Bakın yine kesin konuşuyorsunuz...Sonuç bu ve bu olmaya devam edecek...Benim işim zaten kendimi dönüştürmeye çalışmak ama bunda da ters çaba kuralına yenik düştüğümü gördüm.Aşırı çaba da ters tepermiş...İnsanız,değişebiliriz ya da belki de aynı kalmamız gerekir...Zaten hayat değişmeni istiyorsa ona göre deneyimler gönderiyor ama bazen de değişmen gerekmiyordur....Bütün bildiklerinizi unutun!Değişimdönüşüm halinizden memnun değilseniz bazı kısırdöngüleri aşmak için insanların hayatını değiştirmek uğruna bulduğu çözüm yollarından biri...Mutlaka dönüşmem gerekmiyor ama kendimin farklı yönlerini keşfetmeye çalışıyorum...O eğer değiştiryorsa beni ne mutlu!Bütün bilgiler içimizde mevcut aslında,hatırlamaya ihtiyacımız var....Bilgiye kendi kendimize ulaştığımızda,bazen beynimizde bir ışık çaktığında heyecanlanmaz mısınız?Kendinizi kapatmayın,soyutlamayın...İnsanlara,hayata ,doğaya karışın...Elleriniz acısa da hayata bulaşmaktan korkmayın benim gibi...Bana çok büyük gelen deneyimler kimi için okyanusta damla...Başkaları için sıradan olan bana çok büyük geldi...Yaşadıklarımı burada paylaşacağıma söz vermiştim...O yüzden sizlerle paylaşıyorum...Hem bana iyi geliyor hem de sizler de hayatlarınızda kendinizle ilgili yeni deneyimlere açık olabilin diye yazdım...Acılardan,mutsuzluktan korunmak için hiçlikte ya da boşlukta hissizce devam etmeyin...Hayata karışma,doyasıya yaşama fırsatlarını kaçırmayın!Bir hayatınız var...
"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
Enerji vampirleri
- Konbuyu başlatan Absoluta Virtute
- Başlangıç tarihi
Kendinizi yanlış şeyler düşünürken yakaladığınızda başka birşey düşünmeye başlayın. Bilinaltiniza ısrarla o tür düşüncelerin yanlış istenmeyen düşünceler olduğunu gösterin.
Ogun
Banlı Kullanıcı
Yaşıyoruz
kendimizi farklı duygularla ahlil ediyor ve sonuçda " şimdi böyle olması gerekiyor , sonrası ne olur " diye beklememiz gerekiyorsa bekliyoruz. Hayat bu . Aynı kalmaz. Bildiğiniz gibi yapın ve yaşayın. Ama mutsuz bir ifade ile içinizi dökdüğünüzde, dinleyiciler mutsuz olmamanız için tavsiyede bulunma gerekliliğini duyar...
Tavsiyeyi atlıyorum. Çünkü her kişinin yaşamında ki süreçlere karşı farklı içsel tepkileri vardır...önce de dediğim gibi yaşam sizin.
@Absoluta Virtute Bu istek illüzyon mu acaba?Çok yakın hissederek yanlış duygulara mı kapılıyorum?Söylediğini yapmaya çalışacağım,zaten hep arka plana atmıştım ve unuttuğumu sanıyordum,hayat yeniden bana gösterdi diğer düşüncelerimi bastırmak için kullandığımı...Yine çabalayacağım,çünkü kendiliğinden aklımdan atmak zor oluyor....Şimdi yeniden kendi meşguliyetlerime döndüm...Bir haftadır hiç bir şey yapamıyordum,buraya yazdıktan sonra daha iyi hissediyorum....Hepinize teşekkür ederim....
Buna benzer iş arkadaşım var. güneş vampiri oluyo bu durumda. ben de artık susmayı düşünüyorum.
R
Renaissance
Bir de bunlarin ozellikle bi derdin oldugunda ya da sana saldiranlar olduğunda zevk alanlari var senin acından, kaostan beslenenleri.. senin herhangi bir konuda zayıflığını görünce kendini daha iyi hissedip, sinsice mutlu olanlari.. bunlar hangi kategoride ki acaba 
GüneşBir de bunlarin ozellikle bi derdin oldugunda ya da sana saldiranlar olduğunda zevk alanlari var senin acından, kaostan beslenenleri.. senin herhangi bir konuda zayıflığını görünce kendini daha iyi hissedip, sinsice mutlu olanlari.. bunlar hangi kategoride ki acaba
Kategorisi yok. Zayifsan şansın yok kolay hedefsin enerjiyi emerler.Bir de bunlarin ozellikle bi derdin oldugunda ya da sana saldiranlar olduğunda zevk alanlari var senin acından, kaostan beslenenleri.. senin herhangi bir konuda zayıflığını görünce kendini daha iyi hissedip, sinsice mutlu olanlari.. bunlar hangi kategoride ki acaba
createtherules ©
Kayıtlı Üye
Mekanizmayla ilgili kafama takılan bir şeyler var.
Enerji vampiri kendine pozitif enerjiyi içmek istediği için mi avını negatif enerjiyle doldurur? Yani av negatif doldukça pozitifi mi o kişiye itmiş oluyor? Çünkü mantık olarak birinin pozitif enerjisini içmek istersek kanal açmışsak o kişinin daha çok pozitif üretmesi işimize gelmez miydi?
Diğer bir konu da şu; vampir avın frekansının yükselmesini neden istemez? Kendi düsük oldukça yanındakini de düşük istiyor. Ama av düştükçe vampirin içeceği pozitif de azalıyor. Kendi yemeğini azaltıyor.
Bir de genelde negatif enerji ile besleniyor dedigimiz insanlar için aslında biz olumsuz atıf yaparak o cümleyi kuruyoruz ama aslında negatif enerjiyle beslenenler şifacılar ve empatlar o halde?
Enerji vampiri kendine pozitif enerjiyi içmek istediği için mi avını negatif enerjiyle doldurur? Yani av negatif doldukça pozitifi mi o kişiye itmiş oluyor? Çünkü mantık olarak birinin pozitif enerjisini içmek istersek kanal açmışsak o kişinin daha çok pozitif üretmesi işimize gelmez miydi?
Diğer bir konu da şu; vampir avın frekansının yükselmesini neden istemez? Kendi düsük oldukça yanındakini de düşük istiyor. Ama av düştükçe vampirin içeceği pozitif de azalıyor. Kendi yemeğini azaltıyor.
Bir de genelde negatif enerji ile besleniyor dedigimiz insanlar için aslında biz olumsuz atıf yaparak o cümleyi kuruyoruz ama aslında negatif enerjiyle beslenenler şifacılar ve empatlar o halde?
Vampirler negatif enerji ile besleniyor. Kendi frekansları düşük. Kendine göre enerji üretmeye zorluyor kurbanı.
Şifacı ve empat negatif enerji ile beslenmiyor. Şifacı hastayı arındırarak o negatifi üstüne alıyor. Sonra suya veya toprağa atıyor.
Empat her insanın enerji alanına girebildiği için negatif ister istemez bulaşıyor. Ama pozitif yüksek frekans ta öyle.
createtherules ©
Kayıtlı Üye
Peki şu nasıl?
Birine hayranlık duyan ona bağımlı olan bir kişi enerji akıttıkça diğer kişi yükselişe geçiyor, enerji veren tükendikçe o kişi şansını yükseltiyor. Burada av pozitif duygularla üretim yapıyor aslında ama yine de karşıdaki vampir. Yani pozitifle beslense de yine de vampir sayılıyor değil mi?
Çok geniş ve değişik bir konu aslında...Bana göre pozitif de olsa negatif de olsa beslenen kişi vampirdir...Birine hayranlık duyunca o kişinin yükselişe geçtiği ve parladığı da doğru...Ama bir yere kadar...O kişinin de diğer insanlar gibi sıradan olduğunu anlayıp kendine hatırlatırsan eskisi kadar yükselemez artık...O hayranlık karşıdaki insanın herkes gibi olduğunu kabul ettiğinde değişiyordur....Bu hayranlığın geçmesini isteyen arkadaşlarıma öneride bulunayım...Bir kişinin bütün insanlıkla ,sizinle ortak fiziksel ve psikoloijk zayıflıklarını düşündüğünüzde ya da gözlemlediğinizde(O insan da herkes gibi acıkıyor,susuyor,uykusu geldiğinde uyuyor...hepimiz aynıyız)hayranlığınız azalabilir...Zaten''hayranlık''enerjisi doğru bir enerji değildir ve hayranlık diğer insanı tanrılaştırmaktır ve sonra öyle olmadığını gördüğünüzde de sevgi duyduğunuz ya da hayranlık beslediğiniz kişiye öfke duyarsınız...Önemli olan sıradanlıklarımız,tuhaflıklarımızdan kendi biricikliğimizi ve karşımızdakinin de biricikliğini sevebilmek...(O kişinin gülüşünü,düşünme biçimini,yürüyüşünü,şarkı dinlerken takındığı tavırları,mesela bardağı tutuş şekli vs...)Konu dağıldı ama kimse ''ihtiyaçsız''olamaz...Hayran olunan kişinin robot olmadığını hatırlatmak istedim ve belki okuması gereken insanlar vardır...Yine yazarken kendimi durduramadım...
venusyenbiri
Kayıtlı Üye
Burada kilit kelime "bağımlılık". Bağımlılık iyi bir duyguya işaret edemez aslında ve yine kaybetme korkusu veya kendini ona denk duymama ve aklıma gelmeyen pek çok olumsuz duygunun da kaynağıdır. Bağımlılık diyince benim aklıma direkt tarot şeytan kartındaki boynuna zincirler bağlı kadın ve erkek sembolizmi geliyor. Bağımlılığı ve bağımlıyı her şekilde kullanabilirsin. Bağımlılık bir esarettir ve o zincir boyundan çıkmalıdır.
venusyenbiri
Kayıtlı Üye
Bağımlılık bir kere kaybetme korkusudur, sürekli erişme arzusudur ve yoksunluktur. Neyin yoksunluğu bu hayranlığı bağımlılığa çeviriyor asıl soru bu olmalı bence.
Elnora_alila
Elit Üye
Herkes, herkesin enerjisinden beslenmeye açık bence. Sadece tanımlama biçmimiz farklı.
Tabanda sevgi varsa, enerjinizi bile isteye paylaşırsınız. Sevdiğiniz için mutlu olsun isterseniz ve her pozitif düşünceniz, sözünüz, eyleminiz ve hatta bakışınız onun en yüksek hayrına hizmet eder. Şifa yayarsınız. Dokunuşunuz bile lütuf olur. Atlanmaması gereken husus ortak paylaşımdır. Enerji beyaz çıkar beyaz girer. Karşılıklı beslenirsiniz.
Sizi tüketen bir bireyse, örneğin ; sürekli alan ve asla vermeyen ya da kaçak dövüşen bir karakterse, yalnızca ihtiyacı olduğunda kapınıza gelen dilenci gibi davranır. Ortaya ihtiyaçlılık yani bağımlılık hali çıkar. Haliyle zaman aleyhinize işler. Sizden aldığı beyaz iplikçikler yerine siyahları bırakır gider. Bağlama yapmanın ritüelsiz versiyonudur.
Bir de hiçbir bağınız olmadığı halde sizden çalmak isteyenler var ki bu en tehlikelisi. Her türlü kirli işlere bulaşmaya müsait, alan ihlali yapan kırmızı buton sahipleri. Tek derdi tanrıcılık oynamak olan ve açığa çıkmaktan korktukları için gölgelerde gezenler. Spotlar yandığında, sizden çektikleri gün yüzüne çıkacak diye akılları çıkar. Neticede kimse yemeğinin bozulmasını istemez.
Tabanda sevgi varsa, enerjinizi bile isteye paylaşırsınız. Sevdiğiniz için mutlu olsun isterseniz ve her pozitif düşünceniz, sözünüz, eyleminiz ve hatta bakışınız onun en yüksek hayrına hizmet eder. Şifa yayarsınız. Dokunuşunuz bile lütuf olur. Atlanmaması gereken husus ortak paylaşımdır. Enerji beyaz çıkar beyaz girer. Karşılıklı beslenirsiniz.
Sizi tüketen bir bireyse, örneğin ; sürekli alan ve asla vermeyen ya da kaçak dövüşen bir karakterse, yalnızca ihtiyacı olduğunda kapınıza gelen dilenci gibi davranır. Ortaya ihtiyaçlılık yani bağımlılık hali çıkar. Haliyle zaman aleyhinize işler. Sizden aldığı beyaz iplikçikler yerine siyahları bırakır gider. Bağlama yapmanın ritüelsiz versiyonudur.
Bir de hiçbir bağınız olmadığı halde sizden çalmak isteyenler var ki bu en tehlikelisi. Her türlü kirli işlere bulaşmaya müsait, alan ihlali yapan kırmızı buton sahipleri. Tek derdi tanrıcılık oynamak olan ve açığa çıkmaktan korktukları için gölgelerde gezenler. Spotlar yandığında, sizden çektikleri gün yüzüne çıkacak diye akılları çıkar. Neticede kimse yemeğinin bozulmasını istemez.
Bu durumda hepimiz vampiriz. Çünkü aramızda sürekli enerji alışverişi yapılıyor. Sevilen bir insan vampir değil, zorla almıyor çünkü. Seven insan ama donor.
Sevilen insanla biraradaysanız zaten verdiğiniz enerji karşılıklı olarak paylaşılıyorsa sorun yok...Ama o kişiden uzakta olup da duygusal yatırım yapıyorsanız o zaman o kişiye faydası oluyor...Burada bu duygusal yatırımı kendimize yapabilsek daha iyi olmaz mı?Onun için de ''kendi merkezimizde kalmanın''önemini her yerde okuyoruz,dinliyoruz....Eğer diğer kişileri(arkadaş,komşu,sevgiliakraba)daha az düşünüp kendimize odaklanıp ''önce ben''dersek bazı durumların değişebileceğini de deneyimleyebiliriz...Elinize yüklü miktarlarda para geçse bankaya kendiniz için mi yatırırsınız başkası için mi?İşte biz başkasını odak noktasına alarak o kişiye yatırım yapmış oluyoruz...Duygusuzca öylesine düşünmek yine o kadar etkili değildir ama aşırı duygularla yüklenmek bağımlılıktır...O kişiyi hüzün,sevinç,öfke,üzüntü,kaygı duyguları yükleyerek kendinizi ağırlaştırıyorsanız o zaman eneri karşı tarafa kaptırılıyor...Ne zaman ki kendi hayat planınız,hayalleriniz ve amaçlarınız için merkeze geldiğinizde, enerjinizi kendiniz için kullanmış oluyor ve ilahi adalet olarak da o kişinin enerjisi zayıflayıp geriliyor...Kendi çıkarımlarımla birlikte bazı kitaplardan ve videolardan desteklenmiş sonuçlar bunlar...Kesin geçerliliği yok ama deneylerle (Ali/Ayşe hikayesi gibi)durum bu gibi görünüyo....Adam kadını çok acı bir şekilde terk eder ama bir de bakarsınız ki yeniden evlenmiş,iş hayatında yükselişe geçmiş,bir de çocukları olmuş...Ağlayan kadın yıllarca ilahi adalet bekleyerek beddua ediyor...O kişiye belki yıllar sonra ilahi adalet işiliyor ama o zamana kadar da işi gücü rast gitmiş...O kadar sevinci de yaşamış o kötü günler gelene kadar...Diyeceğim o ki birinin arkasından ağlamak o kişiyi yükseltiyor ve ah'ınızın tutması gecikiyor...Öyle bir psikolojide olun ki;o kişinin ne durumda olduğunu (iyi/kötü)aklınıza getirmeyin bile...Ara sıra öylesine düşünmekten,''o da ne yapıyor acaba?''demek önemli değil...Öylesine sonuçta,,anlam yüklemeden herhangi bir kişi gibi duygusuzca aklınıza gelince sulamayın kendinizi...Ondan sonrası özgürlük...