URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
- Katılım
- 5 Haz 2008
- Mesajlar
- 7,140
- Tepkime puanı
- 4,825
- İş
- Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Zikir, meditasyon, enerji verme büyü çalışmalarında kullanmanız gereken nefes tekniği:
MANTRA: Esma, tılsımlı sözcük, kelime, harf yada hece.
1. TEKNİK: Rahat edilecek şekilde oturulur. Oturma bir sandalyede ya da yerde bağdaş kurarak olabilir. Bir yere dayanıp, dayanmamak önemli değildir ancak pratik tecrübeler göstermiştir ki, sırt bir yere dayanırken nefesleri tam olarak uygulayabilmek kolay değildir. En iyi şekil hiç bir yere dayanmadan ortada bağdaş kurmaktır. Eller dizlerin üzerinde olabilir veya ortada kenetlenebilir. Nefes uygulamaları sırasında bel kemiğinin zemine 90 derece dik olmasına dikkat etmek iyi olur.
Rahat bir şekilde oturduktan sonra burundan, kısa ve sert bir nefes alınır. Ancak bu yapılırken aşırı sertleşip, ciğeri zorlamamak gerekir. Akciğerler tam olarak doldurulmalı ve vücut tam olarak hava ile doldurulmuş gibi hissedilmelidir. Diğerler tam olarak doldurulduktan sonra nefes mümkün olduğu kadar ağır şekilde ağızdan verilir. Nefesin mümkün olduğu kadar uzun zamanda ve kesintisiz verilmesi lazımdır. Ciğerlerin boşalması miğde adeleleri kasılarak sağlanır. Ciğerler iyice boşaldığı zaman da, miğde adeleleri sıkılmaya ve içe çekilmeye devam edilerek ciğerler iyice zorlanır ve içerde ki bütün hava, son zerresine kadar dışa atılır. Nefes bittiği zaman miğde sanki bel kemiğine yapışmış gibi durur. Daha doğrusu vakum etkisiyle miğde yukarı basılmış ve karın boşluğu bel kemiğine yapışmış durumdadır. Nefes verişi sırasında ve hatta aynı nefesle yapılan mantra zikrinde de bütün dikkat ve konsantre miğde adelelerinde olmalıdır. Gücün toplandığı nokta burasıdır. Nefes tam olarak boşalınca tekrar çekilir ve aynen devam edilir. Bütün mantra yapılışlarında esas olarak kullanılan nefes tekniği budur.
2. TEKNİK: Yukarıda da belirtildiği gibi bu teknik sadece bazı mantraların söylenişinde kullanılır. Aynı şekilde oturulur, aynı şekilde nefes alınır ve aynı şekilde miğde adelesi kullanılarak ne[es verilir. Tek fark nefesin tamamı boşaltılmaz. Son kalan bir[kaç santimetreküp hava miğdenin ani ve güçlü bir kasılması ile[ ol[ukça sert şekilde atılır. Bu anda miğde birden bire kasılırken[bütün adeleler de ister istemez kasılır. Sanki o anda sert bir[yu[ruk atılıyormuş gibi vücut sarsılır. Bu nefes sistemi oldukça[sa[sıcı ve yorucudur. Bu uygulama yapılırken söylenen[ma[tranın son hecesi de sert bir şekilde söylenmiş, bir nevi[hissed[lmiş olur. Bu teknik karate vs. gibi Uzak Doğu savaş sanatlarının hamle anında uyguladığı nefese ve bağırışa (Kiai) benzer.
3. TEKNİK: Bu nefes tekniği esas olarak birinci teknikle aynıdır. Nefes verilişi aynen yapılır. Farklılık nefes alışta ve el hareketlerindedir. Ortada bir yerde bağdaş kurarak oturulur. Aslında bir sandalyede oturmak da olasıdır. İki kol göğüsün ve omuz hizasında zemine paralel olarak öne uzatılır. Uyluklar yarı yarıya sıkılı durumdadır. Ellerin küçük parmakları yere, baş parmaklar yukarıya bakar. Eller birbirine değecek kadar yakındır.
Sonda, içteki bütün hava boşaltılmıştır. Burundan nefes alırken omuzlar, yere paralele olarak yani omuz yüksekliğinde yanlara uzatılır. Bu sırada ellerin pozu değişmez. Kollar tam omuz doğrultusunda açıldığı anda her iki yumruk 90 derece döndürülerek avuç içleri yukarı, elin sırtı yere bakar hale getirilirler.
Hareket ve kolların açılışı kesintisiz olmalıdır. Bu noktada kollar, dirsekler kırılmadan yukarıya kaldırılır. Yumruklar baş üzerinde birbirine temas eder. Bu noktada sol el, sağ yumruğun üzerine uzanır. Nefes alış buraya kadar sürdürülür. Bu noktadan itibaren nefes vermeye başlanır. Nefes verilmeye başlandığı zaman, eller suratın önünden, vücut simetri ekseni üzerinden, omuzların pozu bozulmadan aşağıya indirilir. Dirsekler kırılır, kollar zemine dik olarak iner.Bu durumda, her iki dirsek vücudun yanları hizasında, omuzlar çenenin hemen altında ve vücut simetri ekseni merkezdedir. Burada dirsekler hafifçe yanlara açılarak eller aşağıya inmeye devam eder. Kollar düzeltilir ve eller bacakların hizasına kadar, bitişik olarak inerler. Dirsekler dümdüz, kollar aşağıya doğru ve eller, bağdaş konumda olduğu için, ayak bilekleri üzerinde, başka bir ifadeyle ayakların önündedir. Nefes, kollar tam tepe noktasında iken verilmeye başlanır. Eller en aşağıya inince biter.
Nefes mümkün olduğunca uzun sürede verileceği için kolların hareketleri de bununla orantılı hızdadır. Kol hareketi ve nefes aynı anda[/SINT] [SIZelidir. Hareketler burada parça parça anlatılmakla beraber[/SINT] [SIZnda başlangıçtan bitişe kadar kesintisizdir. Bu nefes sadece[/SINT] [SIZ" mantrasından önce elli defa yapılır. Diğerlerinde şart[/SINT] [SIZldir. Ancak birinci nefes tekniği yerine her mantradan önce yapılabilir.
MANTRA: Esma, tılsımlı sözcük, kelime, harf yada hece.
1. TEKNİK: Rahat edilecek şekilde oturulur. Oturma bir sandalyede ya da yerde bağdaş kurarak olabilir. Bir yere dayanıp, dayanmamak önemli değildir ancak pratik tecrübeler göstermiştir ki, sırt bir yere dayanırken nefesleri tam olarak uygulayabilmek kolay değildir. En iyi şekil hiç bir yere dayanmadan ortada bağdaş kurmaktır. Eller dizlerin üzerinde olabilir veya ortada kenetlenebilir. Nefes uygulamaları sırasında bel kemiğinin zemine 90 derece dik olmasına dikkat etmek iyi olur.
Rahat bir şekilde oturduktan sonra burundan, kısa ve sert bir nefes alınır. Ancak bu yapılırken aşırı sertleşip, ciğeri zorlamamak gerekir. Akciğerler tam olarak doldurulmalı ve vücut tam olarak hava ile doldurulmuş gibi hissedilmelidir. Diğerler tam olarak doldurulduktan sonra nefes mümkün olduğu kadar ağır şekilde ağızdan verilir. Nefesin mümkün olduğu kadar uzun zamanda ve kesintisiz verilmesi lazımdır. Ciğerlerin boşalması miğde adeleleri kasılarak sağlanır. Ciğerler iyice boşaldığı zaman da, miğde adeleleri sıkılmaya ve içe çekilmeye devam edilerek ciğerler iyice zorlanır ve içerde ki bütün hava, son zerresine kadar dışa atılır. Nefes bittiği zaman miğde sanki bel kemiğine yapışmış gibi durur. Daha doğrusu vakum etkisiyle miğde yukarı basılmış ve karın boşluğu bel kemiğine yapışmış durumdadır. Nefes verişi sırasında ve hatta aynı nefesle yapılan mantra zikrinde de bütün dikkat ve konsantre miğde adelelerinde olmalıdır. Gücün toplandığı nokta burasıdır. Nefes tam olarak boşalınca tekrar çekilir ve aynen devam edilir. Bütün mantra yapılışlarında esas olarak kullanılan nefes tekniği budur.
2. TEKNİK: Yukarıda da belirtildiği gibi bu teknik sadece bazı mantraların söylenişinde kullanılır. Aynı şekilde oturulur, aynı şekilde nefes alınır ve aynı şekilde miğde adelesi kullanılarak ne[es verilir. Tek fark nefesin tamamı boşaltılmaz. Son kalan bir[kaç santimetreküp hava miğdenin ani ve güçlü bir kasılması ile[ ol[ukça sert şekilde atılır. Bu anda miğde birden bire kasılırken[bütün adeleler de ister istemez kasılır. Sanki o anda sert bir[yu[ruk atılıyormuş gibi vücut sarsılır. Bu nefes sistemi oldukça[sa[sıcı ve yorucudur. Bu uygulama yapılırken söylenen[ma[tranın son hecesi de sert bir şekilde söylenmiş, bir nevi[hissed[lmiş olur. Bu teknik karate vs. gibi Uzak Doğu savaş sanatlarının hamle anında uyguladığı nefese ve bağırışa (Kiai) benzer.
3. TEKNİK: Bu nefes tekniği esas olarak birinci teknikle aynıdır. Nefes verilişi aynen yapılır. Farklılık nefes alışta ve el hareketlerindedir. Ortada bir yerde bağdaş kurarak oturulur. Aslında bir sandalyede oturmak da olasıdır. İki kol göğüsün ve omuz hizasında zemine paralel olarak öne uzatılır. Uyluklar yarı yarıya sıkılı durumdadır. Ellerin küçük parmakları yere, baş parmaklar yukarıya bakar. Eller birbirine değecek kadar yakındır.
Sonda, içteki bütün hava boşaltılmıştır. Burundan nefes alırken omuzlar, yere paralele olarak yani omuz yüksekliğinde yanlara uzatılır. Bu sırada ellerin pozu değişmez. Kollar tam omuz doğrultusunda açıldığı anda her iki yumruk 90 derece döndürülerek avuç içleri yukarı, elin sırtı yere bakar hale getirilirler.
Hareket ve kolların açılışı kesintisiz olmalıdır. Bu noktada kollar, dirsekler kırılmadan yukarıya kaldırılır. Yumruklar baş üzerinde birbirine temas eder. Bu noktada sol el, sağ yumruğun üzerine uzanır. Nefes alış buraya kadar sürdürülür. Bu noktadan itibaren nefes vermeye başlanır. Nefes verilmeye başlandığı zaman, eller suratın önünden, vücut simetri ekseni üzerinden, omuzların pozu bozulmadan aşağıya indirilir. Dirsekler kırılır, kollar zemine dik olarak iner.Bu durumda, her iki dirsek vücudun yanları hizasında, omuzlar çenenin hemen altında ve vücut simetri ekseni merkezdedir. Burada dirsekler hafifçe yanlara açılarak eller aşağıya inmeye devam eder. Kollar düzeltilir ve eller bacakların hizasına kadar, bitişik olarak inerler. Dirsekler dümdüz, kollar aşağıya doğru ve eller, bağdaş konumda olduğu için, ayak bilekleri üzerinde, başka bir ifadeyle ayakların önündedir. Nefes, kollar tam tepe noktasında iken verilmeye başlanır. Eller en aşağıya inince biter.
Nefes mümkün olduğunca uzun sürede verileceği için kolların hareketleri de bununla orantılı hızdadır. Kol hareketi ve nefes aynı anda[/SINT] [SIZelidir. Hareketler burada parça parça anlatılmakla beraber[/SINT] [SIZnda başlangıçtan bitişe kadar kesintisizdir. Bu nefes sadece[/SINT] [SIZ" mantrasından önce elli defa yapılır. Diğerlerinde şart[/SINT] [SIZldir. Ancak birinci nefes tekniği yerine her mantradan önce yapılabilir.