Ölüme Yakın Deneyim Yaşayan Akrabam ve Anlattıkları

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Daha ayrıntılı paylaşmak isterseniz deneyiminizi, eminim memnun olacak birçok üye vardır:) Paylaşmak isterseniz dinlemeye hazırım:)

Evet sevgili Chill cok özel degilse senide bogmayacaksa anlatirmisin, ilgimi cekti :)

Yoğun talep var yüzeyselde olsa aktarmanız için :)bu deneyimin hissi nasıl ,nedir bu Sayın Chillout?Biraz daha bunu açabilirmisiniz?
:)

Deneyimi detaylandıramam, bu hem pek mümkün değil hem de özel bir durum.
Sadece ne anladığımı biraz daha açabilirim. Öncelikle dini anlamda inancımı pekiştirdi ve bakış açımı farklı hale getirdi. Yani bir çok şeye ''yalan, tutarsız, çelişkili'' gibi ifadeleri daha az kullanmaya başladım. Aslında her şeyin bütünlüğünü anladım. Bununla birlikte anlamaya çalıştığımız bir çok detayın da anlamaya çalışmanın anlamsızlığını anladım.
Bazı şeyler 2x2=4 iken bazı şeylerde ise 2x2=5 olabiliyor. Kısaca bu yaşam alanı tecrübesi içinde kullandığımız matematik, zaman, duygular, hisler, olaylar, bilim ve hatta dinler (bu biraz karmaşık gelebilir ama açmayacağım kusura bakmayın) hepsi aslında gerçek var oluşun birer taklidi. Bu taklitler de olduğu kadar oluyor. Nasıl desem, özellikle sınırlandırıldığımız bir alandayız ve bu yaşam dediğimiz şey.
Örneklersek:
Kendinizi kuantum fizikçi, roket fiziği uzmanı, matematik dehası, yüksek mimar, orkestra şefi, meşhur bir ressam, ermiş, dev şirketler grubu CEO'su, genel kurmay başkanı, vs. hepsi bir arada muhteşem bir insansınız. Bir şekilde bir sebeple sizi bu kadar donanımla bir şempanzenin içine naklediyorlar. :)
Şimdi beyin kıvrımlarınız yeni bedende daha az, kaslarınız daha farklı, kısaca bilgi ve birikimleriniz, becerileriniz, zekanız vs. kapasitesi azalıyor. Aynada elinizdeki muza bakarken, o muzun atom yapısıyla oynayıp çilek tadında karpuz parçacıklı bir meyveye dönüştürebilecek bilgi ve tecrübeniz gibi bir şey olduğunu biliyorsunuz ama tam bilmiyorsunuz da, anlamıyorsunuz zira yeni beyinle tam olarak. O muza dalıp gitmişken karnınız gurulduyor ve o muzu ''amaan neyse ne açım'' diyip mideye atıyor, yağmur yağdığında hangi ağaç dalının sizi daha kuru tutabileceğini düşünüyorsunuz.. :) Aslında durum bundan çok çok daha vahim, zira gerçek varoluşla bu yaşam alanı karşılaştırmasında keşke farkımız insan-maymun farkı kadar olabilse..
Size bırakılan yegane donanım ise vicdan, muhakeme, evrensel yasaların biliş hissi ve gerçek varoluşu sezebilme gücüdür. Bunlarla sanal bir adaya atıldık, adadan çıkana kadar yanımızdaki arkadaşı açlık gidermek için kesip yemeden, ısınmak için tüm adayı yakmadan vs. insan gibi yaşamayı başarabilirsek ne ala. Zaten gerçek değil o ada, oradan döndüğümüzde yukarıda özelliklerini saydığımız insan olarak gerçek hayata devam edeceğiz. Ha bir de döndüğümüzde o adadaki her şeyi, dev ekran tvde ailenizle (anne baba eş kardeşten bahsetmiyorum) oturup izleyeceksiniz kesintisiz ve bunun da bazı sonuçları olacak, onu da bilerek yaşamak lazım adada...
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
133
Tepkime puanı
128
Oncelikle ölüm ötesi deneyimi diye birşey yoktur bunu belirtmek istiyorum. Bu kadar emin konusabilmemin sebebi birçok doktor ve cerrah arkadaşımın olmasından ve hepsinin ortak görüşünün bu yönde olmasındandır. Açıklamak gerekirse ÖTD yaşayanların hiçbirinde beyin ölümü gerçekleşmez. Sadece bazen kalp atışları öyle bir seviyeye iner ki bugün kü teknolojinin bile ölçebileceginden daha düşük bir hal alır. Bunun yeni yeni keşfedilmesinden dolayı günümüzde makinede nabız 0 gösterilse dahi elektroşok tedavisi uygulanarak var olabilecek kalp atışlarının güçlendirilmesi amaçlanır. Nitekim çoğu seferde başarıya ulaşılır. Kalp durmuş olarak gözükür fakat bu tıp için yeterli bir kanıt sayılmaz az evvel bahsettiğim durumdan ötürü. Hemen sonra bir nörolog gelir ve beynin hala işlevini yürütüp yürütmediğini kontrol eder bunun içinse çeşitli yöntemler vardır en sık kullanılanı ise göz bebeğine doğrudan ışık tutularak herhangi bir büyüme yani tepkinin olup olmadığını kontrol etmektir. Herhangi bir tepki yoksa ancak o zaman ex sayılabilir. ÖTD yaşayan hastalar incelendiginde görülüyor ki %95 'nin tıbben hala ölüp ölmediği meçhul zamanlarda gerçekleşmiştir yani kalp durgun gözüktüğü halde beyin ölümleri halen gerçekleşmemis hastalardir. Geri kalan % 5 'lik kısım ise doktorun yaptıgı veya herhangi bir doktor tarafından teşhis konulmadan ölü sayılan ya da günümüz teknolojisinin olmadığı dönemlerde vuku bulmuş vakalardır. Şunu da belirtmek isterim günümüzde bir insanın ölü sayılabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmesi tek ve ana kriterdir. Ve hiçbir insanin beyin ölümü gerçekleştikten sonra tekrardan hayati fonksiyonlarının geri gelmesi günümüz kayıtlarına geçmemiştir.
 

virgo

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Haz 2015
Mesajlar
18
Tepkime puanı
2
ölümden sonrasını hiç merak bile etmiyorum......buradaki yaşamda huzuru ve dinginliği ve herşeyi kendi beyninle istersen yönetebileceğini keşfettiğimden beri...
içinize dönün.... bu yıllar sürecek bir egitim ve hiçkimsenin size yardım edemeyecegi bir durum. sadece içinize dönün ve herseyi iyi gözlemleyin. etrafınızı laflarınızı tavırlarınızı.... hersey burda... burda ne isen de orda osun.... burada kendınıze çeki düzen verin....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst