Bunlar çok güçlü ithamlar.. cin dediğimiz varlıklar; bilinç altında yaşayan kavram ve faktörlerden daha fazlası değiller.. Bilinçaltımız ise esasında çok güçlü.. Bizim tahmin edebileceğimizden çok daha güçlü bir kavram ve faktördür bilinçaltı.. yapıcı ve yıkıcı olabilirler..
Doğaya baktığımız zaman bir güneş görüyoruz.. Aynı zamanda bir Ay görüyoruz.. Güneş bilinç demektir. akılla ve mantıkla düşünmeme, akıl ve mantık ile karar vermeme güneş denilir.. Bilinç altı ile düşünmeme ve daha doğrusu hissetmeme ise ay denilir.. Hislerime ay denilir.. Mantığıma güneş denilir.. Erkek güneştir.. Kadın ay'dır.. bunu doğada görüyoruz.. üst güçten gelen bu etkileri görüyoruz.. yani ondan doğaya yansıyor.. güneş ve ay, erkek ve kadın, ihsan etmek ve almak, artı ve eksi, elektirik ve manyetik, ihsan ve egoizm.. hatta biraz daha derinleşip mistikleşirsek iman ve küfür tarzındada yansımaları vardır bu güçlerin.. Dinlerin çıkışında büyük etkileri vardır bu güçlerin..
Realitede ihsan etmek ve yalnızca egoistce almak kuvvetleri vardır.. bu güçler bizim dünyamızda bir denge unsuru değillerdir.. Babilden beri insanlık sürekli ayrıştı.., ,sürekli birbirlerine düşman oldular ve ayrıştılar.. babilden itibaren insanlar yalnızca egoist bir kuvvet ile ilerlediler.. farklı ulus ve dillere ayrıştılar.. hz.ibrahim ise ihsan etme kuvvetlerinden söz etti, elektriksel güçlerden söz etti.. erkeklerden söz etti.. Erkek çocuklarından söz etti.. yang güçlerinden söz etti..
nemrut ise alma kuvvetlerinden söz etti. manyetik güçlerden söz etti.. yalnızca kız çocukları yaşayabilir erkeklere ölüm dedi.. yin güçlerinden söz etti.. Yaradana karşıt güçlerden söz etti...
Hikaye hep aynı şekilde devam eder.. günümüzdede aynı şekildedir..Sünnetullah gibi birşeydir bu.. hem doğaya hemde insan ilişkilerine, ülkeler arası ilişkilere hep aynı şekilde yansır.. Bizim ahmaklığımız üst gücü göremememiz.. yaradanı göremiyoruz.. bizi kullandığını, salak yerine koyduğunu algılayamıyoruz.. Kendimizi özgür ve bağımsız zannediyoruz.. Tamamıyla kendi mantığımızla ve duygularımızla karar aldığımızı varsayıyoruz.. Yönlendirildiğimiz, yönlendirilebileceğimiz gerçeğini kabul etmeyi bırak, kabul etmeye dahil ithamları bile dışlıyoruz...
dostoyevski suç ve cezayı yazdı.. Raskolnikovu o yarattı.. raskolnikov onun yüzünden suç işledi.. esas suçlu kim? raskolnikovmu yoksa dostoyevskimi? işte onlar hep üst dünyalardan gelir.. kök ve dal.. basit bir romana bile öyle yansırlar.. kök ve dal...