Şizofreni genetik mi çevresel mi?

Mefetseger

Moderator
Katılım
17 Ağu 2010
Mesajlar
856
Tepkime puanı
291
Konum
Ankara
İş
Uzman Biyolog
''Şizofrenide Gen-Çevre Etkileşimi (EU-GEI) Projesi'' kapsamında yapılacak üç yıllık çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiği belirlenecek.

110524-sizofreni.hlarge.jpg


AB projesi kapsamaında 13 ülke ile birlikte yürütülecek ''Şizofrenide Gen-Çevre Etkileşimi (EU-GEI) Projesi'' kapsamında yapılacak üç yıllık çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiği belirlenecek
Hollanda, Almanya, Hırvatistan, İspanya'nın bulunduğu iş paketinin Türkiye liderliğinde, ''Şizofreniye yatkınlık ve hastalık şiddeti'' araştırılacak. Araştırmaya, Türkiye'den yaklaşık bin şizofreni hastası ve aynı sayıda şizofreni hastasının kardeşi ve sağlıklı kişi dahil edilecek.

Şizofreni hastalarının genetik incelemelerinin de yapıldığı araştırmada, hastalardan alınan kan örneklerinden akyuvar hücreleri ayrıştırılacak ve özel bir işlemle ölümsüzleştirilerek, Ankara Üniversitesi (AÜ) Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Hücre Serisi Biyobankası'nda saklanacak. Türkiye'deki tüm araştırmacılar için sınırsız bir kaynak niteliği taşıyacak bu örnekler, ilerleyen araştırmalarda kullanılabilecek.

Araştırma ile şizofreninin sebepleri, tanısı ve tedavisi ile ilgili önemli ilerlemelere yol açması öngörülüyor. Projenin Türkiye koordinatörlüğünü AÜ Tıp Fakültesi Öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Atbaşoğlu ile Doç. Dr. Meram Can Saka yürütecek.

''TÜRKİYE'DE HER YÜZ KİŞİDEN BİRİNDE ŞİZOFRENİ GÖRÜLÜYOR''

Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları Uygulama Merkezi Müdürü ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Atbaşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şizofreninin kronik bir hastalık olduğunu ve genellikle 15-20'li yaşlarda başladığını söyledi.

Şizofreninin, muhakeme kusurları, gerçeği ayırt edememe, yanlış şeylere inanma, gerçekte olmayan algılamalar görülmesi, işlev kaybına yol açabilen davranışa başlama ve eyleme dökme kapasitesinde azalma ile hayattan zevk almama gibi belirtilerle kendi gösterdiğini belirten Atbaşoğlu, hastalığın yaşam boyu tedavi gerektirdiğini ifade etti.

Atbaşoğlu, şiddet yönelik basında çıkan eylemleri yapanların ''şizofreni hastası'' olarak fişlenmesinin yanlış olduğunu; şizofreni hastalarında saldırganlığın fazla olduğuna dair bir veri olmadığını, şizofreninin çok önemli halk sağlığı sorunu olduğunu dile getirerek, Türkiye'de her yüz kişiden 3'ünde psikoz, her yüz kişiden birinde ise şizofreni görüldüğünü söyledi. Şizofreninin, hasta, hasta yakını ve toplum için büyük ıstırap ve zorluklara neden olabildiğini ifade eden Atbaşoğlu, hastalığın çocukluk döneminde yaşanan travmalar, anne-baba davranışları ve genetik faktörlere bağlı olduğunun düşünüldüğünü anlattı.

Atbaşoğlu, şizofrenide kalıtımın rolünün çok iyi bilindiğini, ancak yeni hastalıkların çoğunun ailesinde şizofreni olmayan kişilerde görüldüğüne dikkati çekti. Şizofreniye etki eden faktörlere ilişkin dünya ölçeğinde çeşitli çalışmalar yapıldığını, ancak genetik ile çevresel etmenlerin birlikte incelenmediğini belirten Atbaşoğlu, yeni tanıların ''bünye kadar çevrenin de şizofreninin ortaya çıkmasında etkili olduğu varsayımını güçlendirdiğini'' ifade etti.

''ŞİZOFRENİYİ BÜNYE Mİ YAPAR ÇEVRE Mİ?''

Bugüne kadar dünya genelinde şizofrenide genetik ve çevresel faktörlerin birlikte incelendiği boyutta araştırmanın yapılmadığını dile getiren Atbaşoğlu, AB Projesi kapsamında 13 ülke ile birlikte yürütülecek üç yıllık '' Şizofrenide Gen Çevre Etkileşimi'' isimli çalışma ile şizofrenin genetik mi yoksa çevresel faktörlerle mi geliştiğinin belirleneceğini söyledi.

Atbaşoğlu, her ülkenin incelemeye alacağı alanın farklı olduğu projenin Türkiye ayağının Ankara Üniversitesi'nden kendisi ile birlikte ile Doç. Dr. Saka'nın koordinatörlüğünde ''Şizofreniye Yatkınlık ve Hastalık Şiddeti''nin araştırılacağını belirtti.

''TÜRKİYE'DE 1 MİLYON AVRO HARCANACAK''

Doç. Dr. Meram Can Saka'nın verdiği bilgiye göre, AB ''Şizofrenide Bünye-Çevre Etkileşimi Araştırılması'' için 12 milyon Avro araştırma bütçesi ayırdı. Bu kaynak ile tüm Avrupa'yı kapsayan bir araştırma ekibi kuruldu. Araştırma kapsamında toplam 13 ülkede 6 iş paketi olarak adlandırılan farklı başlıklarda incelemeler yapılacak.

Bu ekibin ''hastalığa yatkınlık ve hastalık şiddetini araştıran'' kolu Türk araştırmacılar tarafından idare edilecek. AÜ'den Doç. Dr. Saka ve Prof. Dr. Atbaşoğlu koordinatörlüğündeki iş paketinde 2.5 milyon Avro harcanacak. Bu paranın bir milyon Avro'su Türkiye'ye geldi ve araştırma için ''Türkiye Şizofreni Ağı'' kuruldu. Başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere Türkiye'nin 10'dan fazla ilinde yürütülecek olan çalışma ile şizofrenide bünye-çevre etkileşimi, şimdiye kadar en detaylı ele şekilde alınacak.
Araştırmanın, şizofreninin sebepleri, tanısı ve tedavisi ile ilgili önemli ilerlemelere yol açması öngörülüyor.

Araştırmanın Türkiye ayağında toplam bin şizofreni hastası, aynı sayıda şizofreni hastasının kardeşi ve sağlıklı kontrol grubu incelenecek.
Şizofreni hastalarının genetik incelemelerinin de yapıldığı araştırmada, hastalardan alınan kan örneklerinden akyuvar hücreleri ayrıştırılacak ve özel bir işlemle ölümsüzleştirilerek Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Hücre Serisi Biyobankasında saklanacak. Sınırsız bir kaynak niteliği taşıyacak olan bu örnekler ilerleyen araştırmalarda kullanılabilecek.

PROJEYE KATILMAK İÇİN BAŞVURMAK YETERLİ

Projede yer alabilmek için, çalışmanın yürütüldüğü merkezlere başvurulması yeterli oluyor. İlgilenen ve katılmak isteyen hastalar ve hasta yakınlarının, AÜ Psikiyatri Bölümünden araştırma ekibi ile ''0312/5957109 ve (5956672, 5956615, 5956780)'' numaralı telefonlar ile temasa geçmesi gerekiyor.
Başvurunun ardından projeye katılan kişilerle detaylı yapılan görüşmenin ardından, psikolojik testler uygulanacak ve bünyesel özelliklerin değerlendirilmesi için kan alınacak. Tüm işlemler bir gün içerisinde bitecek. Projeye katılmak için ailede bir psikoz hastası bulunması ve gönüllü olmak yeterli olacak.

Bunun dışında, merkezde hala şizofreni, depresyon, disleksi başta olmak üzere birçok hastalık ve sağlıklı kişilerle ilgili çalışmalar yürütülecek.

Kaynak:ntvmsnbc
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
Genetik olabilir fakat onu tetikleyici çevresel faktörlerde şart.Genetik olarak ortaya çıkmayı bekleyen bir sorun söz konusu olabilir fakat o insan çevresinde rahat bir ortama sahipse özgür bir hayatı sorunu yoksa bu çok sonraları ortaya çıkabilir veya hiç çıkmaz.Tabi söylediklerim sadece benim fikirlerim...
 

BattleFury

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2010
Mesajlar
487
Tepkime puanı
72
babamın çalıştığı Eczaneye cok geliyorlar , hiçbir korkulcak yonleri yok TABİKİDE gelenlerin hepsi tedavi altında oldugu için... Cogunlukla cevreseldir demişti Babam. K ibenim babam Nam-ı Değer Peder :D doktorluk egitimi almıs biridir ve Doktor Özün bile kendisiyle gorustugu gunler olmustu :) E tabi bende tıp konusunu sevdigim için sormustum :)
 

darkangels

Banlı Kullanıcı
Katılım
27 Ocak 2009
Mesajlar
189
Tepkime puanı
19
Hastalıkların çoğu zaten genetiktir...
 

bedford

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Haz 2011
Mesajlar
177
Tepkime puanı
21
peki demon daveti yapınca mı cevresel olarak sizofreni olunuyormusmu??
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
peki demon daveti yapınca mı cevresel olarak sizofreni olunuyormusmu??
Bu aralar demon çağırma ritüelleri popüler konulardan biri oldu.Bu yüzden böyle bir mesajla karşı karşıya bulunmaktayız.Sorduğun soru bana kalırsa saçma çünki bu tür hastalıların ruhani boyuttaki etkilerini bilemediğimizden böyle bir cevap veremeyiz.Çevresel mi diye sormuşsun ama alakası yok.Senin sorun aslında şu metafizik olaylarla ilgilenen insanların akıl sağlığı bozuluyor mu?Tabi ki evet normaldir ama bu nörolojik mi yoksa ruhani bir olay sonucu mu bu bir muamma.Kişinin tamamen kendi kurduğu ruhani varlıklar bile olabilir bu soru kişisel olduğu için nesnel bir cevabı olamaz.Kendim sordum kendim cevapladım mesajındaki ipuçlarını kullanarak. :) İmla kurallarına biraz daha dikkat ederseniz sevinirim...
 

bedford

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Haz 2011
Mesajlar
177
Tepkime puanı
21
Bu aralar demon çağırma ritüelleri popüler konulardan biri oldu.Bu yüzden böyle bir mesajla karşı karşıya bulunmaktayız.Sorduğun soru bana kalırsa saçma çünki bu tür hastalıların ruhani boyuttaki etkilerini bilemediğimizden böyle bir cevap veremeyiz.Çevresel mi diye sormuşsun ama alakası yok.Senin sorun aslında şu metafizik olaylarla ilgilenen insanların akıl sağlığı bozuluyor mu?Tabi ki evet normaldir ama bu nörolojik mi yoksa ruhani bir olay sonucu mu bu bir muamma.Kişinin tamamen kendi kurduğu ruhani varlıklar bile olabilir bu soru kişisel olduğu için nesnel bir cevabı olamaz.Kendim sordum kendim cevapladım mesajındaki ipuçlarını kullanarak. :) İmla kurallarına biraz daha dikkat ederseniz sevinirim...

senin demon daveti yapan sonralardan sizofreni olan tanıdıkların varmı, onalar o hayatı yaşadıkları için artık demon daveti yapamıyolarmı?
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
Kişisel sorulara cevap vermem ama yok demon çağıran bi arkadaşım şizofren olmadı...
 

gizliyim

Kayıtlı Üye
Katılım
31 May 2011
Mesajlar
193
Tepkime puanı
20
Cogu Insan Sizofren oldugundan haberdar degil bence.
 

foxx

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Mar 2011
Mesajlar
104
Tepkime puanı
5
ben hem genetik,hem çevresel oluyorum yani
 
Üst