MeHDiX
Kayıtlı Üye
Cinler insanlara o anda hangi enerji fazla ise o surete bürünürler. Mesela bu bir hayvan yada insan olabilir. Ve beslendikleri bu enerjiden mütevellit her kılığa bürünürler. Cinler insanlara insan şeklinde göründüğünde eyer kişiyi aldatmaya yönelik bir olay içerisindeyse o kişinin tanıdığı bir surete bürünür. Kişi kendini o tanıdığı insanla konuştuğunu zanneder. Şu soru akıllara gelebilir.. Bir insanın tanıdığını nerden biliyorlar ve o tanıdık kişinin suretine girebiliyorlar? Cinler bu boyuta geçtiklerinde seçtikleri kurbanın zihnini anlık bir taramadan geçirerek ona en yakın kişileri görür. Ve bu sayede içlerinden birinin kılığına bürünürler. Diğer bir şekilde ise eyer cin insan kılığına girerek kendini gösterirse herhangi bir insanın suretine bürünürler. Ancak bu büründüğü kişi kesinlikle daha önceden gördüğü biri olur. Cinler bu hususta açık vermektedirler. Nasıl mı? keşfetmedikleri bir insanın kimliğine bürünmek istediklerinde fiziki yapısında muhakkak bir eksik olur. Bunlar ya gözleri insanınkinden farklı olur, ya elleri insanınkinden şekilsiz olur, ya vücudu kafasına ve bacaklarına göre orantısız olur, yada yürüyüşünde aksaklık olur. Belki garip gelebilir ancak kır düğünlerinde ve yahut köy düğünlerinde cinler o düğüne dahil olurlar. Bir süre gözlemlerler. Analiz yaparlar insanlar ve konuştukları hakkında. Belirli birini seçerler. Bilirsinizki bazı köylük yerlerde tuvaletler dışarda olur. Yada mazur görün ama ihtiyacından dolayı zor durumda kalan birisi tenha bir yere ihtiyacını gidermek için durduğunda o cin yada cinlerde derhal orada bulunurlar. Kişi düğünün verdiği rehavet ile herhangi bir işlem yapmadan ihtiyacını karşıladığında tasallut olayı başlar. O kişi düğün alayına döndüğünde agrasif tavırlar sergiler yada anlamsız davranışlarda bulunur. Şayet musallat olan cin işlemini o gün için değilde sürekli olarak devam ettirmek isterse o insanın rüyalarında kendini hissettirir. Sonra zamanla uyanık olduğu hallerde sesler duyurur halüsinasyonlar gösterir. Kişinin iradesi artık iyice azaldığında cinler o insanla konuşmaya başlarlar. İlk göründüklerinde insan gibi görünürler ve son derece yardımsever bir kimlik içerisinde olurlar. Musallata uğrayan kişi isteklerinin yerine geldiğini gördüğünde artık etrafındaki arkadaş, aile, eş dost bireylerinden uzaklaşır. Sürekli yanlız kalmak ister. Gündüzleri dışarı çıkmak istemez, çalışmak istemez doğru düzgün beslenmez. Cinler sürekli direktifler verir. Dini yaşamından uzaklaşarak artık cinlere tabii olmuş bir hale gelir. Bu süreç çok kısada sürebilir çok uzun bir zamanda. Ancak şu varki muhakkak bir zaman sonra artık cinler ondan almaya başlarlar. Bu süreçtede ise musallata uğrayan kişi ne bir ayet duymak ister nede kuran-ı kerime yaklaşır. Cinlerin insanlara görünme şekilleri bu ve bunu gibi olaylardır. Bazen bir insan anlık görüntü görür ve şeklini seçemez. bu durum illede musallat olayı değildir. Cinlerin bizim içimizde yaşadığını unutmayalım. Doğal olarakta onlarda seyahatlerinde yada aktivitelerinde kendilerini anlık olarak gösterirler. Zahiri alemin içinde bulunan son derece normal olaylardır bunlar. İnsanlar batın olan alemi bilmeselerde cinler zahiri alemi çok iyi bilirler.
ALINTIDIR
ALINTIDIR