aris
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 3 Tem 2008
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 143
Kabala’nın özü bir gizlilik kılıfına sarılıdır, ancak Kabala’ya olan merak her zaman olmuştur. Efsanelere göre, Kabala’yı bilen ve sırlarının ustası olan hem dünyamızı hem de dünyamızı etkileyen dünyaları yönetebilir, geçmişi, anı ve geleceği açığa çıkartabilir.
Kabala evrenin yapısının ilmidir, manevi dünyaların gelişiminin yasalarının ve insanoğlunun varlığının sebebinin. Kabala insan arzularının çevremize olan etkisinin ilmidir. Tüm Kabala kitapları hislerin ve arzuların dilinde yazılmıştır. Bu çok özel ve tümüyle bilimsel bir dildir ve formüller, diyagramlar ve grafik çizimler içerir. Kendi arzularımızda değişiklikler yaparak dünyayı bir amaçla nasıl etkileyebileceğimizi açıklar. Bu çizimler ve grafikler vasıtasıyla, Kabala insanın hislerinden bahseder, ruhundan ve müzikten. Müzik de insanla hisler ve duygular diliyle konuşur; dolayısıyla Kabalaya yakındır.
Müzik nedir? Bir duygunun gelişiminde yakalanmasıdır. Sadece müzik hislerin değişimini zaman kapsamında iletilmesine neden olabilir. Bu nedenden dolayı Kabala müzikleri henüz Yaratan’ı algılayamayanlara, bir Kabalistin hisleriyle ilgili izlenimlerini yansıtabilir.
İnsanın hisleri ne kadar gelişirse, duyduklarından o kadar haz alır. Hisleri hassas olan biri kendisine müzikle yepyeni bir dünya açar, mutluluktan ağlatıya değişik duyguları yaşar. Ve insan hislerini daha da geliştirdikçe, müziğin ilettiğini daha detaylı hissetmeye başlar. Aynı bu şekilde Kabala çalışan bir kişide içinde maneviyatı anlamasını sağlayacak bir iç araç geliştirir ve bu araç sayesinde manevi bilgileri algılamaya başlar. Müzisyenin notalara bakıp müziği hisleriyle duyduğu gibi, bir Kabalist’de Kabala kitaplarını okurken içinde manevi dünyaları hisseder.
Maneviyatın kapısı açıldığı zaman insanın ilk manevi hissi Yaratan’a olan şükrandır. İnsan bu üstün gücü hissetmeye başlar ve kendisini nasıl ölü bir hayattan sonsuzluğa taşıdığını görür, kusursuzluğu ve mükemmelliği bilinçli olarak farkına vardığı bir dünya. Rav: Baruh Aşlag’ın müziğinde şu sözlerle ilettiği gibi:
"Ruhumu ölümden kurtardığın için teşekkür ederim
Gözlerimi gözyaşlarından
Ayaklarımı cehenneme yürütmekten."
Büyük Kabalistler tüm kitaplarında evrenin sırlarını açıklarlar ve Rav Yehuda Aşlag ve oğlu Baruh Aşlag’ın müziklerini de dinleme ayrıcalığına sahibiz. Hislerin diliyle, melodileri manevi hisler ve bilgiler iletir. Rav: Yehuda Aşlag “Zohar” kitabı üzerine açıklamalar yapıp ilk Kabala çalışma kitabı olan “On Işığın Çalışılması (Talmud Eser HaSephirot)” adlı kitabı yazdı. Evren’in tüm sırlarını edindi ve bunları melodilerine işledi.
Ruhun maneviyatta var olduğu yere kökü denir. Ruhların kökleri farklıdır. Ruhlar bizim dünyamıza iner ve bedenlerde insan şekline bürünür. Ruhların kökleri değişik olduğu gibi, her ruhun bu dünyada edinmesi gereken amaçta farklıdır. Bu yüzden her beden sadece ruhun gelişerek amacına ulaşması için bir araçtan farklı değildir.
İnsan maneviyata doğru çekildiğini hisseder, manevi köküne doğru bir özlem. Bunu şimdi edinmeyi ister, tüm dünyaları bugün hissetmeyi, hala bu dünyada var olurken. Kabalistik müzikler insanın manevi potansiyelini geliştirir ve açığa çıkarır.
Kabalist melodiler tipik musiki analize tabi değildirler. Klasik müzik açısından bakıldığında, bu melodilerin dili çok banal gelebilir.
Ancak bu hayatta manevi yükselişe eğilimi olan kişiler, üst dünyaları ve tüm evreni edinmek isteyen birisi bu müzikte kendisini bilinmeyene doğru çağrıldığını hisseder.
Müziksel anlayışımızın nasıl yapılandırıldığını bilmiyoruz. Neden major akorları minörlere göre daha farklı ve mantıklı bir duyguyla hissediyoruz? Neden majörleri minörlere göre daha ferah, açık ve mutlu olarak hissediyoruz?
Mükemmel kulak duyusu olan birçok müzisyen notalarda renkler, akorlarda ve tonlarda renkler görür. Kimse bunun nasıl olduğunu bilmiyor; renkler, sesler, tat ve hisler içimizde oluşuyor. Alıcılarımızın yapısını kimse bilmiyor, bir sürü gereksiz bilgi algılıyorlar.
Ancak, Kabalistler bu alıcıların insan içinde nasıl işlediklerini bilirler, çünkü ruhun yapısını biliyorlar. Manevi bilgileri müziğin içerisine işleyebilirler. Bu yüzden Kabalistik müzik iç dünyayı etrafı saran dünyayla bütünleştirmek için bir araçtır.
Bizim dünyamıza ait olan müziğin içeriği kişiye hastır, bestecinin dünyevi his ve duygularını yansıtır. Besteciler daima yaratılışın içindeki bulunduğu durumu yansıtmaya çalışmışlardır, ancak bu çaba kişisel hislerinin tahmininden ileri gitmemiştir.
Sadece Kabalistler tarafından yapılan besteler kişinin sonsuzluk hissine girmesine, ruhun hareket etme hissini edinmesine ve varlığımızın tüm evrenin sonsuz bir parçası olduğu anlayışını edindirebilir.
Kabalistik müzik büyük Kabalistler tarafından manevi hislerini ifade etmek için yazılmıştır. Doğal olarak yüksek bir manevi seviyededir.
Manevi bir hissin unutulması mümkün değildir. Çalınan ve bir kere hissedilen kalır ve herhangi bir zamanda tekrarlanabilir. Bu his sonra yönlendirilebilir ve rafine edilmiş duygu tonları yaratılır. Her melodide farklı bir manevi hisse tekabül eden değişik hisler vardır. Bestecinin içinde olduğu yüksek manevi halden dolayı, her melodi bu dünyanın dışında olan şeylerden konuşur ve kişiyi yükselterek manevi dünyalara onunla eşlik eder. Bu müzik dinleyiciyi sonsuzluğa ve mükemmelliğe taşır.
alıntı
Kabala evrenin yapısının ilmidir, manevi dünyaların gelişiminin yasalarının ve insanoğlunun varlığının sebebinin. Kabala insan arzularının çevremize olan etkisinin ilmidir. Tüm Kabala kitapları hislerin ve arzuların dilinde yazılmıştır. Bu çok özel ve tümüyle bilimsel bir dildir ve formüller, diyagramlar ve grafik çizimler içerir. Kendi arzularımızda değişiklikler yaparak dünyayı bir amaçla nasıl etkileyebileceğimizi açıklar. Bu çizimler ve grafikler vasıtasıyla, Kabala insanın hislerinden bahseder, ruhundan ve müzikten. Müzik de insanla hisler ve duygular diliyle konuşur; dolayısıyla Kabalaya yakındır.
Müzik nedir? Bir duygunun gelişiminde yakalanmasıdır. Sadece müzik hislerin değişimini zaman kapsamında iletilmesine neden olabilir. Bu nedenden dolayı Kabala müzikleri henüz Yaratan’ı algılayamayanlara, bir Kabalistin hisleriyle ilgili izlenimlerini yansıtabilir.
İnsanın hisleri ne kadar gelişirse, duyduklarından o kadar haz alır. Hisleri hassas olan biri kendisine müzikle yepyeni bir dünya açar, mutluluktan ağlatıya değişik duyguları yaşar. Ve insan hislerini daha da geliştirdikçe, müziğin ilettiğini daha detaylı hissetmeye başlar. Aynı bu şekilde Kabala çalışan bir kişide içinde maneviyatı anlamasını sağlayacak bir iç araç geliştirir ve bu araç sayesinde manevi bilgileri algılamaya başlar. Müzisyenin notalara bakıp müziği hisleriyle duyduğu gibi, bir Kabalist’de Kabala kitaplarını okurken içinde manevi dünyaları hisseder.
Maneviyatın kapısı açıldığı zaman insanın ilk manevi hissi Yaratan’a olan şükrandır. İnsan bu üstün gücü hissetmeye başlar ve kendisini nasıl ölü bir hayattan sonsuzluğa taşıdığını görür, kusursuzluğu ve mükemmelliği bilinçli olarak farkına vardığı bir dünya. Rav: Baruh Aşlag’ın müziğinde şu sözlerle ilettiği gibi:
"Ruhumu ölümden kurtardığın için teşekkür ederim
Gözlerimi gözyaşlarından
Ayaklarımı cehenneme yürütmekten."
Büyük Kabalistler tüm kitaplarında evrenin sırlarını açıklarlar ve Rav Yehuda Aşlag ve oğlu Baruh Aşlag’ın müziklerini de dinleme ayrıcalığına sahibiz. Hislerin diliyle, melodileri manevi hisler ve bilgiler iletir. Rav: Yehuda Aşlag “Zohar” kitabı üzerine açıklamalar yapıp ilk Kabala çalışma kitabı olan “On Işığın Çalışılması (Talmud Eser HaSephirot)” adlı kitabı yazdı. Evren’in tüm sırlarını edindi ve bunları melodilerine işledi.
Ruhun maneviyatta var olduğu yere kökü denir. Ruhların kökleri farklıdır. Ruhlar bizim dünyamıza iner ve bedenlerde insan şekline bürünür. Ruhların kökleri değişik olduğu gibi, her ruhun bu dünyada edinmesi gereken amaçta farklıdır. Bu yüzden her beden sadece ruhun gelişerek amacına ulaşması için bir araçtan farklı değildir.
İnsan maneviyata doğru çekildiğini hisseder, manevi köküne doğru bir özlem. Bunu şimdi edinmeyi ister, tüm dünyaları bugün hissetmeyi, hala bu dünyada var olurken. Kabalistik müzikler insanın manevi potansiyelini geliştirir ve açığa çıkarır.
Kabalist melodiler tipik musiki analize tabi değildirler. Klasik müzik açısından bakıldığında, bu melodilerin dili çok banal gelebilir.
Ancak bu hayatta manevi yükselişe eğilimi olan kişiler, üst dünyaları ve tüm evreni edinmek isteyen birisi bu müzikte kendisini bilinmeyene doğru çağrıldığını hisseder.
Müziksel anlayışımızın nasıl yapılandırıldığını bilmiyoruz. Neden major akorları minörlere göre daha farklı ve mantıklı bir duyguyla hissediyoruz? Neden majörleri minörlere göre daha ferah, açık ve mutlu olarak hissediyoruz?
Mükemmel kulak duyusu olan birçok müzisyen notalarda renkler, akorlarda ve tonlarda renkler görür. Kimse bunun nasıl olduğunu bilmiyor; renkler, sesler, tat ve hisler içimizde oluşuyor. Alıcılarımızın yapısını kimse bilmiyor, bir sürü gereksiz bilgi algılıyorlar.
Ancak, Kabalistler bu alıcıların insan içinde nasıl işlediklerini bilirler, çünkü ruhun yapısını biliyorlar. Manevi bilgileri müziğin içerisine işleyebilirler. Bu yüzden Kabalistik müzik iç dünyayı etrafı saran dünyayla bütünleştirmek için bir araçtır.
Bizim dünyamıza ait olan müziğin içeriği kişiye hastır, bestecinin dünyevi his ve duygularını yansıtır. Besteciler daima yaratılışın içindeki bulunduğu durumu yansıtmaya çalışmışlardır, ancak bu çaba kişisel hislerinin tahmininden ileri gitmemiştir.
Sadece Kabalistler tarafından yapılan besteler kişinin sonsuzluk hissine girmesine, ruhun hareket etme hissini edinmesine ve varlığımızın tüm evrenin sonsuz bir parçası olduğu anlayışını edindirebilir.
Kabalistik müzik büyük Kabalistler tarafından manevi hislerini ifade etmek için yazılmıştır. Doğal olarak yüksek bir manevi seviyededir.
Manevi bir hissin unutulması mümkün değildir. Çalınan ve bir kere hissedilen kalır ve herhangi bir zamanda tekrarlanabilir. Bu his sonra yönlendirilebilir ve rafine edilmiş duygu tonları yaratılır. Her melodide farklı bir manevi hisse tekabül eden değişik hisler vardır. Bestecinin içinde olduğu yüksek manevi halden dolayı, her melodi bu dünyanın dışında olan şeylerden konuşur ve kişiyi yükselterek manevi dünyalara onunla eşlik eder. Bu müzik dinleyiciyi sonsuzluğa ve mükemmelliğe taşır.
alıntı