7 vitesli bir spor araba gibi görüyorum bunu.
Bilinç düzeyleri, beynin pasif hesaplama hızına göre belirleniyor biraz da. Hız arttıkça hükmedilir alan da genişliyor. Böylece yeni üst denklemler ve farkedilebilir uzak menzillerin dinamikleri de hesaba girmeye başlıyor.
Düşük viteslerde araba sürerlen dikkatimiz yakın mesafedir. Şehir içidir. Dar alandır. 5 duyudur. Yayalar, ağaçlar, yol tabelaları, kedi köpek, siren, korna. Emmaredir bunlar. Yani emirlere göre bir düzen vardır meşru insani boyutta. Çünkü senin içinde aynı anda sonsuz hızlanma gücün de var ama bu ham kabiliyet sana da etrafa da zarar verebilir dar alanda. O yüzden etrafın şeriat (mutlak kurallar) ile kuşatılır ki, bu sıkışmışlık sende dikey büyüme olarak tezahür etsin. Yatay büyümeyle ilk denemende çuvallarsın çünkü.
İnsanlar daha nefsi emmarenin diplomasını almadan nefsi safiyeye sıçramak istiyorlar. Cin ordusu kurcam diye direttikleri için de perdelerini bir anda yırtıp , korkunç gerçeklerle yüzleşiyorlar. Kaldıramıyorlar bu durumu. NEden ? Çünkü nefsi emmare ile nasıl başedeceklerini öğrenmeyi umursamadılar. Nefsi safiyelerinde sorun yok halbuki. Portal ermişe nasıl açıldıysa sana da öyle açıldı çünkü. İstedin oldu. Ama nefsi emmaren nasıl kriztalize oldu ise nesfi safiyen de o frekantan portal açtı.
İsa'ya kulak verilmeli : Yerde neyi bağlarsan gökte de onu bağlarsın. Nefsi emmaren neyse, nefsi safiyen de odur diyor. İzdüşümleri aynıdır diyor. Nefsi emmarede açlığa dayanmakla, nefsi safiyede de demonların saldırına dayanmak aynı kanunun farklı yansımalarıdır.
Bir çok insan namaza bile bu yüzden başlıyor. Bir anda yitirdiği akli dengesine muhtaç hale geldiği için.