Kuran da fal işleri pislik işidir diye bir ayet yoktur. Ezlam için bu ifade kullanılır. Arapların çubuklar kullanarak oynadıkları kumar ya da inandıkları tanrıların elçilerine sorup üzerinde yap yapma evet hayır gibi olumlu ve olumsuz ifadelerin yazdığı tahta parçalarıdır. İnandıkları Tanrı ve tanrıçalardan Bilgi alma amacı ile kullanılmıştır.
E tamam iste. Totem yaparlardı Araplar kısaca.
Totem yazı tura atarak ta yapılır, fal okları ile de yapılır, kısmet kağıtları çekerek te yapılır. Çünkü ön șartlanma dolayısı ile zaaf göstereni bağlayıcıdır.
Hatta bir kişinin kahve falına bakarken, o bulanık telveden ilk zihninde canlanan imaj ile de yapılır. Zihnin, carkifelek gibidir, asıl fal okları zihindedir. Çünkü duygu durumuna göre bir şekli değişik değişik şekillerde yorumlayarak kendi duygu durumunun tesirine kapılır. Bunu da çoğu zaman kiramayabilir.
Yani biraz geniş düşünürsek bir sözde medyum geleceğe dair bilgi verirken zihnindeki fal oklarına başvurur. İlk zihninde önceleneni soyleyoverir.
Fal okları şeytan işi pisliktir diyor. Bunu ucu sivri tahta sopalardan yapılmış turnikeler olarak değil de, daha geniş çapta zihinsel duygu ve hisler skalasindan seçilip alınan zanlara rastgele başvurmak gibi de düşünebiliriz. İnsan ne düşüneceğine karar vermesi gereken bir varlık iken kendini boşta bırakırsa kapılıp gidebilecek olan bir varlık haline gelir.
Ayetin dış görünüşü değil, temsil ettiği mekanizmaya bakacağız. Dış görünüşüne bakarsak sopalar gelir aklımıza. Halbuki tehlike zihinsel bir tehlikedir.
Fal oku demek irade dışı olarak kapılıp gideceğin, olası bir negatif telkini bir anda yiyebileceğin herturlu tehlike ve riskli alan demektir. Bulanık alandır.
Tabi kendimi eksik ifade etmiş olabileceğimi düşündüğüm için yazdım. Yoksa muhalefet kastım yok
