Kaya Mezarı Geleneği

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Flood yapmak istemesem de atladığım birkaç detay geldi aklıma.

Kaya mezarları gibi görkemli gömme yöntemlerinin Anadolu'da Frigler ile geldiği düşünülüyor. Tarihlendirmeler bahsettiğim kaynaklarda ağırlıklı olarak bu yönde.

Öte yandan mezarların giriş yönleri arazi durumuyla uyumlu olmakla birlikte gün ışığı ile ilgili büyük olasılıkla.

Friglerin istilalara kadar tarımla geçinen pagan bir toplum olduklarını ve geçimlerini tarımdan sağladıklarını düşünürsek güneş ve yıldızlarla ilgili gömü alışkanlıkları doğrulanıyor. Frig Vadisi'nde sarnıç da bulunur. Ancak Frig Yazıtları çözülemediği için şu an yapılardan dolayı alanın dini ve idari ritüel bölgesi olabileceği düşünülüyor.

Ek olarak vadide genç peri bacaları oluşumu da var. Ürgüp'tekiler doğal yollardan yok olduğunda Eskişehir'dekiler benzer duruma gelmiş olacak :)
 

Demre

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2018
Mesajlar
289
Tepkime puanı
580
Sevgili Lenah, arkeolog degilim ama cocukluğumdan beri hep ilgimi cekmistir kaya mezarları. Çünkü yaşadığımız cografyada pek cok karsimiza ciktigi icin, babama sorardım.. Çocuk aklimla en cok merak ettiğim de, o kadar sert kayalari nasil oyabildikleriydi. Cünkü babamin köyünde olan bir tanesi hakikaten devasa boyutttaydi. Ülkemin farkli yerlerinde gördügüm kaya mezarları ya tek , ya üçlü yanyana, ya da çoklu yanyana şeklinde konumlandirilmişti. Napoli yakınlarında bulunan Pompei antik kenti girişindeki nekropolü görenedek, tüm kaya mezarlarin buradakiler gibi oldugunu düsünurdüm. Adamlar enteresan bir şekilde mezarlari üst üste ve tabi yan yana oymuslardi. Onlarca mezarin, son derece nizami olarak kibrit kutusu gibi dizildigini görüyosunuz karsidan bakinca. Rehberimiz, yer yetersizligi diye acıklamişti sebebini sorunca ama bana mantikli gelmemisti hic. Çok katlı kaya mezarları ilginizi çekebilir diye paylaşmak istedim. Iyi forumlar.
 

Lenah

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2015
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
@Lenah bu akşam Zeugma kazı alanında, yeraltına tünel açarak 10 a yakın yahut 10 heykeli kaçırılmaya teşebbüs edildigine dair bir haber izledim.
Arkeolog oldugunuz için ve de konu taze olunca paylaşayım dedim.

Doğrusu diyecek söz bulamıyorum.
***​
Genel kültür mahiyetinde bir bilgi ve acizane düşüncemi de aktarmak istiyorum sevgili @Lenah
Kaya mezarlarla alakalı olmayıp benzer niyetlerle yani asilzadelerin, zenginlerin gömüldüğü günümüzde Arjantin'in Recoleta semtinde bulunan La Recoleta Mezarlığı var. Eva Peron gibi ünlüler, Arjantin cumhurbaşkanları, Nobel Ödülü kazananları, Arjantin Donanması'nın kurucusu ve Napolyon'un torunu dahil olmak üzere önemli insanların mezarları bulunuyor.

Geçmiş tarihlerde yapılan kaya mezar mantıgıyla aynı fakat güncellenmiş ve modern kılıfa büründürülmüş hali gibi geldi bana.
Bir kaç fotograf.
Ekli dosyayı görüntüle 853Ekli dosyayı görüntüle 855Ekli dosyayı görüntüle 856Ekli dosyayı görüntüle 857Ekli dosyayı görüntüle 858
Zenginlerin üstünlük çabaları ve halktan değilmişçesine ölürken bile ayrı mezarlara gömülme istegi, öte dünyadaki statü kaygısı vs. gibi kaç çeşit sebebi var bu mezar türlerinin acaba?

Ve işte insanlık hep mi aynıydı dedirten cinsten adetler gelenekler hatta daha fazlası belki de...
Paylastiginiz icin cok tesekkur ederim. Cok haklisiniz. Insanin bencilliginden kaynaklaniyor sanirim bu durumlar. Ayricalikli hissetme cabasi ego tatmin... Mezara verecegi paralariyla baska hayatlara yardim etseler keske :/
 

Lenah

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2015
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
Flood yapmak istemesem de atladığım birkaç detay geldi aklıma.

Kaya mezarları gibi görkemli gömme yöntemlerinin Anadolu'da Frigler ile geldiği düşünülüyor. Tarihlendirmeler bahsettiğim kaynaklarda ağırlıklı olarak bu yönde.

Öte yandan mezarların giriş yönleri arazi durumuyla uyumlu olmakla birlikte gün ışığı ile ilgili büyük olasılıkla.

Friglerin istilalara kadar tarımla geçinen pagan bir toplum olduklarını ve geçimlerini tarımdan sağladıklarını düşünürsek güneş ve yıldızlarla ilgili gömü alışkanlıkları doğrulanıyor. Frig Vadisi'nde sarnıç da bulunur. Ancak Frig Yazıtları çözülemediği için şu an yapılardan dolayı alanın dini ve idari ritüel bölgesi olabileceği düşünülüyor.

Ek olarak vadide genç peri bacaları oluşumu da var. Ürgüp'tekiler doğal yollardan yok olduğunda Eskişehir'dekiler benzer duruma gelmiş olacak :)
Cok tesekkurler degerli bilginiz icin :)
 

Lenah

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2015
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
Sevgili Lenah, arkeolog degilim ama cocukluğumdan beri hep ilgimi cekmistir kaya mezarları. Çünkü yaşadığımız cografyada pek cok karsimiza ciktigi icin, babama sorardım.. Çocuk aklimla en cok merak ettiğim de, o kadar sert kayalari nasil oyabildikleriydi. Cünkü babamin köyünde olan bir tanesi hakikaten devasa boyutttaydi. Ülkemin farkli yerlerinde gördügüm kaya mezarları ya tek , ya üçlü yanyana, ya da çoklu yanyana şeklinde konumlandirilmişti. Napoli yakınlarında bulunan Pompei antik kenti girişindeki nekropolü görenedek, tüm kaya mezarlarin buradakiler gibi oldugunu düsünurdüm. Adamlar enteresan bir şekilde mezarlari üst üste ve tabi yan yana oymuslardi. Onlarca mezarin, son derece nizami olarak kibrit kutusu gibi dizildigini görüyosunuz karsidan bakinca. Rehberimiz, yer yetersizligi diye acıklamişti sebebini sorunca ama bana mantikli gelmemisti hic. Çok katlı kaya mezarları ilginizi çekebilir diye paylaşmak istedim. Iyi forumlar.
Tesekkur ederim. Benim de arkeolog olmak istememin sebebi kucuklugumde dalyandaki kaya mezarlarindan cok etkilenmemdi. :)
 

Lenah

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2015
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
Kaya mezarı konusunda Frig Vadisi'ni incelemenizi öneririm. Bugün de pek çok kaya mezarını vadide görmeniz mümkün. İhmal edilen bir bölge. Yanımda birlikte girebileceğim kişiler olmadığı için içlerine tek başıma girmeye cesaret edemedim.Ki tüneller de var orada su doluyor sürekli. Eskişehir'in pek çok ilçesinde de kaya mezarı var aslında. Ancak bir çoğu yağmalandı, tahrip edildi.

Frig Vadisi'nde sunak kısmının hemen yan tarafında mezarlar var. Daha yüksek kısmında. Çıkmak kısa bir trekking gibi oluyor ama o muhteşemliğe değiyor. Bahsettiğim mezarlar Yazılıkaya tabii ki. Yanlış hatırlamıyorsam M. Ö. 8 yüzyıla kadar tarihlendiriliyor.

Benim ilgim de daha çok o bölge üzerine. Fakat vadinin Afyon'daki kısmına gitmedim. Ulaşımın da sıkıntılı olduğu bir bölge. Özel araç olmadan seyahat zor. Ki yanlış restorasyonlardan sonra ulaşım ufak sorun kalıyor. Dertliyim bu konuda :)

Fotoğrafları var makinemde ancak son seyahatimden sonra bilgisayara aktarmayı ihmal ettim. Günü aşabilir yüklemem.

Detaylı bilgiye ulaşamasam da şu an Eskişehir'in merkezinde kalan bir bölgede arkeolojik kazı var. Kazının bir süre sonra farklı bir mezarlığa ulaşacağı belirtilmişti. Ki biliyorsunuz bu bölge Frigler için merkezi konumda. Ancak yeni kalıntıların ortaya çıkması zaman alacak.

Yine Frigler nedeniyle tümülüsler de yaygın Eskişehir'de. Sivrihisar, Seyitgazi, Mihallıççık yoldan geçerken bile bunları görebileceğiniz ilçeler.

Ben bilimsel kaynaklara academia.edu'dan ulaşıyorum şu aralar. Yusuf Polat ve Rahşan Tamsu Polat'ın makalelerine rastladım şimdi yeniden girince. Ben de listeye aldım aklıma yeniden gelmişken. Öte yandan bu bölgede yaşadığım ve yoğun olarak bu konularla ilgilendiğim için beynime neredeyse ezbere kazındı Friglerle ilgili bazı detaylar.

Bahsettiğim bölgeler volkanik yapıya sahiptir bu arada. Kaya mezarlarının bir kısmı tüflerin içindedir. Seyitgazi'de de daha önce kaya mezarı zannedilen Kibele Tapınağı vardır. Kral Midas'ın mezarı olduğu sanılmış uzun bir süre.

Roma'nın pagan dönemlerinde yapılan ya da eklemeler gerçekleştirilen kaya mezarları ve kaya anıtları da var. Sanırım bölgeyi saatlerce anlatsam bile bana yetmeyecek :) Geçiş dönemindeki karmaşalar ve bir sonraki topluma geçen unsurlar, asimilasyon sürecinin eserlere yansıması da benim için ilgi çekici olmuştur.

Fethiye bölgesinin de bu konuda incelemeye değer olduğu söylenir ancak Frig Vadisi'nin büyüsünden çıkıp güneye inemedim daha.
Cok degerli bilgiler bunlar. Paylastiginjz icin Cok tesekkur ederim. Ayni sekilde Ben de academiadan takip ediyorum.
 

Lenah

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2015
Mesajlar
11
Tepkime puanı
14
Kendi söküğünü dikemeyen terzi olmak üzerimize öyle yapışmış ki.. Verdiklerimizi almak konusunda bile başarısız oluyoruz. 10. 000 civarında tablet ve birden fazla sfenks'i restore diye verdiğimiz Avrupa'dan almamız koca bir 80 yıl !

1850' li yıllarda, topraklarımız kazılmaya başlıyor. Fakat arkeoloji eğitimine 80 yıl sonra başlıyoruz. Bunca yılda neler gitti bu topraklardan ? diye soruyor bu insancık !

Annemin bir zamanlar dediği gibi : '' Bu bölüm seni aç bırakır. Hobi ayrı,geçim ayrı. '' Hal böyle olunca da arkeoloji bölümü neden var ? diye tekrar sorguluyor bu insancık !
Bu yuzden ayrica sosyoloji de okuyorum :D dediklerinizde cok haklisiniz ama maalesef soyle bir yaninda var; ulkemizde kalsalar restore edilirken cok zarar gorecekler. Gerekli hassasiyette restore calismalari yapilmiyor. Cok uzucudur ki Avrupa’da bizim kendi eserlerimizi bizim verdigimiz hassasiiyettn daha fazla vererek restore ediyor
 

Demre

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2018
Mesajlar
289
Tepkime puanı
580
Bu yuzden ayrica sosyoloji de okuyorum :D dediklerinizde cok haklisiniz ama maalesef soyle bir yaninda var; ulkemizde kalsalar restore edilirken cok zarar gorecekler. Gerekli hassasiyette restore calismalari yapilmiyor. Cok uzucudur ki Avrupa’da bizim kendi eserlerimizi bizim verdigimiz hassasiiyettn daha fazla vererek restore ediyor
Mazeret değil belki ama, memleket değil kalinti cenneti mübarek, nereyi kazsan tarih fışkırıyor ya; tüm bunları gün yüzüne çıkarmak, akademik çalismasini yapmak, restore etmek hem çok zaman alan, hem de ciddi para kaynagı gerektiren şeyler. Tabi ki bu degerlerimizin yasa dışı yolardan ulke disina çikarilmasi ya da yasal da olsa bu tarz calismalarin ecnebi bilim adamlarina birakilmasi icler acisi. Ama Türkiye, arkeoloji konusunda calisma yapmak icin hala yeterli alt yapi ve bütceye sahip degil ne yazik ki. Kayiplarimiz artmadan o imkanlara sahip olmak temennim..
 
Ü

Üye silindi 56746

Mazeret değil belki ama, memleket değil kalinti cenneti mübarek, nereyi kazsan tarih fışkırıyor ya; tüm bunları gün yüzüne çıkarmak, akademik çalismasini yapmak, restore etmek hem çok zaman alan, hem de ciddi para kaynagı gerektiren şeyler.
Sırf bu yüzden Üsküdar'da onca ahşap bina terk edilmiş durumda; param olsa ben restore edeceğim hepsini. Evet, param olduğunda yapacaklarım listesine bir madde daha ekledim...

O Kuzguncuk tarih kokuyor, keşke eski yapılar yeniden yapılandırılsa, kitap kafe veya sinema kulüpleri olsa; biri hayrına dvd alıp ses sistemi kursa, haftalık filmlerimiz olsa ücretsiz izlesek...

Ya da kampüse dönüştürülse o ahşap yapılar; yeni yeni binalar için harcama yapacaklarına eskilerin otantik havasını solusak. Güzel hayal kurdum hadi gerçek hayata döneyim şimdi.
 
Üst