Annunakiler ve genetiği değişmiş varlıklar

TheDarkLord9o9

Kayıtlı Üye
Merhaba tekrardan
Annunakiler insan ırkından önce yaşadığı
teknolojik anlamda insan ırkının aklının alamayacağı kadar bir yol katetmiş ırk olduğu söylenir . Aynı zamanda insan genetiği ile oynandığı da söylenilir . Bunun sonucunda mitolojideki bazı varlıkların temeli oluşur.
Mesela vampirlerin insan enerjisi tükettiğini biliyoruz annunakilerde bazı okült geleneklerde enerji toplayan tanrılar gibi anlatılır aynı şekilde lycanthrope , iblisler , parazitler , nephilim gibi varlıklarda vardır.
Peki varlarsa neden biz bu tür varlıkları göremiyoruz
Perde boyut farkından mı frekans farklılığından mı
 
Onlarda değişti bence.
Geldikleri dünya ile bizim dünyamız farkı. O yüzden doğal bir değişim oldu.

Melezler oluştu, melezler başka melezleri oluşturdu. Bence kendinin bile farkın da olmayanlar var.

Bazıları gitti.

Saflığa yakın olanları da biz görmüyoruz. Çünkü homo sapiens bir virüstür. Korunmak Lazım.
 
Onlarda değişti bence.
Geldikleri dünya ile bizim dünyamız farkı. O yüzden doğal bir değişim oldu.

Melezler oluştu, melezler başka melezleri oluşturdu. Bence kendinin bile farkın da olmayanlar var.

Bazıları gitti.

Saflığa yakın olanları da biz görmüyoruz. Çünkü homo sapiens bir virüstür. Korunmak Lazım.
Kesinlikle aslında bir bakımdan yozlaştılar ama potansiyeli olanlar halada var farkında değiller dediğin gibi. Saf olanlarıda bence frekans farkından görmemiz mümkün değil çünkü hemen hemen heryerde frekans düşüşü yaşıyoruz .
 
Genetiğe fiziksel bir müdahale yapıldığını pek zannetmiyorum. Çünkü gerek yok.

Biraz rasyonel düşündüğümüzde, eğitimi olan insanlar uzay teknolojisi de geliştirebilir, gizli ilimlerle psişmeyi de öğrenebilir, metafizik yeteneklerini geliştirmeyi de öğrenebilirler zamanla.

Öte yandan elit genetiğe sahip birileri, hiçbir eğitim ve rehberlik almazlarsa, ineğe de tapabilirler, bütün gün cips yiyip reels ta kaydırabilirler.. Çünkü yol göstericileri olmadan bilemeyebilir, uyanamayabilirler. Tarih bunu zaten göstermiştir.


İnsanın genetik tabanına baktığımızda, en gelişkin hali de , en ilkel hali de aynı anda potansiyel olarak var zaten havuzunda. Gökten inerek insanlara bir çeşit aşı veya bir labaratuar müdahalesi yapan varlıkların olduğunu pek düşünmüyorum. Çünkü destekleyici deliller yok. Gerçekten yok.


Şunu düşünüyorum ama : Daha gelişmiş bir medeniyet, daha geri kalmış bir medeniyeti ziyaret etmiş olabilir. Bugün bile bu mümkündür. Afrikanın kabilelerine helikopterle indiğinizde bunun bir benzerini yaşarsınız. Gerçi kabileler artık modern dünyanın oyuncaklarına alıştılar. Ama bunu çok ta geriye gitmeden, 1940 larda yaptığınızda büyük ihtimalle tanrı zannedileceksinizdir.





Bildiğimiz Dünyada tarihi boyunda ulaşım hiç bu kadar kolay olmalıştı. O yüzden hatayı belki de burada yapıyoruzdur. Ama bazen de ilkel düşünmek gerek. Geçmişte illa ki daha gelişmiş medeniyetler olmuştur. Hatta hava yolu ulaşımı belki de başı çeken medeniyetlerin bir askeri sırrı olarak ta kalmış olabilir. Bilemeyiz. Hz. Süleyman döneminde de olduğu gibi.


Uzaydan gelmelerine gerek yok yani, belki de farklı bir kıtadan geldiler :D bilemeyiz. Kozmik ölçekte düşünmek benim de hoşuma gidiyor ve ufkumu açıyor. Ama gerçekçi de olmak lazım. Dünya bir matrix ve dışarıdan gelmek pek söz konusu değil, ancak iç içe geçmiş olan tabakalar da burada. Yani şeytanlar da aramızda. Perdenin yırtıldığı ve tamir edildiği dönemler olmuştur. Bu bana daha mantıklı geliyor. Çünkü cinniler gerçekten çok fırıldaklar. Şişede durdukları gibi durmazlar bizim boyutumuza bir kere toplu halde geçerlerse.
 
Son düzenleme:
Genetiğe fiziksel bir müdahale yapıldığını pek zannetmiyorum. Çünkü gerek yok.

Biraz rasyonel düşündüğümüzde, eğitimi olan insanlar uzay teknolojisi de geliştirebilir, gizli ilimlerle psişmeyi de öğrenebilir, metafizik yeteneklerini geliştirmeyi de öğrenebilirler zamanla.

Öte yandan elit genetiğe sahip birileri, hiçbir eğitim ve rehberlik almazlarsa, ineğe de tapabilirler, bütün gün cips yiyip reels ta kaydırabilirler.. Çünkü yol göstericileri olmadan bilemeyebilir, uyanamayabilirler. Tarih bunu zaten göstermiştir.


İnsanın genetik tabanına baktığımızda, en gelişkin hali de , en ilkel hali de aynı anda potansiyel olarak var zaten havuzunda. Gökten inerek insanlara bir çeşit aşı veya bir labaratuar müdahalesi yapan varlıkların olduğunu pek düşünmüyorum. Çünkü destekleyici deliller yok. Gerçekten yok.


Şunu düşünüyorum ama : Daha gelişmiş bir medeniyet, daha geri kalmış bir medeniyeti ziyaret etmiş olabilir. Bugün bile bu mümkündür. Afrikanın kabilelerine helikopterle indiğinizde bunun bir benzerini yaşarsınız. Gerçi kabileler artık modern dünyanın oyuncaklarına alıştılar. Ama bunu çok ta geriye gitmeden, 1940 larda yaptığınızda büyük ihtimalle tanrı zannedileceksinizdir.





Bildiğimiz Dünyada tarihi boyunda ulaşım hiç bu kadar kolay olmalıştı. O yüzden hatayı belki de burada yapıyoruzdur. Ama bazen de ilkel düşünmek gerek. Geçmişte illa ki daha gelişmiş medeniyetler olmuştur. Hatta hava yolu ulaşımı belki de başı çeken medeniyetlerin bir askeri sırrı olarak ta kalmış olabilir. Bilemeyiz. Hz. Süleyman döneminde de olduğu gibi.


Uzaydan gelmelerine gerek yok yani, belki de farklı bir kıtadan geldiler :D bilemeyiz. Kozmik ölçekte düşünmek benim de hoşuma gidiyor ve ufkumu açıyor. Ama gerçekçi de olmak lazım. Dünya bir matrix ve dışarıdan gelmek pek söz konusu değil, ancak iç içe geçmiş olan tabakalar da burada. Yani şeytanlar da aramızda. Perdenin yırtıldığı ve tamir edildiği dönemler olmuştur. Bu bana daha mantıklı geliyor. Çünkü cinniler gerçekten çok fırıldaklar. Şişede durdukları gibi durmazlar bizim boyutumuza bir kere toplu halde geçerlerse.
Evet dediklerine katılıyorum perde aslında şu an bile yırtılıyor CERN gibi büyük araştırma merkezlerinde gizliden de olsa yürütülüyor dediğiniz gibi tabakalar iç içe biz hem boyut farkından frekans farkından perde farkından göremiyoruz ama bunu kaldırmaya çalışıyorlar şu an teknolojik anlamda daha ilerlemek veya bilgi anlaşma yapmak umuduyla bahsettiğiniz elit genetik aslında kişinin kendini farketmesiyle başlar dediğin gibi potansiyelini köreltirse sıradan bir ruhtan farkı kalmaz her ruhun psişik metafiziksel gücü var bunu görmeyi engelliyorlar epifizi kapatmaya çalışıyorlar frekans yolu ile
 
bunu görmeyi engelliyorlar epifizi kapatmaya çalışıyorlar frekans yolu ile

Mesela "cin" demek neden yasak Televizyonlarda?

Bize içimizden yapılan müdahaleleri görmemiz asla istenmiyorken, şifayı da uzaya , dış aleme, dışımızda olanda arayarak iyice sisteme biat edenlerden olmamız isteniyor.
İlaçlarlarla başarılı bir şekilde semptom bastırıp uyuşturuluyoruz, verdikleri fikirlerle 3B'ye geriletiliyoruz. Buna da terapi diyorlar. İlaca karşı değilim. Ama ilaç sanayinin de sağlıklı bireyler olmamız için tanrısal bir aşkın fedakarlık üzerine kurulmadığını da çok iyi biliyorum.


Halbuki Matrix' teki herşey aslında dışarıdan değil, içeriden desteklidir. Sadece otomatik yazılımlar dış koşulların hesaplamalarına göre davranırlar. Mesela bir kedinin içsel farkındalığı yoktur. Sadece dışşal hareletlere odaklıdır. O yüzden kedi aydınlanmaz. Bize de içimizi kapattırıp, dışarısını da çok fazla önemsettiler. Böylece dış güdümlü kuklalar haline geldiğimizi bile anlayamayacak hale geldik. Çünkü içine dönen bunu görebiliyorken, dışarıya dışarıdan bakan bunu oturtacak mantık bulamıyor zihninde. Boş çünkü içi. Hayret oluşmuyor kafasında. Onay aramakla, like aramakla, "desinler diye" davranmakla kodlanmış bireylere asla anlatamazsın.


İşte bu insanlar da aramızdalar. MAtrixin aralara serpiştirdikleri otomat organizmalardırlar. Ayet bile inmiş bu kişilerle ilgili : Gözleri vardır görmezler, onları canlı zannedersin ama onlar ölüdürler. Hayvandan (3B) bile daha aşağıdırlar (2B) der. Yani iç alemleri, öz saygıları ve derinlikleri asla olmayan, ama dışsal etkileşimlerle kendini gizleyen varlıklar var aramızda. İşte seytanların kolayca girip çıktıkları yani bedenlendikleri varlıklar bunlardır. Hannaslar bunlardır.
 
Son düzenleme:
Mesela "cin" demek neden yasak Televizyonlarda?

Bize içimizden yapılan müdahaleleri görmemiz asla istenmiyorken, şifayı da uzaya , dış aleme, dışımızda olanda arayarak iyice sisteme biat edenlerden olmamız isteniyor.
İlaçlarlarla başarılı bir şekilde semptom bastırıp uyuşturuluyoruz, verdikleri fikirlerle 3B'ye geriletiliyoruz. Buna da terapi diyorlar. İlaca karşı değilim. Ama ilaç sanayinin de sağlıklı bireyler olmamız için tanrısal bir aşkın fedakarlık üzerine kurulmadığını da çok iyi biliyorum.


Halbuki Matrix' teki herşey aslında dışarıdan değil, içeriden desteklidir. Sadece otomatik yazılımlar dış koşulların hesaplamalarına göre davranırlar. Mesela bir kedinin içsel farkındalığı yoktur. Sadece dışşal hareletlere odaklıdır. O yüzden kedi aydınlanmaz. Bize de içimizi kapattırıp, dışarısını da çok fazla önemsettiler. Böylece dış güdümlü kuklalar haline geldiğimizi bile anlayamayacak hale geldik. Çünkü içine dönen bunu görebiliyorken, dışarıya dışarıdan bakan bunu oturtacak mantık bulamıyor zihninde. Boş çünkü içi. Hayret oluşmuyor kafasında. Onay aramakla, like aramakla, "desinler diye" davranmakla kodlanmış bireylere asla anlatamazsın.


İşte bu insanlar da aramızdalar. MAtrixin aralara serpiştirdikleri otomat organizmalardırlar. Ayet bile inmiş bu kişilerle ilgili : Gözleri vardır görmezler, onları canlı zannedersin ama onlar ölüdürler. Hayvandan (3B) bile daha aşağıdırlar (2B) der. Yani iç alemleri, öz saygıları ve derinlikleri asla olmayan, ama dışsal etkileşimlerle kendini gizleyen varlıklar var aramızda. İşte seytanların kolayca girip çıktıkları yani bedenlendikleri varlıklar bunlardır. Hannaslar bunlardır.
Kesinlikle aslında birşeyi sürekli göz önünde bulundurursan şüphelenmezler şu anda bunu yapıyorlar aslında gizli gizli yaptıkları birşey yok insanları yozlaştırıyorlar ata genleri aktif etmemizi istemiyorlar insanlar hükümetten değil hükümet aslında insanlardan korkuyor baştakiler kimi reptilanlar der kimi şeytan der kimi tarikatlar der tek gerçek var ki her insan ruhunun özünde gizli bir potansiyel barındırdığı Matrix çok güzel örtüyor bunu kaygı stres geçim sıkıntısı derken iç rehberine odaklanamıyorlar hepimiz Tanrının bir parçasıyız ondan bir kıvılcım taşıyoruz gerçek gücümüz çok daha ötesi mesela okyanuslarda ya da ormanlarda ya da aramızda farklı varlıklar dolaşıyor sadece frekans farkından göremiyoruz insanları sadece cinsel eğilim cinsiyetsizleştirme ekonomik sıkıntı ya sıkıntılarını atabilecekleri basit oyunlar gibi perdeler engeldir gerçeklik için dediğin gibi Matrix dışarıdan destekli değil aslında içten desteklidir asil tehdit içimizde mesela şahsen ben elit genlere melez genlere inanıyorum zaten boyutlarda varlar güncel fiziki alemdede varlar vampirlerin günümüz modernitesine ayak uydurması hiçte zor değil izole olması zor değil ya da kurt adamlar kontrollü dönüşüm ya da iblisler baştakilerin ya da güç zenginlik isteyenlerin ayinlerle ruhunu satması zor değil ya da portal açıp farklı boyutlardan varlık getirmeleri şeytan ile anlaşma yapmaları sosyal medya etkisi ile gerçekleri örtmeleri bilenleri susturulması hiçte zor değil fazla birşey demeyeyim ne olur ne olmaz
 
Geri
Üst