Tanrı dediğiniz hayat gücünün sizi ya da herhangi bir şeyi yargılama yeteneği bile yok, çünkü hayat kendini iyi kötü, doğru yanlış, kusurlu kusursuz diye ikiye ayıran egolu bir karaktere sahip değildir. Eğer Tanrı bir egoya sahip olsaydı, kendini egosu doğrultusunda değiştirme, saptırma yeteneğine de sahip olacaktı. Eğer Tanrı bir an bile ikilem içinde kalsaydı, Tanrı olan hayat o anda durur ve asla yeniden “olamaz”dı! Tanrı tümüyle iyiliksiz ve kötülüksüzdür, ne negatif ne de pozitiftir. Tanrı mükemmel değildir, çünkü en son nokta olan mükemmellik sürekli ve değişken hayatı sınırlar. Tanrı sadece “olan”dır, ancak bu şekilde her şey olan hayatı olduğu gibi ifade edebilir. Tanrı sınırsız olanın bölünmemiş bütünlüğüdür. Tanrı her şey olduğu için, doğruda olduğu gibi yanlışta da, güzellikte olduğu gibi çirkinlikte de, yücelikte olduğu gibi alçaklıkta da var. Yaptığınız, düşündüğünüz şey ne kadar kötü, alçakça ya da harika olursa olsun, Tanrı tarafından “olmak” tan başka bir şey gibi görülmez asla.
Tanrı hayatınızı istediğiniz biçimde yaratmanız için size özgürlük verdi. Tanrı sizi daima sevdi, sizi başka türlü de algılayamaz, çünkü siz O’sunuz. Hayatın tomurcuklarını da siz yaratıyorsunuz, çirkinliğini de! Tanrı çirkinlik de olacaktır, tomurcuk da! Hangisinin iyi olduğunu asla yargılamayacaktır. O yalnızca “olan” dır, her şey olduğu için size istediğinizi seçme özgürlüğü verir. İyi ki öyledir, çünkü insanın yarattığı Tanrı kavramına benzeseydi hiç biriniz cennetin kapısını göremezdiniz, tek kişi bile! İçinizden tek bir kişi bile insanın yarattığı bu Tanrının beklentilerine göre yaşayamaz!
Başarısızlık duygusuna kapılmanızın nedeni yine kendinizsiniz. İstediğiniz realiteyi yaratma yeteneğinizle yaşamınızın tek yargıcı sizsiniz. Neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar veren hep siz oldunuz. Çünkü hayat denen “olmak” bunların hiçbiri değildir, Tanrı denen “olan” ın bir parçasıdır sadece. Yargılarınız bu katta yarattığınız bir illüzyondur. Ne yaparsanız yapın Tanrı sizi sever, çünkü yaptığınız ya da düşündüğünüz her şey size olgunluk kazandırarak Tanrıyı genişletir. Bu dünyadan ayrılıp hayat boyu yaptıklarınızı düşündüğünüz zaman (ki düşüneceksiniz) Tanrı orada da olacak, sizi tüm yarınlarınızda yine sevecek, çünkü Tanrı hayallerinizi ve düşlerinizi yarattığınız platformdur.
Tanrının en yüksek biçimi nedir? Düşünce! Evet hayatınızı yarattığınız platform, her şeyin yaşam gücü ve özü olan Tanrı, daha büyük bir anlayışla düşüncedir, çünkü düşünce her şeyin yaratıcısı, her şeyin kendinden meydana geldiği özdür. Düşünce, Tanrı Bilinci denen Sonsuz Zekadır. Her şeyi kendi özgün model ve biçimiyle bir arada tutan şeyin ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Düşünce, yani sevgi denen “kozmik zamk” tır bu, tüm maddeyi bir arada tutan odur. Hiçbir ölçü tanımayan bu sevgi Tanrıdır, bedeniniz bile sevgiyle bir arada tutulur.
Düşünce olmasaydı bedeniniz var olmayacaktı, madde de var olmayacaktı.
Tanrının korkulacak bir varlık olduğunu mu sanıyorsunuz? Değil, Tanrı tümüyle hazdır, çünkü başka türlü olmayı bilmez. O uyum içinde titreşen tüm hayat formlarıdır ve bu uyumlu titreşim bir kahkaha tufanını andırır. Eğer dikkatle dinlerseniz Tanrının müziğini, Tanrının gülüşünü duyabilirsiniz! Bir kez bile O’nun ağladığını duymadım..!
Tanrı olayına felsefi açından bakarsak tanrı işret sıfatı ile işte şu diye gösteremeyeceğimiz, olmaması muhtemel ama olması da olası bir varlıktır... Bütün yaratılanları bir araya getirmiş bile olsak asla tanrının varlığı kanıtlanamayan bir varlık olarak görülebilir... Olaya din inanç ve kutsal kitaplar açısından baktığımızda, bir yaratan var ve ulaşılamaz erişilemez güç yetirilimez her şeyden haberdar olan bir yaratıcı olması muhtemel görünüyor... tanrı tanımına felsefe açısından bakmış olsak ta dini inançlar ve öğretileri felsefesi açısından bakmış olsak ta, her ikisi de test edilmeye ispatlanmaya muhtaç yorumlardan öte bir anlam ifade etmeyecektir...
Hiç kimsenin öteki aleme gidip olayları araştırıp test etme ve tanrı tanımını doğrulama imkanı olmadığını da düşünürsek, her ikisi de ispatı denemesi ve tecrübesi mümkün olmayan sadece bir iddiadan öte bir anlamı olmayan kişisel tahmin ve yorumlardan öte bir anlam taşımayacaktır sonuçta..