@Çetin İyi ,güzel de ;biz zaten kaldırılamaycak bazı tavırlara hep anlayışla yaklaşan,onları memnun etmek için elinden geleni yapan,onların çocukluklarında yaşadıklarına biz sebep olmasak da şefkatle yaklaşan insanlarız.Ama bu anlayış tek taraflı olduğu için hepimiz bu konuda öfkeli ve acılıyız...Hiç kimse anne ve babasının uzantısı olmak zorunda değildir.Bizim gösterdiğimiz ''sevme ,özen gösterme ve memnun etme''davranışlarımızın yarısını ebeveynler de gösterse ortada sorun kalmazdı.Ama insanlar hem yaşlarını hem de ebeveyn oluşlarını öne sürerek ''duygu sömürüsü ve bencillik ''yapabiliyorlar.Senin ailen daha farklı olabilir ama ev içinde susan ve her şeye katlanan,itiraz etmeyen çocuklar olduğumuz sürece dışarıda da ruhumuzun kabul etmediği davranışlara boyun eğerek kendi hayatımızı baltalıyoruz(iş,aşk,arkadaş,dost...her alanda).Sonra da aileler ''Neden kendini savunamıyor bu çocuk''diye soruyorlar.Bu çocuk evde hep susturulduysa,ezildiyse ,evde hep sessiz olması öğütlendiyse dışarıda ''hayır''demesi gereken yeri de bilmiyor.Sonra başına belaları çekiyor.Bu çocuklar yetişkin olduğunda kimseye ''hayır''diyemediği için ve de böyle bir tip oldukları dışarıdan belli olduğu için rahatça kurban durumuna düşürürlüyor.Siz hiç başkasına para konusunda kefil olup dolandırılan ya da kadınlar/erkekler tarafından kandırılıp duyguları (maddi/manevi)anlamda sömürülen insanlar görmediniz mi?Ya da iş yerinde maşa olarak kullanılıp işten çıkarılan masum insanlara denk gelmediniz mi?Bu insanlar hep aile içindeki bu tarz davranışlar yüzünden bu hale getiriliyorlardır.Sonra da aileler dışarıda ''özgüvenli,aktif,kendi haklarını savunabilen,başarılı''öğrenciler ya da yetişkinler isityorlar karşılarında.Asıl sevgi çocuğun ''kendi sorumluluğunu alabilecek''şekilde yetiştirilmesi ve aileden bağımsız hayat kurabilmesine destek olunmasıdır.''Aile'yi''kötüleyen yok,çünkü insanın ailesi her şeye rağmen sığındığı limandır ve hayatı güzelleştirir bir aileye ait hissetmek .Burada sadece ailelerin ve çocukların yanlış şekillenen hayatlarının sebeplerini tartışıyoruz.''Biz''bazı gelenek ve göreneklerin yanlışlıklarını anlayıp hep beraber düzeltmeye çalışıyoruz.Hiç bir şey için geç değildir,bize değilse bile belki bazı gençlere ve anne-babalara başka bir yol olduğunu göstermeye çalışıyoruz.Hiç bir uç nokta güzel değildir!Sabit fikirleri bir yana bırakıp iki taraftan bakmak gerekiyor her şeye.Hem aile sevgisini,hem de bağımlı olmadan bağlı olabilmeyi başarabilriz.Ebeveynlerin artık''çocuğun iyiliği için''lafının ardına sığınıp bencilliği bırakmaları ve asıl iyiliğin çocuğun ''yetişkin''hale geçebilmesine yardımcı olmayı gerektirdiğidir.Bazı insanlar bu tip ''bencil''aileler yüzünden ne iş ne aile kurabilir,sonra da 40 yaşına gelmiş çocuklarına sitem ederler.''Neden acaba?''Kendi gelenekleri ve terbiye anlayışları yüzünden (biraz da bencillik)yine mutsuz olan kendileri olur.Demek istediğim hem çocukları sindirip hem onlardan ''topluma uyum sağlamalarını,başarılı olmalarını ya da çoluk -çocuğa karışmalarını''isteyemezsiniz.Çatışmaların çoğu, zamanında ''herşeye boyun eğen,itiraz etmesine izin verilmeyen ,uslu çocuk''yetiştirmekten dolayı çıkıyor zaten.En azından gelecek nesillerde hem mutlu anne-babalar hem de mutlu çocuklar olsun diye uğraşıyoruz.''Aile''kavramını kutsamadan,olduğu haliyle kabul edersek sorunlar azalır.En ufak bir fikir çatışmasında''hain''gibi bakılmamalı,anne-babaların ''insan''olduğunu unutmayalım ve anne-babalar da bize sadece ''evlat''sıfatıyla yaklaşmasın!Biz aynı zamanda onlardan ayrı''bireyiz''ve ''insanız''.Ruhumuz farklı olabilir.Ama genç insanlar bile ''ebeveynlerine''toz konduramıyorsa biz bu kelimelerle bizim yaşlı ebeveynlerimize nasıl ulaşabiliriz?Anne-babalar hep mutlu olsun,her istediklerini dayatsınlar ama evlatlar bir konuda farklı düşünse bile suçlu hissettirilip duygu sömürüsü yapılsın?Yazacak çooook şey olsa da uzatmayayım artık...