hazaR
Kayıtlı Üye
Ben, bir azap şairi.
Geçmişe bir çay demledim, gençliğime bir sigara yaktım.
Çocukluğumun meşalelerini tek tek üfleyerek söndürdüm.
Oradan geliyorum.Yalın ayak.
defalarca bu yolculuğun hayalini kurdum.
olsan dedim bir kez yanımda.
yol alsak dedim
yol düşsek
yol ölsek dedim.
varmasak da gitsek
taş koysalar
diken dikseler
bütün çamları devirseler de gitsek dedim
adımı sesinle söylesen
adını bir kez sesimle söylesem dedim
adını bir kağıda yazıp kaç geceler seyrettiğimi anlatsam sana dedim
senin o addan başka hiç bir şey olamayacağını
oldu da içinden bir harf düşse yer gök yıkılacağını
anlatayım istedim.
'oysa ben seni uzun bir yolda yürürken hiç görmedim.'
adımlarının sesini unuttum
kaşlarının eğrisi silindi hafızamda
kaç kirpiğin var hatırlayamıyorum artık
gözlerinden kaç dağlık kahverengi çıkar bilmiyorum
ya omuzlarında uyumak
sana dokunmak
tutunmak
ya ellerin,
'ellerin kaç kez yetim bıraktı beni ?'
ben tadını bile bilmediğim bir dudaktan kaç kez idam edildim ?
ben o büyüsünü etime kazıdığım tırnaklarda kaç kez kırıldım ?
noldum ben ?
gittiğimiz, yönettiğimiz semtlerde kaç mezar oldum
naptım ben ?
'ben sadece olarak bir kadını nasıl kaybettim?'
sen bir adın altında yaratılmış en güzel sima
bense üç harfin altında kırık dökük
usanmadan,
dilim döndüğünce
elim vardığınca
vicdanım lanet
sevgim ziyan
aşkım yerin dibine geçesi
ben
'bir hayalete her gece ölümü anlatıyorum'
hazar
Geçmişe bir çay demledim, gençliğime bir sigara yaktım.
Çocukluğumun meşalelerini tek tek üfleyerek söndürdüm.
Oradan geliyorum.Yalın ayak.
defalarca bu yolculuğun hayalini kurdum.
olsan dedim bir kez yanımda.
yol alsak dedim
yol düşsek
yol ölsek dedim.
varmasak da gitsek
taş koysalar
diken dikseler
bütün çamları devirseler de gitsek dedim
adımı sesinle söylesen
adını bir kez sesimle söylesem dedim
adını bir kağıda yazıp kaç geceler seyrettiğimi anlatsam sana dedim
senin o addan başka hiç bir şey olamayacağını
oldu da içinden bir harf düşse yer gök yıkılacağını
anlatayım istedim.
'oysa ben seni uzun bir yolda yürürken hiç görmedim.'
adımlarının sesini unuttum
kaşlarının eğrisi silindi hafızamda
kaç kirpiğin var hatırlayamıyorum artık
gözlerinden kaç dağlık kahverengi çıkar bilmiyorum
ya omuzlarında uyumak
sana dokunmak
tutunmak
ya ellerin,
'ellerin kaç kez yetim bıraktı beni ?'
ben tadını bile bilmediğim bir dudaktan kaç kez idam edildim ?
ben o büyüsünü etime kazıdığım tırnaklarda kaç kez kırıldım ?
noldum ben ?
gittiğimiz, yönettiğimiz semtlerde kaç mezar oldum
naptım ben ?
'ben sadece olarak bir kadını nasıl kaybettim?'
sen bir adın altında yaratılmış en güzel sima
bense üç harfin altında kırık dökük
usanmadan,
dilim döndüğünce
elim vardığınca
vicdanım lanet
sevgim ziyan
aşkım yerin dibine geçesi
ben
'bir hayalete her gece ölümü anlatıyorum'
hazar