Komada'ki insanlar

Bu arada http://www.habervitrini.com/saglik/komadaki-insanlar-ne-goruyor-751181/ bu linkteki gibi onlarca durum var. Belki bu da bu konuya ait fikir verebilir. Hani kesin ifadeler kullanmadan önce biraz araştırma yapılsa bu insanlar acaba ne diyor diye bakılsa ilginç şeyler öğrenilebilir..
Hatta bunları da geçtim bu konuda böyle kesin ifadelerle olmaz olamaz saçmalık demek bir kere Şamanizme saçmalık demektir ki bu sitede hiçbir dine, inanca veya Şamanizm gibi çok yaygın bir olguya bu şekilde yaklaşılamaz yasaktır.
Şamanizmde ruhu geri çağırma (soul retrieval) denen bir mesele de var. Yani bir şaman, komadaki kişinin (sırf komada olması gerekmez canlı da olduğunuzda ruh kayboluyor çok detaylı ve farklı bir mesele ama özellikle komada da geçerli) ruhunu geri çağırmakla alakalı çalışmalar yapabiliyor. Nereye gidiyor bu ruh Şamana göre? Hatta bu teknik olarak astral değil midir?
Sitede son zamanlarda o kadar keskin ve net ifadeler kullanılıyor ve ben de her seferinde yapmayın etmeyin dediğimde küfür etmişim gibi algılanıyor ya ben de buna yanıyorum.
Arkadaşlar bu sitenin bazı amaçları ve bazı kuralları var. Ya bunlara uyalım ve her şey çok güzel olsun ya da negatif ifadelerle herkesi gerelim konuları saptıralım. Site hepimiz için var, nasıl bir hale geleceği de bizim elimizdedir.

düşüncemi, kimseyi hedef almayan şu sözlerimle ifade etmek isterim. her ne türlü olursa olsun gizemli olaylar heyecan vericidir, zaten adı üzerinde gizemdir. keşke bu tür olaylar gerçekten daha çok yaşanıyor olsa da insanlar istedikleri bu heyecanı yaşasalar ancak bu böyle olmuyor, böyle olmayınca da insanlar aslında gerçekte olmayan gizemli olaylar yaratmaya başlıyor ve bir süre sonra da kendi yarattıklarına kendileri de inanıyor / inanmak istiyor. tıpkı bir çocuğun kendine bir oyuncak yapıp oynaması gibi.
hayalle gerçek dengede tutulmalıdır, hayaller baskın hale gelirse kendimizi çizmeli kedi masalında buluruz ve tehlikeli bir hal alır...

Benimde bu konuyla ilgilş ilginç bi hikayem var, yakın akrabamın yaşadığı durum, acile kaldırılıp bilinci gitmişti, öldü sanılmıştı hatta. Sonrasında atlattı, sağlığına kavuştuğunda hastaneye kaldırıldığı sırada, kendini morgda bulduğunu söyledi, morgda dolaşmış biraz ölmediğini anlayınca morgtan hastaneye çıkmış. Sonra bilinci gelip uyanıyor zaten. Kısaca acile kaldırılırken ölüceğini düşünüp, bilinci gidincede astral seyahatle istemeden kendini morga yönlendirdiğini söylüyor, acaba komadaki başka insanlarda böyle olup hatırlamıyorlar mıdır düşünmüşümdür.
Bu kişi daha sonta astral seyahat konusunda geliştirdi kendini, bu yüzden ilk astral seyahatinin morgta olduğunu söylerdi.

İlginç ve güzel bir konu olmuş teşekkürler Paylaşılan deneyimlerde bir okadar değerli bence.Reenkarnasyon vakalarında da ölmeden önce koma sırasında bulunduğu mekanı ve olayları aktaran çok örnek var.Örneğin kişi hastanede doğum esnasında kan kaybından komada.O sırada şişmiş bir balon gibi hastane odalarında olanları kuşbakışı izlediğini , konuşmaları,yakınlarını gördüğünü belirtiyor.Hatta yanında olmak istediği bireyleri aklından geçirir geçirmez ışık hızında kendisini onun yanında bulabiliyor vs. Bu bedeni ve bulunduğu mekanı üstten 3.bir bakış açısıyla görme durumu hemen hemen bütün vakalarda var.Bende böyle olduğunu düşünüyorum.

Ben gerçekten bazı insanları anlamakta zorluk çekiyorum,sanki bazı arkadaşlar astral alemi feth etmiş orayada tahtını kurmuş astral varlıklarıda yeni çeri eylemiş ve orayı yönetiyormuş gibi kesin konuşuyorlar,Arkadaş olmadığını nereden biliyon bedenleri tamamen ölmemiş insanların astral alemde olmadığına dair Allah katından bir vahiy mi aldın ? Bana göre kesin sözü ancak vahiy belirler,bakın bu konuda bilinçli bilgili arkadaşlarımız bile sadece olasılık çerçevesi içerisinde açıklamaya çalışmış bu olayı,ayrıca ortalıkta komada ki insanların astral de olduğuna dair bir inanç var mı bilmiyorum ben yaşadığım bir olayı hatırlayarak bu soruyu sormak istedim,bilgililerin bilgisinden faydalanalım hemde biraz siteye heyecan katar diye düşündüm,aklınca alakasız bir video paylaşılıp konuyla alay edilince ne oluyor ? soruda bahsedilen konu size saçma geliyorsa konuya cevap yazmak zorunda değilsiniz sitenin keyif hane bölümüde var orada eğlenebilirsiniz izin verinde bu tür konularda kendilerini bu alanda yetiştirmiş kişilerin bilgisinden faydalanalım, ama malesef bizim insanımızın çoğusunda şöyle birşey var hem ulemadır hem din bilginidir hem doç.dr tarihçidir aynı zamanda jeoloji uzmanıdır vede parapsikoloji uzmanıdır okült yolun biricik rehberidir.Yani bizim insanımız her konuda uzmandır,dünyada eğitimini görmeden alanların uzmanlığına uğlaşan tek insan bizim insanımızdır nazar değmesin.

Chillout verdiğin bilgiler için teşekkür ederim sayende gene bilgilendik,katkıları olan diğer arkadaşlarada teşekkür ediyorum.

yare-i yarim' Alıntı:

Ben gerçekten bazı insanları anlamakta zorluk çekiyorum,sanki bazı arkadaşlar astral alemi feth etmiş orayada tahtını kurmuş astral varlıklarıda yeni çeri eylemiş ve orayı yönetiyormuş gibi kesin konuşuyorlar,Arkadaş olmadığını nereden biliyon bedenleri tamamen ölmemiş insanların astral alemde olmadığına dair Allah katından bir vahiy mi aldın ? Bana göre kesin sözü ancak vahiy belirler,bakın bu konuda bilinçli bilgili arkadaşlarımız bile sadece olasılık çerçevesi içerisinde açıklamaya çalışmış bu olayı,ayrıca ortalıkta komada ki insanların astral de olduğuna dair bir inanç var mı bilmiyorum ben yaşadığım bir olayı hatırlayarak bu soruyu sormak istedim,bilgililerin bilgisinden faydalanalım hemde biraz siteye heyecan katar diye düşündüm,aklınca alakasız bir video paylaşılıp konuyla alay edilince ne oluyor ? soruda bahsedilen konu size saçma geliyorsa konuya cevap yazmak zorunda değilsiniz sitenin keyif hane bölümüde var orada eğlenebilirsiniz izin verinde bu tür konularda kendilerini bu alanda yetiştirmiş kişilerin bilgisinden faydalanalım, ama malesef bizim insanımızın çoğusunda şöyle birşey var hem ulemadır hem din bilginidir hem doç.dr tarihçidir aynı zamanda jeoloji uzmanıdır vede parapsikoloji uzmanıdır okült yolun biricik rehberidir.Yani bizim insanımız her konuda uzmandır,dünyada eğitimini görmeden alanların uzmanlığına uğlaşan tek insan bizim insanımızdır nazar değmesin.

Chillout verdiğin bilgiler için teşekkür ederim sayende gene bilgilendik,katkıları olan diğer arkadaşlarada teşekkür ediyorum.

Genişletmek için tıkla ...

bu kesin konuşan kişi ben mi oluyorum???

Sevgili üyeler
Her birimiz farklı inançların,inançların kollarından farklı düşünce yapılarından ve benzersiz deneyimlerden çıkmış bireyleriz ve her birimizin doğrusu kendi düzleminde gerçek olmakla beraber bir başkası için doğru olmaktan uzak olabilir. Peki fikirlerimizi dillendirmeyecek miyiz? Elbette hayır ama ifadelerde örnek: X inancına göre Y ilmine göre, Z araştırmalarına göre, ya da bireysel deneyimlerime gözlemlerime gibi referanslı maksimum 3 kelimelik bir ek katarsak birbirlerimizin sınırlarını da ihlal etmeden-kendi düşüncelerimizi ortaya atmış ve aynı zamanda karşılıklı fikir teatisinde de bulunmuş oluruz. Ki amaçta bu aslında. Göstereceğiniz özen için şimdiden teşekkürler,iyi forumlar

İngiltere'deki Southampton Hastanesi bilim adamları, ölümün hemen öncesinde yaşanan hâdiseler üzerine yaptıkları araştırmada, klinik olarak ölü kabul edilen kişilerin pek çok duyguyu yaşadıklarını tespit ettiler. Beynin fonksiyonlarını yitirmesinin ardından, yani hastanın klinik olarak ölü kabul edildiği dönemde, yaygın anlayışın aksine, hastaların çeşitli hisleri bulunduğuna dikkat çeken bilim adamları, bunların başında mutluluk gibi duyguların geldiğini belirtiyorlar. Bilim adamlarına göre, bu çeşit hastalar ayrıca zamanın aktığını anlayabiliyor ve ışığı algılayabiliyorlar. Southampton Hastanesi'nden Dr. Sam Qarniea ve Dr. Peter Fenwick'in yaptığı araştırmada, ölümün eşiğinden dönmüş 63 kalp hastasıyla yapılan röportajlardan faydalanıldı. Dördü klinik olarak ölü kabul edilen hayata dönmüş 63 hastayla konuştuklarını belirten araştırmacılardan Dr. Fenwick, "Akıl ve beyni birbirinden bağımsız değerlendirmek mümkünse, bu ölüm sonrasında şuurun uyanık kaldığı sorusunu gündeme getiriyor." diye konuştu. Bu araştırmanın neticeleri bütün dünyada yeni tartışmaları da beraberinde getirmektedir.

Modern tıbbın öldü gözüyle baktığı altı kişi, beyin fonksiyonlarının çalışmaz olarak tarif edildiği sırada; önce çok parlak bir ışık hüzmesi gördüklerini, daha sonra ise tarifi çok güç, mutlu ve huzurlu bir dünyaya girdiklerini söylediler. Uzmanlar, birbirlerinden habersiz olarak yapılan araştırma sırasında altı kişinin de aynı ifadeyi kullanmasının gözardı edilemeyeceğini belirttiler.

Ölümü şuurlu bir şekilde değerlendirmenin dışında, ani ölümcül kazalara uğrayan kişiler ise, kaza anında kendilerini çok rahat ve huzurlu hissettiklerini söylüyorlar. Lyall Watson, 'Ölüm Yanılgısı' adlı kitabında böyle anlarda, geçmişteki anıların canlandığını ve insanın bütün hayatının bir film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğinden söz eder. Watson tespitlerini şöyle sürdürüyor: "Anılar, yerlerini son derece mistik bir ruh hâline bırakarak yok olmaktadır. Komaya giren hastabakıcı, vecd içinde Tac Mahal'in bir resmini seyretmekte olduğunu hatırlamakta; uçuruma yuvarlanan bir dağcı ise, anılarını şöyle anlatmaktadır: 'Bedenim kayalara çarparak ezilip parçalanıyordu, ancak şuurum bu fizikî yara ve acılardan bütünüyle bağımsızdı, onları hissetmiyordu bile."

İnsanlar görünen fizik bedeni dışında görünmeyen ve öldükten sonra da varlığını sürdüren başka bir bedeninin varlığını hep hissetmişlerdir. Şimdi ise bir çok araştırmacı ve uzman kişi de, ikinci bedenin varlığından söz etmeye başlamışlardır. Bu bedene "astral" "eterik", "duble" gibi adlar takıldığını görüyoruz.

Bir kısım bilim adamları tarafından önceleri üzerinde pek durulmayan ikinci beden kavramı; günümüzde bilimsel olarak belirlenmiş ve fotografları bile çekilebilmiştir. Uzun yıllardır araştırmacılar, yüksek frekanslı elektrik akımına yerleştirilen insan bedeninden yayılan parlak ışığı araştırıyorlardı. Canlılarda bir tür "kalıp enerji"nin, başka bir deyişle bir tür "enerji beden"in varlığına ilişkin bazı deliller elde edilmişti.

Alıntı.

Astral de dolaşan var, rüya gibi diyelim de. rüya da değil karışık bir şey net bir görüş belirtilerek tecrübeler şahitlik olayın seyrini değiştirebilir. palavra demekte haksızlık, çünkü deneyimler subjektif de olabiliyor, herkesin kapısı farklı.