Kötü babaların karmaya etkisi nedir?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan taroh
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
kötülere hiçbişey olmuyor hepsi dört ayağın üstüne düşüyor hepsinin şeytanı kuvvetli kötü insanlar manpilasyon çıkarlarını nasıl yol izleyeceklerini biliyorlar ben baş edemedim üstüne karmasını yaşadım öte dünyada tek ayak üstüne dursunlar çektirdiklerini çeksinler .
Aminn.. kötüler dünyada da çeksin. Şeytanlarindan bulsunlar belalarını tez vakitte!
 
Kötü baba, evlilikte mutsuz bir kadın var demektir.

Evliliğinde mutsuz kadın, derin benliğine kocasından boşanmış ve doğan ilk erkek çocuğu ile evlenmiș olur. Bu evlilik durumu aslında bir çeşit eril - dişil enerji kaynaşmasıdır. İçinde teselli ve hayata başkası üzerinden tutunma vardır. Narsist bir sahiplenme de görülebilir.

Evliliğinde mutsuz olan ama ayrılmayan kadın, oğluna karşı annelik ötesi bir bağlılık geliştirir yani. Son derece toxic bir durumdur.

Aslında kadının şuur altında evli olduğu asıl erkeğin enerjisini değiştirmek, törpülemek, kısıtlamak, belki de bastırılmış öfkesini yansıtmak isteği vardır. O enerji ile gıyaben uğrașmaya devam eder. Evladını da gölge varlık olarak kullanır.


Bunun sonucunda da çocuk anne etkisi altında kalır. Yani babasının tüm kötü yönlerinden kurtarılmak istenir.

Ne var ki bu durum, o bedbaht çocuğun tüm yetenek ağacını resmen asitli suyla kurutmak gibi bir şeydir.

Hata yapma payı bırakılmayan çocuk, süt kuzusu tabir ettiğimiz pasif, feminen, hayata asılmada cesaretsiz ve kırılgan bir döngüye hapsedilerek ailenin günah keçisi haline getirilir.

İşte kötü babanın karmasının bir uzantısı da böyle tezahür eder.
 
Baba olmayı beceremeyen babalar. Hayat karmasını nasıl etkiler yorumlarınızı bekliyorum.
herkes evlenmesin evlenmek çocuk oyuncağı değil çocuklar eş çevre zarar görüyor sorumluluk toplumsal bilinci düşük insanlar aile topluma zarar veriyor babam zararlı antisosyal kötü despot arsız manipilasyon şiddete yakın aile olarak patolojik bozuk biriydi yani çekirdek aile sülale dna aktarımı sorunlu bireydi kötü olan ailesi sülalede sıfır farkındalık bir tane akıllı çıkıpta sen evlenme normal değilsin dememiş nefret bile etmiyorum hiç bişey hissetmiyorum biyolojik bağlantım var hal hareketlerini sevmiyorum hellalik verdim çünkü ahirette bile görmek istemiyorum çok acı zorluk çektirdi çok değişik insan belki benzeri vardır çoktur böyle insanlar kökü kurusun denge bozan hayat mahveden insan bozuntuları.
 
Zalimden alim doğar, alimden zalim doğar.

Yeryüzü kanunlarına o kadar da fazla bağlı kalmayın. Yeryüzü kanunları, göklerden gelen emirlerle yürütüldüğü için her seferinde öngörülebilir ve ardışık ilerleyecek diye bir şey yok. Mesela karma ödediğini düşünmek gibi.

Karma borcu o kadar da büyük bir borç değil. Günahları bizzat işleyen atanızın yerine bu dünyaya hesap vermeye gelmişsiniz gibi görmeyin durumu. Bu çarpık düşünce yapısından tek celsede özgürleşmeniz için doğru farkındalık konumunu almayı ve gerekirse bunu Ritüel haline getirmeyi öğrenmek gerek sadece. Gerisi tamamen kendi karmanızdan ibarettir. İyileşmek için iyi olana odaklanmak varken, kötü olanda fazla kalmak tamamen sizin karmanız olur artık. Ataları değil, kendi nefsinizin durumunu sorgulayın. Nefs var gücü ile kötülüğü emredendir diyor Hz Yusuf. Kendisi bir peygamber. Kendi nefsinin (nefsi emmaresinin) gün içinde kendine ne gibi oyunlar oynayabileceğini biliyor. O yüzden de düşük algı seviyesine gerilememek için gerekirse ibadet ile extra mesai harcamak boşuna öğütlenmemiş. Boşta kalan bilinç kolayca 3B'nin algı seviyesine gerileyecektir. 3b'de sadece emek verilmeyen, hızlı ve sert düşüşler yaşatan duygular vardır. 5B'de kalabilmek extra gönüllü mesai gerektirir.
 
Son düzenleme:
Zalimden alim doğar, alimden zalim doğar.

Yeryüzü kanunlarına o kadar da fazla bağlı kalmayın. Yeryüzü kanunları, göklerden gelen emirlerle yürütüldüğü için her seferinde öngörülebilir ve ardışık ilerleyecek diye bir şey yok. Mesela karma ödediğini düşünmek gibi.

Karma borcu o kadar da büyük bir borç değil. Günahları bizzat işleyen atanızın yerine bu dünyaya hesap vermeye gelmişsiniz gibi görmeyin durumu. Bu çarpık düşünce yapısından tek celsede özgürleşmeniz için doğru farkındalık konumunu almayı ve gerekirse bunu Ritüel haline getirmeyi öğrenmek gerek sadece. Gerisi tamamen kendi karmanızdan ibarettir. İyileşmek için iyi olana odaklanmak varken, kötü olanda fazla kalmak tamamen sizin karmanız olur artık. Ataları değil, kendi nefsinizin durumunu sorgulayın. Nefs var gücü ile kötülüğü emredendir diyor Hz Yusuf. Kendisi bir peygamber. Kendi nefsinin (nefsi emmaresinin) gün içinde kendine ne gibi oyunlar oynayabileceğini biliyor. O yüzden de düşük algı seviyesine gerilememek için gerekirse ibadet ile extra mesai harcamak boşuna öğütlenmemiş. Boşta kalan bilinç kolayca 3B'nin algı seviyesine gerileyecektir. 3b'de sadece emek verilmeyen, hızlı ve sert düşüşler yaşatan duygular vardır. 5B'de kalabilmek extra gönüllü mesai gerektirir.
Sadece karma olarak değil aldığı yanlış kararlarla, bencil ve acımasız tutumlariyla bütün hayatını hiç edebiliyor. Bunu anneler de yapıyor.
Bu nedenle kendini yetiştirememis, kök aileye köle olma zihiniyetindeki, maddiyati kısıtlı, psikolojisi bitik kişiler evlense de çocuk yapmasın bencil arzuları yüzünden. Sen anne/baba olmak istiyorsun çevren cocuk yapin diyor ama o cocugun maddi manevi ihtiyaçlarıni cevren karşılar mı, çocuk senin gibi bir anneyi/babayı ister mi bunları düşünsünler bizahmet.. sefilliklerine ortak aramasınlar.
Sosyoekonomik düzeyi iyi insanlar bir en fazla iki çocuk yaparken bunlardaki sürekli üreme telaşı nedir yani.
 
Sadece karma olarak değil aldığı yanlış kararlarla, bencil ve acımasız tutumlariyla bütün hayatını hiç edebiliyor. Bunu anneler de yapıyor.
Bu nedenle kendini yetiştirememis, kök aileye köle olma zihiniyetindeki, maddiyati kısıtlı, psikolojisi bitik kişiler evlense de çocuk yapmasın bencil arzuları yüzünden. Sen anne/baba olmak istiyorsun çevren cocuk yapin diyor ama o cocugun maddi manevi ihtiyaçlarıni cevren karşılar mı, çocuk senin gibi bir anneyi/babayı ister mi bunları düşünsünler bizahmet.. sefilliklerine ortak aramasınlar.
Sosyoekonomik düzeyi iyi insanlar bir en fazla iki çocuk yaparken bunlardaki sürekli üreme telaşı nedir yani.
çoğu toplumsal baskı kabul görmek için evlenip çocuk yapıyor anlık arzuyla ürüyor akıl sağlığı dengesi müsait değil aile farkındalık sıfır çünkü kendide aynı evlendirip başkasını çocuğunun başını yakıyor eğer karşı tarafta aynı moddaysa ikiye katlanıyor osho güzel sözü cahilseniz kötüsünüz tamam herkes süper zeka güzel zengin evlenmek zorunda değil ama iyilik fakındalık sahibi olmak toplumda dengeye getirir alışılmış ezberlenmiş jargon kalıp ananelerinin dışına çıksak ortalık temizlenir hz isa güzel sözü var allaha yalvarıyor lütfen onları affet ne yaptıklarının farkında değiller ne güzel bir farkındalık sidharta gotama budha defalarca değinmiş ben şimdi evebeynlerime kızgınım ama önce kendimi hep suçluyorum benimde sorumluluk almam lazım ders almışmıyım bunu kendime sorarım zaaftan kibirden beslenmemeye gayret ediyorum ben allahın katında toz zerresiyim iyi kötü taraflarım var önce kendim çünkü kimseye zarar vermek istemiyorum.
 
Kötü baba, ileri seviye kötü bir baba, karma hesabında en büyük ortak bölen etkisi yapar. Yani soyun telafisi için gereken esnekliğini baltalar.

Anlaşılsın diye afaki konuşuyorum :
Mesela 97 asal sayıdır. Ya kendine ya da 1'e bölünebilir. 2'ye, 3'e, 4'e .... 10'a, 20'ye 30'a bölünemez.. Kötü babanın karmaya etkisi de böyledir. İnatçı bir leke gibi, asal bir sayı gibi orada öylece durur . Yani borç paylaşımı mümkün olmaz, sadeleştirilemez, ufak hesapları kaldırmaz, kitlitleyicidir ve kendi asal döngüsünde kalır. Bunu en iyi yaşayanlar, hayatta patinaj çekenler anlarlar.

Karma hesabı 96 olan bir babanın bıraktıkları 2'ye 3'e 4'e bölüne bölüne zamanla paylaşılabilir, eritilebilir, ödenebilir, ama 97 olduğunda öylesine geri dönüşü olmaz işler bırakmıştır ki ardında, bıraktığı karmik mirası eritmek için en az 97 birim veya 97 nin katı olan büyük amelleri ve fedakarlıklları işlemeyi gerektirir. Yani 97 x 2 , 97 x 3 vs.. Yani resmen ömrünün kilitlenmişlikleri ile, prime time' ını ziyan ederek ödersin bunu. Tabi bir an önce sorumluluğu üstlenerek sürece katkılar sağlamayı ihmal edersen.. Yani yaratılış kodunda 97 birimlik bir içsel ağırlık ve 97+ birimlik taşıma ve üstlenme potansiyelin de olmak zorunda.

Bu durum bir yönü ile de fırsattır. Çünkü karmayı devralarana karmayı ödeyebilecek potansiyeller, büyük işler yapma isteği de mutlaka verilmiştir. İşin matematik sağlaması, adaleti de zaten buradadır.

KArma üstlenenler ortalamanın üstünde yardımlara, açılımlara farkındalığa da mashar olurlar ayrıca. Bu bir teşviktir. Ama insan gerisini getirip getirmemede imtihan oldukça karmasından özgürleşedebilir, karmayı bile isteye hakededebilir.
 
Son düzenleme:
Kötü baba, ileri seviye kötü bir baba, karma hesabında en büyük ortak bölen etkisi yapar. Yani soyun telafisi için gereken esnekliğini baltalar.

Anlaşılsın diye afaki konuşuyorum :
Mesela 97 asal sayıdır. Ya kendine ya da 1'e bölünebilir. 2'ye, 3'e, 4'e .... 10'a, 20'ye 30'a bölünemez.. Kötü babanın karmaya etkisi de böyledir. İnatçı bir leke gibi, asal bir sayı gibi orada öylece durur . Yani borç paylaşımı mümkün olmaz, sadeleştirilemez, ufak hesapları kaldırmaz, kitlitleyicidir ve kendi asal döngüsünde kalır. Bunu en iyi yaşayanlar, hayatta patinaj çekenler anlarlar.

Karma hesabı 96 olan bir babanın bıraktıkları 2'ye 3'e 4'e bölüne bölüne zamanla paylaşılabilir, eritilebilir, ödenebilir, ama 97 olduğunda öylesine geri dönüşü olmaz işler bırakmıştır ki ardında, bıraktığı karmik mirası eritmek için en az 97 birim veya 97 nin katı olan büyük amelleri ve fedakarlıklları işlemeyi gerektirir. Yani 97 x 2 , 97 x 3 vs.. Yani resmen ömrünün kilitlenmişlikleri ile, prime time' ını ziyan ederek ödersin bunu. Tabi bir an önce sorumluluğu üstlenerek sürece katkılar sağlamayı ihmal edersen.. Yani yaratılış kodunda 97 birimlik bir içsel ağırlık ve 97+ birimlik taşıma ve üstlenme potansiyelin de olmak zorunda.

Bu durum bir yönü ile de fırsattır. Çünkü karmayı devralarana karmayı ödeyebilecek potansiyeller, büyük işler yapma isteği de mutlaka verilmiştir. İşin matematik sağlaması, adaleti de zaten buradadır.

KArma üstlenenler ortalamanın üstünde yardımlara, açılımlara farkındalığa da mashar olurlar ayrıca. Bu bir teşviktir. Ama insan gerisini getirip getirmemede imtihan oldukça karmasından özgürleşedebilir, karmayı bile isteye hakededebilir.
telefon uygulamalarının kendi kendine hareket etmesi gibi siber tacizler de karmanın bir parçası mı ?
 
Olumsuz karmadan korkmak, kişinin kendinden korkmasıdır.

Gerek var mı bu kadar takılmaya ? Annem şöyle, babam böyle.. Evet öyleler.
Hoşuna gitmiyorsa kendi ayaklarının üzerinde dur ve yolunu yürü. Seni ne annen, ne de baban kurtaracak.
Keza sen de onları kurtaramayacaksın.. Zaten sana kimse kurtarıcı rolü de üstlendirmiyor.
Üzerine giydiğin kimlik tamamen kendi eserin.. Elinle giydiğin kılıfın muhatabını yargılama.

Herkesin kader yolu kendine özel. Ve herkes kendi seçimlerinin sonucunu yaşıyor.
 
Bir başkasından bir başkasına karma geçebileceğini bilmiyordum. Açıkçası pek inanasım da gelmiyor. Bana biraz saçma geliyor. Aydınlatırsanız sevinirim.
 
Bir başkasından bir başkasına karma geçebileceğini bilmiyordum. Açıkçası pek inanasım da gelmiyor. Bana biraz saçma geliyor. Aydınlatırsanız sevinirim.

Yargıladığın anda geçer. Kınadığın anda geçer. Zan altında bıraktığın anda yine geçer. Birebir kişinin kendi borç bakiyesi sana yüklenmez, ama onu o hale getiren koşullar gelir seni bulurlar ve bir noktada onun gibi olmaya, hissetmeye, davranmaya başlarsın. Bazı şeylerin Dışarıdan göründüğü gibi kolayca itham edilmemesi gereken karmaşık, saygı duyulması gereken durumlar olduğunu anla diye. Yani tekilliğe ulaş diye. Karmanın bir numaralı kuralı hayatın müşterek olmasıdır. İştirak kelimesinden gelir bu. Yani tek bir bilinç enerjisi etrafında dönen farklı farklı kullanıcı versiyonlarıyız bizler. Kendimize ait müstakil bir bilincimiz yok, ama aynı bilinci bilinci farklı açılardan ve yoğunluklardan kullanan iştirakçılarız. Benim hissettiğim duygular senin hissettiğin duygulardan asla farklı değil. Sadece tetikleyicileri ve zamanlamaları farklı. Temelden bakarsak ben elimdeki malzemeyi farklı öncelik sırasına göre de kullansam, yine de sen olmuş oluyorum. Seni itham ettiğim anda da, anlayış geliştirememiş bütünden kopuk kalmış kör bilincim kendini ele vermiş oluyor ve kilitli kalmış olan duygularım seninki gibi yüzeye çıkmak sureti ile aktivasyona hazır hale gelmeye başlıyorlar. Bu da kaderimi yeniden dizayn eden bir kırılma yaratıyor. Buna da karma diyoruz. Ama sana derin empati ile anlayış gösterirsem bu süreç kolay, zahmetsiz ve onur kırmayan yoldan oluyor. Sana karşı nötr kalma hakkım var. Seninle mücadele etme hakkım da var. Ama seni kendi levelimden yargılamaya asla hakkım yok. Bunu yaptığım anda oyunun kurallarının tamamen aleyhime dönme tehlikesi doğar.
 
Son düzenleme:
Yargıladığın anda geçer. Kınadığın anda geçer. Zan altında bıraktığın anda yine geçer. Birebir kişinin kendi borç bakiyesi sana yüklenmez, ama onu o hale getiren koşullar gelir seni bulurlar ve bir noktada onun gibi olmaya, hissetmeye, davranmaya başlarsın. Bazı şeylerin Dışarıdan göründüğü gibi kolayca itham edilmemesi gereken karmaşık, saygı duyulması gereken durumlar olduğunu anla diye. Yani tekilliğe ulaş diye. Karmanın bir numaralı kuralı hayatın müşterek olmasıdır. İştirak kelimesinden gelir bu. Yani tek bir bilinç enerjisi etrafında dönen farklı farklı kullanıcı versiyonlarıyız bizler. Kendimize ait müstakil bir bilincimiz yok, ama aynı bilinci bilinci farklı açılardan ve yoğunluklardan kullanan iştirakçılarız. Benim hissettiğim duygular senin hissettiğin duygulardan asla farklı değil. Sadece tetikleyicileri ve zamanlamaları farklı. Temelden bakarsak ben elimdeki malzemeyi farklı öncelik sırasına göre de kullansam, yine de sen olmuş oluyorum. Seni itham ettiğim anda da, anlayış geliştirememiş bütünden kopuk kalmış kör bilincim kendini ele vermiş oluyor ve kilitli kalmış olan duygularım seninki gibi yüzeye çıkmak sureti ile aktivasyona hazır hale gelmeye başlıyorlar. Bu da kaderimi yeniden dizayn eden bir kırılma yaratıyor. Buna da karma diyoruz. Ama sana derin empati ile anlayış gösterirsem bu süreç kolay, zahmetsiz ve onur kırmayan yoldan oluyor. Sana karşı nötr kalma hakkım var. Seninle mücadele etme hakkım da var. Ama seni kendi levelimden yargılamaya asla hakkım yok. Bunu yaptığım anda oyunun kurallarının tamamen aleyhime dönme tehlikesi doğar.
evet. Bunu anladım. Teşekkür ederim. Ama aslında asıl sorum babadan oğula geçen karmaydı. S
 
Geri
Üst