Kişisel gelişim kitaplarının en büyük eksiği bütün duyguları hiçe sayıp sadece mutluluk kavramına yüklenmeleri...Duygular da hayata katılmanın başka bir yoludur.Sürekli mutlu olmaya çabalamak aksine bizleri daha mutsuz yapabilir..Mutluluk bazen sebepsizce ,hiç çabalamadan gelir..Hatta sevdiğim bir alıntı vardı:''Mutluluk sen kovaladığın sürece senden kaçar,eğer kovalamazsan bir kelebek gibi gelir omzuna konar''..Konuyu dağıtmadan demek istediğim; diğer duygularınıza da önem verin..Öfke,nefret ,hüzün,üzüntü ,endişe,korku...bunun gibi olumsuz olarak etiketlediğimiz bazı duygularımızı yaşamaya izin verdiğinizde bu duygular daha kolay şifalanır...Yazarak,güvendiğiniz birileriyle paylaşarak bu duygularınıza izin vermiş oluyorsunuz ve kendinizi daha iyi tanıyorsunuz...Asıl öfkenizin ya da üzüntünüzün gerçek sebebini bulmuş oluyorsunuz..İçinizden ağlamak geliyorsa ağlayın,gülmek geliyorsa gülün!''Mış gibi yapmak bütün hayatınıza yayılıyor''İsteklerimiz ve korkularımız bile ''mış''gibi olduğu için bazı blokajlar yaratıyor olabiliriz..Örneğin bir akım var''Herkesi affedin''.Bunun zor bir duygu olduğunu bilip bazen affedemediğinizi kabul ettğinizde bile bazı şeyler değişiyor..O kişiye ya da olaya çok büyük anlamlar yüklemekten vazgeçiyor bilinç...Çünkü itiraf ettik ve içimizden çıktı...Kişisel gelişimcilerin söylediği gibi öyle olumlu cümleleri söyleyip her şey olsaydı kimse psikoloğa ya da bir yakınına içini dökme gereği duymazdı...Bugünün özeti :''Her ne hissediyorsanız dolu dolu yaşayın''Olumlu ya da olumsuz diye duyguları ayırmayın...Bu arada moralimizi yükseltmek için dans ederiz,müzik dinleriz,bir kahve içeriz,kitap okuruz ,film izleriz,yürüyüş yapıp açılırız..Bunu yapmaya devam edelim tabi ki,onlar bizim keyif aldığımız etkinlikler...İşte bunlara önem verdiğimiz gibi diğer duygularımızı da görmezden gelmeyelim...Sizlerin de katılımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..Hayat yolunda kendinize dair keşfettiklerinizi okuyup benzerliklerimizi ve farklılıklarımızı da öğrenmiş olacağız,sevgiler