Yazdığım şeyleri çoğu insan anlamıyormuş.Bende parantez içlerinde açıklamalar yaptım.Böylece soyut şeyler yazmadığımı ve her yazdığımın bir anlamı olduğuna kendimi ikna ederek egomu sakinleştirdim)
Bir de böyle okumayı deneyin.Veya denemeyin.Yazıyı da israf ettim resmen.Gitti güzelim yazı.
Öyle.Küçük bir resmin altında(whatsapp profil resmi).Adın yok(isimsiz kaydedilen numara), sesin yok.Sürekli kanattığım o yara(sürekli eski defterleri açmam), deki vücudumun bir parçası olmuş.Sonbaharda başlayıp da zor dayanmış kışın ortasına kadar(Yaklaşık dört ay sürmüş bir ilişki)..Bu anlayamadığım mevsimler(edebiyat)..Bu bir kadının yaralarımı yok saymaya çalışması.Beni yaralarımdan tekrar yaratmaya çalışması.(Biri tarafından sevilmem ve onu sevmemi istemesi.Maziyi unutarak beni başka birine dönüştürme isteği)
Öyle işte..Küçük bir resimin altında.Ne yüzün yüzümde(insanın suratına bakmayan resimler), ne de adım dilinde(kendi adını sevdiğinden duyamamak).Duymayalı üç sene,adımı sesinle duymarak geçirdiğim koskoca üç sene.Tükeniyor muyum, yeniden mi yazılıyorum bilmiyorum(belirsizlik hissi işte).Bu bir kadının yaralarımı yok saymaya çalışması.Seni,seni yok saymaya çalışması(dediğim gibi maziyi silmeye çalışmak)..Başıma yıkılan sema, bu bir karıncaya sus diyemeyecek kalbim(yazar burda turfa ve naif yürekli olduğunundan bahsediyor)Gözyaşlarını ta çöllerin ardından görüyor da gelmiyor elinden bir şey(o kişi çok uzaklarda fazla açıklamayacağım)...Ah saf ah tecrübesiz ben.Oturup da kime neler anlatıyor...Kendisi hiç tutunmamış gibi o daldan, hiç içmemiş gibi o çeşmeden(oluru olmayacağını anlatma çabam.).Üstü başı yerçekimine yenik geçmemiş gibi o kervandan.Oturup da bulmuşa aşkı anlatıyor.(sanki bana anlattıklarında ben dinlemişim de o dinleyecekmiş diyişim)
Ah saf ben.
Ah tecrübesiz ben.(burayı anladınız zaten)
Söyledim de inanmadılar, sende atabilceğime.(benim başka birini sevemeyeceğimi söylemem ama bu lafların havada kalması)Sadece sen olabilceğine, gelmişime geçmişime..İnanmadılar.Sonra beni bir ağacın en tepesinden aşağı attılar(insanın kırıldığı o an).Aylarca düştüm de tutuncak bir dal bulamadı elim(eş dost kayıp dinleyecek kimsen kalmamış)..Merak ediyordum çocuksu bir akılla.Daha ne kadar düşebilirim diye.Anladım ki o ağaç yerde değil bende yere düşmüyorum..Ve idrak gelmiş bulundu bana.Sevenin sevdikce yaşadığı.Öldüm diyip durup da yaşadığı.Düşmem diyip düştüğü.Şaşmam diyip şaştığı...(burayı da siz anlayın bi zahmet)
İçimde bir korku.(nefis).Gün olurda tutulursam bir dudağa ne yapar ne ederim ?(ya başka birine aşık olursam) Bu kadar sözü, bu kadar sevdayı, bu kadar karanlığı kim alır sırtına da uzaklara götürür.Kimlerle kalır sevdam? Yazar mıyım daha böyle şeyler..(bir daha açar mıyım bu defterleri, maziye gömülür müyüm gerçekten kaygısı)
Bana sevmeyi öğreten aynı günün sabahında sevmeyi haram kıldı.Kalakaldım.(Açıklamayacağım)
Elimde siyah bir bıçakla kalakaldım.(siyah bıçak bir sembol.İki tarafta da olan bir eşyaydı.ikiside birbirine ulaşamadan başka ellere gitti)
Bu kadar.