkarımına dayandırılması yani çıkmayacak sonucun çıkartılması noktasına getirilmesini doğru bulmuyorum. Yukarıda kullandığım "Temellendirilmiş ve eleştiri bu eleştiri ile benzerliği olmayan ve aynı konuda farklı dinamiklerle yapılan diğer eleştiriyi doğrulamaz. " cümlesini tekrarlıyorum.

Konuyu kişisel bir tartışmaya çekmemek ve içeriğin daha faydalı kalması amacıyla sorumluluk hissederek açıklama yapmayı tercih ediyorum.
 

gamzedeyim

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ağu 2018
Mesajlar
73
Tepkime puanı
38
son 1 yıldır yaşadığımı farkına vardığım durum. forumda da var mıdır dedim varmış. bunun teşhisini koyacak olan bizler değiliz ancak bu iddia altında anlatılanlar (birçok psikoloğun yazıları videoları) çok çok uyuyor. tam olarak narsist bir anneye sahip değilsem bile eğilimleri olan bir anneye sahibim demektir bu. benim için şu basamklarda gelişti;

çok çok küçükken 5 yaşlarında vs. çoğu geceler annem beni neden sevmiyor diye ağlayarak uyurdum. anneme yaranabilmek için her şeyi yapardım. çirkin, beceriksiz, güçsüz vs. olduğum için bunları hak ettiğimi düşünürdüm. suç annemde değildi suç bendeydi çünkü annem gibi mükemmel bir insanın benim gibi bir kızı vardı ben ona hiç benzemiyordum. (ancak en ufak bir şeyde dahi annem beni seviyor aslında diyordum. buna inanmak istemiyordum. hasta olduğumda çorba yapsa en iyi anne benimki oluveriyordu.)

biraz daha büyüdüğümde suçun bende olmadığını yani benim daha önce hissettiğim gibi değersiz olmadığımı anladım. ancak yine annem mükemmel bir insandı ama kötü şeyler yaşamıştı. gençliğinde, evliliğinde. o yüzden bana karşı böyle olabilirdi ama ben onun yanında olmalıydım. onu iyileştirmeye çalışmalıydım. eninde sonunda beni severdi. güzel bir ilişkimiz olurdu. hep buna inandım. (bu dönem en çok yıprandığım çünkü sürekli kendinizden bir şeyler veriyorsunuz ama karşılığı hiç)

sonra ise asla düzelemeyeceğini anladım. internette araştırdım, kitap okudum sonra bu narsist olayıyla karşılaştım ve annemin öyle olduğuna karar verdim. artık onu iyileştirmeye çalışmayı ve beni bir gün seveceğine inanmayı bıraktım. artık annesini taparcasına seven ve mükemmel gören o küçük kız çocuğu yoktu. anneme karşı artık sevgi kırıntısı dahi yok. ancak hala kendimi ondan kurtarabilmiş değilim. kendime böyle söylesem de belki de içten içe bir şeyler bekliyorum.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
son 1 yıldır yaşadığımı farkına vardığım durum. forumda da var mıdır dedim varmış. bunun teşhisini koyacak olan bizler değiliz ancak bu iddia altında anlatılanlar (birçok psikoloğun yazıları videoları) çok çok uyuyor. tam olarak narsist bir anneye sahip değilsem bile eğilimleri olan bir anneye sahibim demektir bu. benim için şu basamklarda gelişti;

çok çok küçükken 5 yaşlarında vs. çoğu geceler annem beni neden sevmiyor diye ağlayarak uyurdum. anneme yaranabilmek için her şeyi yapardım. çirkin, beceriksiz, güçsüz vs. olduğum için bunları hak ettiğimi düşünürdüm. suç annemde değildi suç bendeydi çünkü annem gibi mükemmel bir insanın benim gibi bir kızı vardı ben ona hiç benzemiyordum. (ancak en ufak bir şeyde dahi annem beni seviyor aslında diyordum. buna inanmak istemiyordum. hasta olduğumda çorba yapsa en iyi anne benimki oluveriyordu.)

biraz daha büyüdüğümde suçun bende olmadığını yani benim daha önce hissettiğim gibi değersiz olmadığımı anladım. ancak yine annem mükemmel bir insandı ama kötü şeyler yaşamıştı. gençliğinde, evliliğinde. o yüzden bana karşı böyle olabilirdi ama ben onun yanında olmalıydım. onu iyileştirmeye çalışmalıydım. eninde sonunda beni severdi. güzel bir ilişkimiz olurdu. hep buna inandım. (bu dönem en çok yıprandığım çünkü sürekli kendinizden bir şeyler veriyorsunuz ama karşılığı hiç)

sonra ise asla düzelemeyeceğini anladım. internette araştırdım, kitap okudum sonra bu narsist olayıyla karşılaştım ve annemin öyle olduğuna karar verdim. artık onu iyileştirmeye çalışmayı ve beni bir gün seveceğine inanmayı bıraktım. artık annesini taparcasına seven ve mükemmel gören o küçük kız çocuğu yoktu. anneme karşı artık sevgi kırıntısı dahi yok. ancak hala kendimi ondan kurtarabilmiş değilim. kendime böyle söylesem de belki de içten içe bir şeyler bekliyorum.
Annenizin ile birlikte bir terapiste gitmenizde fayda var diye düşünüyorum.
Bazen çocuğun mizacı ile anne davranışı birbirine uymadığında çocukta sorunlar çıkabiliyor
 

gamzedeyim

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ağu 2018
Mesajlar
73
Tepkime puanı
38
bu tarz insanlar asla kabul etmez. daha önce gidelim demiştim zaten. tepkisi, ben deli miyim oldu. ayrıca mizaçla alakalı da değil. yani bunlar ailede sadece benim yaşadığım şeyler değil. öyle olsaydı haklı olabilirdiniz.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bir uzman yardımı almanızda fayda var.Bazı şeyler zihinde doğru yorumlanmalı annenizi değiştirmek mümkün olmadığında sizin bu süreçten en az zararla çıkmanız sağlanmalıdır
 

gamzedeyim

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ağu 2018
Mesajlar
73
Tepkime puanı
38
Evet şimdilik okuduklarımla veya dinlediklerimle kendimi geliştirmeye çalışıyorum ancak ileride uzman yardımı alabilirim kendim için. Dediğim gibi son aşamada annenizin değişmeyeceğini kabulleniyorsunuz zaten:)
 
Üst