aris
Kayıtlı Üye
KADINLAR NASIL KABALA ÇALIŞIR?
Dünyamızda kadınlar ve erkeklerin fiziksel olarak farklı olması tesadüf değildir. Kökler ve dallar yasasından kaynaklanan bu oluşum farklı köklerden geldiğimizin göstergesidir. Bu farklılıktan dolayı bir kadının maneviyatı çalışması bir erkeğinkinden farklıdır.
Kadınlarda erkeklerin edindikleri maneviyatın aynısı edinebilir; yani mahsomu geçebilir ve 125 basamak olarak bilinen her seviyeyi sonuna kadar edinebilir.
Kadın, erkek gibi evli olmak zorunda değildir; ancak arzusu güçlü ise evli olmak kadına yardımcı olabilir. Kadın ruhani ıslahı yardım ederek edinir çünkü kadınlar bu dünyada, erkeğin ruhunu ıslah etmesine ve maneviyatı edinmesine yardım etmek amacıyla yaratıldılar. Kadınların doğası ve maneviyatı edinmeleri, erkeklerinkinden tümüyle farklıdır. Erkeklerin bir grup dâhilinde çalışmalarına nazaran, kadınların grup içerisinde olmalarına gerek yoktur; erkekler grup dâhilinde ıslah olmaları daha büyük bir olasıdır. Kadınlarda bir grup dâhilinde destek olabilirler, ancak böyle bir imkânları yoksa gerekli değildir.
Kadın kitapları çalışarak or makif (saran ışık) çekemez. Sade güçlü bir erkek grup kitapları çalışarak or makif çekebilir, kadın bu ışığı verdiği destek ölçüsünde erkek grubundan alır. Peki, kadın bu ışığı nasıl çeker? Arzusu ve erkek grubuna verdiği yardımın ölçüsü kadar bu ışığı üzerine çekebilir. Bu nasıl mümkündür?
Kadınlar erkeklerden daha olgundur ve hisleriyle maneviyatı edinirler; dolayısıyla erkekler gibi her gün kitapları çalışmaları gerekmemektedir. Kadın erkeklerin çalışma ortamının sağlanmasına ve devamlılığına yardım etmelidir; ışığı çekebilmesi ve maneviyat arzusuna konsantre olabilmesi için her türlü yardım buna dâhildir. Kadın maneviyatı çalışan eşine destek olabilir, evli değilse erkek grubuna yardımcı olabilir.
Kadının görevi basit bir şekilde erkeğe/ erkek grubuna destek olmaktır – bir nevi lojistik. Bu dışarıdan yetersiz ve az bir rol gibi görünse de işin gerçeği her şeyin kadına bağlı olmasıdır. Kadının çabası, desteği ve içindeki arzusu erkeği güçlü kılan şeydir. Gerçekten “her güçlü erkeğin arkasında daha güçlü bir kadının olduğu” sözü gibi.
Kadın grubu erkek grubu gibi değildir. Farklı işler, amacı farklıdır. Önceliği ailevi görevlerine vermelidir ve arta kalan zamanında yardımcı olmalıdır.
Kadınların doğası erkeklerinkinden farklı olduğundan kadınların, erkekler gibi birbirleriyle bağ kurmaları mümkün değildir. Erkekler bütün gece içip aynı tabak salatada sızabilirler ve can ciğer dost olabilirler; ancak kadınlar böyle değildir. Bir grup kadın asla bir grup erkek gibi bütünleşemez, istedikleri kadar deneseler de bu doğaya aykırı.
Kadınlarda ortak bir amaca yönelik bir araya gelip işler yapabilirler. Arzuları ve emekleri kadar, niyetlerinin gücü kadar verdikleri destek doğrultusunda erkeklerin edindikleri her türlü dereceyi edinirler.
alıntı
Dünyamızda kadınlar ve erkeklerin fiziksel olarak farklı olması tesadüf değildir. Kökler ve dallar yasasından kaynaklanan bu oluşum farklı köklerden geldiğimizin göstergesidir. Bu farklılıktan dolayı bir kadının maneviyatı çalışması bir erkeğinkinden farklıdır.
Kadınlarda erkeklerin edindikleri maneviyatın aynısı edinebilir; yani mahsomu geçebilir ve 125 basamak olarak bilinen her seviyeyi sonuna kadar edinebilir.
Kadın, erkek gibi evli olmak zorunda değildir; ancak arzusu güçlü ise evli olmak kadına yardımcı olabilir. Kadın ruhani ıslahı yardım ederek edinir çünkü kadınlar bu dünyada, erkeğin ruhunu ıslah etmesine ve maneviyatı edinmesine yardım etmek amacıyla yaratıldılar. Kadınların doğası ve maneviyatı edinmeleri, erkeklerinkinden tümüyle farklıdır. Erkeklerin bir grup dâhilinde çalışmalarına nazaran, kadınların grup içerisinde olmalarına gerek yoktur; erkekler grup dâhilinde ıslah olmaları daha büyük bir olasıdır. Kadınlarda bir grup dâhilinde destek olabilirler, ancak böyle bir imkânları yoksa gerekli değildir.
Kadın kitapları çalışarak or makif (saran ışık) çekemez. Sade güçlü bir erkek grup kitapları çalışarak or makif çekebilir, kadın bu ışığı verdiği destek ölçüsünde erkek grubundan alır. Peki, kadın bu ışığı nasıl çeker? Arzusu ve erkek grubuna verdiği yardımın ölçüsü kadar bu ışığı üzerine çekebilir. Bu nasıl mümkündür?
Kadınlar erkeklerden daha olgundur ve hisleriyle maneviyatı edinirler; dolayısıyla erkekler gibi her gün kitapları çalışmaları gerekmemektedir. Kadın erkeklerin çalışma ortamının sağlanmasına ve devamlılığına yardım etmelidir; ışığı çekebilmesi ve maneviyat arzusuna konsantre olabilmesi için her türlü yardım buna dâhildir. Kadın maneviyatı çalışan eşine destek olabilir, evli değilse erkek grubuna yardımcı olabilir.
Kadının görevi basit bir şekilde erkeğe/ erkek grubuna destek olmaktır – bir nevi lojistik. Bu dışarıdan yetersiz ve az bir rol gibi görünse de işin gerçeği her şeyin kadına bağlı olmasıdır. Kadının çabası, desteği ve içindeki arzusu erkeği güçlü kılan şeydir. Gerçekten “her güçlü erkeğin arkasında daha güçlü bir kadının olduğu” sözü gibi.
Kadın grubu erkek grubu gibi değildir. Farklı işler, amacı farklıdır. Önceliği ailevi görevlerine vermelidir ve arta kalan zamanında yardımcı olmalıdır.
Kadınların doğası erkeklerinkinden farklı olduğundan kadınların, erkekler gibi birbirleriyle bağ kurmaları mümkün değildir. Erkekler bütün gece içip aynı tabak salatada sızabilirler ve can ciğer dost olabilirler; ancak kadınlar böyle değildir. Bir grup kadın asla bir grup erkek gibi bütünleşemez, istedikleri kadar deneseler de bu doğaya aykırı.
Kadınlarda ortak bir amaca yönelik bir araya gelip işler yapabilirler. Arzuları ve emekleri kadar, niyetlerinin gücü kadar verdikleri destek doğrultusunda erkeklerin edindikleri her türlü dereceyi edinirler.
alıntı