Thot'un Kitabındaki Sırlar

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
Thot bir gün varoluşun kökenini derin derin düşündük­ten sonra uyuya kalmıştı... Fiedenini ağır bir uyuşukluk için­de hissediyordu. Bedenindeki bu uyuşukluğa paralel olarak ruhu da uzaya doğru gitgide yükselmeye başlamıştı. Tam o sı­rada tarif edilebilecek bir şekle sahip olmayan ilâhi bir varlı­ğın kendisini ismiyle çağırdığını farketti. Korkuya kapılan Thot: "Sen kimsin?" diye sormuştu.

— Ben Osirisim...En yüce Zekayım...,Her sırın örtüsünü kaldırabilirim... Sen ne istiyorsun?
— "Ey İlâhi Osiris! Varlıkların ve varoluşun kaynağını seyretmek ve Tanrı'yı tanımak istiyorum..."

Osiris kesin bir dille cevap verir:

— Arzun yerine gelecek

Bu kısa konuşmanın ardından, benliğini kaplayan ağırlık yerini büyük bir hafifliğe bırakmıştı...

Thot, kendisini büyük bir huzur ve iç aydınlanma sağla­yan bir ışığın içine gömülmüş olduğunu hissetmeye başlamış­tı. Bu saydam ışın demetlerinin içinden, hayranlık uyandırıcı güzellikte şekiller geçmekteydi. Ancak birden bire her şey değişivermiş ve üzerine ani­den, içinde canavarımsı şekillerin bulunduğu korkunç karan­lıklar çökmeye başlamıştı.

Koyu gri sisler içinde, iç karartıcı böğürmelerin duyuldu­ğu rutubetli soğuk bir girdabın içine yuvarlanıvermişti. Girda­bın içinde döne döne düşerken, ne dediği anlaşılamayan bir ses yükselmişti. Bu ses, ışığın sesiydi... Ne dediğini anlamasa da, bu sesi duyar duymaz rutubetli ve soğuk karanlık girdabın derinliklerinden insanı yakmayan büyük bir alev yükselmiş ve Thot'u üzerine alarak, onu bu karanlıklar girdabından yu­karılara doğru hızla çıkartmaya başlamıştı. Bu alevle birlikte yükselen Thot, kendisini pırıldayan yıldızların süslediği, uza­yın ferahlatıcı atmosferinin içinde bulmuştu. Alevin çevreye saçtığı pırıltılar çok tatlı bir sesle uzayın derinliklerinde kaybo­lup gitmişti...

Tüm uzayı ışığın sesi doldurmuştu... Aşağıda yeryüzü, yukarıda gökyüzü... İkisinin tam ortasında ise Osiris, boşluk­ta asılı duruyordu... Her şey bir anda olup bitmiş ve Thot şaşkınlık içinde Osiris'e bakıyordu.

Osiris Thot'a: "Gördüklerinin anlamını kavradın mı?" diye sormuş, "Hayır!" cevabı alınca da sözlerine şöyle de­vam etmişti:


Bu açıklamanın üzerine, Thot zihnine takılan kendisiyle ilgili bir soru sorar:

- "Bende nasıl bir içsel güç gelişim gösterdi ki, beden gözleriyle değil de, gönül gözleriyle görmeye başladım?"
- "Bu herkes için geçerli midir? Yoksa sadece bana mı özgüdür? " diye soran Toht'a Osiris'in cevabı son derece kısa oldu.
Thot'un sembolik olarak Osiris'le olan konuşmasının te­meli ruhsal irtibata dayanır. Dinsel terminolojide bu irtibat tekniğine "Vahiy Sistemi" denmiştir. Yani yukarıdaki satır­lar Thot'un aldığı vahiydir.

Thot'un Kitabı'nda yer alan bu satırlar arasında kullanılan sembollerin İsa Peygamber'in kullandığı semboller arasmda büyük bir paralellik olduğunu sanırım farketmişsinizdir.

Bu semboller: "Tanrılar'in Dünyası", "İlâhi Kelâm", "Baha", "Oğul" ve "Kutsal Ateştir.

Bunların hepsi Ezote­rik Öğreti'nin temelini oluşturan Mu Sembolleri'dir. Bu sembolizmi aynı şekliyle İsa Peygamber de kullanmıştır. Thot'un kitabında "Kutsal Ateş senin içinde gizlidir" sözleriyle dile getirilen ezoterik sırrı, İsa Peygamber şu şekil­de ifade etmiştir:

"Tanrı'nın Krallığı sizin içinizde ve çevrenizdedir."

Alıntı
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Arabi'nin de benzer bir cümlesi vardı anımsadığım kadarıyla

Din / inanış nasıl adlandırılırsa adlandırılsın yol ,arayanı aynı yere götürüyor sanırım bir şekilde.
 

tunny

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eki 2011
Mesajlar
33
Tepkime puanı
5
Konum
Gaia
Aslında ezoterizm her zaman vardığı nokta olan evren için evrim inanışıda bize bunu söyler.Birden geldik bire dönüyoruz diye.Yollar farklı hedef aynı.Bilgelik Tanrısı Yüce Osiris ve Kutsal Haberci Thot yada Hermes Trismegistus! .Örnekler ve isimler daha da çoğaltılabilir mayadan, tibete, ama herzaman mesajlar aynıdır.3 Tanrı.1 Ateş.3 tanrıdırki onlar bu kainatın sırlarıdır.3 Tanrıdırki onlar ilk olanlardır.3 Tanrıdırki onlar mükemmeldir.Sonra 1 Ateş vardır.en derinlerde saklı.En büyük zincirlerle hapsedilmiş.O ateşki bu kainatı yakıp kül edebilecek güce sahip.Ezoterizm bazen kafayı sıyırmaya sebep olabilecek kadar karışıyor.Ama işin cezbeden ve insanın içini yakıp kavuran kısmı ne biliyor musunuz? Nereye bakarsan bak o ateşin seni saran ,koruyan ve cesaret veren sıcaklığı. :) .
İşte bu ezoterizm işte bu gizli öğreti işte bu binlerce yüzlerce yıldır uğruna ölünen ateş.İşte bu ateş yakıyor ilk önce insanları ki gerçek ateşler yaksa bile bedenleri bunun verdiği acıyı vermiyor.Ama o acı ki diğer bütün zevklerden daha büyük zevk veriyor.İşte o acıki zevki unutturup tanrısallığı hissetiriyor.İşte o acı ki bizim zincirlerimizi kırıyor.İşte o acı ve sıcaklık bize uyanmamız ve rüyamızdan kalkmamız için fırsat veriyor.

Bu yazıyı buraya yazan arkadaşa teşekkürler.İçimdeki tutkuyu biraz daha körükledin.Umarımki sizinde ateşiniz devamlı olur.
 
Üst