Aşkın Gözyaşları

raine

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
34
Tepkime puanı
13
Konum
İstanbul
Rüyamız ruhumuzun yolculuğundaki görüntülerden mi oluşuyor?

+Kandilden çıkan bir ışık misali ruh, uykudayken bedenle olan bağını koparmamak suretiyle onu terk eder.Bu ışık levh-i mahfuza kadar uzanır ve kendi ile ilgili olan bölümleri "okur."Uyanırken, el fenerinin kapatılması gibi ruh da vücuda geri döner.Ruhun bu şekilde uzaklara uzanması sonucu normalde ilmimiz olması imkansız olan birtakım şeyleri öğrenebiliriz.Fakat bu öğrendiğimiz her zaman için ilahi ilmin bir cüzüdür.
Rüyadaki semboller ve nesneler vardır; onları sadece gerçekten bilgili olanlar okuyabilir fakat bu sembollerden çıkarılan anlam seviyeden seviyeye, kişiden kişiye ve ruhtan ruha farklılık gösterir.

-Ruhlar da mı bizler gibi çeşit çeşittir?

+Herkeste yedi tane ruh vardır.Ruh-u madeni, ruh-u nebati, ruh-u hayvani, ruh-u insani, ruh-u meleki ,ruh-u sır ve ruh-u sırrı-us sır.Rüyadaki semboller bağlı oldukları ruh seviyesine, onları kavrayan ruha ve gören kişiye göre farklılık gösterirler.Sultan, köleyle aynı rüyayı görebilir fakat anlamları farklıdır.
Rüyayı hangi seviyede ruhun gördüğü çok önemlidir.Ruh-u hayvani ve nebatinin gördüğü rüyalar kişinin güdülerini ve nefsani arzularını yansıtır.Mesela aç yatarsanız rüyanızda büyük ihtimalle yemek yediğinizi görürsünüz.Ruh-u insanı semboller görür.Mesela yılan mal anlamına gelebilir ama derviş tarafından görüldüğünde alt derecedeki ruha işaret olabilir.


Rüya mevzusu üzerine güzel bir açıklama olmuş.Sizlerle paylaşmak istediğim bir kısım daha var.



-Efendim içimizde bazen ölüm korkusu peyda oluyor.Bunu dervişliğimize yakıştıramıyor, kendimizden utanıyoruz.Ölüm korkusunu nasıl yenebiliriz?

+Peygamberimizin bir hadisi vardır:"Müminler ölmezler fakat nakil olurlar." Yani ölüm ayrı şeydir, nakil olmak ayrı şeydir.Mesela sen dar ve karanlık bir evdesin ve orada gezemiyorsun; ayaklarını uzatamıyorsun fakat oradan, geniş bahçeli bir köşke nakil olsan buna ölüm denir mi? Bu sözlerim ayna gibi apaydındır.Eğer sende aydınlık ve zevk varsa ölümü arzu edesin(korkmayasın), Allah senin yardımcın olsun! Tebrik ederiz ve beni de dualarından eksik etme.Eğer böyle bir zevk ve arzu sende yoksa o zaman böyle bir zevki yarat, ara ve çabala; zira Kuran'da bunu nasıl yapacağın hakkında şu bilgi vardır:"Eğer samimi bir mümin iseniz, ölümü arzularsınız."(Bakara:94).Erkekler ve kadınlar arasında mutlaka böyle samimi imana sahip insanlar vardır.Bu sözler size ayna olsun ve kendi halinizi bu aynada görün.Ölümden nefret etmedikçe hangi hal ve işte iseniz iyi sayılır.Bir işte ve hâlde çekingenlik oldu mu bu aynaya bak ve karar ver.Parlak bir ışıkta oturup ölüme hazırlan ve bekle veya çabalayan gibi sen de çabalayarak bu hali elde et.

Yiğit olan kişi sıkıntılı halinde hoş ve kederli iken mutlu olmasını bilen kişidir; zira muratlar, muratsızlık içinde gizlidir.Umutsuzluğunda nice umutlar vardır ama hemen kaygılanmak asıl umutsuzluktur.Ben ateşli ve hasta iken mutlu idim çünkü biliyordum ki yarın sıhhate kavuşacağım ve sıhhatli iken yarın hasta olabilirim, kaygım vardı.Bazen derler ya, "O yemeği yemeseydim bugün hasta olmazdım." Bu sözlerde teselli ararlar.Yiğit olan ise her türlü sıkıntıya dayanabilen insandır.Onun yüceliği budur.O, bu şekilde kâmil insan olmuştur.



Sinan Yağmur'un Aşkın Gözyaşları Tebrizli Şems kitabından alıntıdır
.
 
Üst