Hopemore
Kayıtlı Üye
Herkese merhaba. Birtakım şeyler aklıma geldikçe inancımdan şüphe eder oldum. Normalde gayet inançlı biriydim. tam olarak ibadet etmezdim ama Allah'ın varlığına tüm kalbimle inanırdım. fakat aklıma ölümden sonrası gelince uzun uzun düşüncelere kapıldım. düşündükçe dinler gözümde saçma şeylere dönüşmeye başladı üzülerek söylüyorum. Bu forumda ruhsal anlamda kendini geliştirmeye adamış insanlar var. Yoldan geçen birine anlatsam direk ters tepki görürüm fakat sizler beni anlarsınız diye düşünüyorum.
En gelişmiş ruhlardan biri olan Gandhi gelsin aklınıza. Erdemli olmaktan, affetmekten, kin tutmamaktan vesaire bahseder. Ruhların en gelişmişi olan Tanrı, (islamda Allah) insanları cezalandırma amaçlı cehennemde yakacağını söylüyor. İnsanlar bu acımasız cümlenin üzerini örtmeye çalışıyor fakat bu intikam duygusunu çağrıştırmıyor mu? fiziksel olarak yanmak?
Bizler öldükten sonra bedenimiz toprak olup gidiyor, ama ruh kayboluyor mu? ruh nereye gidiyor? (bu noktada ruhun sonsuz oluşundan dolayı başka bir bedende can bulması fikri geliyor aklıma)
Tekrar dirileceğimizden bahsediliyor. Ruh zaten yaşayan bir şeydir. Neyi hissederse ruh hisseder. Ölmüş, toprağa karışmış bir beden neden tekrar diriltilmeye ihtiyaç duysun.
Gelişmiş bir ruh insanlara yaptığı kötü şeyleri fiziksel acı çektirerek değil, yaşam dersi olarak karşına olayları getirerek anlamasını sağlamalı, etik olan bu değil midir. İşte bu noktada da akıllara karma sistemi geliyor. Karma mı mantıklı yoksa fiziksel acı mı?
Kur'an'da kadınlara şiddete izin veriliyor. Sadece bu bile beni dinden uzaklaştırmaya yetiyor. Çünkü Tanrının cinsiyeti olmaz. Fakat Kur'an'ı okuyunca (şimdi tek tek ayetlerden bahsetmeyeceğim hepimiz biliyoruz bilmeyen de araştırır) Allah sanki erkekmiş ya da erkek tarafını tutuyormuş gibi bir düşünce uyandırıyor. Etik anlamda vicdanıma sığmayan şeyler var islamda.
Günümüzde biri çıkıp ben mehdiyim dese direk psikolojik tedavi görmeye yönlendiriyolar o kişiyi. Deli muamelesi yapıyorlar. Yıllar önce de insanların Hz. Muhammed'e inanmaları da kolay olmadı tabi.
Daha söylenecek çok şey var fakat ben böyle şeyleri düşündükçe dinden uzaklaştığımı hissediyorum. Ama şimdiye kadar bir ton mucize yaşadım, bu gerçeği de göz ardı edemem tabii ki. Yaşadığım bazı şeyleri dinle açıklayabiliyorken, bazılarını da asla dinle bağdaştıramıyorum.
Belki içimi rahatlatacak birkaç yorum okurum.
Sevgiler...
En gelişmiş ruhlardan biri olan Gandhi gelsin aklınıza. Erdemli olmaktan, affetmekten, kin tutmamaktan vesaire bahseder. Ruhların en gelişmişi olan Tanrı, (islamda Allah) insanları cezalandırma amaçlı cehennemde yakacağını söylüyor. İnsanlar bu acımasız cümlenin üzerini örtmeye çalışıyor fakat bu intikam duygusunu çağrıştırmıyor mu? fiziksel olarak yanmak?
Bizler öldükten sonra bedenimiz toprak olup gidiyor, ama ruh kayboluyor mu? ruh nereye gidiyor? (bu noktada ruhun sonsuz oluşundan dolayı başka bir bedende can bulması fikri geliyor aklıma)
Tekrar dirileceğimizden bahsediliyor. Ruh zaten yaşayan bir şeydir. Neyi hissederse ruh hisseder. Ölmüş, toprağa karışmış bir beden neden tekrar diriltilmeye ihtiyaç duysun.
Gelişmiş bir ruh insanlara yaptığı kötü şeyleri fiziksel acı çektirerek değil, yaşam dersi olarak karşına olayları getirerek anlamasını sağlamalı, etik olan bu değil midir. İşte bu noktada da akıllara karma sistemi geliyor. Karma mı mantıklı yoksa fiziksel acı mı?
Kur'an'da kadınlara şiddete izin veriliyor. Sadece bu bile beni dinden uzaklaştırmaya yetiyor. Çünkü Tanrının cinsiyeti olmaz. Fakat Kur'an'ı okuyunca (şimdi tek tek ayetlerden bahsetmeyeceğim hepimiz biliyoruz bilmeyen de araştırır) Allah sanki erkekmiş ya da erkek tarafını tutuyormuş gibi bir düşünce uyandırıyor. Etik anlamda vicdanıma sığmayan şeyler var islamda.
Günümüzde biri çıkıp ben mehdiyim dese direk psikolojik tedavi görmeye yönlendiriyolar o kişiyi. Deli muamelesi yapıyorlar. Yıllar önce de insanların Hz. Muhammed'e inanmaları da kolay olmadı tabi.
Daha söylenecek çok şey var fakat ben böyle şeyleri düşündükçe dinden uzaklaştığımı hissediyorum. Ama şimdiye kadar bir ton mucize yaşadım, bu gerçeği de göz ardı edemem tabii ki. Yaşadığım bazı şeyleri dinle açıklayabiliyorken, bazılarını da asla dinle bağdaştıramıyorum.
Belki içimi rahatlatacak birkaç yorum okurum.
Sevgiler...