Selamlar
@Senechaux
Kısaca anlatayım.
Şiilik, İslam siyasi mezheplerinin en eskisidir. Şii mezhepleri Hz. Osman ın son dönemlerinde ortaya çıkmış, Hz Ali nin halife oldugu dönemde ise gelişip yayılmıştır.
Emevi döneminde Hz Ali nin çocuklarına yapılan zulüm ve işkenceler artınca Resulullah ın soyundan gelen bu insanlara sevgi gittikçe artmış ve mezhebin mensupları çogalmıştır.
Genel olarak Şiiler, Hz Ali nin peygamberimiz tarafından seçilmiş bir halife olduguna ve O nun diger sahabilerden üstün oldugu husunda da ittifak halindedirler. Ve imametin yani halifeligin seçiminin ümmetin görüşüne terk edilemeyecek kadar mühim olduğuna, bunun dinin en önemli prensibi olduguna inanırlar.
Ancak bütün şiiler aynı görüşte değiller.
İçlerinde Hz Ali ve oğullarını takdir etmekte çok ileri gidenler var. İlahlık atfedenler, beşeriyet üstü bir varlık olarak görenler filan. Bunlar İslam dairesinde değerlendirilmezler.
Aşırı gidenlerini günümüzdeki Şiiler de reddeder.
Sadece Şii mezhebinin Zeydiyye ve İmamiyye kolları genel olarak İslamiyetten çıkmamışlar ama küfrü icab ettirmeyecek bazı tuhaflıkları yine ortaya koymuşlardır.
Bu siyasi fırkaların fıkhi açıdan mezhebi her zaman olmayabiliyor. Namaz şekli vs. onlar fıkhi kısma dahildir. Siyasi kısmı(düşünsel, inanç yönü) başka, ameli (ibadet) kısmı başka yani.
Sünni müslümanlar fıkıhta mezhep olarak Hanefi, Şâfiî, Maliki ve Hanbeli yi taklit ederlerken; Şii müslümanlar Cağferi mezhebini taklit ederler.
Yani farklı gelenekten geliyorlar.
Şiiler İran, Irak geleneğine yaslanırlar, düşünsel yönden. Kral ailelerine kutsiyet ve ilahlık atfeden bir İran kültürü söz konusu. Pers imparatorluğu müslümanlar tarafından ele geçirilmiş geçirilmesine ancak düşünsel yönden geleneksel zihniyet kolay kolay bertaraf edilememiş, itikada da siyasi ve fıkhi yönden sirayet etmiştir. Günümüzde hala görüldüğü üzere kalıntıları mevcut. Özellkle bazı doğu illerimizde ırksal olarak daha ziyade etkinler.
Namazın kılınışı esnasında ufak tefek farklılıklar varsa da namazın bizatihi kendisi Şii müslümanlarda 3 vakitten ibaret.(öğlen ile ikindi; akşam ile yatsı birleştirilince üç vakte düşüyor onlarda.)
En büyük bir diger fark ise namazda Kerbela dan(Hz. Hüseyin in şehid edildiği topraklardan) getirilmiş bir taş üzerine secde etmek var.
Sizi düşünmeye sevk ediyorm. Namazda böyle bir harekete gerek var mıdır? Tuhaf hareketler bunlar. Sünni gelenege yani genel olarak peygamber tavrına aykırı bir uygulamadır bu. Hemde namaz gibi hatta namazda secde gibi bir anda. ...
Hasılı farkları detaylıca yazmaya lüzum görmüyorum. Size can alıcı noktaları ve tarihini genel hatlarıyla anlamanız için verdim. Detayları artık okuyup öğrenmeniz icab ediyor.
___________________________________________
Seyyid ve şeriflerden yani peygamber soyundan gelenlerden bahsettiniz. Ona da değinelim.
Şii mezhebi çatısı altında peygamber soyunun sıklıkla olması yukarıda bahsettikleirmize bakılırsa olagan degil mi, sizce de? Çünkü o cenahta el üstünde tutuluyorlar hemde geregi den fazla bir kutsiyet içerisinde. Bu nefse hoş gelen bir şey. Kim istemez.
Bakın ayetle sabit: Üstünlük Allah katında ancak ve ancak takva iledir.
Peygamber efendimizin soyu temizdir en azından peygamberimize varana kadar lakin o soya mensup olmak kimseye ekstra bir özellik atfetmemizi gerekli kılmıyor.
Peygamber Efendimizin bu hususta sözleri de vardır. Yazmıyorum uzun uzadıya...
El alma yoluyla şifa kabilinden ayetler okunabilir ama bu şeyyid yahut şerif olmayı asla gerektirmiyor. Hepimiz Allah ın kullarıyız. Bir sürü peygamber soyu yeryüzünde var. Yahudiler de de var ona bakarsanız. Hemde bir sürü.
Yani gördüğünüz kişiler iyi olabilirler şifai okumaları tesirli olabilir, ne güzeldir, ama peygamber soyundan gelmeleriyle ilgili degildir o. O ancak ve ancak takvaları dolayısyladır, birde el almışlarsa silsilede ki ruhaniler vesilesiyledir. O silsile Hz. Muhammed sas e kadar gider manevi alemde ve Allah ın izniyle hastalar şifa bulabilirler.
El olayı sende olsa ve takva ehli biri olsan inan sende de aynı şeyler vuku bulur.
Bugün nice mürşid i kamil vardır peygamber soyuna mensup olmayan. Düşün ki mürşid bu kişi... İnsnaalrı manevi yönden terbiye ediyorlar.
Yineliyorum peygamber soyundan olan birilerine hakaret edilmez, edepsizlik etmemek acısından ama daha farklı bir kutsiyet olayı bir müslüman için yoktur. Kendi şahsı manevisi kadar dünyada aynı bizim gibidir.