Perina
Banlı Kullanıcı
Küçük Sihirli Oyunum..
Buna 4-5 yıl önce başladım.Yani net ortamında..Yani çaresiz kalmıştım ve kendimce bu oyunu üretmek zorunda kalmıştım
Nerden başlasam ve nasıl izah etsem bilmiyorum
Geldiğim o adreste insanlar bana inancını kaybedince başladım bu oyuna..İlk olarak dedimki;ben nezaman hüzünlensem yağmur yağar..Öyle istedim ve oldu..Artık ne zaman hüzünlensem ve dolayısıyle nette kendimi yalnız hissetsem görünmeyen en vefalı dostum hemen geliyordu..Hüzünlüyüm,çok yalnızım yazıyordum..O da ne ogün yadaertesi gün hava yağmurlu..Mesele birkesinde hesabım durdurulmuştu ve ertesi gün 3 ay boyunca sürekli yağmur yağdı bu üzüntüme eşlik edercesine..
Sonra televizyondaki filmleri aldım bu oyunuma..Önce Melekler Korusun ile başladım..Sonra Kapalı Çarşıyı aldım..Ve son iki yıldır ki sihirli dizim Çocuklar Duymasın
Şimdi bunlardan uzun uzun bahsedemeyeceğim..Anlatması güç ama şuan ki sihirli dizimden küçük bir iki örnek yazayım
Ama öncelikle geldiğim adresteki sihirli yada uğurlu sayılarımdan bahsedeyim..2,17 ve26 dan..Bunları rastgele seçmedim..Çeşitli ilginç tesadüflerle oradaki uğurlu,gizemli yada sihirli sayılarım olduğunu hissettim ve gördüm..
Bu sayılar çeşitli şekillerde çıkıyor karşıma..Ve reele de sıçradı artık..Reelde de karşıma çıkıyorlar ilginç şekillerde..
İsterseniz sihirli dizi filme geçmeden önce reelde daha yenice yaşadığım bir rastlantıyı anlatayım..Geçenlerde inanç bazında kafam karıştı..Ve Risaleler'den tefeül çektim.17 yi baz almıştım..Gecenin 2 sinde çektim tefeülü..Dedimki 17'nin bir altındaki sayı yada üstündeki sayı olsun..gecenin o saatinde 16 yerine 2 altı olan 15 i seçmişim..15.Lema adlı bölüme bakacaktım..Ama kitaplar kaplı olduğundan karıştırıp Sözler adlı kitabın 15.bölümüne bakmışım..Ve işin ilginç tarafı tam da aradığım cevap buradaydı..Üstelikte 2 ve 17 ile birlikte
yalnışlıkla 17'nin 2altını seçmiştim..Ayrıca şu da var;2 ve 17 oradaysa dolaylı olarak 26 da orada oluyor
Şöyle ki;7-1=6 Bunu 2 ile birleştir 26..
Biliyorum birçok kişiye bunlar tuhaf ve saçma ve gereksiz de gelebilir ama çok yalnız ve çaresiz hissederseniz moral olabiliyor..Ki be bunları 4-5 yıldır moral olarak kullanıyorum..ve hakikaten çok mutsuz ve yorgun yılardı sanaldageçirdiğim yılar..Son 5 yıl..Oadrese devamlı yazıyorum bunlarla ilgili yaşadığım ilginçlikleri..Ve sanırım bunun faydası da oldu..İnsanların çoğunluğu inanmaya sanki başladı bana..bu tesadüfleri Perinaca buldular yani
Mesela geçenlerde ekonomi konusunda sorun yaşadım..Bu konuda ne kadar yetersiz olduğum kırıcı şekilde dile getirildi
Sihirli dizim Çocuklar Duymasın'ın son iki bölümünün ana teması ekonomiydi
Ve dizinin son yayınlanan bölümünde 26 vardı
Nasıl vardı demeyin
Konuşmalar içinde yer aldı işte bir şekilde
dikkatli seyredince farkediliyor
ve korkuyorum demiştim bir yerlerde..Ve dizide korkuyorum cümlesi ve teması geçmişti
**
Sanırım geldiğim yerde bana bu anlamda(ve kişisel anlamda)inandıklarını gösteren bir hikaye vardı..Yani bir arkadaş bu hikayeyi göndermişti..Bilinçlimiydi Ona sormadım ama hikayede 2 ve 17 vardı
Ve ben bu yılki Ağustos ayını çok zor geçirdiğimi kötü olaylar yaşadığımı yazmıştım o adrese..paylaşmıştım bunu..Tam bunun ardından şu hikayeyi gönderdi bir arkadaş..Dediğim gibi belkide bana inanmıştı.Ve sanki o hataları yapman normaldi..Çünkü tüm ömrün tıpkı Ağustos böceği gibi zordu senin,azıcık hatasenin hakkın dercesine şu hikayeyi gönderdi
Ağustos Böceği'nin Gerçek Yaşam Öyküsü;
Çalışkan karınca ve tembel Ağustos Böceği La Fontaine’nin masal dünyasından çocuklarımıza ibret misali olarak kurgulanmış bir masaldır ve çocuk olup bu hikayeyi bilmeyen doğrusu pek azdır.
Karınca yaz boyu kan ter içinde çalışırken, Ağustos Böceği bir dalın üzerinde yatarak yaz boyunca saz çalıp şarkı söyler ve birde bu yetmiyormuş gibi Karıncayla alay eder ama yaz bitip kış gelince karınca çalışmasının karşılığı kimseye muhtaç olmazken, Ağustos Böceği Karınca’nın kapsını çalıp yardım dilenmek zorunda kalır.
Doğrusu büyük yalan.
Ağustos Böceği yıllarca zihnimize yanlış bir şekilde kazınmıştır. Gelin işin doğrusunu beraber görelim.
Anne Ağustos Böceği yumurtasını ağaçların taze dalı içine bırakır.
Ağaç dalı içinde bir kurtçuk olarak dünyaya gelen Ağustos Böceği dört hafta boyunca ağaç dalının özsularını içerek beslenir.
Çok kuvvetli bir çift ön ayağa sahip olan ve gagaya benzer güçlü ağzını kullanan Ağustos Böceği dalda bir yarık açarak ağaçtan çıkar ve ağaçtan toprağa düşer.
Bu başladığı bu zorlu hayat sürecinin daha başıdır ve sonrasında toprağı kazan Ağustos Böceği dibine düştüğü ağacın köklerine ulaşır ve köklerin öz suyunu içerek beslenir.
Sonrasında durmadan, bıkmadan ve yorulmadan açtığı tünellerle diğer köklere ulaşır ve böylece tam 17 yıl geçer.
Karanlıkta geçen tam 17 yıl ve büyük bir azim, sabır örneği bir yaşam.
Olgunlaşıp büyüyen Ağustos Böceği artık yeryüzüne çıkacaktır.
Güneşe duyduğu özlemi onu yeryüzüne çeker.
Kabuğu kalınlaşmış ve uçmayı bilmeyen ama hazır bir çift kanatlarla Ağustos ayında toprağın üstüne çıkar.
Birkaç gün güneşin altında sabırla bekler ve üstündeki sert kabuk yırtılır.
Solunum yolu üzerinde sert iki kabuk ve kabuk üzerindeki ince bir zar bu zara bağlı kaslar onun sesi soluğu olur.
Vücudundaki bu kasları saniyede 500 kez hareket ettirerek 17 yıllık sessizliğin ardından sesini bütün dünyaya duyurur.
Ama onun yeryüzünde tam 4 haftalık ömrü kalmıştır.
Bu zorluk ve mücadele dolu hayatın 17 yılı toprak altında geçerken sadece yeryüzünde 4 hafta yaşayan Erkek Ağustos Böceği’nin ömrünün son deminde kendine bir eş bulması gereklidir.
Bunu da sesiyle ve şarkısıyla başarır. Bu kısa süren aile hayatından sonra dişi Ağustos Böceğine neslinin devamı için tohumlarını bırakır ve Eylül gelince hayata veda eder.
İşte Ağustos Böceği ve onun zorlukla geçen ama hiç vazgeçmeyen mücadele azmiyle dolu gerçek hayatı.
Şimdi söyleyin bakalım Ağustos Böceği’ne kim tembel diyebilir. Kim şarkı söylüyor diye onu suçlayabilir(alıntı)
Buna 4-5 yıl önce başladım.Yani net ortamında..Yani çaresiz kalmıştım ve kendimce bu oyunu üretmek zorunda kalmıştım

Nerden başlasam ve nasıl izah etsem bilmiyorum

Geldiğim o adreste insanlar bana inancını kaybedince başladım bu oyuna..İlk olarak dedimki;ben nezaman hüzünlensem yağmur yağar..Öyle istedim ve oldu..Artık ne zaman hüzünlensem ve dolayısıyle nette kendimi yalnız hissetsem görünmeyen en vefalı dostum hemen geliyordu..Hüzünlüyüm,çok yalnızım yazıyordum..O da ne ogün yadaertesi gün hava yağmurlu..Mesele birkesinde hesabım durdurulmuştu ve ertesi gün 3 ay boyunca sürekli yağmur yağdı bu üzüntüme eşlik edercesine..
Sonra televizyondaki filmleri aldım bu oyunuma..Önce Melekler Korusun ile başladım..Sonra Kapalı Çarşıyı aldım..Ve son iki yıldır ki sihirli dizim Çocuklar Duymasın

Şimdi bunlardan uzun uzun bahsedemeyeceğim..Anlatması güç ama şuan ki sihirli dizimden küçük bir iki örnek yazayım

Ama öncelikle geldiğim adresteki sihirli yada uğurlu sayılarımdan bahsedeyim..2,17 ve26 dan..Bunları rastgele seçmedim..Çeşitli ilginç tesadüflerle oradaki uğurlu,gizemli yada sihirli sayılarım olduğunu hissettim ve gördüm..
Bu sayılar çeşitli şekillerde çıkıyor karşıma..Ve reele de sıçradı artık..Reelde de karşıma çıkıyorlar ilginç şekillerde..
İsterseniz sihirli dizi filme geçmeden önce reelde daha yenice yaşadığım bir rastlantıyı anlatayım..Geçenlerde inanç bazında kafam karıştı..Ve Risaleler'den tefeül çektim.17 yi baz almıştım..Gecenin 2 sinde çektim tefeülü..Dedimki 17'nin bir altındaki sayı yada üstündeki sayı olsun..gecenin o saatinde 16 yerine 2 altı olan 15 i seçmişim..15.Lema adlı bölüme bakacaktım..Ama kitaplar kaplı olduğundan karıştırıp Sözler adlı kitabın 15.bölümüne bakmışım..Ve işin ilginç tarafı tam da aradığım cevap buradaydı..Üstelikte 2 ve 17 ile birlikte


Biliyorum birçok kişiye bunlar tuhaf ve saçma ve gereksiz de gelebilir ama çok yalnız ve çaresiz hissederseniz moral olabiliyor..Ki be bunları 4-5 yıldır moral olarak kullanıyorum..ve hakikaten çok mutsuz ve yorgun yılardı sanaldageçirdiğim yılar..Son 5 yıl..Oadrese devamlı yazıyorum bunlarla ilgili yaşadığım ilginçlikleri..Ve sanırım bunun faydası da oldu..İnsanların çoğunluğu inanmaya sanki başladı bana..bu tesadüfleri Perinaca buldular yani

Mesela geçenlerde ekonomi konusunda sorun yaşadım..Bu konuda ne kadar yetersiz olduğum kırıcı şekilde dile getirildi







**
Sanırım geldiğim yerde bana bu anlamda(ve kişisel anlamda)inandıklarını gösteren bir hikaye vardı..Yani bir arkadaş bu hikayeyi göndermişti..Bilinçlimiydi Ona sormadım ama hikayede 2 ve 17 vardı


Ağustos Böceği'nin Gerçek Yaşam Öyküsü;
Çalışkan karınca ve tembel Ağustos Böceği La Fontaine’nin masal dünyasından çocuklarımıza ibret misali olarak kurgulanmış bir masaldır ve çocuk olup bu hikayeyi bilmeyen doğrusu pek azdır.
Karınca yaz boyu kan ter içinde çalışırken, Ağustos Böceği bir dalın üzerinde yatarak yaz boyunca saz çalıp şarkı söyler ve birde bu yetmiyormuş gibi Karıncayla alay eder ama yaz bitip kış gelince karınca çalışmasının karşılığı kimseye muhtaç olmazken, Ağustos Böceği Karınca’nın kapsını çalıp yardım dilenmek zorunda kalır.
Doğrusu büyük yalan.
Ağustos Böceği yıllarca zihnimize yanlış bir şekilde kazınmıştır. Gelin işin doğrusunu beraber görelim.
Anne Ağustos Böceği yumurtasını ağaçların taze dalı içine bırakır.
Ağaç dalı içinde bir kurtçuk olarak dünyaya gelen Ağustos Böceği dört hafta boyunca ağaç dalının özsularını içerek beslenir.
Çok kuvvetli bir çift ön ayağa sahip olan ve gagaya benzer güçlü ağzını kullanan Ağustos Böceği dalda bir yarık açarak ağaçtan çıkar ve ağaçtan toprağa düşer.
Bu başladığı bu zorlu hayat sürecinin daha başıdır ve sonrasında toprağı kazan Ağustos Böceği dibine düştüğü ağacın köklerine ulaşır ve köklerin öz suyunu içerek beslenir.
Sonrasında durmadan, bıkmadan ve yorulmadan açtığı tünellerle diğer köklere ulaşır ve böylece tam 17 yıl geçer.
Karanlıkta geçen tam 17 yıl ve büyük bir azim, sabır örneği bir yaşam.
Olgunlaşıp büyüyen Ağustos Böceği artık yeryüzüne çıkacaktır.
Güneşe duyduğu özlemi onu yeryüzüne çeker.
Kabuğu kalınlaşmış ve uçmayı bilmeyen ama hazır bir çift kanatlarla Ağustos ayında toprağın üstüne çıkar.
Birkaç gün güneşin altında sabırla bekler ve üstündeki sert kabuk yırtılır.
Solunum yolu üzerinde sert iki kabuk ve kabuk üzerindeki ince bir zar bu zara bağlı kaslar onun sesi soluğu olur.
Vücudundaki bu kasları saniyede 500 kez hareket ettirerek 17 yıllık sessizliğin ardından sesini bütün dünyaya duyurur.
Ama onun yeryüzünde tam 4 haftalık ömrü kalmıştır.
Bu zorluk ve mücadele dolu hayatın 17 yılı toprak altında geçerken sadece yeryüzünde 4 hafta yaşayan Erkek Ağustos Böceği’nin ömrünün son deminde kendine bir eş bulması gereklidir.
Bunu da sesiyle ve şarkısıyla başarır. Bu kısa süren aile hayatından sonra dişi Ağustos Böceğine neslinin devamı için tohumlarını bırakır ve Eylül gelince hayata veda eder.
İşte Ağustos Böceği ve onun zorlukla geçen ama hiç vazgeçmeyen mücadele azmiyle dolu gerçek hayatı.
Şimdi söyleyin bakalım Ağustos Böceği’ne kim tembel diyebilir. Kim şarkı söylüyor diye onu suçlayabilir(alıntı)