kader dua ile değişir mi

beyaz_melek

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
40
Tepkime puanı
1
hayırlı geceler arkadaşlar ne zamandır merak ettiğim bu soruyu sizlere sormak istedim umarım doğru yere konu açmışımdır kaderimizi çok dua ederek,bol bol hayır yaparak değiştirebilir miyiz?
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
“Allah (o yazıdan) diledigini siler, (diledigini de) sabit bırakır. Ana kitap (olan Levh-i Mahfuz) ise O’nun katındadır.” (Ra’d, 39)

Allah , ezeli ve ebedi ilmiyle bizlerin neler yapacagını ezelden bilip Levh-i Mahfuz'a yazmıstır. Cenab-ı Hakk’ın ilmi ve bu levha degisiklige ugramaz.Ancak bir takım sartların yerine getirilmesi ile degisebilen bir kader vardır. Bu kader Levh-i Mahv ve İsbat ya da Levh-i Muallak yani kesin olmayıp degisebilen levhada yazılıdır. Kisi sadaka ve duasıyla bu kaderini degistirebilir.
 

beyaz_melek

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
40
Tepkime puanı
1
yani iki kaderimiz mi var doğru mu anladım.bir şey daha sorayım bizim için hayırlı olmayan bir şeyin hayırlı olması için ne yapmalı
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Kader konusu anlasilmasi yada anlatilmasi cok zor bir mevzudur,iki kaderimiz yok elbette, bazi seyler vardir onlari degistirmek mumkün degildir,bazi seyler vardir onlari dua salih amel ile degistirmem mümkündür..
Mesela bir kaza atlatmis bir insana "verilmis sadakan varmis" deriz, belki kaza cok vahimdi kör olacakti ama bir sekilde siyirdi ve kör olmadi saadece gözünde bir sorun olustu..
Sizin icin hayirli olani Allah bilir, ve esasinda o merhametinden dolayi sizin icin hep hayirli olani yaratir, ama kimi zaman Siz bu olayda hayir göremediginiz icin onu sser zannedersiniz..
Mesela bir ucaginizi kacirdiniz, o an bunu ser zannedersiniz ve bu sizin kaderinizdir..
saatler sonra anlarsinizki ucak düser, ve bu olay neticesinde ucagi kacirmis olmanizin hayir oldugunu anlarsiniz.. Ama her olusan seydeki hayri bu kadar cabuk görmeyebilirsiniz, bazen uzun yillar sonra neticesini görebilirsiniz.
Bu sebebten dolayi duada bir nimet üzeri israr etmekden ziyade hayirli olani dilemek en güzelidir, zira biz bizim icin hayirli olani bilmeyiz ama O bilir ve güvenmek icab eder..
 

tarottt.317

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Tem 2011
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
hayırlı geceler
arkdaslar kul kaderinimi yaşar yoksa insan kaderini kendi mi belirler. mesela iki yol var o yollardan hangisine gitceğimizi biz mi belirleriz yoksa bizim kaderimizde ztn hangi yola gitceğimiz belli midir?
 

bedford

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Haz 2011
Mesajlar
177
Tepkime puanı
21
o zaman niye kaderde şer var kardeşim bu allah da çok oluyor yahu hem merhamet gösteriyor hem de şerleri postalıyor.
 

hfcy

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2010
Mesajlar
330
Tepkime puanı
47
Konum
istanbul
İş
öğrenci
o zaman niye kaderde şer var kardeşim bu allah da çok oluyor yahu hem merhamet gösteriyor hem de şerleri postalıyor.

Lütfen sözlerinize dikkat edin insanların dinleri hakkında saygılı olun.

Kader değiştirilemez benim düşünceme göre eğer senin bir kaza geçirmen gerekliyse ve sen bunun olmaması için dua etmişsen allah dua ediceğini biliyordu ve kaderini duadan sonra kazayı engelliyicek şekilde yazdı...
 

_evr_

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2011
Mesajlar
338
Tepkime puanı
60
örnek vermek gerekirse 'Yol' olarak tanımladığımız hayatta herşey başımıza gelebilir.Bazen bu yol, başka yollara ayrılır. Bazen birleşir.Hangi yoldan gideceğine sen karar verirsin. Orda başına gelenlerse senin kaderindir.Bilmem anlatabildim mi?
 

can-dan

Kayıtlı Üye
Katılım
12 May 2010
Mesajlar
310
Tepkime puanı
66
Konum
İZMİR
Sevgili bedford kaderde şer diye birşey yoktur .Ancak biz kullar hayır olana gitmediğimiz zaman hayırın zıddı olan şer görünür .Nasıl ki ışığın yokluğunda karanlık ortaya çıkar, bu da öyledir.
Diyeceksiniz ki '' Hayır da Allah'tan,şer de Allah'tan,bu nasıl oluyor?''
Bu da doğru .Fakat şer olan bizim bakışımızla şer gibi görünürse de bakmasını ve sabretmesini bilenler ,o şer gibi görünenin arkasındaki hayırı zaman içinde göreceklerdir..Şer dediğimizde 21/35- Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz. ''ayeti gereği imtihan vardır.Ne mutlu bu imtihanları kazanabilenlere.
Ayrıca ''bu Allah da çok oluyor''demişsiniz ya ,buna verecek cevap bulamıyorum .Sadece diyorum ki ,Yüce Allah'ım hepimizi de görebilenlerden ve uyabilenlerden eylesin .


Sevgili beyaz-melek , içtenlikle edilecek duaya Allah'ım ''Bana dua edin, size cevap vereyim? (Mümin Suresi 60),''ayeti gereği mutlaka cevap verecektir.Bazen dualarımız hemen kabul edilmeyebilr.Bazen de hiç kabul edilmez.Bunlarda da bizler için hayırlar vardır.Geç kabul edilen duamız bizim için en hayırlı zamanı bekler .Kabul olmayanda da Allah mutlaka bize daha hayırlısını verecektir.Her durumda da ellerimiz boş çevrilmiyor.Allah verdiği sözü tutar...
Sevgiyle....
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
hayırlı geceler
arkdaslar kul kaderinimi yaşar yoksa insan kaderini kendi mi belirler. mesela iki yol var o yollardan hangisine gitceğimizi biz mi belirleriz yoksa bizim kaderimizde ztn hangi yola gitceğimiz belli midir?
Insan hür iradesi ile gidecegi yolun yönünü secer.
Hür irade olmasa imtihanin ne anlami olurki?

Siz bir filmi 3 kere izledikten sonra arkadasiniz ile tekrar izlediginizde o filim sonunu bilirsiniz, ama aktörler siz biliyorsunuz diye sonucu sizin bilginize uyarlamiyor, avantajiniz saadece daha önce izlemis olmanizdir.
Allah kulun nerede ne yapacagini bilir akibetini bilir,ona göre yaratir, ama secimleriniz Size ayittir..
Yaptiginiz düsündügünüz her fiil ve fikir duaniz olur zaten.
Su icmeyi dusunursünüz O izin verir vuku bulur, bu Sizin kaderinizdir, ama su icmeyi Siz dilediniz..."iyi olan herseyi Allah'dan kötü olanlari nefsinizden bilin" diyor...Demekki insanin fiili ve düsüncesi önemli bir etken...
Kötü düsünürseniz kötüyü iyi düsünürseniz iyiyi bulursunuz...
 

BattleFury

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2010
Mesajlar
487
Tepkime puanı
72
İnsan kendi kaderini yazar bence. Mesela ben bu yazıyı yolalyınca bu benim kaderime dahil oldu ancak 10dk sonra markete gidecegim belliyle gitmeyedebilirim..
 

ıhlamur1986

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
81
Tepkime puanı
4
bence bazı şeyler insanın elindedir ama kimi şeyler değildir yani kimi yerden sonra kader deriz
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
o zaman niye kaderde şer var kardeşim bu allah da çok oluyor yahu hem merhamet gösteriyor hem de şerleri postalıyor.

Bu sitede hiç bir inanç hakkında kötü söz söylenmez. Soru sormuşsunuz, görüşlerini belirtmişler, siz inanmayabilirsiniz, ama kimsenin inancını incitecek, onu sorgulayacak ya da kötüleyecek şeyler yazamazsınız burada. Ayrıca bu sitede laubali tarzda yazı da yazılmasına izin vermiyoruz.
Bu size uyarımızdır, davranışlarınızda daha dikkatli olun ve sitemize uygun şekilde davranın. Bu tür şeyleri affetmeyiz.
 

mebruke

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Mar 2011
Mesajlar
252
Tepkime puanı
13
Konum
dünyada bi toprak parçasında
İş
yazmak okumak araştırmak öğrenmek
rabbim zaten senin herşeyini ve geçmişi, geleceği bildiği gibi bu duayı yapacağınıda bilir.ayrıca kandillerde namaz ve ezan sonraları duaları toplu yapılan dualar içten dualar daha etkilidir ama şunu unutmaki bizim için en hayırlısını biz değil yine yaratıcı bilir. ne istediğimize dikkat etmek gerekir. bazı vakitler dua kapıları açık olduğu için ağızdan çıkar çıkmaz kabul olur ne dilediğimize dikkat önemlidir
 

janet

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Mar 2011
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
320
Yaş
53
Konum
Bursa
Kaderinizde olmayan bir yola girerseniz, hayat size öyle tokat atar ki kaderinizin yolundan gitmek zorunda kalırsınız.. ama er ama geç, 5 yıl önce 5 yıl sonra farketmez. size bir örnek, kendimden: eşim ve ben yıllarca aynı sosyal çevrede ortak arkadaşlarımız olmuş. Fakat hiç tanışmadık, ve hep birbirimizi aramışız. kader bizi yıllarca biraraya getirmiş, aynı yerlere aynı saatlerde gitmişiz, hatta tatillerimiz bile aynı odalarda farklı zamanlarda, ve ya aynı otellerde aynı zamanda olmuş. farkedememişiz. Enteresan, hiç alakasız ve ilginç bir şekilde tanıştık, 3 ay sonra evlendik. Nihayet kader bizi buluşturmayı başardı. Ama eğer bir kişi ve ya herhangi birşey insanın kaderinde yazılı yoksa, ne yaparsa yapsın olmuyor. Zorla oldurulan evlilikler, beraberliklerden de hiç hayır geldiğini görmedim..Evlendiklerinden de kısa süre sonra "yandım anam kurtarın beni" diye cyak cyak bağıranları gördüm sadece..
 

beyaz_melek

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
40
Tepkime puanı
1
Bir şey senin nasibinde varsa o nerde olursa olsun seni arar bulur diyordu annem demekki doğruymuş :D
 

HINNE

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Haz 2011
Mesajlar
28
Tepkime puanı
9
neylerse mevlam güzel eyler gerısını boş eyler
 

sahraay

Banlı Kullanıcı
Katılım
12 Ara 2008
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
hayırlı geceler arkadaşlar ne zamandır merak ettiğim bu soruyu sizlere sormak istedim umarım doğru yere konu açmışımdır kaderimizi çok dua ederek,bol bol hayır yaparak değiştirebilir miyiz?
buyrun bu yazıyı okuyun,özellikle birinci maddeyi dikkatlice....kafanızdaki soru işaretleri bir nebze gider umarım..


Kader ile Dua Çelişiyor mu ? Dua Kaderi Değiştirmek midir ? Dua etmek kadere isyandır diyenlere ne cevap vermeliyiz ?

Duayı daha önce tarif etmiştik.

Kader Allah Teala'nın ezelden ebede kadar olacak şeylerin zaman ve mekanını, vasıflarını, özelliklerini, kısaca ne şekil ve ne zaman olacaklarsa onların hepsini ezelde, daha onlar meydanda yokken bilip o şekilde takdir etmesine denir. Bu takdir Allah'ın ilim sıfatıyla ilgilidir.

Her şeyi takdir edip yaratan Allah'tır. Fakat çalışıp kazanan, işi yapan kulun kendisidir. İyi veya kötü taraflardan birini seçmek kula ait bir iştir. Aramak ve çalışmak kuldan, yaratmak Allah'tandır.

Bunun için insan işlediği her şeyden sorumludur. Hayır işlemişse mükafatını, şer işlemişse cezasını görür. Kadere ve kazaya iman etmek, insanların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yani bir insan Allah'ın takdiri olduğu için günah işlemeye kalkışamayacağı gibi, böyle bir fenalığı işledikten sonra da Allah'ın takdirinin böyle olduğunu, kendisinin elinden bir şey gelmeyeceğini ileri sürerek kendini mazur göremez. Zira insanların işleri ne olmadan önce ne olduktan sonra kaza ve kadere isnat olunamaz. Çünkü bu kaza ve kaderin işin gerçekleşmesine kadar ne şekilde olacağı belli değildir. Kaderin mahiyeti bir sırdır, Allah'tan başkası onu bilemez. Kendi istek ve irademizle yaptığımız işi, ne şekilde olduğunu bilemediğimiz kadere yükleyip kendimizi sorumluluktan kurtaramayız. Aksine; kendi istek ve irademizi o tarafa sevk etmek suretiyle ilahı takdirin bu şekilde tecelli etmesine kendimiz sebep olduğumuzdan dolayı sorumlu oluruz.

Dua ile ilgili önemli bir mesele de dua-kader ilişkisidir. Yani dua kaderi değiştirir mi? Değiştirirse, kaderin ne anlamı kalmaktadır? Değiştirmiyorsa niçin dua etmekteyiz? Çünkü Allah bir şeyin olacağını biliyorsa ve dilemişse o şey mutlaka olacaktır. Olmayacağını biliyorsa ve dilememişse olmayacaktır.

Onun ilmi de, takdiri de değişmez. Ayrıca Allah gizli-açık her şeyi, gönüllerdekileri ve zihindekileri bilir. Dua eden kulun hali zaten Allah tarafından bilinmektedir. Şu halde kulun isteğini sözlü olarak bildirmesine ne gerek vardır? Ayrıca kulun kadere razı olması ve teslim olması lazımdır. Dua, kulun kadere razı olmayıp kendi dileğini Allah'ın dileğine tercih olmuyor mu? Bütün bu gerekçeler ileri sürülerek, duanın gereksiz olduğunu, hatta yapılmamasının daha iyi olduğunu savunanlar olmuştur. Bu tereddütlere karşı şu cevaplar verilebilir:

ı. Allah kulun dua edip etmeyeceğini de önceden bilir. Bu yüzden dua ile kaderin değişmesi söz konusu değildir. Kader bizim açımızdan bağlayıcıdır. Allah bazı şeylerin meydana gelmesine bazı şartlara mesela duaya bağlı olarak takdir etmiş olabilir.

2. Allah kulun korkuyla ümit arasında olmasını, dolayısıyla ne ümitsizliğe ne de şımarıklığa kapılmasını ister. Kullarını, kulluk konusunda imtihan etmek gibi hikmetlerle kaderi gizlemiştir. Biz kaderi bilmediğimize göre kulluk gereği dua edeceğiz ve korku-ümit dengesi içinde bir hayat süreceğiz.

3. Kader değişmeyeceğine göre, dua etmeyelim, demekle hiçbir ibadet yapmayalım ve dünyada hiçbir idari tedbir almayalım, çalışmayalım demek arasında fark yokktur. Her ikisi de Cebriyeci bir görüştür. Hz. Peygamber'e "Herşey önceden takdir edilmişse yaptıklarımızın ne faydası var?" diye sorulunca, "Yapın, çalışın Herkes ne için yaratılmışsa kendisine o kolaylaştırılmıştır." buyurarak çalışmanın ve gayretin gereği ne dikkat çekmiş, cebir ile mutlak hürriyet arasında orta yolu tavsiye etmiştir.

4. Allah'ın kulun durumunu nasıl olsa bildiği ve duaya gerek kalmadığı meselesine gelince, duanın illa söz ile yapılması şart değildir. Kulun içten Allah'a yönelip "Halimi biliyorsun, işimi sana havale ettim" diye içinden geçirmesi de duadır ve belki daha ihlaslıdır.

5. "Duada kadere razı olmamak var" iddiası da geçersizdir. Bir kere ileriye yönelik isteklerimizde kaderi bilmiyoruz ki isteğimize aykırı olup olmadığı bilinsin. Kaderin ortaya çıkmasından sonraki dua da kadere razı olmamak değil, en iyi kulluk belirtisidir. Kaderin tespit edicisi ve en üstün kudret sahibine karşı acizlik ve güçsüzlük duygularıyla yalvarmaktır, Allah'ın kudretini itiraftır. Kul başına bir şey gelince Allah'tan istekte bulunmayacak da kimden bulunacaktır? Allah'tan daha kudretli bir varlık var mı ki ona yakarsın?

Ayrıca duayı emreden pek çok ayet mevcuttur. Yani dua eden Allah'ın emrine uyuyor ve ibadet ediyordur. Dua kişinin başı sıkışınca veya ihtiyacı ortaya çıkınca yapılan istekler olarak değil, Allah'a karşı acizliği ortaya koyan bir ibadet olarak yapılmalıdır. Kur'an'da insanın darda kalınca Allah'a yakardığını belirten ayetlerden, sadece sıkışınca Allah'ın hatırlanmasının doğru olmadığını, mutlu anlarda da Allah'a yakarmanın ve dua etmenin gerektiğini anlıyoruz. Zaten darda kalıp yapışacağı dal kalmayınca Allah'a yakarmak insanın psikolojik bir özelliğidir.

Yüce Allah Kur'an-ı Kerım'de şöyle buyuruyor:

"İnsana bir zarar dokunsa hemen içtenlikle Rabbine yönelerek dua eder. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah'ın yolundan saptırmak için ona eşler koşar." (Zümer: 6)

Gazali ve Fahreddin er-Razî'ye göre kader-dua ilişkisi şöyle açıklanmıştır:

Razî'nin belirttiğine göre bazı kişiler duanın faydasız olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bunların iddiasına göre, dua ile talep edilen durumun vukû bulacağı Allah katında biliniyorsa, bunun için dua etmeye gerek yoktur, nasıl olsa vuku bulacaktır. Eğer vuku bulmayacağı Allah tarafından biliniyosa, bunun için dua etmek faydasızdır; çünkü vukûu imkansızdır. Allah'ın meydana geleceğini ezelde takdir ettiği şeyin vukûunu önlemek, takdir etmediğinin meydana gelmesini sağlamak mümkün değildir; şu halde dua, takdir'i değiştirmez. Allah nezdinde her şey malum olduğuna göre, dua ile bir bakıma ihtiyaçlarımızı O'na hatırlatmak kulluğa yakışmaz. Nitekim dini bakımdan en yüksek makamda olan sıddıklar bu makama "takdire rıza" ile ulaşmışlardır. Ayrıca dua, nefsin muradını Allah'ın muradına tercih etmek anlamına geldiğinden edebe aykırıdır.

İslam alimlerinin pekçoğu bu iddialara karşı çıkmışlardır. Onlara göre kadere dayanarak duayı reddetmek yerine duayı da takdirin bir parçası saymak daha makuldur. Ezelde duaya bağlı olarak takdir edilmiş şeyler yine dua ile hasıl olacaktır. Kaderin olaylara göre önceliği varsa, Allah'ın da kaza ve kadere önceliği vardır. Bunun aksini düşünmek, Allah'ı da kaza ve kadere mahkum farzetmek sonucuna götürür. Ayrıca duadan maksat, Allah'ın bilmediği bir şeyi O'na hatırlatmak değil, kişinin kulluğunu göstermesi, aczini ve ihtiyacını Allah'a arzetmesidir. Bundan dolayıdır ki, dua büyük bir kulluk makamıdır. Bütün bu aklî deliller yanında pek çok ayet ve hadisle de duanın gerekliliği, fayda ve tesirleri açıkça bildirilmiştir. (Razî, 5/97)

İmam Gazali, "Allah'ın takdiri değişmeyeceğine göre duanın ne faydası vardır?" sorusuna şöyle cevap vermektedir

"Olaylar önceden sebep-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlanmıştır. Sebeplerin sonuçları doğurması zaman içinde meydana gelir. İyilik veya kötülüğü takdir eden Allah, bunlar için bir sebep de takdir etmiştir. Dua kötülüğün giderilmesi veya iyiliğin sağlanması için bir sebeptir. Duanın bir faydası da kalpte Allah inancının kökleşmesini sağlamasıdır ki, bu da ibadetin hedefidir." (Gazali, İhya: 1/328)

Kaynak : Rauf Pehlivan - Duanın Esrarı​
 

extruder

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
2
Yaş
34
kaderi bi çok kişi değiştirmeye çalışır unutmayınız ki herne yaparsanız yapın kaderiniz değişmeyeceği gibi herşeyde sizin elinizdedir.Her insan kendi kaderini kendi yazar.Ne bi büyü ne de baska bişey bunu değiştiremez aynaya bak kendine kim oldugunu sor işte o cvp senın yasadıgın ve yaşayacagın hayatındır.

Buda benım düşüncem Selametle...
 
Üst