Sabrın sonu gerçekte neye ulaşır

Alice amundsen

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
416
Tepkime puanı
622
Konum
Aynanın diğer tarafı
Sabrın sonu nedir? gerçekten selametmidir sabreden kişi amaçlarına ,hayallerine ulaşırmı veya herhangi bir durum karşısında sabrettiği kişi onu anlarmı ,sabrımızın sonunda karşılaşacağımız durum sabrettiğimize değiyor mu değer mi sizce yoksa ,sabrettiğimizle ve yıprandığımızla kalırmıyız ?karşımızdaki bizi ,anlamayabilir mi
olaylar istediğimiz gibi olmayabilir mi ?
 

HeadShot

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
68
Tepkime puanı
54
Benim düşünceme göre insan kısıtlı bir özgür iradeye sahiptir, hatta bazen özgür iradeni olmadığını bile düşündüğüm oluyor. Yani her şey olucağına varır, bu düşünceye göre de sabretmek kazandırır.
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
7,697
Konum
Nirvana
İş
Witch
Sabrın sonu nedir? gerçekten selametmidir sabreden kişi amaçlarına ,hayallerine ulaşırmı
Kişiye duruma göre değişir, yani istediğin kadar sabret atletizm dünya şampiyonu olamazsın, yeteneğin, amacın için verdiğin mücadele, aldığın eğitim, bilgin ve tecrüben ve birazda şans bazen de çoğunlukla şans (yarışmanın yapılacağı gün beklenmedik kaza durumu vs gibi) etkili kanımca.

sabrettiği kişi onu anlarmı
Evet genelde anlar ama çok geç anlar, yani artık sende o heves kalmamıştır.

sabrettiğimize değiyor mu değer mi sizce yoksa ,sabrettiğimizle ve yıprandığımızla kalırmıyız ?karşımızdaki bizi ,anlamayabilir mi
olaylar istediğimiz gibi olmayabilir mi ?
Olaylar istediğin gibi gitmeyebilir o kişi seni anlasa bile, bazen durumlar o kadar kötüdür ki o kişinin seni anlaması bir şeyleri düzeltmek için yeterli olmaz, zamana bırakmak en iyisi, yani sabretmek olarak değil.. günü yaşamak, kendine hayatına odaklanmak kendini mutlu etmeye çalışmak.. çünkü eğer bir kişi seni sabretmek zorunda bırakıyorsa o kişi doğru kişi değildir, belki de o kişi o kişi başkaları için sabrediyor seni de kullanıyordur bilemezsin.. emek, çaba, samimiyet bunlar tabi ki önemli olması gereken şeyler ama karşılıklı olduğu sürece.. yoksa günün sonunda kendini aptal gibi hissedebilirsin.. tabiri caizse.. o motoru/godoşu nasıl da adam/insan sandım.. ama başkaları hak ettiği muameleyi yapıyormuş aslında ben nasıl enayiymişim diyebilirsin.. kendine acımaktır bunun sonu, bu da en kötüsü zaten.
 

Alice amundsen

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
416
Tepkime puanı
622
Konum
Aynanın diğer tarafı
Bana göre ;
Sabrımızın sonu selamet olmayabilir ve hayal kırıklığına uğrayabiliriz umduğumuz şeye ulaşamayabiliriz (çok ümitlenmemek lazım ) sabır ve tolerans gösterdiğimiz kişi ise sizin sabrınızı ve emeğinizi yüksek ihtimalle görmezden gelir insanoğlu çok nankör olabiliyor (herkez öyle değildir) sizi anlamaz buna göre çok sabırlı olmak da iyi değildir bence yerine göre tepki vermeli, bırakıp gitmeli yeter diyebilmelisindir...
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
4,000
Sabır bekleme enerjisi değildir.

Örneğin.
X bir kişinin Y kodlu hoş olmayan bağımlılığı var diyelim. Siz ; X'in bağımlılığından kurtulmasının hayatınızda yeni kapılar açacağını ve mutlu olacağınızı düşünürsünüz. Oysa X, içinde bulunduğu Y halinden hoşnuttur ya da bu halin negatifliğinin farkında değildir. Hayatını dümdüz yaşamaya devam eder. Nötrdür.

Bu bilinçteki bir bireyin Y haline sabır göstermek, evrene bol keseden pozitif yollayıp polyannacılık oynamak bana göre doğru değil. Neticede herkesin tekamülü kendine.

Sabır tefekkürdür. Siz kendi yükselişinize odaklanınız. Sonuçta kimse çölde derviş değil.

Bizim çile odamız yaşamlarımız. Sabrımız ise ruhsal yükselişimiz.
 

ilhn

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Mar 2016
Mesajlar
80
Tepkime puanı
84
Sabrın sonu nedir? gerçekten selametmidir sabreden kişi amaçlarına ,hayallerine ulaşırmı veya herhangi bir durum karşısında sabrettiği kişi onu anlarmı ,sabrımızın sonunda karşılaşacağımız durum sabrettiğimize değiyor mu değer mi sizce yoksa ,sabrettiğimizle ve yıprandığımızla kalırmıyız ?karşımızdaki bizi ,anlamayabilir mi
olaylar istediğimiz gibi olmayabilir mi ?
Beklemek ve sabretmek arasında ince bir cizgi vatdır . Vâad edilene sabır edilir , ortada birşey yok iken mutlu günleri beklemek farklı bir mevzudur.
Karşındaki kişiye sen ne istekte bulundun , da senin sabrına sığındı ... sen ondan bir beklenti içindeysen bu sabır değildir zaten 'bekle'nti farklıdır .
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Sabır, olumsuz veya stresli bir durumla karşılaşıldığında duygusal dengeyi koruma ve kontrol altında tutma kapasitesini ifade eder. Ayrıca sabır, sürekli uygulanma durumunda kalması gereken bir yetenek değildir, aslen yardımcı bir yetenektir. Onun yardımıyla var olan sorunlara en mantıklı hamleyi yapmak, öfke ile kalkıp zararla oturmadan önce kendini ve karşındaki durumu zararlara karşı korumak ve hedefine sağlıklı bir şekilde ulaşmana yetecek, refleks verme ve düşünme süresini sağlamak için vardır. Her şey gibi sabrın da fazlası zarardır. Treni durdurmaya çalışan örümcek adam gibi yıpranabilirsiniz. Bu yüzden bu yeteneği iyi kullanıp doğru anlamalı ve doğru hamleleri yapmak konusunda kendinizi keşfedip geliştirmelisiniz. Doğru kullanılırsa sabır güçtür.
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Benim düşünceme göre insan kısıtlı bir özgür iradeye sahiptir, hatta bazen özgür iradeni olmadığını bile düşündüğüm oluyor. Yani her şey olucağına varır, bu düşünceye göre de sabretmek kazandırır.
Sizce gerçekten her şey olacağına mu varıyor? Bizim kökten bir etkimiz olamaz mı?
 

abc123

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2019
Mesajlar
129
Tepkime puanı
141
Sabrın sonu selamete ulaşır mı bilemiyorum ama içinde özveri/fedakarlık olan herşey tatmin e ulaşır. tatmin diyorum çünkü ilk etapta amaçladığınız şey tam olarak ya da olması gerektiği gibi gerçekleşmeyebilir ancak en nihayetinde o amaçladığınız şey ile ilgili kafanızda soru işareti/pişmanlık/keşkeler vs kalmaz

bunu yapan şey de amacınızı kısmen ya da tamamen gerçekleştirmekten ziyade kendinizden verdiğiniz şeylerin en sonunda sizi psikososyal olarak değiştirmesidir
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,176
Tepkime puanı
4,876
Sabır :

" beklemesini bilenin herşey ayağına gelir" demektir. Etkisiz kaldığın yerlerde, pasif beklemede psikolojik üstünlüğünü ön plana çıkarabilmendir. Fırsatçılığını gösterebilmen için bir adım geri çekilmen kendini unutturabilmen gibi bișeydir.

Çünkü ayet var : Allah sabredenlerle beraberdir. Sabreden kişinin yıldızı yükselmeye başlar yani. Tabi bu işi doğru disiplinde yaparsa.

Sabır, tahammül etmeyle veya katlanma psikolojisi ile çok karıştırılıyor. Ama bu durum şeytanın bir müdahalesi ve dingin akıșı sabote ederek bedendeki akımı bozmasındandır.

Allah sabredenlerle beraber ise, şeytan da sabrın tüm yüksek șuurunu engellemek için en çok oradan vuracaktır.

Bu da Cuma hutbesi gibi oldu 🤣 cumanız mübarek olsun bari😀
 
Son düzenleme:

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,176
Tepkime puanı
4,876
Sabrın sonu genellikle tükeniș veya tükeniși hafiften tatmaktır. Ama tükenișin devamı da küllerinden doğmak gibi bișeydir.

Beyin tükeniș yaşamadan kendini mantalite olarak resetlemeye asla yanaşmıyor. Bilinç ve onun yönettiği fikir sistemimiz ağaç gibidir. Tükeniș aslında yatay büyüyen ve gövdeyi tehlikeye sokacak olan dalı gövdeye kadar budayabilme cesaretidir. Evet o dal ilk görüşte meyve veriyor olabilir, ama toprağa doğru büyüdükçe daha da sarkacak, sarktıkça da geri dönüşü olmayan çürüme istikametinde son bulacaktır. Diğer dalların gücünü emecek, dikey büyümeyi ve ağacın tam kapasitesine ve doluluğuna ulașmasını engelleyecektir.

Tükeniș yaşamak her seferinde daha da köklenmemize hizmet eder. Tükeniș psikolojisini hayatı boyunca yaşamayı ve onun bilgeligine kendini açmayı reddeden kişiler ne yazık ki bir noktada, genellikle de ileri yaşlarda tutundukları tüm dalların toprağa sarkması dolayısı ile kendi kendilerini kapatmak zorunda kalabilirler. Kanser ruhun gizlice pes edişi ama bunu kendine bile farkettirmemesi ile başlar.


Ayet var : nefsini (katman katman) sarıp örten yıkıma uğramıștır der. Yani neyi niçin yaptığını, hangi motivasyonlarının hangi bașlattıklarından kaynaklanıyor olabileceğini hiç sorgulamayan kişi, psikolojik olarak kesinlikle dıș güdümlü olur. Bir günü bir gününe uymaz, hatta durduğu yerde sevinir, hüzünlenir, korkar sevinir, duygularından emin olamaz. Ve kendini donukluğa hapsetmek zorunda kalır. Çünkü iç aleminde çok fazla perde, katman, blokaj var ve kendi hakikatine tek seferde inmesi artık neredeyse imkansız. Öz ruhsal bilincine karşı her bilinç katmanında farklı ve tutarsız tepkiler vererek adeta kendi kendini bile isteye engelleme durumuna düşerek yorulur. Ayet buna çökerler de demiyor. Çöktüler diyor. Yani mukadderat bilgisi ile kesin konuşuyor.
 
Son düzenleme:

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
4,000
Sabır şükretmeyi öğrenmektir. Yol boyu takıldığımız engeller ise bizim için büyük, evren için küçük detaylar..

Neticede zihinlerimiz zamanın kölesi. Ve tek yaptığı ölçmek.

Hüznü ölçüyoruz, sevgiyi ölçüyoruz, acıyı ölçüyoruz. Yetmiyor.. Pabuç kadar diyerek dili bile ölçüyoruz. Ölçtükçe de sabır diliyoruz.
Biz diledikçe, o yerine getiriyor. Sabredecek daha çok zorluk vermekten çekinmiyor. Şirket hesabından kendimiz çekiyoruz sonuçta.

İnsan ''ya sabır'' yerine ''çok şükür'' demedikçe, zamanın vorteksinde, aynı döngüleri yaşamaktan kurtulamıyor..
 
Üst