Reenkarnasyon gerçek mi?

Yazgıt

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ocak 2023
Mesajlar
193
Tepkime puanı
191
Selamun Aleyküm, reenkarnasyonu duymuşsunuzdur. Peki bu gerçek mi Türkçe karşılığı ruh göçü/ruh transferi. Ama ruh transferi yapmak yasak diye biliyorum yasaktan kastım ruhani varlıklar izin vermiyormuş.

Sizce gerçek mi?
 

Martel

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ara 2018
Mesajlar
2
Tepkime puanı
3
Selamun Aleyküm, reenkarnasyonu duymuşsunuzdur. Peki bu gerçek mi Türkçe karşılığı ruh göçü/ruh transferi. Ama ruh transferi yapmak yasak diye biliyorum yasaktan kastım ruhani varlıklar izin vermiyormuş.

Sizce gerçek mi?
benim bu konu hakkındaki görüşüm reenkarnasyon değilde daha önceki yaşamın tamamını bildikleri bi insanın bilgilerini size nakleden varlıklar sayesınde boyle bır zanna kapılınıyor
 

Yazgıt

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ocak 2023
Mesajlar
193
Tepkime puanı
191
benim bu konu hakkındaki görüşüm reenkarnasyon değilde daha önceki yaşamın tamamını bildikleri bi insanın bilgilerini size nakleden varlıklar sayesınde boyle bır zanna kapılınıyor
Teşekkür ederim sonunda birisi yazdı
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Doğrusu bu platforma düştükten sonra araştırmalarıma devam ediyorum.Genelde aynı temel üzerinde.Reenkarnasyonun doğduğu yer hindistan olarak gözüküyor.Hindistan zamanında ari denilen orta asyalı bir kavmin etkisi altına girmiş.Abbasi döneminde sadece 10 bin kişilik orduyla mısırı zapt eden türkler gibi bu az topluluk çoğunluğa galip gelmiş.Çoğunluk sahibi olan halk her zaman avantajlıdır.Eğer nüfusun azsa korku ile insanları yönlendirmen gerekir.Cengiz hanın 20 bin kişilik ordularının yaptığı katliamlar bölge halklarını mankurtlaştırmıştır.Baskın olmasını ve ahaliyi köleleştirmesine imkan sağlamış.Çok tartışılan veya konuşup insanı hakkı kalmamış bir bölgeden sezgilerle..0.'Menatomi'(nöroloji ve psikoloji eğitimi alıp kavramı duymadıktan sonra)

Ariler halkı kontrol edebilmek için reenkarnasyonu geliştirdiler.Peki ateş olmayan yerden duman çıkar mı?

İnsanların kısmi evrendeki yalnızlığı insanların ve cisimlenen uzaylıların bir hastalık sonrası şu an ki alem denilebilecek düzlemde yaşaması.Evrimleşme sonrası bedenlendik.Atalarımızın eski bedeninin ölüm sonrası kısmen hayat bulması öte aleme bir geçiş sağlıyor.Şu anki temel işlev sağlayıcı durum...İnsanlık olarak adlandırılabilir.Güç arayışı bir takım etiketler gerektiriyor.Fayda sağlama hırsı sınır tanımazlık gerektiriyor.Ekonomik koşulların hayatı şekillendirmesi.Ruhlar arasında bir takım kalıntılar etkileşim sağlıyor.Bu da önceki hayat yanılgısını getiriyor.

Eski islam alimlerinin canların bedenlerle birleşmesi veya bazı uzantılarla anladıklarını kısmen anlıyabiliyorum.Fakat bunu dile getirenler öldürüldü.Gereksiz sağ duyu yapmak veya köprü izlemi vermek istemiyorum.Dün oturup ağladım.Şirk mi affedilmeyen günah bilmiyorum ama bazı davranışların sonu sıkıntılı.
 

Hyacinth

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ağu 2023
Mesajlar
5
Tepkime puanı
9
İnsanların kısmi evrendeki yalnızlığı insanların ve cisimlenen uzaylıların bir hastalık sonrası şu an ki alem denilebilecek düzlemde yaşaması.Evrimleşme sonrası bedenlendik.Atalarımızın eski bedeninin ölüm sonrası kısmen hayat bulması öte aleme bir geçiş sağlıyor.Şu anki temel işlev sağlayıcı durum...İnsanlık olarak adlandırılabilir.Güç arayışı bir takım etiketler gerektiriyor.Fayda sağlama hırsı sınır tanımazlık gerektiriyor.Ekonomik koşulların hayatı şekillendirmesi.Ruhlar arasında bir takım kalıntılar etkileşim sağlıyor.Bu da önceki hayat yanılgısını getiriyor.
Değerli paylaşımınız için teşekkür ederim. Ancak anlayamadığım birkaç husus var ki bunlardan birkaçı:
1. "kısmi" evren ile neyi kastediyorsunuz?
2. Uzaylıların cisimlenmesi nedir ve bahsi geçen hastalığın baş göstermesine dair bilgilere nereden ulaştınız?
3. Ataların "eski bedenleri" ifadesinde geçen beden olgusu, fizyolojik beden mi? Etten kemikten bedenlerin kısmen canlandığını mı söylüyorsunuz? Bunu biraz açabilirseniz çok daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum.
4. Öte aleme sağlayanan geçişinin mekanizması nasıl işliyor ve insanlığın temel işlev sağlayıcı olmasının öte âlemle olan ilişkisi nedir?

Şimdilik sanıyorum, bu kadar.
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Değerli paylaşımınız için teşekkür ederim. Ancak anlayamadığım birkaç husus var ki bunlardan birkaçı:
1. "kısmi" evren ile neyi kastediyorsunuz?
2. Uzaylıların cisimlenmesi nedir ve bahsi geçen hastalığın baş göstermesine dair bilgilere nereden ulaştınız?
3. Ataların "eski bedenleri" ifadesinde geçen beden olgusu, fizyolojik beden mi? Etten kemikten bedenlerin kısmen canlandığını mı söylüyorsunuz? Bunu biraz açabilirseniz çok daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum.
4. Öte aleme sağlayanan geçişinin mekanizması nasıl işliyor ve insanlığın temel işlev sağlayıcı olmasının öte âlemle olan ilişkisi nedir?

Şimdilik sanıyorum, bu kadar.
Hem evreni hem yalnızlığı niteliyor.Bir sentez içinde tarihte temasların olması ve evrenin bilinen 'genişleyen' kısımları.
Uzaylılarla alakalı çalışma yapan insanlar var.Bu uzaylı çalışmalarını yapan insanların tezleri var.Kişinin beyninde şu anki cerrahi kapasitenin üstünde çiplerin olması örnek verilebilir.Ya da bacak ekleminde alışılmadık cihazların bulunması.Afrika da bir değerli madenin ölçümü yapılmış.Madeni çıkarma masrafı madenin değerinden az olduğundan kazıya başlanmış.Maden açıldığında hesaplanan yer altı boşluğundan madenin binlerce yıl önce çıkarıldığı belirlenmiş.
Bazı radyo sinyallerini algılayamıyoruz fakat çevremize etki ediyorlar.Mısırda eskiden insiye olunurmuş.Normalde kullandığımız anlam dışında insanların ölerek diğer aleme gitmesi sağlanırmış.Mısırın binlerce yıllık geçmişi olduğundan son dönem rahipleri bile kendi metinleri okuyamamışlar.Dil değişmiş.Anlatmak istediğim bu ritüellerden dönen olmadığı yazılmış.
Canlıların atavizi bulunmaya çalışıldığında ortak bir canlı olduğu kabul ediliyor.Evrenin geri kalanıyla bir ilişkimiz var.Bu ilişki bizim atamızım ne için kullanıldığıyla alakalı.Yani sadece başlangıçla.Av köpeklerinin özellikle ne için seçilmiştir?Sahibine yarar sağlamasıyla.Koku duyusunun yüksek olması gerekiyordu.Bu yüzden melezlenirken buna uygun anne babaya sahip oldu.İnsanın geçmişine dair çekirdeksiz meyve üretmek için çaprazlamada örnek verilebilir.
İşlev sağlayacı derken insanların karakterinden tutumlarından bahsettim.Gencim tutuklanmak istemiyorum.
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,766
Tepkime puanı
7,702
Konum
Nirvana
İş
Witch
Bunu ben de merak ediyorum ama hatırladığımız geçmiş anılar genlerden gelebilirmis. Atalarımızın yaşadıklarını kendi yaşanmışlarimiz sanıyoruz belki de.
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Bunu ben de merak ediyorum ama hatırladığımız geçmiş anılar genlerden gelebilirmis. Atalarımızın yaşadıklarını kendi yaşanmışlarimiz sanıyoruz belki de.
Rüyada boşluğa düşmek gibi.Eskiler yırtıcı hayvanlardan saklanmak için ağaçlarda fazla zaman geçirirmiş.Onlar düştüğünde hayatta kalmışlar çünkü biz rüyadan uyanıyoruz.
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,766
Tepkime puanı
7,702
Konum
Nirvana
İş
Witch
Rüyada boşluğa düşmek gibi.Eskiler yırtıcı hayvanlardan saklanmak için ağaçlarda fazla zaman geçirirmiş.Onlar düştüğünde hayatta kalmışlar çünkü biz rüyadan uyanıyoruz.
Rüyalarımda gördüğüm şeyleri ben yaptıysam gerçekten, şerefsizlerle sınanmayi hak etmişim demekki.
Ata karmasi bu olsa gerek.
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Rüyalarımda gördüğüm şeyleri ben yaptıysam gerçekten, şerefsizlerle sınanmayi hak etmişim demekki.
Ata karmasi bu olsa gerek..
Genel olarak bir çözüm bulamıyorum.Neyi tutsam elimde kalıyor.Gerçek olup olmadığını bilmiyorum.Kaynağını da.Bazı insanlar çok sakin yaşıyor.Garip.
 

Yazgıt

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ocak 2023
Mesajlar
193
Tepkime puanı
191
Rüyada boşluğa düşmek gibi.Eskiler yırtıcı hayvanlardan saklanmak için ağaçlarda fazla zaman geçirirmiş.Onlar düştüğünde hayatta kalmışlar çünkü biz rüyadan uyanıyoruz.
Hocam şimdi rüyalarım Atalarımın hayatı mı? Tam anlayamadım, onların yaşadıkları benim rüyalarımamı giriyor?
 
Ü

Üye silindi 45859

Tamamen atalarımızın hayatı değil ancak vahşi doğadaki hayvanlar nasıl içgüdülerini pekiştirecek rüyalar görüyorsa insan zihni de kendi hayatını yeniden planlamak ve geçmiştekilerin yaşantılarından ders çıkarmak için benzer görüntüler gösteriyor muhtemelen. Labirent deneylerinde daha önce labirenti çözmüş farelerin yavruları, labirente hiç girmedikleri halde yolu bulabiliyor. Bir şekilde sürekli gen yoluyla bilgi aktarılıyor, annenin mitokondrisi de büyük rol oynuyordur diye tahmin ediyorum.
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Hocam şimdi rüyalarım Atalarımın hayatı mı? Tam anlayamadım, onların yaşadıkları benim rüyalarımamı giriyor?
Reenkarnasyon olduğuna inanmıyorum.Her bireyin ruhu kendine ait ve geri hayata gelmeyecek.Ailemizdeki eski bireyler bizimle bağlantı kurabiliyor.Bu da reenkarnasyon yanılgısını oluşturuyor.Rüyalar gibi bizim hayatımıza yansıyan bu tarz bir yol gösterme var.Tek bir olasılık yok.Rüya gördüğümüzde uyumadan önceki 5 dakikada düşündüklerimiz mi ona yansıdı?Bilinçaltı çalışmaya devam edip sorduğumuz sorunun yanıtını mı aldı?Eski bir atanın deneyimi rüyamıza mı yansıdı?İnsan veya farklı türde bir canlının müdahalesi sonrası mı o rüyayı gördük?
Sadece bilimsel olarak bir genetik bağlantının olduğu bunu açıklayabildiğimizi belirtmek istedim.Huzursuz bir halde isek rüyanın tek cevabı atalardan geldiği ve kesin doğru olduğu izlemini aktarmamaya çalışıyorum.Olasılıklar içinde var.Ulaşılabilir.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,178
Tepkime puanı
4,883
Reenkarnasyon yok.
Enerji döngüsü var ama. Enerji döngüsünü reenkarnasyon zannediyorlar.


Bir bardak suya hafıza yükleyin ve onu havuza dökün.

Havuzu tulumbadan geçirip filtreleyin, klorlayın ve o havuzdan bir bardak su alın.


Su aynı su mu? Değil. Manalar, bilgilere ayrıștı. Bilgiler datalara ayrıștı. Datalar daha küçük parçalarına ayrıștılar.


İnsan öldüğü zaman evet ruhani enerjisi bu dünyadan ayrılıyor. Ama bu dünyada kullandığı enerjiler, tulpalar, enerji birikintileri kalıplașmıș tertip olarak burada kalıyor.

Buna enerjinin sakınımı denir. Bir çiçek güneşte yanıp kuruduğu zaman enerjisini uzayda devam ettirir yani. Enerji kaybolmaz, kendini sakınır. Ama o enerji belki bir süre nötr kalabilir. Veya kendisini yutan başka bir enerjiye puzzle gibi ilișerek o kişiye hizmet edebilir (veya onun akışını kilitleyebilir)



Çöplükte bulduğumuz mekanik veya elektronik eșyalar gibidirler bu ölenlerin geride bıraktıkları enerjiler. İstersek o tertipli enerji eşyalarını oldukları gibi alarak kullanırız. İstersek onları parçalarına ayırarak işimize yarayacak değerde olan kısımları alırız. İstemezsek yanından geçip gideriz. Bazen de o enerjinin bulunduğu mekana uğradık diye üstümüze takılırlar ve onları farkında olmadan eve getiririz.



Kaldı ki enerjilerden beslenen ve mezarlıklarda yaşayan metafizik varlıklar bu enerjileri hem yutmayı severler hem de o enerjiye bürünerek insanlarla alay etmeyi severler. Yani bazı enerjiler ortalamanın altında bir yapay zeka gibi cansız ama kendilerini devam ettirirken, bazı enerjiler kesinlikle canlıdır. Cinler yani.


Ve yüksek enerji, alçak enerjiyi yutar. Bunu herzaman hatırlayın.

Yüksek bir ölü enerji (tulpa) düşük bir canlı enerjiyi (cahil insan) kolayca yutabilir.

Bunu otopilota ineklere yem veren bir akıllı tarım sistemi gibi düşünebilirsiniz. Yazılımı uygulayan yapay zeka ölüdür ama hayatı devam ettiren bir enerji ile kodludur. Düşük ama canlı enerji formlarını güdüleyerek onların tanrısı olur.


Hayret etmek yüksek enerjidir. Bunu sizden emerler. Korkmak yüksek enerjidir sizi korkutarak doyuma ulaşırlar. Șehvet, üstünlük, ani öfke ve kızgınlık durumuna geçme gibi enerjiler yüksek enerjiler yaratır ve çoğu zaman manipule edilerek bu hallere geliriz.
 
Son düzenleme:

marvel639

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Kas 2023
Mesajlar
564
Tepkime puanı
598
Yahudilik inancında Adem'in Önce Nuh sonra İbrahim Sonra İse Musa olduğunu söylüyor.
Reenkarnasyon Kabala Öğretisinde gelen bir şey zaten.
Benim gözlemlediğim herkesin ruh yapısı bir değil.Bazi insanlar gerçekten özel yüksek ruhlu.
Bunun atalardan gelme birşey olduğunu düşünmüyorum.
Ya yaratılış gereği bazıları yüksek ruhlu yaratilimis.
Ya da reankarne olarak tekamül etmişler.
Yani topluma bakınca herkesin bir olmadığı açik.
Birde bazı insanlar engelli sakat doğa biliyor.Yani her insan aynı şartlarda olmuyor.Bu da teori ile uzlaşiyor.
Evrenin kimseye torpil yaptığını düşünmüyorum.Yani herşey de bir hak ediş var.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,178
Tepkime puanı
4,883
Sakat, fakir, muhtaç vs insanların dezavantajlı konumda olduklarını düşünmek kesinlikle akıl karı değil.

Birincisi insan çiy süt emmiștir, alt benliğinde neler saklı olduğunu bilemezsin. Bir gün bakarsın çektiği çile gözlerini yaşatır, öteki gün bir bakarsın refaha ermiș geldiği yeri çoktan unutmuş, lanet ettiği insanlara dönüşmüștür.


İkincisi de, dezavantajlı (sakat vs) konumda yaşayan bir insan, evrenin adil gözetiminde asimetrik mücadele verdiği için, birçok eli ayağı tutan insandan değer olarak çok daha yüksektir.

Z raporumuz çıktığında sakat olduğu için acıdığımız insanlara karşı ağır mahçup olma tehlikesi vardır. Çünkü evren eşit şartlarda onların çok daha yüksek bir kalibrede olduğunu evvela bizim yüzümüze çarpar. Acıma duygumuzda bile tanrı egosu var farkında değiliz çoğu zaman.
 

marvel639

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Kas 2023
Mesajlar
564
Tepkime puanı
598
Engelli sakat olduğu için kimseye acımıyorum.Çünkü benimde engelli raporum var.Yaşadigim ağir metafizik saldırılar yüzünden bu yaşlarima kadar akıl hastanelerinde gezdim.
Benim anlatmak istediğim şey bazı şeylerin bedelini ödüyor bu insanlar.
Ama tabi reenkarnasyon diyemeyiz tam olarak bunlar batıni tarafın teorileri.
Ama Kabala da bundan sözediyorlar reenkarnasyon dan.
Özellikle batıda ki okült cemiyetlerin majiysenlerinin kitaplarında aynı konular işleniyor.Ama gerçekliği bir muamma.
 

Hyacinth

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ağu 2023
Mesajlar
5
Tepkime puanı
9
Yazılımı uygulayan yapay zeka ölüdür ama hayatı devam ettiren bir enerji ile kodludur.
Sayın Retro, anladığım kadarıyla ölü bilinçlerden bahsediyorsunuz. Ancak anlamadığım şey şu, bu yapı nasıl oluyor da beslenmek isteyebiliyor?

Bir istence sahip olmaları, daha öncesinden kodlanmış olmalarıyla mı ilintili?

Bunu neden sorduğumu da anlatabilirim sanırım. Bir zamanlar başıma gelen anlamlandıramadığım bir olayın peşindeydim. O sıralarda karşılaştığım bir gençle ölü bilinçler hakkında konuşmuştuk, sorularımı yanıtlamış, beni yaşadığım o olay hakkında düşündüklerimi doğrulamış ve aydınlatmıştı.

Bu genç, ölü bilinçlerle çalışmadığını ancak zamanında onlardan bir tanesinin kendisinin bilincini istediğinden ve onun bunu hiçbir şekilde kabul etmediğinden bahsetmişti.

Gel gelelim yaşadığım bu olay sebebiyle zihnim epey kirli ve dağınıktı. Bu kişiye iznim dahilinde zihnime dokunmasına izin vermiştim.
Ve bir dokunuş gerçekleşti. Bu temasın ilk anında zihnim bulanıklaştı, donar gibi oldu. Cümleleri anlamamaya, duraksamaya başladım. Sonra çok hızlı bir şekilde çalıştırmaya döndüm, bu bulanıklığı geçirmek adına. Onun söylediğine göre bu zihnin dışına dokununca olurmuş. Sonraysa içine dokunduğunu ve zihni temizlediğini söyleyip çıktı. Kendisi nörobilim alanında tez yazdığını, anlattıklarım ışığında da tezine kanıtlar bulduğunu söylemişti.
İşte bu, yalnızca konuşmalarımızın bir kısmıydı.
Bu günden sonra herhangi bir sorun yaşamasam da,
izin vermemem gerektiğini o anda da biliyordum. Geçmişte yaptığım bu ahmaklığın sonucunda olabilecekler hakkındaki korkunçlu senaryolarınızı da bekliyorum.

Son olarak, ölü bilinçlerle çalışmadan bu dokunuşu gerçekleştirmek mümkün mü?
 
Üst