Ölüme Yakın Deneyim Yaşayan Akrabam ve Anlattıkları

Arkadaşlar öncelikle herkese merhaba Çok değil daha 1 hafta öncesine kadar gerçekten dindar bir insandım, ta ki geçen Salı günü dayımın kalp krizi geçirmesi ve hastaneye kaldırılmasına kadar. Tam 10 dakika kadar kalbi durmuş, vücut fonksiyonları durmuş yani kısacası ölmüş fakat sonradan yapılan işlemlerle yeniden hayata geri döndürülmüş. Fakat bize hiçbir şey hatırlamadığını, yalnızca uyandırıldığı anı hatırladığını ve uyku gibi olduğunu söyledi ve bu da benim kafamı kurcalıyor kaç gündür, tabi bununla beraber dini de sorgulamaya başladım. Biliyorum dinim,bu arada müslümanım, "Kıyamette uyanacaklar." diyor ama yine de ya tamamiyle yok oluyorsak ? Ya hiç uyanmazsak ? Daha önce hiçbir spiritüel deneyim yaşamadım, yani materyalizmin ötesine pek şahit olamadım bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Her şeyi sorgulamaya başladım, ötesi olmayan bir dünya düşünmek insana rahatsızlık veriyor, yok olup gitmek...
Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir ? Bu yaşamın ötesi var mıdır ? Hiç bu konuda bir deneyiminiz oldu mu ?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler...

Merak ve doğrudan emin olmama, bilmeme durumu bizi bir çok yolun olduğu bir yere sürüklüyor. Kötü olan kısımsa hangi yoldan gideceğini bilmiyor oluşun. En iyisi mi sadece yaşamış olmak için yaşamaktan ziyade günlerinizi çok çok güzel geçirin-herkes geçirsin. Ölüm soğukluğunu birgün mutlaka hissedip o zaman hangi yoldan gideceğimizi görmüş olacağız.
Sevgilerle.

Böyle bir deneyimim hiç olmadı benimde, ağır bir trafik kazası geçirmiştim,kendimde olmadığım süreç siyah bi boşluk benim için hiçbir şey hatırlamıyorum.
Ancak yaşam ötesi diyebileceğimiz,başka bir boyut veya öte âlemde başka bir yaşam olduğuna kesinlikle inanmaktayım.İnancım gereği bildiğim genel bilgiler dışında benim içinde çok merak edilir bi mevzu bu.Nedir,ne yaşanır,ne hissedilir diğer boyutta,ruh neler yaşar?Sorgulamamak mümkün değil. -Çizgi Ötesi- diye bir film var 1990 yapımı film.Yaşamın diğer tarafını merak eden 5 tıp öğrencisi beraber ,beden fonksiyonlarını durdurup ölümün diğer tarafını görmeyi isterler.Çok farklı tecrübeler çıkar ortaya hepsinde sonuç olarak.Çok iyi bir bilim kurgudur.Bu konuyu sorgulayan biri olarak kesinlikle izlemelisiniz, bakış açınızı genişleteceğini düşünüyorum.Ben iki kez izlemiştim.

Ruh nasıl yok olabilir ki ? Varlığını bile algılayamadığımız ama varlığına kesin inandığımız bir şeydir ruh. Velhasıl geldiğimiz yere gideceğiz. Benim inancıma göre ALLAH'a döndürüleceğiz ve dünya üzerindeki çoğu inançta olduğu gibi "ruhun yok olmayacağı" gerçeği aşikârdır.

Vaktinizi ayırıp deneyimlerinizi, fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum Bazı yazılar okumuştum tünelin sonundaki ışık gibi,oradan birinin çağırması felan. Aslına bakarsanız bunlar bana pek inandırıcı gelmiyor. Beyin o anda oksijensiz kaldığından dolayı bazı hormonları fazla salgılıyor ve halüsinasyonlara yol açıyor diye biliyorum. Fakat 'godsadsmoke' arkadaşımızın da dediği gibi, sanırım öteyi düşünmek yalnızca zaman kaybı ve ömrümüz de her saniye daha da azalıyor, en iyisi vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmek.

Bu kişi hiçbir şey hatırlamadığını, uyku gibi olduğunu söylüyor. Bazılarının ölüm tecrübesi onu reenkarnasyona inanca sevkediyor. Bazıları ise islama sıkı sıkı sarılıyor. Bu örneklere bakacak olursak sonuç alamayız gibi görünüyor. Ölümden dönenlerin sözlerindense, kutsal kitabımda yazılanlar çok daha açık, net ve kendinden emin. O an kendinde olmayan birisinin sözlerine takılıp da sadece aklınızda bir fikir olarak kalmış düşüncenin sizi alt üst etmesine izin vermeyin. Belki o kişinin de imtihanı odur. Seygiyle kalın

Benim bir akrabam vardi, bu cocuk 22 yasinda vefat eti, ve ömrü boyu hasta idi irsi bir hastaligi vardi. Akdeniz anemisi majör(Thelasamie). Yani bedeni kan üretemiyordu bu her ay disardan kan aliyordu, zamnala üstüne birde ciger sorunu eklendi son 5 yilini nefes de almakta zorlandi.Hep yardimci oksijen kullandi, bu cocuk hayati boyu hastaligindan dolayi diger yasitlari gibi bir sey yapmadi. Ve 22 yasinda vefat etti. Annesi onun yatagi basinda idi bu ölürken, hastanede annesi gunlerce hastanede basini bekledi eve vs gitmiyor. Cocuk anesine sarildi, ve anne sen cok güzel konuyorsun dedi ( annesi ki gunlerir eve dahi gitmis dus almak gibi durumlari ypktuki parfum olsun. Kendisi diyor ben les gibi kokuyordum aslinda cunki gunlerdir eve gitmemisim yemek yememisim vs)Cocuk annesine sarildi anne cok guzel kokuyorsun bu koku buralarin kokusu degil dedi ve artik korkmuyorum ben cok guzel bir yere gidiyorum gördügü hiss ettiklerinden bahsetti. Öldü o an.

Onun ölümü ile annesi yogun bir bunalima girdi, müthis aci cekiyordu, acikcasi ben hayatimda bir o kadini gördüm öylesine aci ceken. Ve bu kadin birden kesti aci cekmeyi matemi birakti.Normalde insanin vakte ihtiyaci vardir kendini toprlamak icin ki biz onun asla toparlayamayacaginida zanediyorduk. Cok agir aci cekiyordu.

Bu kadin acilari icinde oglunu görmüs, ve oglu buna demis benim icin aglama artik burada ben hasta degilim zorllugum yok burasi cok guzel ve ben raziyim mutluyum. Bu huzuru ben duyada bulmadim, aglama..
Sanirim bunu ruyasinda gördü, fakat o nasil bir hissiyattirki kadinin iliklerine kadar islemis bir anda o sonsuz gibi görülen acisini kesebildi.Ve ilginctir bu cocuk ölelei 3 yil oldu ve bu zaman diliminde annesi bambaska bir insan oldu cikti, yani cok daha olumlu verimli huzurlu, cok daha olgun bir insana dönüstü.

Konu hakkindaki kendi düsüncelerim ise söyle, ben ahirete inaniyorum, insanin rabbine kavusacagina inaniyorum.Oradaki alginin buradakine benzemedigini düsünüyorum, burasi dunya alemi fiiller alemidir, alemler tek dunya ile sinirli olmaz. Insanin komada olmasi yada kalbinin durmasi gibi vakkalar aslinda bir yerde gece uyurken yasadigi hale benzer, ve bazen ruya görürüz bazen ise sabah hic bir sey görmeden uyandigimizi fark ederiz, isin asli suki insan görür ruya fakat unutur hatirlamaz. Ölüm tecrübesi yapmis insan neden yasadigi algiladigi o anki durumunu unutmus olmasin ki. Sart degil yani birsey hatirlamak bu gibi vakkalarda.Ve yine hatirlayanlarda var.Bu Ahiret imani icin bir ölcü degil.

Evet deneyimim oldu. Ölünce yok olmuyoruz, hatta gerçek var oluşa geçiyoruz. Yaşamak sadece basit bir alan deneyimi. Bu yaşam o kadar basit, o kadar kısa ki. Kısa demem de aslında yanlış çünkü zaman kavramı sadece bu deneyimin bir parçası, bu sebeple kısa-uzun demek de anlamsız kalıyor.

Chillout' Alıntı:

Evet deneyimim oldu. Ölünce yok olmuyoruz, hatta gerçek var oluşa geçiyoruz. Yaşamak sadece basit bir alan deneyimi. Bu yaşam o kadar basit, o kadar kısa ki. Kısa demem de aslında yanlış çünkü zaman kavramı sadece bu deneyimin bir parçası, bu sebeple kısa-uzun demek de anlamsız kalıyor.

Genişletmek için tıkla ...

Daha ayrıntılı paylaşmak isterseniz deneyiminizi, eminim memnun olacak birçok üye vardır Paylaşmak isterseniz dinlemeye hazırım

pembe pelerin' Alıntı:

Daha ayrıntılı paylaşmak isterseniz deneyiminizi, eminim memnun olacak birçok üye vardır Paylaşmak isterseniz dinlemeye hazırım

Genişletmek için tıkla ...

Evet sevgili Chill cok özel degilse senide bogmayacaksa anlatirmisin, ilgimi cekti

Bende çok sorgularım ölümden sonraki hayatı cennet cehennemi filan .Mesela cehennemin farklı bir boyut olduğunu düşünüyorum ateşten ziyade daha farklı bir şey gibi geliyor . Ahiret inancım var ama insanın ahirette annesini babasını bile unutacağını duymuştum bu korkutuyor beni .Öldükten sonra yok olmak insan için çok büyük hakaret olur bence bu kadar berbat bir dünyada kötüler kötülüklerini yapıp yok olmamalı bence .Bu tarz metafizik konuları içeren kitaplar varsa bana önerebilirsiniz okumak istiyorum çünkü .

Bu sorunun net cevabını ancak öbür tarafa gitmiş ve geri gelmiş birinden alınabilir. buda imkansız dolayısıyla yaşamın sonuna kadar böyle bir bilgiyi alamıcaz. ölüme sadece insanların ölümü diye bakmamak lazım. dünyada insanlarla brilikte ölen milyonlarca canlı çeşidi var. bir köpeğin, kedinin, böceğin ölümü nasıl olucak peki. burda inançlar devreye giriyor zaten bunun dışında da net birşey söylmek imkansız.

lviv angeles' Alıntı:

Böyle bir deneyimim hiç olmadı benimde, ağır bir trafik kazası geçirmiştim,kendimde olmadığım süreç siyah bi boşluk benim için hiçbir şey hatırlamıyorum.
Ancak yaşam ötesi diyebileceğimiz,başka bir boyut veya öte âlemde başka bir yaşam olduğuna kesinlikle inanmaktayım.İnancım gereği bildiğim genel bilgiler dışında benim içinde çok merak edilir bi mevzu bu.Nedir,ne yaşanır,ne hissedilir diğer boyutta,ruh neler yaşar?Sorgulamamak mümkün değil. -Çizgi Ötesi- diye bir film var 1990 yapımı film.Yaşamın diğer tarafını merak eden 5 tıp öğrencisi beraber ,beden fonksiyonlarını durdurup ölümün diğer tarafını görmeyi isterler.Çok farklı tecrübeler çıkar ortaya hepsinde sonuç olarak.Çok iyi bir bilim kurgudur.Bu konuyu sorgulayan biri olarak kesinlikle izlemelisiniz, bakış açınızı genişleteceğini düşünüyorum.Ben iki kez izlemiştim.

Genişletmek için tıkla ...

Film tavsiyesi bölümüne niye yazmadın bunu liviv öneriyorsun listeye alıyorum..

Bu konuda net bir sey söylenmez dusuncesi, herseyi sifira indirir. Herseyi sifira indirmek akil kari bir ismi cokda emin degilim. Her dini inancsisemini ve felsefeyi sifira indiriyoruz peki elimizde ne kaliyor, bosluk bir muamma.Burada normal olan uyelere fikirerini yada tecrübelerini soruyoruz isik tutabilsin diye, iyide tarih boyu normal olmayan peygamberler tecrubelerinden bahsederken acaba neyi iletmek istediler.Bence düsünmeye deger bir konu.

Bende bir film önermek istiyorum" After Life" bu konu ile ilgilenenler icin bu filim tam yerinde

Yorumlarınızı ve yaşadıklarınızı yazmışsınız. Bu tür durumlarda kişisellik ve tecrübe ayrı bir önem taşır lakin yorumlama kısmında birçok arkadaşımızın eksik yorumladığı yerler olduğunu düşünüyorum. Ölüm ve ötesi durumları, bir koma hali ya da bir evre değildir. Bu durumda bu tür olaylara bakış açısı da yorumlamada büyük önem arz eder. Koma hali vücudun bir nevi derin uyku seviyesine geçmesi durumudur. Ve bu faaliyet bir beyinsel fonksiyon içerir. Lakin ölüme yakın deneyimlerde ölümden sonraki yaşam inancı ve yorumları devreye girer. Ve beyin faaliyetinden ziyade ruh ile ilgili bir kavramdır. Genelde bu tür deneyimlerde kişilerde farklılıklar oluşur. Bazen saç rengi bazen göz rengi bazen ciddi davranış değişimleri vb.. etkiler göze çarpar. Bu tür durumlarla ilgili birçok uzman ve kuantum yorumcusu (müslümanlık çerçevesinde incelendiğinde) cennetin de cehennemin de bu dünyada olduğu, önemli olan kısmın ruhun tekamülü olduğu, ruh o olgunluğa erişene kadar dünya yaşamında bütün evreleri ve deneyimleri yaşayacağı (bunun sebebi de bilinmeyen bir şey olduğunda ruh bütün deneyimini elde edemeyeceği inancı), ruh bu bütünlüğü elde ettikten sonra bizlerin rehberler, rehber varlıklar ya da özgür ruhlar olarak nitelendirdiğimiz varlıklar olarak bir yok olma durumundan ziyade bir aşama geçme gibi bir şey olacağını ve de bu doğrultuda diğer ruhlara yardımcı olacak evrelere atlanacağı düşüncesinde birleşiyorlar. Yani reankarne düşüncesi de bu doğrultuda kabul görmeye başlamış oluyor. Bazı uzmanlar ve kuantum yorumcuları ise buna tamamen dinsel bir olgu kazandırarak din çerçevesinde böyle bir olayın asla olmayacağı kanısını gütmektedirler. İlk anlattığım uzmanlar ruhun tekamülü tamamlandığında bu tür deneyimler ile vücuda yeni ruh yerleştiği ve enerji bedeninin ve fizik bedenin bu ruh ile yeni bir bütünlük oluşturduğu inancını savunuyorlar. Biraz teorik anlatmaya çalıştım ama kısacası anlatılanların bir kısmı fiziki durumları kapsar iken bir kısmı ruhani olayları kapsıyor.

Şahsi düşünceme gelirsek ben yaşadığım tecrübe ve çalışmalarım neticesinde ruhun bütünlüğünün tamamlanması durumuna inanıyor ve o düşünceyi de savunuyorum. Bu durumda arkadaşımızın dayısının bu deneyim ile ne tür farklılıklara sahip olduğunu da gözlemlemesi gerektiğini düşünüyorum. Diğer arkadaşımızın anlattığı ölen genç kardeşin rüyada telkinlerde bulunması boyutsal olan durumları anlatmayı gerektirir. Bu boyutlar arası iletişimde ne tür faaliyetler olduğu ve ne amaçla bu iletişimin yaşandığı bilgisinin kişi tarafından aktarılması da gereklidir. Bu bilgi eğer yok ise yine yorumlamada eksik kalırız.

Ne kadar karmaşık değil mi bu tür konular

En güzeli bu konuları hiç kurcalamamak, cahil cühela yaşayıp körü körüne inanmak. bu şekilde yaşayıpta mutsuz olan insan görmedim Sorgulayan insanlar kafayı sıyırıyor bir süre sonra , en sonunda ya tam donanımlı müslüman oluyor, ya agnostik ya ateist ya da tekamülcü

Sitra_Ahra' Alıntı:

En güzeli bu konuları hiç kurcalamamak, cahil cühela yaşayıp körü körüne inanmak. bu şekilde yaşayıpta mutsuz olan insan görmedim Sorgulayan insanlar kafayı sıyırıyor bir süre sonra , en sonunda ya tam donanımlı müslüman oluyor, ya agnostik ya ateist ya da tekamülcü

Genişletmek için tıkla ...

Toplumları rahatça yaşamaya iten ve şu an kullandığımız birçok aletin edevatın hayatı kolaylaştıran olguların temelinde sorgu var. Sorgu olmasa idi insani bir değer nasıl var olabilirdi. Bence yanlı bir tavır olur bu. Bende sürekli sorgulayan bir kişiliğim ve hayatımın her noktasında bu sorguyu kullanıyorum. Ama ne kafayı sıyırdım ne donanımlı bir müslümanım ne ateist ne de tekamülcüyüm. Sorgulayan bir kişiyim sadece. Ve hayatı anlamlandırmaya çalışan bir şahsiyetim. Bu kadar sadece

Chillout' Alıntı:

Evet deneyimim oldu. Ölünce yok olmuyoruz, hatta gerçek var oluşa geçiyoruz. Yaşamak sadece basit bir alan deneyimi. Bu yaşam o kadar basit, o kadar kısa ki. Kısa demem de aslında yanlış çünkü zaman kavramı sadece bu deneyimin bir parçası, bu sebeple kısa-uzun demek de anlamsız kalıyor.

Genişletmek için tıkla ...

Yoğun talep var yüzeyselde olsa aktarmanız için bu deneyimin hissi nasıl ,nedir bu Sayın Chillout?Biraz daha bunu açabilirmisiniz?

face1' Alıntı:

Film tavsiyesi bölümüne niye yazmadın bunu liviv öneriyorsun listeye alıyorum..

Genişletmek için tıkla ...

O bölümde sadece korku filmlerine odaklandığım için hiç aklıma gelmedi.Birde eski bir film kolayca hatırlanmıyor,ne diyeyim yeri burasıymış

yule' Alıntı:

Toplumları rahatça yaşamaya iten ve şu an kullandığımız birçok aletin edevatın hayatı kolaylaştıran olguların temelinde sorgu var. Sorgu olmasa idi insani bir değer nasıl var olabilirdi. Bence yanlı bir tavır olur bu. Bende sürekli sorgulayan bir kişiliğim ve hayatımın her noktasında bu sorguyu kullanıyorum. Ama ne kafayı sıyırdım ne donanımlı bir müslümanım ne ateist ne de tekamülcüyüm. Sorgulayan bir kişiyim sadece. Ve hayatı anlamlandırmaya çalışan bir şahsiyetim. Bu kadar sadece

Genişletmek için tıkla ...

Anlıyorum sorgulamak güzel tabi ki bende sorguluyorum. Sokrat'ın dediği gibi sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez... fakat hayatı sorgulayan insanın kafası genelde karışık olur kendimden biliyorum bi kere, ve etrafımdakilerde öyle, ''kafayı sıyırma'' ifadesi ağır kaçabilir ama işin geyiğindeyim biraz çünkü dünyada hayatı açıklamaya çalışan o kadar çok din / felsefe / metot var ki insan hangisinin doğru olduğunun kararını veremiyor, bir süre sonra inanmak değil bilmek istiyor. Zaten hayatında ızdırap olan insan hayatın anlamını sorgulamaya başlıyor. keyfi yerinde olan adamın hayatın anlamıyla pek işi olmuyor vur patlasın çal oynasın o yüzden körü körüne inanan kesimin genelde hayatından memnun tipler olduğundan bahsettim. sevgiler