"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
Buyuye buyuyle karsilik vermek veya vermemek?
- Konbuyu başlatan Isobelzxc
- Başlangıç tarihi
cagatay98
Kayıtlı Üye
Ah be dostum ben sana inci bırakıyorum sen bana dünya üzerindeki döngüden bahsediyorsun,dünya dediğin nedir ki oyun ve eğlence.
Bu tekamül işini dünyayı tanıyorum diye tanıtanlar var.Akılla tekamül tamamlanmaz.
Gerçek tekamülün yanında dünyanın marifeti çok küçük kalıyor.
Tekamülünü belli bi seviyeye getirenler kainatı nefsinde müşahade ediyor.
Dünyayı değerli kılan Allah'ın burada gölgesini hem batına hem zahire çıkarması başka bişey değil.
Teşekkür ederim efendim sohbet için benim sözüm buraya kadar.
Allah içindeki iman nurunu büyütsün,
Sana ve bana,bizlere keskin görüş nasip etsin.
Bu tekamül işini dünyayı tanıyorum diye tanıtanlar var.Akılla tekamül tamamlanmaz.
Gerçek tekamülün yanında dünyanın marifeti çok küçük kalıyor.
Tekamülünü belli bi seviyeye getirenler kainatı nefsinde müşahade ediyor.
Dünyayı değerli kılan Allah'ın burada gölgesini hem batına hem zahire çıkarması başka bişey değil.
Teşekkür ederim efendim sohbet için benim sözüm buraya kadar.
Allah içindeki iman nurunu büyütsün,
Sana ve bana,bizlere keskin görüş nasip etsin.
KarBahçesi
Kayıtlı Üye
ben de uzun ve destanları seviyorum daha açıklayıcı oluyor teknik barındırıyor tam isabetli anlamı yakalamak için yararlı bence
D
DAİMON
Aynı kanıdayım @dennise . Künhünü ispat gibi oluyor birazda gizemli duruyor. Bilgiyi dogru dan vermektense bu yöntem yani tarazınız herkesin beceremeyecegi türden aslında. Sırıtan kulagı tırmalayan bir üslubunuz yok bazen anlamakta güçlük çekilebilir o kadarı normaldir. İlim seviye seviye, anlayış, algı herkeste bir değil. Ve size yakışıyor, duruşunuza yakışan bir üsluptasınız. Bence kesinlikle asla bozmadan yolunuza devam ediniz. ALLAH ilminizi daha da artırsın daha da çok anlatın.
Bakın birde genel konuşacağım. Soru sahibi derdini yazmış açık açık söylüyor biz buna cin dedigimizde neden sorun oluyor ben onu anlamış değilim. Sonuçta her birimizinki yorumdan ibaret.
Büyüler haliyle müslüman birinin yapacağı bir iş olmayınca yani direk dinden çıkmış oluyor. Şeytanın oyucagı olmadan büyü yapamayacağı için cinler kesin bu işte vardır deriz. Elbette cinlerinde kafir olanları bunlarla ilgilenir müslüman olanları degil.
Enerji ise başka... Nazarda olabilir duruma göre, beddua da olabilir ya da belki sadece bir insan sözü bile büyü etkisi bırakabilir. Belki daha da yıkıcı olabilir.
İnanın kimsenin efor sarfetmesine gerek kalmaz bile çogu zaman. Öyle yönlendirmeler yaparlar ki büyüden daha tesirli olurlar.
Konu sahibine, Allah yardımcın olsun. İnan ki aramakla bulunsaydı hakikat ehli, kimin bir derdi yok ki... Onları bulanlar dertten başka bir şey söylemiyorlar. Ledün ilmine sahip insanların tek yaptıkları insanlara yardım etmek dertlerine çare aramak. Siz her gün samimiyetle isteyin. Elbet bir çare bulunur. Belki imanınızla kurtulacaksınız bu illetten ki bu da mümkündür. Allah dilediği kuluna dilediği şekilde şifa verendir.
Ü
Üye silindi 58480
MErhaba,
Ben bu anlattiklariniza zaten en bastan katiliyorum. Benim oz perspektifim bu. Daha kucucuk bir cocukken bile altina imzami atardim, simdi de atiyorum.
***
Benim derdim baska ama : ))
Samimiyetiniz ve duaniz icin cok tesekkur ediyorum @DAİMON ???
Yarattigi canlinin tabiatini en iyi bilecek olan yine Allahtir ve Allah dilemese seytan oyle olmazdi ama yine o canliya bunu takdir ettiyse yine vardir bir hikmeti diye düşünuyorum.... o yuzden azdirmak degilde takdir diyelim bence seytanin gucendigi kadar da var sanki ama hz. Ismail bir ruya uzerine Allah in takdiri diyerek kurban edilmeyi kabul ediyor mesela...
Yarattigi canlinin tabiatini en iyi bilecek olan yine Allahtir ve Allah dilemese seytan oyle olmazdi ama yine o canliya bunu takdir ettiyse yine vardir bir hikmeti diye düşünuyorum.... o yuzden azdirmak degilde takdir diyelim bence seytanin gucendigi kadar da var sanki ama hz. Ismail bir ruya uzerine Allah in takdiri diyerek kurban edilmeyi kabul ediyor mesela...
KarBahçesi
Kayıtlı Üye
Şeytan nefsimizi harekete geçirmek için çalışmaz mı? Bu değil derken neyi kastettiniz?
Ü
Üye silindi 58480
Evet, seytan nefsimizi harekete gecirmek icin calisir.
Seytan bir matematik ogretmeni misali ele alinabilir.
Toplama, cikartma , carpma, bolme yapmak seytandandir deseydik eger, insan matematikle ilgili herseyden sakinmak ile mesul olurdu.
Ama sorun su ki seytan o 4 basit islem ile oyle ilimler de biliyor olurdu ki biz bunu taktir edemeyebilirdik. mesela algoritma bilirdi, permutasyon ve olasilik denklemeleriin altindan kalkardi, 4 islem ile cok bilinmeyenldenklemleri cozebilecek olurdi, koca bir tahtayi dolduracak karmakarisik islemleri bilirdi. insan ise 2 kere 2 esittir 4 eder demekten bile Allaha siginmak zorunda kalirdi. Simdi seytan kendisiyle isbirligi yapana da 4 temel islem uzerinden coook daha komplex sirlari verir ve imkan saglardi.
Simdi biz seytani vervese verici biri olarak biliyoruz sadece. Hayir, ilimde ilerledikce seytanin iblis ve ifrit gibi tayfasinin oldugunu goruyoruz. canli varliklar olduklarini goruyoruz. Cok daha agir inkarcilara cok daha gizli ilimlerle imkan verdigini biliyoruz.
Dunyaya yon verebilen bir elit tabaka vardir ve ifrit ile anlasmislardir. Hala da anlasiyorlardir.
Hz. Suleyman da dunyaya hukmetti ve ifriti baglayayak itibarsizlastirarak bunu yapti. Ifrit su an is basinda.
Biz ondan Allaha siginiyoruz ve onu kovuyoruz. Ancak ondan istifade eden elit tabaka ise dunya siyaseti uzerinde at kosturuyor.
Cok daha buyuk ve genis capli donguler vardir.
Kuran siyasi bir harita da vermistir. Hangi tasil altina bakilmasi gerektigine iseret etmistir. ISrailogullari kiyamete kadar lanetlenmistir. Yani ifritlerle icli dislidirlar. Cunku lanet seytana ve taraftarlarinadir sadece.
Ben burdan tarikatci ve tasavvufa laf etmiyorum, ancak tasavvuf Kuranin sadece kisisel gelisim ayagidir. Nefs ve mertebelerini tanir ve bir ruhsal rejim yaparsiniz. Ancak Kuranda siyaset ayagi da var. Tarih korudoru var. 360 derece ilim sahasi var. Sadece tasavvus uzerinden gunumuzu okumak yetersiz kalir.
Seytan bir matematik ogretmeni misali ele alinabilir.
Toplama, cikartma , carpma, bolme yapmak seytandandir deseydik eger, insan matematikle ilgili herseyden sakinmak ile mesul olurdu.
Ama sorun su ki seytan o 4 basit islem ile oyle ilimler de biliyor olurdu ki biz bunu taktir edemeyebilirdik. mesela algoritma bilirdi, permutasyon ve olasilik denklemeleriin altindan kalkardi, 4 islem ile cok bilinmeyenldenklemleri cozebilecek olurdi, koca bir tahtayi dolduracak karmakarisik islemleri bilirdi. insan ise 2 kere 2 esittir 4 eder demekten bile Allaha siginmak zorunda kalirdi. Simdi seytan kendisiyle isbirligi yapana da 4 temel islem uzerinden coook daha komplex sirlari verir ve imkan saglardi.
Simdi biz seytani vervese verici biri olarak biliyoruz sadece. Hayir, ilimde ilerledikce seytanin iblis ve ifrit gibi tayfasinin oldugunu goruyoruz. canli varliklar olduklarini goruyoruz. Cok daha agir inkarcilara cok daha gizli ilimlerle imkan verdigini biliyoruz.
Dunyaya yon verebilen bir elit tabaka vardir ve ifrit ile anlasmislardir. Hala da anlasiyorlardir.
Hz. Suleyman da dunyaya hukmetti ve ifriti baglayayak itibarsizlastirarak bunu yapti. Ifrit su an is basinda.
Biz ondan Allaha siginiyoruz ve onu kovuyoruz. Ancak ondan istifade eden elit tabaka ise dunya siyaseti uzerinde at kosturuyor.
Cok daha buyuk ve genis capli donguler vardir.
Kuran siyasi bir harita da vermistir. Hangi tasil altina bakilmasi gerektigine iseret etmistir. ISrailogullari kiyamete kadar lanetlenmistir. Yani ifritlerle icli dislidirlar. Cunku lanet seytana ve taraftarlarinadir sadece.
Ben burdan tarikatci ve tasavvufa laf etmiyorum, ancak tasavvuf Kuranin sadece kisisel gelisim ayagidir. Nefs ve mertebelerini tanir ve bir ruhsal rejim yaparsiniz. Ancak Kuranda siyaset ayagi da var. Tarih korudoru var. 360 derece ilim sahasi var. Sadece tasavvus uzerinden gunumuzu okumak yetersiz kalir.
Birincisi Hz Muhammed a.selam a Büyü yapıldı. arkadaş doğru söylüyor. Nas ve Felak sureleri de zaten bunun ardına indi. Ama bu ona yapılabileceği için değil bir vesile olarak Allah tarafından makbul görüldü.
Hz. Musa Büyü yapmadı. Allah ın verdiği bir mucize ile Firavunun büyücülerine karşı mücadele verdi. Zaten Firavunun büyücüleri de olayın büyü olmadığını Mucize olduğunu anlayınca iman ettiler. Aşağıya ayetleri koyuyorum oradan manalarıyla zaten okuyunca anlarsınız.
Gelelim soruna. Büyüye büyü ile karsılık verirsen ahirette alacağın olmaz.
Ama sen haklı iken biri sana büyü yapar ise zaten Allah ahirette onu karşına getirecektir. Alacaklı durumdayken niye borcunu kapattırasın belki de hatta birde üstüne borc yapasın
?
Bu zayıflık değildir Allah a havele et sen Takdir Allah'ın dır de ve bırak Allah'ın izniyle ahirette alacağın olsun..
20/TÂHÂ-57: Kâle e ci’tenâ li tuhricenâ min ardınâ bi sihrike yâ mûsâ.
“Sen bizi, sihrin ile yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin ya Musa?” dedi.
20/TÂHÂ-58: Fe le ne’tiyenneke bi sıhrin mislihî fec’al beynenâ ve beyneke mev’ıden lâ nuhlifuhu nahnu ve lâ ente mekânen suvâ(suven).
Öyleyse biz de sana mutlaka onun gibi bir sihir getireceğiz. Şimdi (sen), seninle bizim aramızda bir zaman (buluşma zamanı) (ve) bizim ve senin, ihtilâf etmeyeceğimiz uygun bir yer tayin et (seç).
20/TÂHÂ-59: Kâle mev’ıdukum yevmuz zîneti ve en yuhşeren nâsu duhâ(duhan).
(Musa A.S): “Sizin (bizimle) buluşma zamanınız, ziynet (bayram) günü ve insanların toplandığı, duhan (kuşluk) vakti olsun.” dedi.
20/TÂHÂ-60: Fe tevellâ fir’avnu fe cemea keydehu summe etâ.
Böylece firavun döndü (gitti). Arkasından hilelerini topladıktan sonra geldi.
20/TÂHÂ-61: Kâle lehum mûsâ veylekum lâ tefterû alallâhi keziben fe yushıtekum bi azâb(azâbin), ve kad hâbe menifterâ.
Musa (A.S) onlara şöyle dedi: “Size yazıklar olsun! Allah'a yalanla iftira etmeyin yoksa sizi azapla yok eder ve (O'na) iftira eden(ler) heba olmuştur.”
20/TÂHÂ-62: Fe tenâzeû emrehum beynehum ve eserrûn necvâ.
Böylece işlerini (hilelerini), kendi aralarında görüştüler (tartıştılar) ve gizlice konuştular.
20/TÂHÂ-63: Kâlû in hâzâni le sâhirâni yurîdâni en yuhricâkum min ardıkum bi sihrihimâ ve yezhebâ bi tarîkatikumul muslâ.
“Bu ikisi gerçekten iki sihirbazdır. Sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve üstün olan tarikatınızı (yolunuzu, dîninizi), yok etmek istiyorlar.” dediler.
20/TÂHÂ-64: Fe ecmiû keydekum summe’tû saffâ(saffen), ve kad eflehal yevme menista’lâ.
(Firavun şöyle dedi): “Artık hilelerinizi (sihirlerinizi) toplayın. Sonra saf saf (sırayla) gelin. Ve o gün üstün gelen, felâha (kurtuluşa, zafere) ulaşmış olur.”
20/TÂHÂ-65: Kâlû yâ mûsâ immâ en tulkıye ve immâ en nekûne evvele men elkâ.
“Ya Musa, (asanı) sen mi atarsın yoksa önce atan biz mi olalım?” dediler.
20/TÂHÂ-66: Kâle bel elkû, fe izâ hıbâluhum ve ısıyyuhum yuhayyelu ileyhi min sıhrihim ennehâ tes’â.
(Musa A.S): “Hayır, (siz) atın!” dedi. Böylece (onları attıkları) zaman onların ipleri ve asaları, kendisine, onların sihirlerinden dolayı “hızla hareket ediyor” gibi göründü.
20/TÂHÂ-67: Fe evcese fî nefsihî hîfeten mûsâ.
Bu sebeple Musa (A.S), kendinde bir korku hissetti.
20/TÂHÂ-68: Kulnâ lâ tehaf inneke entel a’lâ.
“Korkma! Muhakkak ki sen, sen üstünsün.” dedik.
20/TÂHÂ-69: Ve elkı mâ fî yemînike telkaf mâ sanaû, innemâ sanaû keydu sâhır(sâhırin), ve lâ yuflihus sâhıru haysu etâ.
Ve sağ elindekini (asanı) at, onların yaptığı şeyleri yutacak. Onların yaptıkları sadece sihirbaz hilesidir ve sihirbazlar, nereden gelirse gelsinler, felâha (kurtuluşa) eremezler.
20/TÂHÂ-70: Fe ulkıyes seharatu succeden kâlû âmennâ bi rabbi hârûne ve mûsâ.
Bunun üzerine sihirbazlar secde ederek yere kapandılar. Biz: “Harun ve Musa'nın Rabbine îmân ettik.” dediler.
20/TÂHÂ-71: Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilâfin ve le usallibennekum fî cuzûın nahli ve le ta’lemunne eyyunâ eşeddu azâben ve ebkâ.
(Firavun): “Size izin vermemden önce ona îmân mı ettiniz? Muhakkak ki o, gerçekten size sihir öğreten, sizin büyüğünüzdür (ustanızdır). Bu durumda mutlaka sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Ve sizi mutlaka hurma ağacına asacağım. Ve böylece hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcı (imiş) gerçekten bileceksiniz.” dedi.
20/TÂHÂ-72: Kâlû len nu’sireke alâ mâ câenâ minel beyyinâti vellezî fataranâ fakdi mâ ente kâd(kâdin), innemâ takdî hâzihil hayâted dunyâ.
“Bize gelen mucizeler karşısında asla seni tercih etmeyiz (üstün tutmayız). Çünkü bizi, O yarattı. Bu durumda sen, yapacağını yap. Fakat sen, ancak bu dünya hayatında yaparsın.” dediler.
20/TÂHÂ-73: İnnâ âmennâ bi rabbinâ li yagfire lenâ hatâyânâ ve mâ ekrehtenâ aleyhi mines sihr(sihri), vallâhu hayrun ve ebkâ.
Muhakkak ki biz, hatalarımızı ve ona karşı sihirden bize zorla (istemeyerek) yaptırdığın şeylerden (dolayı) bizi, mağfiret etsin (affetsin ve günahlarımızı sevaba çevirsin) diye Rabbimize îmân ettik. Ve Allah, daha hayırlıdır ve daha bâkidir (kalıcıdır).
Hz. Musa Büyü yapmadı. Allah ın verdiği bir mucize ile Firavunun büyücülerine karşı mücadele verdi. Zaten Firavunun büyücüleri de olayın büyü olmadığını Mucize olduğunu anlayınca iman ettiler. Aşağıya ayetleri koyuyorum oradan manalarıyla zaten okuyunca anlarsınız.
Gelelim soruna. Büyüye büyü ile karsılık verirsen ahirette alacağın olmaz.
Ama sen haklı iken biri sana büyü yapar ise zaten Allah ahirette onu karşına getirecektir. Alacaklı durumdayken niye borcunu kapattırasın belki de hatta birde üstüne borc yapasın
? Bu zayıflık değildir Allah a havele et sen Takdir Allah'ın dır de ve bırak Allah'ın izniyle ahirette alacağın olsun..
20/TÂHÂ-57: Kâle e ci’tenâ li tuhricenâ min ardınâ bi sihrike yâ mûsâ.
“Sen bizi, sihrin ile yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin ya Musa?” dedi.
20/TÂHÂ-58: Fe le ne’tiyenneke bi sıhrin mislihî fec’al beynenâ ve beyneke mev’ıden lâ nuhlifuhu nahnu ve lâ ente mekânen suvâ(suven).
Öyleyse biz de sana mutlaka onun gibi bir sihir getireceğiz. Şimdi (sen), seninle bizim aramızda bir zaman (buluşma zamanı) (ve) bizim ve senin, ihtilâf etmeyeceğimiz uygun bir yer tayin et (seç).
20/TÂHÂ-59: Kâle mev’ıdukum yevmuz zîneti ve en yuhşeren nâsu duhâ(duhan).
(Musa A.S): “Sizin (bizimle) buluşma zamanınız, ziynet (bayram) günü ve insanların toplandığı, duhan (kuşluk) vakti olsun.” dedi.
20/TÂHÂ-60: Fe tevellâ fir’avnu fe cemea keydehu summe etâ.
Böylece firavun döndü (gitti). Arkasından hilelerini topladıktan sonra geldi.
20/TÂHÂ-61: Kâle lehum mûsâ veylekum lâ tefterû alallâhi keziben fe yushıtekum bi azâb(azâbin), ve kad hâbe menifterâ.
Musa (A.S) onlara şöyle dedi: “Size yazıklar olsun! Allah'a yalanla iftira etmeyin yoksa sizi azapla yok eder ve (O'na) iftira eden(ler) heba olmuştur.”
20/TÂHÂ-62: Fe tenâzeû emrehum beynehum ve eserrûn necvâ.
Böylece işlerini (hilelerini), kendi aralarında görüştüler (tartıştılar) ve gizlice konuştular.
20/TÂHÂ-63: Kâlû in hâzâni le sâhirâni yurîdâni en yuhricâkum min ardıkum bi sihrihimâ ve yezhebâ bi tarîkatikumul muslâ.
“Bu ikisi gerçekten iki sihirbazdır. Sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve üstün olan tarikatınızı (yolunuzu, dîninizi), yok etmek istiyorlar.” dediler.
20/TÂHÂ-64: Fe ecmiû keydekum summe’tû saffâ(saffen), ve kad eflehal yevme menista’lâ.
(Firavun şöyle dedi): “Artık hilelerinizi (sihirlerinizi) toplayın. Sonra saf saf (sırayla) gelin. Ve o gün üstün gelen, felâha (kurtuluşa, zafere) ulaşmış olur.”
20/TÂHÂ-65: Kâlû yâ mûsâ immâ en tulkıye ve immâ en nekûne evvele men elkâ.
“Ya Musa, (asanı) sen mi atarsın yoksa önce atan biz mi olalım?” dediler.
20/TÂHÂ-66: Kâle bel elkû, fe izâ hıbâluhum ve ısıyyuhum yuhayyelu ileyhi min sıhrihim ennehâ tes’â.
(Musa A.S): “Hayır, (siz) atın!” dedi. Böylece (onları attıkları) zaman onların ipleri ve asaları, kendisine, onların sihirlerinden dolayı “hızla hareket ediyor” gibi göründü.
20/TÂHÂ-67: Fe evcese fî nefsihî hîfeten mûsâ.
Bu sebeple Musa (A.S), kendinde bir korku hissetti.
20/TÂHÂ-68: Kulnâ lâ tehaf inneke entel a’lâ.
“Korkma! Muhakkak ki sen, sen üstünsün.” dedik.
20/TÂHÂ-69: Ve elkı mâ fî yemînike telkaf mâ sanaû, innemâ sanaû keydu sâhır(sâhırin), ve lâ yuflihus sâhıru haysu etâ.
Ve sağ elindekini (asanı) at, onların yaptığı şeyleri yutacak. Onların yaptıkları sadece sihirbaz hilesidir ve sihirbazlar, nereden gelirse gelsinler, felâha (kurtuluşa) eremezler.
20/TÂHÂ-70: Fe ulkıyes seharatu succeden kâlû âmennâ bi rabbi hârûne ve mûsâ.
Bunun üzerine sihirbazlar secde ederek yere kapandılar. Biz: “Harun ve Musa'nın Rabbine îmân ettik.” dediler.
20/TÂHÂ-71: Kâle âmentum lehu kable en âzene lekum, innehu le kebîrukumullezî allemekumus sihr(sihra), fe le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilâfin ve le usallibennekum fî cuzûın nahli ve le ta’lemunne eyyunâ eşeddu azâben ve ebkâ.
(Firavun): “Size izin vermemden önce ona îmân mı ettiniz? Muhakkak ki o, gerçekten size sihir öğreten, sizin büyüğünüzdür (ustanızdır). Bu durumda mutlaka sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Ve sizi mutlaka hurma ağacına asacağım. Ve böylece hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcı (imiş) gerçekten bileceksiniz.” dedi.
20/TÂHÂ-72: Kâlû len nu’sireke alâ mâ câenâ minel beyyinâti vellezî fataranâ fakdi mâ ente kâd(kâdin), innemâ takdî hâzihil hayâted dunyâ.
“Bize gelen mucizeler karşısında asla seni tercih etmeyiz (üstün tutmayız). Çünkü bizi, O yarattı. Bu durumda sen, yapacağını yap. Fakat sen, ancak bu dünya hayatında yaparsın.” dediler.
20/TÂHÂ-73: İnnâ âmennâ bi rabbinâ li yagfire lenâ hatâyânâ ve mâ ekrehtenâ aleyhi mines sihr(sihri), vallâhu hayrun ve ebkâ.
Muhakkak ki biz, hatalarımızı ve ona karşı sihirden bize zorla (istemeyerek) yaptırdığın şeylerden (dolayı) bizi, mağfiret etsin (affetsin ve günahlarımızı sevaba çevirsin) diye Rabbimize îmân ettik. Ve Allah, daha hayırlıdır ve daha bâkidir (kalıcıdır).
@bremer cok tesekkurler aciklaman icin.. Soylediklerine de katılıyorum..
Bir diger baslikda okudum buyu yapan kendini gizleyebilir demissin bakim yapan bir kisi bana korumali bir buyu o yuzden buyunun amacini ve kimin yaptigini göremiyorum demisti var midir yani boyle bir buyu sekli sence?
Ve birde, sonuc olarak bir kari koca yapilan buyu nedeniyle ikide bir ayrilma noktasina geliyor bunun çilesini ailece cekiyorlar, tamam Allah a havale edelim baska care yok...
Ama buyu yapani bilmeyince her zaman hedef durumunda degil miyiz, ayrica buyu Allah tarafindan bozulana kdr bu cile çekilecek veya karsi taraf amacina ulaşacak buyu yuzunden ayrilmis olundugunu bile bile sabir mi etmelidir yani.. Care bu mudur?
Bir diger baslikda okudum buyu yapan kendini gizleyebilir demissin bakim yapan bir kisi bana korumali bir buyu o yuzden buyunun amacini ve kimin yaptigini göremiyorum demisti var midir yani boyle bir buyu sekli sence?
Ve birde, sonuc olarak bir kari koca yapilan buyu nedeniyle ikide bir ayrilma noktasina geliyor bunun çilesini ailece cekiyorlar, tamam Allah a havale edelim baska care yok...
Ama buyu yapani bilmeyince her zaman hedef durumunda degil miyiz, ayrica buyu Allah tarafindan bozulana kdr bu cile çekilecek veya karsi taraf amacina ulaşacak buyu yuzunden ayrilmis olundugunu bile bile sabir mi etmelidir yani.. Care bu mudur?
böyle bir durum var. çeşitli okumaları var bu sayede işlem ve yapan kişi yaptıran kişi gizli kalıyor. Ancak tabi bazı durumlarda çok güclü ruhaniler ile ve halvet ile anlaşılabilir kimin nasıl ne şekilde ne için yaptığı. diğer türlü zor.
Care şu kendini ve eşini korumaya aldıracaksın tüm işlemlere karşı kapattıracaksın kendini ve eşini bir hocaya. veya muska vefk v.s yaptıracaksın korunma amaclı. Veya zikir ehli olacaksın çektiğin zikir yapılan işe karşı koyar veya zaten seni temizlerler cektiğin zikirden dolayı.
bunun dışında yapabileceğin bir şey yok . sen karşı tarafa okuyacaksın o sana okuyacak sonuc ne olacak ? sizin paranız gidecek sağlığınızdan nasibinizden kısmetinizden olacaksınız hocalar kazanacak
Care şu kendini ve eşini korumaya aldıracaksın tüm işlemlere karşı kapattıracaksın kendini ve eşini bir hocaya. veya muska vefk v.s yaptıracaksın korunma amaclı. Veya zikir ehli olacaksın çektiğin zikir yapılan işe karşı koyar veya zaten seni temizlerler cektiğin zikirden dolayı.
bunun dışında yapabileceğin bir şey yok . sen karşı tarafa okuyacaksın o sana okuyacak sonuc ne olacak ? sizin paranız gidecek sağlığınızdan nasibinizden kısmetinizden olacaksınız hocalar kazanacak