Müzik ruha gıda mı yoksa uyuşturucu mu?

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Benim mutlu anlarımda ruhumun gıdasıdır müzik.Kulağımda kulaklık olmadan yürüdüğümü hatırlamıyorum.Tek dinleyemediğim zaman üzgün zamanımdır.Müzik ruhuma dokunduğundan o hassas anımda dinleyemiyorum.İçimi acıtıyor çünkü duygularımı doruğa çıkarıyor ve üzgünken müzik bana iyi gelmiyor.Dediğim gibi olumsuz duygularımı,üzüntümü artırıyor o kadar.
Günluk hayatımda ve mutluyken müzik benim için yasamımin parçası ama mutsuzken hiç dinleyemiyorum.Yani ben ruh halime göre müzik secemiyorum.İyi günümde tüm müzikler,kötü günümde hicbiri.Bu konuda da her konuda olduğum gibi grim yok.Ya siyah ya beyaz.
Eski soruya yeni cevap.:)
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
müziğin frekansı çok önemli ve elbette subliminal sesler de eklenmemiş olması çok önemli. akustik kulağa çok güzel gelir o kadar duru o kadar sadedir ki büyülenir insan öbür türlü müzik şirketleri bin türlü ses ekliyor değişik frekanslarda, rahatsız oluyorum. psiko müzikler var psikedelik etkisi yapan, bi kere dinledim aşırı rahatsız olmuştum boğacak gibiydi. arkadaşım her gün dinler kendime getiriyor derdi.. Black metal denilen tarzda öyle böğürüyorlar bilmem ne yapıyorlar müziğin içine ediyorlar, böyle müzik dinleyenler nasıl dinliyorlar bilmiyorum. hayretler içersinde kalıyorum.
 

bluecat

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2012
Mesajlar
142
Tepkime puanı
16
Konum
İstanbul
Müzik bence; ruhun gidasi, tamamlayıcısı, yönlendiricisi.. Mehter marşları, akıl hastalarına dinletilen sakinleştirici müzik, düğünlerde çalan eğlenceli müzik, insanlara birseyler empoze etmek icin yapilan müzik... Sanki insanlığın ortak dili gibi..
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Müzik bence; ruhun gidasi, tamamlayıcısı, yönlendiricisi.. Mehter marşları, akıl hastalarına dinletilen sakinleştirici müzik, düğünlerde çalan eğlenceli müzik, insanlara birseyler empoze etmek icin yapilan müzik... Sanki insanlığın ortak dili gibi..
Bir tık fazlası, kainatın ortak dili. Her şey titreşimden meydana gelir. Ses titreşimin en saf evrensel hallerinden biri..
 

Anael Zan

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ara 2014
Mesajlar
535
Tepkime puanı
165
:) Televizyon izleniyorm deyince aklıma banada verilen tepkiler geldi üstelik eskiden tv sektöründe calisma ma raÄŸmen tv izlemedigim için herkes bana taÅŸ devrinden gelmiÅŸim gibi bakar ve yönetmenler kızardı :) ama müzik iyi ki var gerçekten í ½í¸￾
 

Fire in Darkness

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ağu 2013
Mesajlar
76
Tepkime puanı
10
Bence insanların kafasında ki bu soru şarkı ile müzik arasındaki farktan kaynaklanıyor. Müzik kesinlikle ruhun gıdasıdır. Her şeyin titreşimlerden oluştuğunu düşünürsek ruhun farklı bir formudur. İnsanı özüne döndürür. Ama şarkı dediğimizde sözler işin içine giriyor ve insan sözlerin arkasında ki müziğe mi, sözlerine mi yoksa arada ki uyuma mı dikkat etsin? Bir karmaşa oluyor sanki bilinçaltımızda. Arada büyük farklar olduğunu düşünüyorum.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,160
Bir tık fazlası, kainatın ortak dili. Her şey titreşimden meydana gelir. Ses titreşimin en saf evrensel hallerinden biri..

Herşey derken sevgili Chillout buna ne tür bir genelleme yapıyorsunuz? Butun yasama daır hersey mı yoksa konuya baglı hersey mı?
 

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Bu konuyu bende araştirmiştim :) umarim yararli olur.

Müziğin Yararları Nelerdir?

Yıllardan beri müzik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Peki neden müzik dinleme gereği duyarız? Aslında müzik dinlemek hayatımızın vazgeçilmez bir ihtiyacdır. Tuz, su, yemek, uyku gibi birçok ihtiyacın yanı sıra müziğede ihtiyac vardır.Bilim adamlarının araştırmalarına göre, vücudumuzdaki hücrelerin her birinin belli bir ahengi vardır. Ve bu aheng bozulması ile bir çok hastalık belirtisine yol açabileceğini belirterek, bir felç hastasını müzik tedavisi ile iyileştirildiği görülmüştür. Yani biz bilmesek de, müziğe vücudumuz herzaman ihtiyaç duymuştur. Atalarımızda müzikle ilgili bir sözünü hatırlatmak isterim; “müzik ruhun gıdasıdır.”

Araştırmalara göre müzik vücudumuzda hasar görmüş ses dalgasını bularak, 180 derecelik faz farkı oluşturarak, oradaki hasarı iyileştirebilme özelliğine sahiptir. Uzmanlar kalp hastalığından bir çok hastalığa kadar müziğin tedavide olumlu etkilerini bir çok defa yaşamışlar.

Müziğin yararlarını birde maddeler halinde sıralayalım;
–Çocuklarda beyin ve ruhsal gelişime büyük katkı sağlamaktadır.
–Anne karnından itibaren dinletilen müzikler, çocuklarda daha ılımlı bir davranış sergilemesine olanak sağlar ve ilerleyen yaşlarda da etkisini gösterir.
–Küçük yaşlarda dinletilen müzikler, çocuklarda yaşama sevincini artırmakla birlikte, onların müziğin verdiği hareketlilikten kaynaklı kaslarında gelişime yol açar ve bazı beceriler edinme olanağı sağlar.
-Müzik dinleyen çocukta melodi ve ritim’in gelişmesi sonucu müzik kulağı gelişir ve bu ileride çocuğa büyük avantaj sağlar.
–Müzik dinleyen çocuğun beyni rahatlar, ve çocukların zeka gelişimine büyük ölçüde katkı sağlar. Bu zeka gelişimi bilim adamları tarafından yıllar önce kanıtlanmıştır.
–Bazı hastaların tedavi sürecinde, müzik terapisi ile hızlı bir şekilde iyileştiği kanıtlanmıştır.
–Bazı müziklerin ders çalışırken konsantrasyon artırdığı bilinmektedir.
–Klasik müziklerin bazılarının iştah acma özelliğine sahip olduğu kanıtlanmıştır.
–Müzik stresi azaltarak, huzurlu bir yaşam olanağı sağlar.
–Müzik matematiksel zekanın gelişimine önemli derecede katkı sağlamaktadır.
–Bebeklerde müzik dinlemek, konuşmasına anlamasına önemli derecede katkı sağlamaktadır.

Şunu da eklemek isterim, bir bebeğe müzik dinletirken, günümüzdeki pop veya rock gibi müzik tarzların değil de, rahatlatıcı ritimler seçilmelidir. Yani klasik müzik veya su, kuş, doğa sesleri gibi tınılar seçilmelidir. Bilinen bir gerçek var ki, müzik insanların yaşamının önemli ihtiyaçlarından biri olup, gelişen teknolojiye rağmen halen rağbet gören bir alandır.

KLASİK MÜZİK NEDİR...?

Klasik Batı Müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Batı Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli olmasıdır.

Klasik müzik dinlemenin insan psikoloji ve eğitimi üzerinde birçok olumlu etkisi bulunuyor. Ders çalışırken, işyerimizde ya da araba kullanırken Mozart, Vivaldi, Beethoven, Pachabel, Handel ve Bach gibi bestecilerin müziklerini dinlemenin yararları saymakla bitmiyor. Stresten uzaklaşmak, disiplinli olmak, öğrenme kapasitemizi geliştirmek için klasik müziğin yararlı olduğunu belirten uzmanlar, araştırmaların da klasik müziğin yararlarını gözler önüne serdiğini söylüyor. Öğrencilerin ders çalışırken müzik dinlemesi de yararlı. Mozart’ın eserlerini ve belirli Barok parçaları (dakikada 60 vuruşluk tempolarla kaydedilmiş olanlar) dinleyen öğrencilerin daha sakin oldukları, daha uzun çalışabildikleri, öğrendiklerini daha uzun süre anımsayabildikleri ve okul hayatlarında da daha başarılı oldukları gözlemlenmiş.

Araştırmalara göre, doğru tempoda kaydedilmiş klasik özel müzik parçaları, en yüksek öğrenme/anımsama etkisi için beynin sağ ve sol bölümlerini harekete geçiriyor. Müzik beynin sağ tarafını harekete geçirirken, çocuğun okuduğu ya da sesli söylediği sözcükler sol tarafı harekete geçiriyor. Bu da öğrenme potansiyelini en az beş kat artırıyor. Kulağımız düzenli, saniyede bir vuruşluk Barok müziğini duyduğunda, kalbimiz de tempoya uygun olarak düzenli bir şekilde atıyor. Bu rahatlamış ve aynı zamanda zinde durumdayken zihnimiz daha kolay konsantre olabiliyor. Barok ve Mozart parçalarından tempoları düşünülerek özellikle seçilmiş olan bazı CD’ler kan basıncını ve nabzı düşürerek, rahatlatıyor...

Müzik ruhun gıdasıdır.

Özellikle belirtmek gerekirse bir bebeğe müzik dinletirken, günümüzdeki pop vs gibi hareketli müzik tarzları yerine rahatlatıcı ritimdeki şarkılar seçilmelidir. Yani doğa sesleri ve klasik müzik bu durum için örnek olabilir.

Yapılan araştırmalar,çocuk gelişiminin özellikle ilk yıllarında, müziğin çok önemli bir etken olduğunu ortaya koyuyor. Zihinsel gelişimin % 85’i 8 yaşına kadar, beyin gelişiminin % 80’i 3 yaşına kadar tamamlanıyor. Zeka ve beyin gelişimini, beslenmeden sonra ilk aylarda olumlu etkileyen birinci faktör ise müzik.

Bebekler anne karnındayken 6. ve 7. aylardan itibaren seslere, özellikle de müziğe tepki veriyorlar, dahası anne karnındayken dinledikleri müzikleri doğduktan sonra dinlediklerinde hatırlıyorlar. Müziğin bebek gelişimi üzerindeki etkilerini belirlemek için batıda yapılan pek çok araştırmaya göre klasik müzik anne karnından itibaren bebeklerin psikolojik, bilişsel ve bedensel gelişimlerinde birçok olumlu etki yaratıyor. Mesela düzenli olarak müzik aleti çalmanın beynin görme, duyma, hareket etme ve koordinasyonla ilgili bölümlerinin büyümesini sağladığı söyleniyor. Yapılan bir diğer araştırma ise Brahms dinletilen prematüre bebeklerin daha çabuk geliştiklerini kanıtlıyor.

Müzik çocukların kendini ifade etme yeteneklerini geliştirip, estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini arttırıyor. Okul çağındaki çocukların okuma ve yazmayı daha kolay öğrenmesini, anlama ve düşünme becerilerini geliştiriyor. Yani akademik performansı da olumlu etkiliyor. Çocuklara müzik dinletmek beyin aktivitesini arttırıp, stresin ve sıkıntının azaltılmasını sağlıyor.

Müzik, insanları mutlu, huzurlu, yaratıcı, umutlu, heyecanlı, güçlü, inançlı ve cesur kılan bir olgu… Zihni ve yaratıcılığı geliştirdiği, bitkileri olduğu gibi bedeni de iyileştirdiği biliniyor. Buna, “Mozart etkisi” deniyor...

Bilinen en şifalı müziği Mozart’ın yarattığı ile ilgili bulgular ise şaşırtıyor:

Başuçlarında her gün 2 saat Mozart dinletilen bebeklerin daha zeki oldukları, ineklere daha iyi süt vermesi için Mozart dinletildiği, Japonya’da bir bira fabrikasının bira mayası oluşurken Mozart çaldırdığı ve o biranın daha pahalı satıldığı şaşırtan gerçeklerden…

Dünyanın çeşitli yerlerinde, birçok doktor ve müzik terapisti Mozart etkisini, depresyon, kanser, kronik ağrılar, yüksek tansiyon, ruhsal ve zihinsel sorunlar gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanıyor.

Mozart’ın müziği; kısa, basit ve neşeli temaları ile, kolay algılanabilir, kolay takip edilebilir bir müzik. Bebekler için de bu neşeli melodiler ve basit ritimler oldukça ilgi çekici.

Bu tür bir müzik dinlemenin, anlama ve muhakeme için önemli olan sinirsel kanalları uyarabileceği varsayılıp, öğrencilerin müzik zevklerine bakılmaksızın sınavlarında Mozart dinletilmiş, sınav başarılarında artış gözlemlenmiş. Uzmanlara göre, 10 dakika Mozart müziği dinlemek, geçici de olsa IQ üzerinde olumlu etki yapıyor.

Mozart etkisinden faydalanın:

Don Campbell müziğin gücü üzerine bugüne kadarki en kapsamlı kitabı yazdı: ‘Mozart etkisi’ Müzik ve diğer titreşimlerin anne karnından başlayarak yaşamın tüm dönemlerinde sağlık, eğitim ve davranış alanlarında önemli etkilere sahip olduğunu açıklıyor. Kolayca uygulanabilecek egzersizlerle beden ve zihin sağlığınızı artırmanın yollarını öğretiyor. Don Campbell kitabında, müzik zevkiniz ne yönde olursa olsun Mozart Etkisi’nden faydalanabilmeniz için gerekli bilgiyi çok açık bir dille ve örneklerle veriyor.
Mozart, daha 3 yaşında piyano çalmaya başlayan, 7 yaşında ilk bestelerini aristokrasiye dinleten olağanüstü bir müzik adamı… Yaşamı, heyecan, nükte ve muziplikle kucaklamış. Mozart, 250 yıldır sadece yetişkin insanlara değil, çocuklara, bebeklere, ana karnında ceninlere, hayvanlara, bitkilere, çiçeklere bile hayat veriyor.
Müzik bir taraftan, depresyon, panik atak, Parkinson, Alzheimer, epilepsi, stres, otizm, madde bağımlılığı gibi pek çok psikiyatrik ve nörolojik hastalıkta, doğum ve kansere bağlı ağrılarda, beyin travmalarında ve bir çok organik rahatsızlığın tedavisinde başarı ile uygulanırken, diğer taraftan uygun olmayan şartlarda dinlenen müzik bir çok rahatsızlığa ve hastalığa davetiye de çıkarabilmektedir.

Alinti...
 

hasan06

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ağu 2011
Mesajlar
509
Tepkime puanı
33
müzik. aslında sözlerin dogadaki esrarlı tınısı .... her insanda değişik bir tınısı gelir. kimisi halk müziği sever kimi pop kimisi rock kimisi hard rock kimiside brutal metal. bu o kişinin ruh ve bedene bağlı olarak gösterdiği reaksiyonların topluluğudur. uyuşturucu olmadığı kesin. ama ruhunda gıdası değil . ruhun aynası.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,160
2012 yılında bir şey merak etmişimdir. :)
 

Dolunays

Moderator
Katılım
23 Ağu 2017
Mesajlar
499
Tepkime puanı
688
Sadece insanı anlık rahatlama ve cesarete sokuyor bana göre.Çünkü içki,alkol içen bile var şarkı yüzünden.Allah'In emir ve yasaklarını çiğneyerek malesef bazı müziklerde araya girerek insanı efkara sürükleyip alkole sürükleyen var.Hatta bazı rap şarkılarda çıplaklık kullanıp gençleri cinselliğe de sürüklüyorlar.Bu dünyaya eğlenmek için gönderilmedik.Bilhakis imtihan için gönderildik.Bunuda unutmamak gerek.
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Bu müzik ile eş orantılı bir durum bence. Rock, metal, rap gibi türler uyuşturucu etkisi yaratıyorken klasik, enstrümental gibi türler ruhu besliyor. Bu söylediğim konu için çeşitli deneyler mevcut, bitkilere bu müzik türleri dinletilmiş mesela. Klasik müzik dinleyen bitkiler yavaş ve sağlıklı bir şekilde gelişim gösterirken, rock dinletilen bitkiler ilk başta pozitif gelişim gösteriyor ancak sonrasında solmaya başlıyor. Bu tür deneyler yabana atılmaması gereken şeyler bence ?
 

Enerjisinerji

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Ağu 2019
Mesajlar
91
Tepkime puanı
194
Arkadaşlar Seda tripkolik Bilal Sonsesle şarkı çıkarmış.Ruhuma gıda gibi geldi.Ama mesela Deniz Seki’ninkiler uyuşturur bence
 

Makyavel

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2010
Mesajlar
189
Tepkime puanı
209
Konum
Bulgaristan
Selam Ori. Güzel bir konuya değinmişsin.

Müzik dinlediğimiz de rahatlama gelebiliyor aynı zaman da strese de girebiliyoruz, üzüle biliyoruz vs
Müzik türüne bağlayabilirim. Dinlediğimiz müzikler sözler sizi kötü etkiliyorsa dinlememekte fayda var. Benim bir arkadaşım radikal dindar. Ben bu konuyu onunla konuşmuştum. Onun yorumu şu yöndeydi. Müzik şeytan işi dedi dinden uzaklaştırır şeklindeydi. Ben buna katılmıyorum. Müzik sizi dinlediğinizde rahatlatıyorsa benim için sorun yoktur. Siz efkarlı şarkı dinlerseniz sizi umutsuzluğa götürüyorsa bir zahmet dinlemeyin. Size acı veriyorsa manasız olmalı. Buna yaklaşım olarak bir deney yapılmıştı. Bir bardak suya kötü sözler söylenip incelendi, bir de iyi sözler söylenerek. Etkisi farklıydı.
 

Talahu

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Tem 2018
Mesajlar
134
Tepkime puanı
170
Çeşitli spiritüel bedenler, yapılar ve fiziksel beden maalesef müzik (burada şifalı frekanslar gibi içerikler kastedilmiyor) ile zehirlenebilir ve ruhun müzik ve benzeri dünyevi içeriklerle etkilenemeyeceğini bilmek, maddi ve manevi bedenlerimize faydalı besinler almayı tercih etmek iyi olur :D.
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
7 nota anlamlı bir şekilde bir araya geldiklerinde, hem sinestezi meydana getirip aynı zamanda da nörotransmitterlerimizi harekete geçirebiliyor...

Ritmlere, makamlara göre müzikler bilinçaltımıza kilit açar gibi sızıp, temsil sistemlerimizi etkileyebiliyor...

Bunu "koku" duyusuyla da sıklıkla yaşarız.
 
Üst