shadows
Kayıtlı Üye
Merhaba arkadaşlar. Uzun zamandır aklıma takılan bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum. İnanç ve düşünce gücünün ne kadar önemli olduğunu ve yaşamımızın inançlarımıza ve düşüncelerimize göre şekillendiğini hepimiz biliyoruz. Örnek vermek gerekirse biten bir ilişkinin ardından karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılıp yaydığımız sinyaller durumu daha da karışık hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Bunun yerine muhattabınızla olan sorunlarınızın çözüleceğine ve sağlıklı bir ilişki yaşayabileceğinize saf bir inançla inanmak ve zihnimizde tamamen olumlu düşüncelere yer vermek gerekir. Yani o kişiyi olumlu duygularla düşünerek,hissederek tekrar hayatımıza çekmenin mümkün olacağını çok duyuyoruz.
Fakat okuduğum başka bir metinde yazar; yaşamımızı,ilişkimizi ya da iş hayatımızı akan bir ırmağa benzetmiş. Düşüncelerimizi ise bu ırmağın akmasına engel olan taşlar,kaya parçaları olarak betimlemiş. Eğer taşlar ırmağın önünden kalkmazsa ırmağın rahatça akamayacağını ifade etmiş. Yani düşüncelerin akışı bozduğunu öne sürmüş.
O halde yaşamımızda sorun olarak gördüğümüz şeyleri düşünüp düzelmesini istemek mi,hiç düşünmeyip akışa bırakmak mı doğru olandır?
Sevgi ve Işıkla...
Fakat okuduğum başka bir metinde yazar; yaşamımızı,ilişkimizi ya da iş hayatımızı akan bir ırmağa benzetmiş. Düşüncelerimizi ise bu ırmağın akmasına engel olan taşlar,kaya parçaları olarak betimlemiş. Eğer taşlar ırmağın önünden kalkmazsa ırmağın rahatça akamayacağını ifade etmiş. Yani düşüncelerin akışı bozduğunu öne sürmüş.
O halde yaşamımızda sorun olarak gördüğümüz şeyleri düşünüp düzelmesini istemek mi,hiç düşünmeyip akışa bırakmak mı doğru olandır?
Sevgi ve Işıkla...