Enerji vampirleri

İshtar (inanna)

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Haz 2021
Mesajlar
39
Tepkime puanı
72
Yaş
23
Konum
Antalya
İş
Öğrenci
Yaşam enerjisini çeken insanlardan bahsedeceğim. Bu insanlarla konuştuktan sonra yorgunluk ve tükenmişlik hissedediniz. Uykunuz gelir. Böyle birşey olduğunda duş almak ve sıcak birşeyler içmek size iyi hissettirir.
Enerji vampirleri vampir olduğunu asla kabul etmezler. O yüzden onlara bunları anlatmak için uğraşmayın. Yaptıkları bilinçli yapmıyorlar. Değişmeleri mümkün gözükmüyor. Tek çare kendini onlardan korumak. O zaman sizi kurban olarak seçmezler. Başka insanlara yönelirler.
Vampirlerin iki çeşidi var. Ay ve güneş vampirleri.

Ay vampiri sizden yavaşça enerji çeker. Sürekli kaderinden şikayet eder, yaşadığı sıkıntı ve talihsizliklerden devlet, komşu, öğretmen, patron vb. sorunludur. Bu sayede dikkatinizi kendine çeker. Onun için üzülerek, ona enerjinizi verirsiniz. Bir ay vampiri için en lezzetli enerji, sırf hayatınızın daha iyi gittiği için kendinizi suçlu hissetmenizdir.

Eğer çevrenizde başarılarınızdan bahsetmekten utandığınız bir kişi varsa, bu kişi bir ay vampiri.

Ters hareket ederek onu yenebilirsiniz. Ona iyi olduğunuzu söyleyin. Komşunuz harika ve patronunuz, sevgiliniz ve işiniz mükemmel ve ailenizde her şey harika. Olumlu duygularınız onu vampirlerin kalbine saplanan titrek kavak kazığı gibi etkileyecek. Size olan ilgisini kaybedecek ve başka bir kurban aramaya başlayacak.

Güneş vampiri, kasıtlı olarak skandalları yaratan ve sürekli herkesi kışkırtan bir saldırgandır. Kasıtlı olarak itebilir, ayağınıza basabilir, aniden bir hesaplaşma düzenleyebilir. Aynı zamanda adalet için savaştığından da emindir. Zayıf noktalara baskı yapıyor, eski olayları ve şikayetleri hatırlıyor, kurbanın akrabalarını rahatsız ediyor. Sadece olumsuz titreşimleri oluşturmak ve güçlendirmek için. Güneş vampirin kurbanı çok hızlı enerji kaybeder.

Bir güneş vampiri ile başa çıkmak için yapılacak şey, oyununa katılmamaktır, aksi takdirde size pitbul gibi yapışır ve siz sinir krizi geçirene kadar üstünüze gidecek. En iyi seçenek onu tamamen görmezden gelmek olacaktır. Ona iyi günler dileyin ve gülümseyin.

Tabii ki, bu tür insanları hayatınızdan çıkarmak en iyisidir. Ancak aile üyeleri, yönetim ve iş arkadaşları arasında bu tür insanlar olabildiği için bu mümkün değildir. Bu nedenle, bir vampirin kurbanı nasıl olunmayacağını ve saldırısından nasıl kurtulacağını bilmek önemlidir. Duyguların tezahürü olmadan sizden enerji almanın imkansız olduğunu unutmayın. Kişilere ve yarattıkları durumlara kayıtsız kalmayı öğrenin. Onların iç dünyanıza girmelerine izin vermeyin.

Bazen sevdiğiniz kişi, aniden bir enerji vampirinin özelliklerini göstermeye başlayabilir. Bu, onun bir enerji eksikliği olduğunu ve kendi rezervini yenilemek için bilinçsizce vampir yöntemlerini kullanmaya başladığı anlamına gelir. Büyük olasılıkla, sevdiğiniz kişi zor zamanları geçiriyor, depresyon veya enerji vampirleriyle çevrili. Ona zorla almanın hiç gerekli olmadığını açıklayın - gönüllü olarak verilen enerji çok daha değerli olduğunu söyleyin. Başları beladayken sevdiklerinize iyi bakın ve tekrar enerji "soygununu" hissetmek zorunda kalmayacaksınız.

Eğer saldırılarından kurtulamıyorsanız, bir an önce sakinleşmeye çalışın. Kararsız durumunuz, vampir eyleminin başlangıç noktasıdır. Duygusal stres ve sinirsel şok anlarında auraniz incelir ve enerji vampiri savunmanızı kırıp enerjiyi çeker. Ona karşı sessizliğiniz ve ilgisizliğiniz en iyi korunma şeklidir.
Bir yöntem daha var. Vampirin tüm konuşmasını kayitsizce dinleyin. Onaun tüm soyleyeceklerin söylemesini ve tamamen yüklenmesini bekleyin. Sonra suratına gülümseyip: Ya, işte böyle bir bokum ben! diyin.. Bayılabilir o anda. Çünkü sizden enerji gelecek diye, tüm kendi enerjisini tüketir size bağırarak.

Son olarak bir fıkra anlatayım.
Bir kadın hocaya gelir. Hocam, annem çok yaşlı sürekli şikayet edip beni azarlıyor. Sorunumu çöz bir şekilde ne olur.
Hoca ona bir şişe su verir ve der: Bu su, okunmuş suyu. Annen konuşmaya başladığı zaman bu su azına al ve annen susana kadar azında tut. Demiş. Bir süre sonra kadın hocaya teşekküre gelir ve okunmuş suyun işe yaradığını söyler.
Bir de enerji vampirlerinden korunmanın en iyi yolu onlara kendi hayatınızla ilgili hicbir şey anlatmamak olur... Çok yaşadım olmasını çok istediğim bir şeyi birine anlatınca o şeyin olmadığını veyahut kimseye anlatmayınca garip bir şekilde gerçekleştiğini 🙃
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Bu konuyu buraya yazmam doğru mu ama bugün size anlatmam gereken bir deneyimim var...Aşk ilişkilerinde enejji vampirliğini birebir çok yakın bir zamanda yaşadım.Yıllardır tanıdığım ve hatta ruh ikizim olduğunu düşündüğüm bir kişi vardı,uzun zamandır görmediğim için yine bütün yaşadıklarımı unutup özlediğim için birlikte vakit geçirdik ve rüya gibi günler yaşadım(daha geçen hafta)Ona karşı aşırı bir zaafımın olduğunu sadece o kişi değil herkes fark etmiş zaten...Yıllar önce de bir ilişkimiz vardı üstelik.Ben de onu çok iyi tanıdığımı sanıyorum ama o beni her seferinde aynı duygularla başbaşa bırakmaktan,üzmekten keyif alıyor sanki...Önce dost gibi,sonra sevgili gibi davranıp ,ikimizin de aşırı gülüp eğlenip çok mutlu olduğumuz,romantik saatler geçirdiğimiz kişi birdenbire buz gibi tavırlara bürünüyor...Ben sevmediğim kişiye selam bile veremem ama bazı insanları anlayamıyorum...Sevgi,aşk ,hoşlanma,çekim konusu değil benim mevzum...Birdenbire hiç bir şey olmamış gibi davranabilen ,hatta o kadar yakınlaşma olmamış gibi yabancılaşan erkeklere ve kadınlara...Sizin hayatınızda da benzer insanlar var mı?Sanki bir gün önce canı kadar yakın davranan insanlar hiçbir sebep yokken ortadan kaybolurlar ya...İkimizin enerjisi de birlikteyken göklere çıkıyor ama her seferinde sanırım benim enerjimi çalıp gidiyor...Bir haftada yaşadıklarımı bir anlatsam ,sanki birlikte yine yıllar geçirmişiz araya hiç zaman girmemiş gibiydi...Bu kişiyle birlikteyken zaman da su gibi akıp gidiyor üstelik...Yani hem çok uzun vakit geçirmişiz gibi,o kadar yoğun hem de 5 saat 5 dakika gibi geçer benim için...Zaman ve mekan kavramının bu kadar kaybolduğu başka bir insan olmadı hiç hayatımda...Söyleyeceğim şu ki:İkimiz birlikteyken hayat enerjimizin aşırı yükseldiği belli ama o beni rüya gördüğüme ya da sanki film izlemişiz de bitmiş gibi bir havaya sokuyor...Hiçbir şey olmamış gibi davranıp bütün enerjimi çalıp her seferinde buz gibi tavırlarla beni üstümden tren geçmiş gibi bir duyguya sokuyor...Bütün yakınlaşmalar,birbirimizle paylaştığımız duygusal sohbetler olmamış gibi tamamen yabancı bir insana dönüşüyor,aslında alışığım ama her seferinde enerjimi tekrar toparlamaya çalışmak çok yorucu oluyor.Uzaklaşamadım,arkadaş kalmayı ben istedim ve o da duygularımı her seferinde itiraf ettirip aramızda çok kuvvetli bir bağın olduğuna inandırdı beni...Daha doğrusu ben bu kişiden kopamadım,onun bu konuda suçlayamayacağım ama o güzel ,akıcı,eğlenceli günlerden sonra gelen uzaklaşma durumu beni çok yaralıyor...Burada aşk ya da ilişkiler konusunda verdiğim tavsiyeler,sınırımızı korumak zorunda olduğumuz ya da kendimizi sevip saymamız gerketiğine dair kestiğim bütün ahkamlar için herkesten özür diliyorum.Herkese buradan tavsiyeler verdim,kendimize ait bir hayatı yaşamımız gerektiği ve hobilerimizin bizim moralimizi yükseltip herşeye şifa olacağı gibi tavsiyeler veriyordum ama benim yaşadıklarım resmen beni deliye çevirdi.O kişinin yanında da öyleyim,aklım başımdan gidiyor,dikkatim dağılıyor,kontrolümü kaybediyorum...Mantıklı bir insan olduğum halde onun yanında aşırı maceracı ve bütün kuralları unutan bambaşka bir insana dönüyorum.Sakinliğimi yitiriyorum ve heyecandan aşırı geriliyorum...Anlatılacak gibi değil....Burada özetlemem gerekirse bir haftada beraber önce enerjimiz aşırı yükseliyor,görüyorum bunu ama o kişi (kendisi de farkında değil)ne zaman enerjiye ihtayıcı olsa belki hayat beni onun karşısına çıkarıyor.Çünkü o kişi beni görüşmeye hiç zorlamıyor.O kadar sakin,kendinden emin ki ''hep istersen,sen bilirsin''tavırlarında.Yani burada ben kendi başımı kendim belaya sokuyorum ama onunla geçirdiğim zaman büyülü gibi geliyor.O yüzden benim için çok değerli.O yine aşırı yakınlıktan uzaklık frekansına geçtiğinde birlikte topladığımız bütün enerjim düşüyor ve onunki daha da yükselmiş bir şekilde hayatına devam ediyor...Ama onun bu konulardan haberi yok ,büyük ihtimalle bilinçaltından benden enerji alabileceğini anlamış olabilir mi?Çünkü aramıza başka kişiler girmesine rağmen dost olarak kalmaya karar verip her seferinde kalamayıp yine aynı duruma düşüyoruz...Ben yine sürekli ağlamaklı,aşırı yorgun,hayat enerjimi toplamaya çalışırken buluyorum kendimi.O yüzden burada arkadaşlarıma hobi edinmelerini ya da işlerine,hayatlarına odaklanmaları gerektiğine ya da ,bu durumu öyle atlatacaklarını yazmıştım buradaki üyelere.Ama ben bunu kaç yılda başarmıştım ve yine yeniden aynı üzüntülere maruz kaldım..Sürekli gözlerim doluyor,dertleşecek hiç kimsem yok,yine herşeyi kendi elimle yapmışım gibi hissediyorum,aşırı bir manipülasyon olduğunu da seziyorum....Yani dostlar şu anda hiçbir şeye konsantre olamıyorum,psikolojim alt üst olmuş durumda....O kişi bu kadar yabancılaşınca ,birden aşırı soğuk bir hale bürününce herşeyi ben uydurmuşum gibi,şizofren gibi hissediyorum...Onun yanında bütün savunmalarım ,bütün gardlarım düşüyor...O kadar savunmasız bir hale geliyorum ki kendime inanamıyorum...Sigarayı bırakmama rağmen onun yanındayken yeniden sigara içtim hiç bırakmamış gibi...Bunları yazıyorum çünkü böyle insanları ben sadece erkeklerde değil bazı kadınların da erkeklere yaşattığını biliyorum...Enerjimi nasıl toparlayacağımı bilemiyorum...Eski yaralarıma yeniden yara açıldı,burada yazdığım çizdiğim ,hepinizin sorularına yardımcı olmaya çalıştığım o tavsiyeler,alıntılar hayatı o kadar da karşılamıyormuş...Yani hayatın mantığı,taktikleri,kuralları yok...İnsanız,yine yanılacağız,yine düşeceğiz,yine kalkacağız.Ama ben artık''bundan sonra''böyle davranacağım ya da yapacağım demiyorum.Çünkü kontrolün bende olmadığını çok iyi anladım.Gözüm o kadar kararmış ki aileme karşı rol yapıp yalanlar söyledim bu kişiyle görüşebilmek için ;ki rol yapmayı da yalan söylemeyi de hiç beceremem...Onun yanında bambaşka hiç olmadığım birine dönüşüyorum,o kişi de fark etmiş...Ona karşı çok yumuşak olduğumu,her dediğini yaptığımı ,ki genelde inatçı biriyimdir....Çok uzattıysam kusura bakmayın...Bu kişi enerji vampiri mi sizce?
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Bu konuyu buraya yazmam doğru mu ama bugün size anlatmam gereken bir deneyimim var...Aşk ilişkilerinde enejji vampirliğini birebir çok yakın bir zamanda yaşadım.Yıllardır tanıdığım ve hatta ruh ikizim olduğunu düşündüğüm bir kişi vardı,uzun zamandır görmediğim için yine bütün yaşadıklarımı unutup özlediğim için birlikte vakit geçirdik ve rüya gibi günler yaşadım(daha geçen hafta)Ona karşı aşırı bir zaafımın olduğunu sadece o kişi değil herkes fark etmiş zaten...Yıllar önce de bir ilişkimiz vardı üstelik.Ben de onu çok iyi tanıdığımı sanıyorum ama o beni her seferinde aynı duygularla başbaşa bırakmaktan,üzmekten keyif alıyor sanki...Önce dost gibi,sonra sevgili gibi davranıp ,ikimizin de aşırı gülüp eğlenip çok mutlu olduğumuz,romantik saatler geçirdiğimiz kişi birdenbire buz gibi tavırlara bürünüyor...Ben sevmediğim kişiye selam bile veremem ama bazı insanları anlayamıyorum...Sevgi,aşk ,hoşlanma,çekim konusu değil benim mevzum...Birdenbire hiç bir şey olmamış gibi davranabilen ,hatta o kadar yakınlaşma olmamış gibi yabancılaşan erkeklere ve kadınlara...Sizin hayatınızda da benzer insanlar var mı?Sanki bir gün önce canı kadar yakın davranan insanlar hiçbir sebep yokken ortadan kaybolurlar ya...İkimizin enerjisi de birlikteyken göklere çıkıyor ama her seferinde sanırım benim enerjimi çalıp gidiyor...Bir haftada yaşadıklarımı bir anlatsam ,sanki birlikte yine yıllar geçirmişiz araya hiç zaman girmemiş gibiydi...Bu kişiyle birlikteyken zaman da su gibi akıp gidiyor üstelik...Yani hem çok uzun vakit geçirmişiz gibi,o kadar yoğun hem de 5 saat 5 dakika gibi geçer benim için...Zaman ve mekan kavramının bu kadar kaybolduğu başka bir insan olmadı hiç hayatımda...Söyleyeceğim şu ki:İkimiz birlikteyken hayat enerjimizin aşırı yükseldiği belli ama o beni rüya gördüğüme ya da sanki film izlemişiz de bitmiş gibi bir havaya sokuyor...Hiçbir şey olmamış gibi davranıp bütün enerjimi çalıp her seferinde buz gibi tavırlarla beni üstümden tren geçmiş gibi bir duyguya sokuyor...Bütün yakınlaşmalar,birbirimizle paylaştığımız duygusal sohbetler olmamış gibi tamamen yabancı bir insana dönüşüyor,aslında alışığım ama her seferinde enerjimi tekrar toparlamaya çalışmak çok yorucu oluyor.Uzaklaşamadım,arkadaş kalmayı ben istedim ve o da duygularımı her seferinde itiraf ettirip aramızda çok kuvvetli bir bağın olduğuna inandırdı beni...Daha doğrusu ben bu kişiden kopamadım,onun bu konuda suçlayamayacağım ama o güzel ,akıcı,eğlenceli günlerden sonra gelen uzaklaşma durumu beni çok yaralıyor...Burada aşk ya da ilişkiler konusunda verdiğim tavsiyeler,sınırımızı korumak zorunda olduğumuz ya da kendimizi sevip saymamız gerketiğine dair kestiğim bütün ahkamlar için herkesten özür diliyorum.Herkese buradan tavsiyeler verdim,kendimize ait bir hayatı yaşamımız gerektiği ve hobilerimizin bizim moralimizi yükseltip herşeye şifa olacağı gibi tavsiyeler veriyordum ama benim yaşadıklarım resmen beni deliye çevirdi.O kişinin yanında da öyleyim,aklım başımdan gidiyor,dikkatim dağılıyor,kontrolümü kaybediyorum...Mantıklı bir insan olduğum halde onun yanında aşırı maceracı ve bütün kuralları unutan bambaşka bir insana dönüyorum.Sakinliğimi yitiriyorum ve heyecandan aşırı geriliyorum...Anlatılacak gibi değil....Burada özetlemem gerekirse bir haftada beraber önce enerjimiz aşırı yükseliyor,görüyorum bunu ama o kişi (kendisi de farkında değil)ne zaman enerjiye ihtayıcı olsa belki hayat beni onun karşısına çıkarıyor.Çünkü o kişi beni görüşmeye hiç zorlamıyor.O kadar sakin,kendinden emin ki ''hep istersen,sen bilirsin''tavırlarında.Yani burada ben kendi başımı kendim belaya sokuyorum ama onunla geçirdiğim zaman büyülü gibi geliyor.O yüzden benim için çok değerli.O yine aşırı yakınlıktan uzaklık frekansına geçtiğinde birlikte topladığımız bütün enerjim düşüyor ve onunki daha da yükselmiş bir şekilde hayatına devam ediyor...Ama onun bu konulardan haberi yok ,büyük ihtimalle bilinçaltından benden enerji alabileceğini anlamış olabilir mi?Çünkü aramıza başka kişiler girmesine rağmen dost olarak kalmaya karar verip her seferinde kalamayıp yine aynı duruma düşüyoruz...Ben yine sürekli ağlamaklı,aşırı yorgun,hayat enerjimi toplamaya çalışırken buluyorum kendimi.O yüzden burada arkadaşlarıma hobi edinmelerini ya da işlerine,hayatlarına odaklanmaları gerektiğine ya da ,bu durumu öyle atlatacaklarını yazmıştım buradaki üyelere.Ama ben bunu kaç yılda başarmıştım ve yine yeniden aynı üzüntülere maruz kaldım..Sürekli gözlerim doluyor,dertleşecek hiç kimsem yok,yine herşeyi kendi elimle yapmışım gibi hissediyorum,aşırı bir manipülasyon olduğunu da seziyorum....Yani dostlar şu anda hiçbir şeye konsantre olamıyorum,psikolojim alt üst olmuş durumda....O kişi bu kadar yabancılaşınca ,birden aşırı soğuk bir hale bürününce herşeyi ben uydurmuşum gibi,şizofren gibi hissediyorum...Onun yanında bütün savunmalarım ,bütün gardlarım düşüyor...O kadar savunmasız bir hale geliyorum ki kendime inanamıyorum...Sigarayı bırakmama rağmen onun yanındayken yeniden sigara içtim hiç bırakmamış gibi...Bunları yazıyorum çünkü böyle insanları ben sadece erkeklerde değil bazı kadınların da erkeklere yaşattığını biliyorum...Enerjimi nasıl toparlayacağımı bilemiyorum...Eski yaralarıma yeniden yara açıldı,burada yazdığım çizdiğim ,hepinizin sorularına yardımcı olmaya çalıştığım o tavsiyeler,alıntılar hayatı o kadar da karşılamıyormuş...Yani hayatın mantığı,taktikleri,kuralları yok...İnsanız,yine yanılacağız,yine düşeceğiz,yine kalkacağız.Ama ben artık''bundan sonra''böyle davranacağım ya da yapacağım demiyorum.Çünkü kontrolün bende olmadığını çok iyi anladım.Gözüm o kadar kararmış ki aileme karşı rol yapıp yalanlar söyledim bu kişiyle görüşebilmek için ;ki rol yapmayı da yalan söylemeyi de hiç beceremem...Onun yanında bambaşka hiç olmadığım birine dönüşüyorum,o kişi de fark etmiş...Ona karşı çok yumuşak olduğumu,her dediğini yaptığımı ,ki genelde inatçı biriyimdir....Çok uzattıysam kusura bakmayın...Bu kişi enerji vampiri mi sizce?
İyi niyetinden yararlanması onu enerji vampiri yapar benim açımdan. Yaşadığın durum çok normal. Kimse sevdiği bir insandan ayrı durmak istemez. Ama toksik ilişki de faydadan çok zarar verir. Belli ki senin de dediğin gibi o kişi bunun farkında. Tek söyleyebileceğim duygularını mümkün olduğunca kontrol altında tutman ve seni mutlu edebilecek başka şeylere odaklanman. Çünkü hayat böyle geçmez :giggle:
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
İyi niyetinden yararlanması onu enerji vampiri yapar benim açımdan. Yaşadığın durum çok normal. Kimse sevdiği bir insandan ayrı durmak istemez. Ama toksik ilişki de faydadan çok zarar verir. Belli ki senin de dediğin gibi o kişi bunun farkında. Tek söyleyebileceğim duygularını mümkün olduğunca kontrol altında tutman ve seni mutlu edebilecek başka şeylere odaklanman. Çünkü hayat böyle geçmez :giggle:
Ben sadece içimi döktüm sizlere...Duygularımı kontrol etmek değil de kabul etmek beni daha çok sakinleştiriyor...Üzülmek,sevinmek,ağlamak,gülmek...hayatın bir parçası,insan olmanın gereği bunlar....Biraz daha zaman geçsin,elbet de mutlu olmaya çalışacağım ama duygularımı hiçe saymak daha kötü yapar benim psikolojimi...Bazen mutlu olman gereken yerde bile üzülebilirmişsin ve bunun için kendimizi yargılamamamız gerekiyormuş...Hüzün de sevinç kadar bize ait ve bazen insanı tekamül ettiren ,derinleştiren bir yanı var....Gözyaşlarımı bastırmadan akıtıp topraklanmam gerekiyor...Ne gülmenizi ne de ağlamalarınızı bastırn!Hangi duygu geliyorsa kabul etmeye çalışalım,öyle yapıyorum....İşte geldim sizinle paylaştım...Ben yine eski halime dönebileceğimi hissediyorum ama insanlara güvenemiyordum uzun zamandır,şimdi sadece daha beter travmam tetiklendi...O konuyu şifalandırmam gerekiyor....Bir de bu karşılıklı olan bir durum olduğu için ve de her insanı aynam kabul ettiğim için kızamıyorum da o kişiye...Çünkü gerçekten daha çok yaklaşan bendim ve ben onunla görüşmek için daha fazla çabalamışımdır...Her seferinde yaptıklarından pişman olup itiraflarda bulınuyor belli bir zaman sonra ama tekrar aynı kısırdöngüyü yaşıyoruz....Bu benimle ilgili bir durum ama her seferinde kırılmamam gerekiyordu....İşte ben de insani özelliklerimi kaybetmemişim demek,çünkü çok hissizleşmiştim,ne zamandır robot gibiydim...Bu kişi gelip bana bir sürü duyguyu(sevinç,mutluluk,neşe,eğlence,hüzün,üzüntü,yalnız bırakılmışlık)aynı anda yaşatınca uzun süredir kendimi herşeyden soyutladığımı da anladım.Karşı tarafın tokadını yedim ama bana ders olmuştur umarım...Sizler de faydalanın diye yazıyorum ve bu duygumu aşmaya çabaladığım için sizlerin desteğini almak istedim....Burada kendini kontrol altına almak ya da herhangi bir taktik peşinde koşan insanlara örnek olmak istedim..Hiç bir ilişki ya da olay bizim kontrolümüzde değil,yine çok sert bir biçimde deneyimledim bunu..Kendinizi ya da karşı tarafı yargılamayın!O kişi de bizim enerjimize göre davranıyorsa bizde bitiyor yine....Defalarca aynı döngüye de izin veren ben oldum,sizin de hayatınızda şeytan tüyü olan insanlar varsa ve sınırlarınızı çizemiyorsanız kendinize kızmayın!İçinizdeki enerjiyi iyileştirmeye ve travmalarınızı çözmeye çalışın...Sorun o kişide değil,benim defalarca o kişinin her söylediğine ve davranışlarına inanmam...O kadar gerçek ki,bazı sözleri ya da davranışlaır önceden planlayamaz...doğaçlama gelişiyor gibime geliyor ama sonradan düşününce zihnim beni yanıltıyor...Yoksa bu kadar da oynayamaz hiç kimse...Bunu da konuşmuştuk daha önceden,herşeyden ve herkesten ''kaçarak''kurtulan biriymiş bu adam,benimle ilgil değilmiş ama beni de bana yansıtıyor olabilir mi?Aynam mı bu kişi yoksa enerji vampiri mi?
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Ben sadece içimi döktüm sizlere...Duygularımı kontrol etmek değil de kabul etmek beni daha çok sakinleştiriyor...Üzülmek,sevinmek,ağlamak,gülmek...hayatın bir parçası,insan olmanın gereği bunlar....Biraz daha zaman geçsin,elbet de mutlu olmaya çalışacağım ama duygularımı hiçe saymak daha kötü yapar benim psikolojimi...Bazen mutlu olman gereken yerde bile üzülebilirmişsin ve bunun için kendimizi yargılamamamız gerekiyormuş...Hüzün de sevinç kadar bize ait ve bazen insanı tekamül ettiren ,derinleştiren bir yanı var....Gözyaşlarımı bastırmadan akıtıp topraklanmam gerekiyor...Ne gülmenizi ne de ağlamalarınızı bastırn!Hangi duygu geliyorsa kabul etmeye çalışalım,öyle yapıyorum....İşte geldim sizinle paylaştım...Ben yine eski halime dönebileceğimi hissediyorum ama insanlara güvenemiyordum uzun zamandır,şimdi sadece daha beter travmam tetiklendi...O konuyu şifalandırmam gerekiyor....Bir de bu karşılıklı olan bir durum olduğu için ve de her insanı aynam kabul ettiğim için kızamıyorum da o kişiye...Çünkü gerçekten daha çok yaklaşan bendim ve ben onunla görüşmek için daha fazla çabalamışımdır...Her seferinde yaptıklarından pişman olup itiraflarda bulınuyor belli bir zaman sonra ama tekrar aynı kısırdöngüyü yaşıyoruz....Bu benimle ilgili bir durum ama her seferinde kırılmamam gerekiyordu....İşte ben de insani özelliklerimi kaybetmemişim demek,çünkü çok hissizleşmiştim,ne zamandır robot gibiydim...Bu kişi gelip bana bir sürü duyguyu(sevinç,mutluluk,neşe,eğlence,hüzün,üzüntü,yalnız bırakılmışlık)aynı anda yaşatınca uzun süredir kendimi herşeyden soyutladığımı da anladım.Karşı tarafın tokadını yedim ama bana ders olmuştur umarım...Sizler de faydalanın diye yazıyorum ve bu duygumu aşmaya çabaladığım için sizlerin desteğini almak istedim....Burada kendini kontrol altına almak ya da herhangi bir taktik peşinde koşan insanlara örnek olmak istedim..Hiç bir ilişki ya da olay bizim kontrolümüzde değil,yine çok sert bir biçimde deneyimledim bunu..Kendinizi ya da karşı tarafı yargılamayın!O kişi de bizim enerjimize göre davranıyorsa bizde bitiyor yine....Defalarca aynı döngüye de izin veren ben oldum,sizin de hayatınızda şeytan tüyü olan insanlar varsa ve sınırlarınızı çizemiyorsanız kendinize kızmayın!İçinizdeki enerjiyi iyileştirmeye ve travmalarınızı çözmeye çalışın...Sorun o kişide değil,benim defalarca o kişinin her söylediğine ve davranışlarına inanmam...O kadar gerçek ki,bazı sözleri ya da davranışlaır önceden planlayamaz...doğaçlama gelişiyor gibime geliyor ama sonradan düşününce zihnim beni yanıltıyor...Yoksa bu kadar da oynayamaz hiç kimse...Bunu da konuşmuştuk daha önceden,herşeyden ve herkesten ''kaçarak''kurtulan biriymiş bu adam,benimle ilgil değilmiş ama beni de bana yansıtıyor olabilir mi?Aynam mı bu kişi yoksa enerji vampiri mi?
Duygularınızı kontrol edin derken otokontrolünüzü kaybetmeyin anlamında demiştim ama biraz duygularınızı bastırın gibi olmuş, evet. Ne kadar bastırırsanız bastırın bir yerden patlar. İnsanlar ve davranışları her zaman değişiktir, kararlı olduğunuz davranışı uygulayacağınız zaman kafanızda sebep-sonuç ilişkisine dair bir soru işareti kalmamalı ki kısır döngü tekrar etmesin. Bu arada genel olarak konuşuyorum bunları :) Her insanın diğer insanlara karşı davranış biçimi farklıdır. O yüzden nedenini düzgünce anlamaya çalışın, kötü bir niyet varsa devam ettirmeyin. Eğer durumu iyi bir noktaya gelecek şekilde düzeltme şansınız varsa deneyin, yoksa zaten yine başladığınız yere döneceksiniz. Unutmamanız gereken şey sizin de bir birey olduğunuz ve yaşamınızı devam ettirmeniz için başka bir insanın gerekmediği. Bağlılık sadece bir alışkanlıktır.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Belki ''terk edilme,kaybetme''duygumu tetikliyordur bu kişi...Çok yakınlıktan sonra uzaklaşan kişiye zaten istesem de yakınlık duyamam belli bir süre en azından...Duygular bulaşıcıdır bildiğiniz gibi...Ben burada kendimi çözmeye çalışıyorum...Yaşayıp gidiyordum öylesine ama tekrar tadını aldığımız o ''var oluş''hissini hiç unutamıyorum...Hani ot gibi yaşıyorsunuzdur da biri dokunur hayatınıza her saat yeni bir yaşam gibi algılarsınız...Her an'ınınız dolu dolu geçer...Hoşlandığım,flört ettiğim başka insanlar oldu yıllar içinde ama kimseye karşı bu şekilde hissedemedim...O varken dünyanın geri kalanını unutup sadece ikimiz varmış gibi yaşıyorum...Gözüm kararıyor sanki....Herkesin hayatında var mı acaba böyle bir kişi?Düşünsenize böyle hissedip de evlenen insanları?Ne şanslılar....Çok sevdiğin kişiyle birlikte olabilmek gibi bir duyguyu yaşıyorsanız hayatta bütün dilkeklerinizi gerçekleşmiş bilin zaten...O kadar önemli ki...Bambaşka bir duygu...Yıllar içinde duygular değişmez mi?Eğer böyle hissediyorsam ve bunda mantık aramıyorsam demek ki bazı gerçek duygularla temas etmişimdir...Size iletmek istediğim mesaj,taktikler,numaralar,bilerek yapılan oyunlar varsa sevginizin yarısı gerçektir diğer yarısı sanrıdır..Eğer kendinizi koruyabiliyorsanız bu tam da aşk değildir,çünkü başka herkese karşı kendimi koruyabilmişimdir....Flört,arkadaş,dost yeri geldiğinde herkese çizgimi gösterebişmişimdir...Ama yüreğimin içinden sevmişim demek ki ,bütün kırılma ve incitilmişliklerimi geride bırakabiliyorum...Zamanında onunla ilgili aldığım bütün kararlar onu gördüğümde unutuluveriyor....Çok zor affetmeme rağmen ona olan olumsuz duygularım kısa bir süre sonra olumlu hislere dönüşüyor...Herkesi bir anda beynimden de kalbimden de silebiliyorum ama bir kişiye karşı da böyleyim...Demek ki herkesin birine bu şekilde bir zaafı oluyor ya da benim hayatımda bu belki de bir ders...Hepinizin bu yaşadıklarımı canımı acıtsa da yorumlamanızı rica ediyorum...
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Duygularınızı kontrol edin derken otokontrolünüzü kaybetmeyin anlamında demiştim ama biraz duygularınızı bastırın gibi olmuş, evet. Ne kadar bastırırsanız bastırın bir yerden patlar. İnsanlar ve davranışları her zaman değişiktir, kararlı olduğunuz davranışı uygulayacağınız zaman kafanızda sebep-sonuç ilişkisine dair bir soru işareti kalmamalı ki kısır döngü tekrar etmesin. Bu arada genel olarak konuşuyorum bunları :) Her insanın diğer insanlara karşı davranış biçimi farklıdır. O yüzden nedenini düzgünce anlamaya çalışın, kötü bir niyet varsa devam ettirmeyin. Eğer durumu iyi bir noktaya gelecek şekilde düzeltme şansınız varsa deneyin, yoksa zaten yine başladığınız yere döneceksiniz. Unutmamanız gereken şey sizin de bir birey olduğunuz ve yaşamınızı devam ettirmeniz için başka bir insanın gerekmediği. Bağlılık sadece bir alışkanlıktır.
Çok teşekkür ederim cevabınız için...Birey olmaya çalışıyorum henüz tam olamadım herhalde..bağımlı olmak en son istediğim şey....Onun için kendi ailemi bile kuramadım,ait hiseedemiyorum...Ama bu kişi söz konusu olduğunda bir tek yakınlık ve aidiyet hissi oluşuyor...Ne kadar birey olsak da insan yine de bir gruba,bir aileye ya da bir kişiye aidiyet hissetmek ve anlamlı bir hayat yaşamak istiyor...Biz ihtiyaçlı insanlarız,bunu inkar etmeyelim...Yalnızlığı övsem de yalnızlıktan hoşlandığımı bilsem de bir gün geliyor birilerinin seni anlamasını,dinlemesini ve birlikte bazı duyguları yaşamak istiyoruz.Çünkü hayata sürekli uzaktan bakmak da kalabalık ortamların yorduğu kadar yorar insanı...Muhtaçlık hissetmeden bazı duygulara ihtiyacımız olduğunu ben artık kabul ediyorum...Bizler zaafları olan,kusurlu,ihtiyaçlı insanlarız....Mükemmellik ya da duygusuz gibi görünmek,maske takmak doğru değil....Hiçkimse zayıflıkları olmayan aşırı güçlü(cool)görünen insanları da sandığınız kadar sevmez...Nereden nereye geldim yine...Lafım size değil ama gerçekten de doğal olalım...Sevmek,sevilmek insan gibi görünenlere mahsustur.Tam ve kendinize aşırı yeterliyseniz kimse size bir iyilik bile yapma gereğinde bulunmaz ya da bir arkadaşlığı ve dostluğu bile derinleştiremeyiz,herşey yüzeysel kalır....Bireyselliğe çok fazla kapılmışım...Herkese buradan sesleniyorum...Güçlü görünmek adına ya da acılardan,üzüntülerden korunmak amacıyla yalnız kaldığınızda ,diğer sevme-sevilme olanaklarını dışlayıp boşluk hissiyle yaşadığınızda daha fazla acı çekiyorsunuz...Şu anda evet çok hüzünlüyüm,çok mutsuzum ama bu bile hissizikten,ölü gibi dolaşmaktan iyidir diyorum.Hiçbir yaşam deneyimini,aşkı,dostluğu,arkadaşlığı elinizin tersiyle itmeyin...Ben çok soyutlandığım için robotlaşmıştım,katılaşmıştım,herşeye kendimi kapatmıştım...Aman ha siz yapmayın...Filmlerle,kitaplarla,müziklerle,hayvanlarla,doğayla,sporla haşırneşir oluyordum ama asıl yaşamam gerkenleri hep arka plana atmışım...Ben bütün bu ilgi alanlarımı yine devam ettireceğim ama artık hayata karışmaya söz veriyorum burada...Çok büyük bir darbe oldu ama herkese ve herşeye,o kişiye de çok çok teşekkür ederim....
 

createtherules

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
675
Tepkime puanı
1,143
Belki ''terk edilme,kaybetme''duygumu tetikliyordur bu kişi...Çok yakınlıktan sonra uzaklaşan kişiye zaten istesem de yakınlık duyamam belli bir süre en azından...Duygular bulaşıcıdır bildiğiniz gibi...Ben burada kendimi çözmeye çalışıyorum...Yaşayıp gidiyordum öylesine ama tekrar tadını aldığımız o ''var oluş''hissini hiç unutamıyorum...Hani ot gibi yaşıyorsunuzdur da biri dokunur hayatınıza her saat yeni bir yaşam gibi algılarsınız...Her an'ınınız dolu dolu geçer...Hoşlandığım,flört ettiğim başka insanlar oldu yıllar içinde ama kimseye karşı bu şekilde hissedemedim...O varken dünyanın geri kalanını unutup sadece ikimiz varmış gibi yaşıyorum...Gözüm kararıyor sanki....Herkesin hayatında var mı acaba böyle bir kişi?Düşünsenize böyle hissedip de evlenen insanları?Ne şanslılar....Çok sevdiğin kişiyle birlikte olabilmek gibi bir duyguyu yaşıyorsanız hayatta bütün dilkeklerinizi gerçekleşmiş bilin zaten...O kadar önemli ki...Bambaşka bir duygu...Yıllar içinde duygular değişmez mi?Eğer böyle hissediyorsam ve bunda mantık aramıyorsam demek ki bazı gerçek duygularla temas etmişimdir...Size iletmek istediğim mesaj,taktikler,numaralar,bilerek yapılan oyunlar varsa sevginizin yarısı gerçektir diğer yarısı sanrıdır..Eğer kendinizi koruyabiliyorsanız bu tam da aşk değildir,çünkü başka herkese karşı kendimi koruyabilmişimdir....Flört,arkadaş,dost yeri geldiğinde herkese çizgimi gösterebişmişimdir...Ama yüreğimin içinden sevmişim demek ki ,bütün kırılma ve incitilmişliklerimi geride bırakabiliyorum...Zamanında onunla ilgili aldığım bütün kararlar onu gördüğümde unutuluveriyor....Çok zor affetmeme rağmen ona olan olumsuz duygularım kısa bir süre sonra olumlu hislere dönüşüyor...Herkesi bir anda beynimden de kalbimden de silebiliyorum ama bir kişiye karşı da böyleyim...Demek ki herkesin birine bu şekilde bir zaafı oluyor ya da benim hayatımda bu belki de bir ders...Hepinizin bu yaşadıklarımı canımı acıtsa da yorumlamanızı rica ediyorum...
Çok iyi anlıyorum, yaşadıklarını yaşadım. Üstelik ben senin konumunda oldum ama başka birine de o kişinin konumunda da oldum ne yazık ki. Bu vampirlikse o zaman hepimiz vampiriz bir nevi. Ama o taraftaki konumumu fark ederek durdurdum. Bu bana olumlu şeyler kazandırır. Senin konumundaki duruma gelince, Ben bu tarz olaylarda kurtulmak yerine savaşıp kazanma taraftarı olmayı yeğlerim. Biz ondan daha fazla zarar almadan kaçarsak kazanmış olmayacağız. Daha mutlu da olmayacağız. Sadece daha mutsuz olma riskinden kaçmış olacağız. Ben daha fazlasına sahip olmak isterim. Buradaki nokta hak etmiyor oluşumuz değil, kader değil, eksikliğimiz değil, yanlış yapıyor olmamız.Biraz düşün, aslında bize tamamen ait olan hiç bir şeye zaaf duymayız. Sevdiğimizi unuturuz çünkü hatırlamayız. Ona emek vermemize gerek yok. Onlar karşıdan bakınca biz de öyleyiz. Bu kadar aitliğe girmiş her ne varsa sadece yokluğunda farkedilir. Çok sevdiğim bir kedim vardı iş yerinde kucağıma çıkınca sıkılıyordum ya da arada seviyordum canım çekince fakat akşama kadar köşede uyuyordu, sürekli gidip onunla haşır neşir olmuyordum. Öldü bir gün günlerce ağladım. Şimdi fotoğraflarına bile bakamıyorum. Olsaydı her gün sevseydim diyorum. Aynı mantık. Bu işler malesef psikolojik savaş. Metafiziği de katmak istersen o senin tercihin. Zaten bana göre bir insana bir ima ile bakmak, bazı şeyler söyleyerek mutlu etmek bilerek y da bilmeyerek bir şey algılatmak ya da örneğin süslenip güzel görünmek ile büyü yapmak arasında hiç bir yok. Yani özetle büyük aşklar savaşlıdır. Diğerleri yani uyumlu ilişkiler de güzeldir ama durağandır. Huzur başka bir şey bizim dediklerimiz başka bir şey. Büyük istiyorsan büyük oyna. Büyük oynayacaksan karşındakine öncelikle kusursuz merhameti ve iyiliğini sunmayı kes. Hiç kimse çok iyilik yaptığı kimseye kendini önemsetmedi şimdiye kadar. Daha doğrusu önemsetse de sevdirse de bunu fark ettiremedi. Yok ol farketsin...
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Çok iyi anlıyorum, yaşadıklarını yaşadım. Üstelik ben senin konumunda oldum ama başka birine de o kişinin konumunda da oldum ne yazık ki. Bu vampirlikse o zaman hepimiz vampiriz bir nevi. Ama o taraftaki konumumu fark ederek durdurdum. Bu bana olumlu şeyler kazandırır. Senin konumundaki duruma gelince, Ben bu tarz olaylarda kurtulmak yerine savaşıp kazanma taraftarı olmayı yeğlerim. Biz ondan daha fazla zarar almadan kaçarsak kazanmış olmayacağız. Daha mutlu da olmayacağız. Sadece daha mutsuz olma riskinden kaçmış olacağız. Ben daha fazlasına sahip olmak isterim. Buradaki nokta hak etmiyor oluşumuz değil, kader değil, eksikliğimiz değil, yanlış yapıyor olmamız.Biraz düşün, aslında bize tamamen ait olan hiç bir şeye zaaf duymayız. Sevdiğimizi unuturuz çünkü hatırlamayız. Ona emek vermemize gerek yok. Onlar karşıdan bakınca biz de öyleyiz. Bu kadar aitliğe girmiş her ne varsa sadece yokluğunda farkedilir. Çok sevdiğim bir kedim vardı iş yerinde kucağıma çıkınca sıkılıyordum ya da arada seviyordum canım çekince fakat akşama kadar köşede uyuyordu, sürekli gidip onunla haşır neşir olmuyordum. Öldü bir gün günlerce ağladım. Şimdi fotoğraflarına bile bakamıyorum. Olsaydı her gün sevseydim diyorum. Aynı mantık. Bu işler malesef psikolojik savaş. Metafiziği de katmak istersen o senin tercihin. Zaten bana göre bir insana bir ima ile bakmak, bazı şeyler söyleyerek mutlu etmek bilerek y da bilmeyerek bir şey algılatmak ya da örneğin süslenip güzel görünmek ile büyü yapmak arasında hiç bir yok. Yani özetle büyük aşklar savaşlıdır. Diğerleri yani uyumlu ilişkiler de güzeldir ama durağandır. Huzur başka bir şey bizim dediklerimiz başka bir şey. Büyük istiyorsan büyük oyna. Büyük oynayacaksan karşındakine öncelikle kusursuz merhameti ve iyiliğini sunmayı kes. Hiç kimse çok iyilik yaptığı kimseye kendini önemsetmedi şimdiye kadar. Daha doğrusu önemsetse de sevdirse de bunu fark ettiremedi. Yok ol farketsin...
Zamanında yapılanlar karşısında ben de bazı karşılıklar verdim ama yapım bu şekil olmadığı için kısa sürede pişman oluyorum ona kötü davranınca...Her söylediğine katılıyorum,o o kadar rahat ki ,ben de bir o kadar endişeli...Yanlış bir şey yapıp da bir daha aramız bozulursa diye...Ama kaybetme korkusu kaybetmekten betermiş...Dediğin gibi ben savaşmaya hazırım da karşıdaki kişi mesafeyi koyduğu için savaşmıyorum...Yeniden beni denemek için gelir zaten...En doğru cümleyi yukarıda yazmışsın,tüm bulacağı yerlerden yok olmak...Benim için o kişi varlığında da yokluğunda da bir ama ben onun için öyle değilim ki...rahatlıkla kırıp dökebiliyor ve üzülmemi umursamıyor....Benim bir şeyi ya da birini sevmek için yokluğuna ihtiyacım yok ,varlığında hep bilirim değerini ama insanların ihtiyacı var,aynı senin verdiğin örnekte olduğu gibi(kedi)...Merhametle,iyi davranmakla bir yere varılmıyor ama kişinin hamurunda da biraz olmalı...Bazı insanların elinde değildir,akrep gibi doğasında vardır bazılarının kötü olmak...Bak dilim hiç kimseye kötü demeye bile varmıyor...Bazıları da sonradan deneyimleri yüzünden kötüleşirler...Küm bilir bu insanlar da iyi birşeyler yaşadıktan sonra iyi günlere olan inançlarıını kaybetmişler ya da insanlara güvenemediklerinden herkese aynı davranıyorlardır...Sonradan acı çekmemek için baştan başkalarına acı çektirip rahatlıyor olabilirler...
 
Son düzenleme:

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
@createtherules Metafiziği de katmak isterim tabii ki de ,nasıl işte?Bana cevap verip de şu anda konujştuğumuz için o kadar üstümden yük kalkıyor ki...Görüyor musunuz?Buraya yazmak ve duygularımı sizinle paylaşmak çok iyi geliyor....Yalnız olmadığımı bilmek ,benimle benzer deneyimlere sahip insanların düşüncelerini öğrenmek hepimize iyi gelir...İyi ki buraya bugün gelip yazmışım...
 

createtherules

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
675
Tepkime puanı
1,143
@createtherules Metafiziği de katmak isterim tabii ki de ,nasıl işte?Bana cevap verip de şu anda konujştuğumuz için o kadar üstümden yük kalkıyor ki...Görüyor musunuz?Buraya yazmak ve duygularımı sizinle paylaşmak çok iyi geliyor....Yalnız olmadığımı bilmek ,benimle benzer deneyimlere sahip insanların düşüncelerini öğrenmek hepimize iyi gelir...İyi ki buraya bugün gelip yazmışım...
Önce eylem planı. Kendini korumaya al. Sonra güvendiğin birinden detaylı bir bakım ile durumun saptamasını yap. Bir kaç ayrı kişiden de olabilir. Bu bakımlar senin düşüncelerini de yansıtır ve de düşündüğün şey gerçekleştiği için zaten, blokajlarını öğrenmiş olursun.
Önce o blokajları yok edip sonra karşıya oynarsın
 

Ogun

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 May 2022
Mesajlar
34
Tepkime puanı
19
Ben sadece içimi döktüm sizlere...Duygularımı kontrol etmek değil de kabul etmek beni daha çok sakinleştiriyor...Üzülmek,sevinmek,ağlamak,gülmek...hayatın bir parçası,insan olmanın gereği bunlar....Biraz daha zaman geçsin,elbet de mutlu olmaya çalışacağım ama duygularımı hiçe saymak daha kötü yapar benim psikolojimi...Bazen mutlu olman gereken yerde bile üzülebilirmişsin ve bunun için kendimizi yargılamamamız gerekiyormuş...Hüzün de sevinç kadar bize ait ve bazen insanı tekamül ettiren ,derinleştiren bir yanı var....Gözyaşlarımı bastırmadan akıtıp topraklanmam gerekiyor...Ne gülmenizi ne de ağlamalarınızı bastırn!Hangi duygu geliyorsa kabul etmeye çalışalım,öyle yapıyorum....İşte geldim sizinle paylaştım...Ben yine eski halime dönebileceğimi hissediyorum ama insanlara güvenemiyordum uzun zamandır,şimdi sadece daha beter travmam tetiklendi...O konuyu şifalandırmam gerekiyor....Bir de bu karşılıklı olan bir durum olduğu için ve de her insanı aynam kabul ettiğim için kızamıyorum da o kişiye...Çünkü gerçekten daha çok yaklaşan bendim ve ben onunla görüşmek için daha fazla çabalamışımdır...Her seferinde yaptıklarından pişman olup itiraflarda bulınuyor belli bir zaman sonra ama tekrar aynı kısırdöngüyü yaşıyoruz....Bu benimle ilgili bir durum ama her seferinde kırılmamam gerekiyordu....İşte ben de insani özelliklerimi kaybetmemişim demek,çünkü çok hissizleşmiştim,ne zamandır robot gibiydim...Bu kişi gelip bana bir sürü duyguyu(sevinç,mutluluk,neşe,eğlence,hüzün,üzüntü,yalnız bırakılmışlık)aynı anda yaşatınca uzun süredir kendimi herşeyden soyutladığımı da anladım.Karşı tarafın tokadını yedim ama bana ders olmuştur umarım...Sizler de faydalanın diye yazıyorum ve bu duygumu aşmaya çabaladığım için sizlerin desteğini almak istedim....Burada kendini kontrol altına almak ya da herhangi bir taktik peşinde koşan insanlara örnek olmak istedim..Hiç bir ilişki ya da olay bizim kontrolümüzde değil,yine çok sert bir biçimde deneyimledim bunu..Kendinizi ya da karşı tarafı yargılamayın!O kişi de bizim enerjimize göre davranıyorsa bizde bitiyor yine....Defalarca aynı döngüye de izin veren ben oldum,sizin de hayatınızda şeytan tüyü olan insanlar varsa ve sınırlarınızı çizemiyorsanız kendinize kızmayın!İçinizdeki enerjiyi iyileştirmeye ve travmalarınızı çözmeye çalışın...Sorun o kişide değil,benim defalarca o kişinin her söylediğine ve davranışlarına inanmam...O kadar gerçek ki,bazı sözleri ya da davranışlaır önceden planlayamaz...doğaçlama gelişiyor gibime geliyor ama sonradan düşününce zihnim beni yanıltıyor...Yoksa bu kadar da oynayamaz hiç kimse...Bunu da konuşmuştuk daha önceden,herşeyden ve herkesten ''kaçarak''kurtulan biriymiş bu adam,benimle ilgil değilmiş ama beni de bana yansıtıyor olabilir mi?Aynam mı bu kişi yoksa enerji vampiri mi?
Bunları yaşamak belki hoşunuza gidiyor. Mutluluğun ardından hüzün...bunu düşündünüzmü hiç?
Defalarca aynı şey olduğunu belirtiyorsunuz; sizde alışkanlık bir hale dönüşmüş olabilir...
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Defalarca aynı şey olduğunu belirtiyorsunuz; sizde alışkanlık bir hale dönüşmüş olabilir...
Ben uzun süre atlatamadığım için böyle bir durumdan her zaman uzak kalmaya çalışıyorum ama insan en çok kaçtığına yakalanıyor...O yüzden diyorum burada sizlere:''Asla,bir dahaki sefere ya da bundan sonra''böyle yapacağım ya da yapmayacağım demeyin''En çok kaçılana yakalanılıyor....Ben yaşadıklarımı sahipleniyorum zaten,çok mutlu oldum,önemli olan da bu...Biraz daha devamlılığı olsaydı daha az kırılırdım...Yoksa insan hayata dokunmadan bir cam perdeyle yaşayamaz ömrü boyunca...Bir tane hayatım var ,istediklerimle ve sevdiklerimle geçirmeye çalışıyorum....O kişinin huyunu bilip de görüşen yine ben'im ,hoşuma gitmiyor,çok kırılıyorum....Aynı süreci değiştirebilmek de sanırım amacım....Belki bir başka sefere bu kişi de benim dönüştüğüm gibi dönüşür diye düşünüyordum ama birini değiştirmek hem zor hem de bana düşmez...Ben onun yanında nasıl değişip bambaşka biri oluyorsam o da belki aynısını yaşar...Yine büyük konuşup da'' hiç kimse değişmez'' demeyeyim.Bendeki alışkanlık değil,o kişiyle zaman geçirmek için sınırlarımı çizmekten vazgeçmek..Görüşmek istemediğimize sınır çizeriz ama birlikte büyülü saatler geçirmeyi isteyen de ben olduğum gibi ona kızamıyorum...Merak ettiğim;Bazı insanların(kadın-erkek)karşı cinsle birlikte zaman geçirdikten sonra ortadan kaybolma isteği nasıl geliyor?Yani biz istediğimizle birlikteyiz de ,onlar neden istedikleri,sevdikleriyle değiller de o günleri ''sonradan kaçacakları''kişilerle geçiriyorlar.Benim duygularım o kadar net ki,birinden kaçıyorsam hep kaçarım,kaçmıyorsam zaten zaman geçiririm...Sonradan her seferinde ''kaçma isteği oluşturan''bir kişiyi tanırsınız artık ve onunla görüşmezsiniz ,bunu öğrenmeye çalışıyorum...
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Önce eylem planı. Kendini korumaya al. Sonra güvendiğin birinden detaylı bir bakım ile durumun saptamasını yap. Bir kaç ayrı kişiden de olabilir. Bu bakımlar senin düşüncelerini de yansıtır ve de düşündüğün şey gerçekleştiği için zaten, blokajlarını öğrenmiş olursun.
Önce o blokajları yok edip sonra karşıya oynarsın
Hiç bakım yaptırmadım ,güvendiğim biri de yok...Becerebileceğimi sanmıyorum...Ben sadede dua,ritüel,telepatiyi kast etmiştim @createtherules Diğer işlerin bende hiç bir işe yaramayacağını hissediyorum...
 

Ogun

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 May 2022
Mesajlar
34
Tepkime puanı
19
Ben uzun süre atlatamadığım için böyle bir durumdan her zaman uzak kalmaya çalışıyorum ama insan en çok kaçtığına yakalanıyor...O yüzden diyorum burada sizlere:''Asla,bir dahaki sefere ya da bundan sonra''böyle yapacağım ya da yapmayacağım demeyin''En çok kaçılana yakalanılıyor....Ben yaşadıklarımı sahipleniyorum zaten,çok mutlu oldum,önemli olan da bu...Biraz daha devamlılığı olsaydı daha az kırılırdım...Yoksa insan hayata dokunmadan bir cam perdeyle yaşayamaz ömrü boyunca...Bir tane hayatım var ,istediklerimle ve sevdiklerimle geçirmeye çalışıyorum....O kişinin huyunu bilip de görüşen yine ben'im ,hoşuma gitmiyor,çok kırılıyorum....Aynı süreci değiştirebilmek de sanırım amacım....Belki bir başka sefere bu kişi de benim dönüştüğüm gibi dönüşür diye düşünüyordum ama birini değiştirmek hem zor hem de bana düşmez...Ben onun yanında nasıl değişip bambaşka biri oluyorsam o da belki aynısını yaşar...Yine büyük konuşup da'' hiç kimse değişmez'' demeyeyim.Bendeki alışkanlık değil,o kişiyle zaman geçirmek için sınırlarımı çizmekten vazgeçmek..Görüşmek istemediğimize sınır çizeriz ama birlikte büyülü saatler geçirmeyi isteyen de ben olduğum gibi ona kızamıyorum...Merak ettiğim;Bazı insanların(kadın-erkek)karşı cinsle birlikte zaman geçirdikten sonra ortadan kaybolma isteği nasıl geliyor?Yani biz istediğimizle birlikteyiz de ,onlar neden istedikleri,sevdikleriyle değiller de o günleri ''sonradan kaçacakları''kişilerle geçiriyorlar.Benim duygularım o kadar net ki,birinden kaçıyorsam hep kaçarım,kaçmıyorsam zaten zaman geçiririm...Sonradan her seferinde ''kaçma isteği oluşturan''bir kişiyi tanırsınız artık ve onunla görüşmezsiniz ,bunu öğrenmeye çalışıyorum...
Duygularınızı çok iyi ifade ediyorsunuz ama şunu da sanırım anlamış sınız ve tahlilinizi koymuşsunuz. Hiç kimseyi değiştiremez,dönüştüremezsiniz. Ancak kendinizi dönüştürebilirsiniz...mutlu olduğunuzu söylüyorsunuz o halde devam edin ve kabullenin. Sanırım siz kabullenemiyor dönüştürmeye çalışıyorsunuz....sonuç bu ve bu olmaya devam edecek. Tabi yaşam sizin.
 

Alex06

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Kas 2015
Mesajlar
566
Tepkime puanı
1,177
Her ilişki bir enerji transferi sizinki de bir tür transfer karşılıklı izinli. Sadece biri daha fazla almış, sonuçtan her iki tarafta memnun olsaydı sorun olmazdı.
Sürekli tekrarlanan döngü ise hayat dersinizi henüz ogrenmemissiniz demek oluyor. Alın elinize kağıt kalem yazmaya başlayın ne öğrendiniz hangi duyguları yaşadınız yaşıyorsunuz. Kendi derslerinizi çıkarın ki tekrarı olmasın. O dersleri çıkarırsanız mutsuz kötü hissetmez kabullenmeye geçersiniz.
Ben aşka inanırım ama ruh eşi kavramına inanmam. Aşkın içinde tanıdık olma hali bir olma hali var. 10 kere asik olun hepsi ruh esiniz gibi gelir ve bazı insanlarla frekansimiz tutar. Bir süre sonra frekans tutmamaya başlar. Söylemeye çalıştığım şey şu aşka başka anlamlar tanımlar yüklemeyin derim , aşk aşktır ve geçicidir. Son olarak evlenmek için eğer asıksanız aşkın geçmesini bekleyin 6 ay 1 sene gibi sürede biter zaten, sonra bakın bu kişi ile yaşamak istiyor musunuz. Ask gel git sever heyecan sever evlilik ise güvenlik emniyet huzur sever. Bir birinden çok farklı şeyler sakın ola biribirine karıştırmayın derim. Tabi bunlar benim fikirlerim.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,043
Tepkime puanı
1,458
Her ilişki bir enerji transferi sizinki de bir tür transfer karşılıklı izinli. Sadece biri daha fazla almış, sonuçtan her iki tarafta memnun olsaydı sorun olmazdı.
Sürekli tekrarlanan döngü ise hayat dersinizi henüz ogrenmemissiniz demek oluyor. Alın elinize kağıt kalem yazmaya başlayın ne öğrendiniz hangi duyguları yaşadınız yaşıyorsunuz. Kendi derslerinizi çıkarın ki tekrarı olmasın. O dersleri çıkarırsanız mutsuz kötü hissetmez kabullenmeye geçersiniz.
Ben aşka inanırım ama ruh eşi kavramına inanmam. Aşkın içinde tanıdık olma hali bir olma hali var. 10 kere asik olun hepsi ruh esiniz gibi gelir ve bazı insanlarla frekansimiz tutar. Bir süre sonra frekans tutmamaya başlar. Söylemeye çalıştığım şey şu aşka başka anlamlar tanımlar yüklemeyin derim , aşk aşktır ve geçicidir. Son olarak evlenmek için eğer asıksanız aşkın geçmesini bekleyin 6 ay 1 sene gibi sürede biter zaten, sonra bakın bu kişi ile yaşamak istiyor musunuz. Ask gel git sever heyecan sever evlilik ise güvenlik emniyet huzur sever. Bir birinden çok farklı şeyler sakın ola biribirine karıştırmayın derim. Tabi bunlar benim fikirlerim.
Daha önce de yazıp çizdim,bütün travmalarımı bulduğumu sanıyordum ama bulmak bir işe yaramıyormuş,içselleştiremedikten sonra...Ben bazı dersleri öğrendiğimi sanıyordum,evet sebeplerini anladım ama ona göre davranamadım...Çünkü bilincimizle anladığımızı sandığımız hiçbir şeyi bilinçaltında değiştiremeyebiliyormuşuz...Keşke amacım evlilik olsa...O kişiden öyle bir beklentim olmadı hiç...Zaten aşık olunca insanların aklına hemen nasıl evlilik geliyor anlamıyorum...Ben daha çok zaman geçirmek,o kişiyle yakınlaşmaktan başka bir şey düşünemiyorum...Onu,ailesini,arkadaşlarını tanımak...Onunla birlikte çok eğlendiğimizi hissediyorum...Bazı hislerimin onda da aynı duyguları uyandırdığını seziyorum...Bir mantığı yok bunun ,aşk,ruh ikizi,ruh eşi,ne derseniz deyin,tanımlayamıyorum....Sadece bir kişiye hayatımda çok yakın hissediyorum ve bütün kuralları unutuyorum...Aşk,sevginin ötesinde bir durum benim için...Bazı ilişkiler böyledir....Burada hem içimi döktüm hem de ben uyanamadım ama siz de böyle durumlar yaşadığınızda kendinize yüklenmeyin benim gibi..''.Hiçbir konuda öğrendim ya da kontrol bende''demeyin...Ben zaten hep burada ''bilmiyorum''demek çok önemlidir derim...Bilen insan bütün deneyimlerini kaybetmiş ve yeni hiçbir şey öğrenemez demektir.''Biliyorum''demek öğreneceklerimizi sınırlar.Son zamanlarda ben de çok tekamül ettiğimi,hayata dair bazı sorunlarımı çözdüğümü sanıyordum,yanılgıya düştüm...Kısaca kendi kendime spritüel olarak kibirlenmiş olabilirim ki bana sorsan çok mütevaziydim...Sanrılarım işte....Yeni deneyimlere ve bilgilere ulaşmak istiyorsanız hep ''bilmiyor''konumunda olunuz!Görünenle gerçek bazen çok farklı olabiliyor...
 
Üst