Majisyenler Öldükten Sonra?

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Merhaba,

Majisyenler öldükten sonra bu dünya ile ilgili bir ilgileri kalabilir mi? veya etki edebilirler mi? mesela, Aleister Crowley gibi majisyenler?
 

Creative34

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2018
Mesajlar
158
Tepkime puanı
48
Merhaba,

Majisyenler öldükten sonra bu dünya ile ilgili bir ilgileri kalabilir mi? veya etki edebilirler mi? mesela, Aleister Crowley gibi majisyenler?
Evrende hiç bisey kaybolmaz ya tekamül eder yada ışığa gider bize yaratan kaynak aleister crowley satan seytan ahlaksizligiyla ünlü ingiliz kökenli büyücü Atatürk hayrAnlığı ayrı sinir bozucu
 

Dnz1

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2018
Mesajlar
145
Tepkime puanı
149
Konum
Antalya
ölmeden önce ögrencilerini bulup el verirler ruh bedenden ayrıldıktan sonra ilahi kanala çekilir ordan sonrası belirsizlik yüksek ihtimal edemezler çünkü tüm ruhlar aynıdır.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
ölmeden önce ögrencilerini bulup el verirler ruh bedenden ayrıldıktan sonra ilahi kanala çekilir ordan sonrası belirsizlik yüksek ihtimal edemezler çünkü tüm ruhlar aynıdır.
Peki Crowley gibi bilinen majisyenler gibi, çok daha güçlü bilinen tüm majisyenler birine el mi verir?

Evrende hiç bisey kaybolmaz ya tekamül eder yada ışığa gider bize yaratan kaynak aleister crowley satan seytan ahlaksizligiyla ünlü ingiliz kökenli büyücü Atatürk hayrAnlığı ayrı sinir bozucu
Satanist değildi kendisi, ya da hiç bir kaynakta satanist olduğuna rastlamadım ama evet Atatürk hayranlığı çok garip.
 

Creative34

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2018
Mesajlar
158
Tepkime puanı
48
Peki Crowley gibi bilinen majisyenler gibi, çok daha güçlü bilinen tüm majisyenler birine el mi verir?

Satanist değildi kendisi, ya da hiç bir kaynakta satanist olduğuna rastlamadım ama evet Atatürk hayranlığı çok garip.
75 kişinin ölümüne sebep olmuş satan laneti olan majisyen alanı bunun ustune
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
75 kişinin ölümüne sebep olmuş satan laneti olan majisyen alanı bunun ustune
Ben okuduğum kaynaklarda pek rastlamadım, veya atlamışda olabilirim..

çok zeki bir adamdır. aslında felsefesi ''nothing is true, everything is permitted'' olarak özetlenebilir. yani, hiç birşey doğru değildir, her şeyi yapmanıza - aslında - izin vardır yeter ki yapabilin. buradan hareketle bu düsturu biraz kendi egoistliği içinde eritip farklı bir şekilde yaşayıp yitmiştir. egoistliğinin en büyük örneği, nepal'de tırmandığı dağlardan birisinde çığ düşmesi sonucu 4 kişi ölünce hiç sikine takmadan yoluna devam etmesidir. hakkında yaşadıklarından yüz ton daha fazla rivayet vardır ve aslında bir şizofrendir. aiwass ile ilgili söyledikleri şöyledir; ''aiwass'ın sahip olduğu kabala bilgisi ve yetisi benim veya yaşayan her hangi bir insanın bilgisinden kat kat fazladır.'' yani her tipik şizofren gibi kendi alter egosunu kendisiyle karşılaştırmakta veya bütünleştirmektedir. aslında crowley'nin hayatında kendi anlatımıyla iki dönüm noktası vardır. sadece 5 saat yaşayan ve kendisi bir çocukken doğan kardeşinin ölümü, diğeri de babasının aleister 11 yaşındayken ölmesidir. crowley, kardeşinin ölümünden sonra o 5 saat boyunca kardeşinin neler yaşadığına kafayı ciddi biçimde takmış, bir daha her hangi bir cenazeye gitmeme kararı almıştır. akabinde de babasını kaybetmişti. o noktadan sonra hayatla ilgili tüm düşünceleri kendine yönelmiş ve her insanın kendi hayatının dolayısıyla da evrenin merkezi olduğunu düşünmüştür. böylece crowley tam manasıyla umursamazlığı ilke edinen bir yaşam sürmeye başlamıştır. tüm dünyayı dolaşmış, gitmediği okült mekan, gizemli belde kalmamış, üstüne de tüm bu gittiği yerlerde edindiği ezoterik bilgileri harmanlayarak kendi okült grubunu kurmaya çalışmıştır. kendisine çok benzeyen macgregor mathers ile körü körüne bir çekişmeye girmişse de, crowley mathers ile pek başedememiştir.

ayrıca kendisi oldukça usta bir satranç oyuncusudur. tüm hayatı harcamakla, düşünmekle ve gerçekliği aramakla geçmiştir. ancak bu arayışı gerçekliği kendi şizofren bünyesiyle yaptığı için yarattıklarına inanması da aynen ozzy osbourne'un şarkısında bahsettiği gibi çok trajik bir hayat yaşamasına mal olmuştur.

Ayrıca eşinin anlattığına göre, kendisi ölüm döşeğindeyken kendisine morfin vermesini isteyen doktorunun, hayır cevabı sonrasında '' 24 saat içinde öleceksin. '' sözünden sonra, 24 saat içinde doktor ölüyor ve o gün hastane çevresinde korkunç şimşekler, ve odadaki neredeyse herşeyi havalara kaldıran rüzgarlardan bahsediyor..
 

Creative34

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2018
Mesajlar
158
Tepkime puanı
48
Ben okuduğum kaynaklarda pek rastlamadım, veya atlamışda olabilirim..

çok zeki bir adamdır. aslında felsefesi ''nothing is true, everything is permitted'' olarak özetlenebilir. yani, hiç birşey doğru değildir, her şeyi yapmanıza - aslında - izin vardır yeter ki yapabilin. buradan hareketle bu düsturu biraz kendi egoistliği içinde eritip farklı bir şekilde yaşayıp yitmiştir. egoistliğinin en büyük örneği, nepal'de tırmandığı dağlardan birisinde çığ düşmesi sonucu 4 kişi ölünce hiç sikine takmadan yoluna devam etmesidir. hakkında yaşadıklarından yüz ton daha fazla rivayet vardır ve aslında bir şizofrendir. aiwass ile ilgili söyledikleri şöyledir; ''aiwass'ın sahip olduğu kabala bilgisi ve yetisi benim veya yaşayan her hangi bir insanın bilgisinden kat kat fazladır.'' yani her tipik şizofren gibi kendi alter egosunu kendisiyle karşılaştırmakta veya bütünleştirmektedir. aslında crowley'nin hayatında kendi anlatımıyla iki dönüm noktası vardır. sadece 5 saat yaşayan ve kendisi bir çocukken doğan kardeşinin ölümü, diğeri de babasının aleister 11 yaşındayken ölmesidir. crowley, kardeşinin ölümünden sonra o 5 saat boyunca kardeşinin neler yaşadığına kafayı ciddi biçimde takmış, bir daha her hangi bir cenazeye gitmeme kararı almıştır. akabinde de babasını kaybetmişti. o noktadan sonra hayatla ilgili tüm düşünceleri kendine yönelmiş ve her insanın kendi hayatının dolayısıyla da evrenin merkezi olduğunu düşünmüştür. böylece crowley tam manasıyla umursamazlığı ilke edinen bir yaşam sürmeye başlamıştır. tüm dünyayı dolaşmış, gitmediği okült mekan, gizemli belde kalmamış, üstüne de tüm bu gittiği yerlerde edindiği ezoterik bilgileri harmanlayarak kendi okült grubunu kurmaya çalışmıştır. kendisine çok benzeyen macgregor mathers ile körü körüne bir çekişmeye girmişse de, crowley mathers ile pek başedememiştir.

ayrıca kendisi oldukça usta bir satranç oyuncusudur. tüm hayatı harcamakla, düşünmekle ve gerçekliği aramakla geçmiştir. ancak bu arayışı gerçekliği kendi şizofren bünyesiyle yaptığı için yarattıklarına inanması da aynen ozzy osbourne'un şarkısında bahsettiği gibi çok trajik bir hayat yaşamasına mal olmuştur.

Ayrıca eşinin anlattığına göre, kendisi ölüm döşeğindeyken kendisine morfin vermesini isteyen doktorunun, hayır cevabı sonrasında '' 24 saat içinde öleceksin. '' sözünden sonra, 24 saat içinde doktor ölüyor ve o gün hastane çevresinde korkunç şimşekler, ve odadaki neredeyse herşeyi havalara kaldıran rüzgarlardan bahsediyor..
20 yy şeytanı ilan edilmiş kanlı büyücü zengin aile çocuğudur dünyada ün salmış buyucu
 

Creative34

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2018
Mesajlar
158
Tepkime puanı
48
Ben okuduğum kaynaklarda pek rastlamadım, veya atlamışda olabilirim..

çok zeki bir adamdır. aslında felsefesi ''nothing is true, everything is permitted'' olarak özetlenebilir. yani, hiç birşey doğru değildir, her şeyi yapmanıza - aslında - izin vardır yeter ki yapabilin. buradan hareketle bu düsturu biraz kendi egoistliği içinde eritip farklı bir şekilde yaşayıp yitmiştir. egoistliğinin en büyük örneği, nepal'de tırmandığı dağlardan birisinde çığ düşmesi sonucu 4 kişi ölünce hiç sikine takmadan yoluna devam etmesidir. hakkında yaşadıklarından yüz ton daha fazla rivayet vardır ve aslında bir şizofrendir. aiwass ile ilgili söyledikleri şöyledir; ''aiwass'ın sahip olduğu kabala bilgisi ve yetisi benim veya yaşayan her hangi bir insanın bilgisinden kat kat fazladır.'' yani her tipik şizofren gibi kendi alter egosunu kendisiyle karşılaştırmakta veya bütünleştirmektedir. aslında crowley'nin hayatında kendi anlatımıyla iki dönüm noktası vardır. sadece 5 saat yaşayan ve kendisi bir çocukken doğan kardeşinin ölümü, diğeri de babasının aleister 11 yaşındayken ölmesidir. crowley, kardeşinin ölümünden sonra o 5 saat boyunca kardeşinin neler yaşadığına kafayı ciddi biçimde takmış, bir daha her hangi bir cenazeye gitmeme kararı almıştır. akabinde de babasını kaybetmişti. o noktadan sonra hayatla ilgili tüm düşünceleri kendine yönelmiş ve her insanın kendi hayatının dolayısıyla da evrenin merkezi olduğunu düşünmüştür. böylece crowley tam manasıyla umursamazlığı ilke edinen bir yaşam sürmeye başlamıştır. tüm dünyayı dolaşmış, gitmediği okült mekan, gizemli belde kalmamış, üstüne de tüm bu gittiği yerlerde edindiği ezoterik bilgileri harmanlayarak kendi okült grubunu kurmaya çalışmıştır. kendisine çok benzeyen macgregor mathers ile körü körüne bir çekişmeye girmişse de, crowley mathers ile pek başedememiştir.

ayrıca kendisi oldukça usta bir satranç oyuncusudur. tüm hayatı harcamakla, düşünmekle ve gerçekliği aramakla geçmiştir. ancak bu arayışı gerçekliği kendi şizofren bünyesiyle yaptığı için yarattıklarına inanması da aynen ozzy osbourne'un şarkısında bahsettiği gibi çok trajik bir hayat yaşamasına mal olmuştur.

Ayrıca eşinin anlattığına göre, kendisi ölüm döşeğindeyken kendisine morfin vermesini isteyen doktorunun, hayır cevabı sonrasında '' 24 saat içinde öleceksin. '' sözünden sonra, 24 saat içinde doktor ölüyor ve o gün hastane çevresinde korkunç şimşekler, ve odadaki neredeyse herşeyi havalara kaldıran rüzgarlardan bahsediyor..
Crowly lanetinden.kimse kacamamis tam bir şeytan zorla sahip olduğu hizmetçisi karindesen jack kurbanı olmuş adamın lanetli şeytan alanı var hakkında bir çok rivayet var
 

Lords Of The Shadows

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2016
Mesajlar
608
Tepkime puanı
1,100
İş
Teacher
Merhaba,
Büyücüler ve cadılar uzaktan akrabadırlar. İki tür de eğitimleri sırasında kendileri ile ilgili bazı temel ön görüşlere göz atarlar. Kehanet odalarından, kendileri ile ilgili kehanetler den 4 tanesini inceleme hakkına sahiptirler. Büyücüler ve cadılar ölümleri hakkında varsayımsak bilgiye sahip oldukları takdirde çırak kabul edebilirler ve sırlarını paylaşabilirler. Eski Tibet yazılarında büyücülerin ve cadıların öldükten sonra reenkarnasyon geçirdiklerini dair bilgiler bulunmaktadır ancak tabii net bilgiler günümüze kadar ulaşamamıştır.

Bilginize Saygılarımla
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Merhaba,
Büyücüler ve cadılar uzaktan akrabadırlar. İki tür de eğitimleri sırasında kendileri ile ilgili bazı temel ön görüşlere göz atarlar. Kehanet odalarından, kendileri ile ilgili kehanetler den 4 tanesini inceleme hakkına sahiptirler. Büyücüler ve cadılar ölümleri hakkında varsayımsak bilgiye sahip oldukları takdirde çırak kabul edebilirler ve sırlarını paylaşabilirler. Eski Tibet yazılarında büyücülerin ve cadıların öldükten sonra reenkarnasyon geçirdiklerini dair bilgiler bulunmaktadır ancak tabii net bilgiler günümüze kadar ulaşamamıştır.

Bilginize Saygılarımla
Benim de demek istediğim buydu, Crowley, veya şuan adını bile bilemediğimiz çok ama çok güçlü majisyenler reenkarnasyon ile tekrar yaşayabilir mi, veya bu dünyaya etkide bulunabilirler mi? neden böyle uç noktaları merak ediyorum onuda bilmiyorum.
 

Lords Of The Shadows

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2016
Mesajlar
608
Tepkime puanı
1,100
İş
Teacher
Benim de demek istediğim buydu, Crowley, veya şuan adını bile bilemediğimiz çok ama çok güçlü majisyenler reenkarnasyon ile tekrar yaşayabilir mi, veya bu dünyaya etkide bulunabilirler mi? neden böyle uç noktaları merak ediyorum onuda bilmiyorum.

Büyücüler, cadılar, itirafçılar, Duruidler gibi türler reenkarnasyon ile dünya hayatına tekrar geri dönebilirler. Ancak bu işlem çok büyük bir enerji kaynağı gerektirir. (Yaratıcı, tanrı enerjisine denk olması gerekir.) Özellikle büyücüler ve cadılar güçlerini doğadan, evrenden alırlar. Bir büyücü ölmeden önce gücünü doğanın batısına devir etmelidir. Büyücü öldükten sonra, reenkarnasyon ile dünyaya gelecekse, ilahi gücünü taşıyabilecek, üstlenebilecek uygunlukta bir ruh, ışık bulması gerekir. Lakin bu işlemlerin tamamı gök kubbe yaratıcısı ve melekleri tarafından onaylanır.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Büyücüler, cadılar, itirafçılar, Duruidler gibi türler reenkarnasyon ile dünya hayatına tekrar geri dönebilirler. Ancak bu işlem çok büyük bir enerji kaynağı gerektirir. (Yaratıcı, tanrı enerjisine denk olması gerekir.) Özellikle büyücüler ve cadılar güçlerini doğadan, evrenden alırlar. Bir büyücü ölmeden önce gücünü doğanın batısına devir etmelidir. Büyücü öldükten sonra, reenkarnasyon ile dünyaya gelecekse, ilahi gücünü taşıyabilecek, üstlenebilecek uygunlukta bir ruh, ışık bulması gerekir. Lakin bu işlemlerin tamamı gök kubbe yaratıcısı ve melekleri tarafından onaylanır.
O zaman bahsettiğiniz gök kubbe yaratıcısı, veya melekleri ' kötü ' anılan, yada kara büyü tarzı işlerle meşgul olan kişilere onay vermezler mi? ayrıca Crowley gücünün sınırını aştığı, ve kendisini mısır tanrılarının onayladığınıda dile getirmişdi.
1909´da crowley, yeni bir ruhsal boyuta ulaştığını açıkladı; “aethyrs” bu tanım, kendisinden 300 yıl önce, dr. john dee ve edward kelley tarafından yapılmıştı. derken crowley, kendisinin kelley´in yeniden doğmuş ruhu olduğunu iddia etti ve bu ortamda çalışmalarını sürdürdü. bu dönemde ozan victor neuburg ona eşlik ediyordu. ozan, ruhsal boyut gezileri yapıyor, crowley ona “aethyrs vatandaşı” diyordu ve bu çalışmalar crowley´in uzmanlarca en önemli eseri olarak tanımlanan “vizyon ve ses” adlı kitabını oluşturdu. 1915-19 arasında crowley´i abd´de görüyoruz. kendini bu dönemde, majikal hiyerarşinin en üst düzeyi olan “magus” olarak ilan etti, 1898´den beri bunu amaçlıyordu. söylediğine göre, mısırlı tanrılar ona kadın formlarında görünmüşler ve ulaştığı düzeyi tebliğ etmişlerdi. onların fiziksel gariplikleri veya korkunç görünümleri bulundukları kanalın veya enerjinin gücü nedeniyle oluşuyordu. kısacası crowley. büyük güçler tarafından sınanmış, denenmiş ve öğretiden geçirilerek ödüllendirilmişti. işte beş yıllık suskunluğun ardından yine bilinmeyene dönmesinin kritik noktası anlam olarak buradaydı. 1909´da eşi rose´dan ayrılmıştı, kadın crowley´e dayanamayıp alkolik olmuştu. gerçekten de, adama katlanmak imkansızdı, aklına geleni yapıyordu, uyuşturucu kullanıyor, sayısız kadınla ilişki kuruyordu hatta 1912´de kızlardan kurulu bir dans grubu kurarak, rusya´da turneye bile çıktı. aynı yıl, alman maji grubu ordo templi orientis ile ilişki kurdu ama burada da suçlandı. çok gizli, üst düzey bilgileri yayınlamakla ve öğretmekle suçlanıyordu.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Büyücüler, cadılar, itirafçılar, Duruidler gibi türler reenkarnasyon ile dünya hayatına tekrar geri dönebilirler. Ancak bu işlem çok büyük bir enerji kaynağı gerektirir. (Yaratıcı, tanrı enerjisine denk olması gerekir.) Özellikle büyücüler ve cadılar güçlerini doğadan, evrenden alırlar. Bir büyücü ölmeden önce gücünü doğanın batısına devir etmelidir. Büyücü öldükten sonra, reenkarnasyon ile dünyaya gelecekse, ilahi gücünü taşıyabilecek, üstlenebilecek uygunlukta bir ruh, ışık bulması gerekir. Lakin bu işlemlerin tamamı gök kubbe yaratıcısı ve melekleri tarafından onaylanır.
Ve bir merak ettiğim konuda şu, genellikle Crowley üzerinden gidiyoruz ama kendisi sadece bir örnek, yani şöyle diyelim. Dediğiniz gibi bir insan tanrı, yaratıcı güç seviyesine gelebilir mi? mısır tanrıları gibi? veya bu ' mısır tanrıları ' nasıl var oluyor, nasıl ' tanrı ' oluyor, ya da bir insan ' yaratıcı ' gücüne nasıl ulaşabiliyor, yada ulaşabilir mi? veya sizin dediğiniz gibi gök kubbe yaratıcısı, veya melekleri Crowley gibi kara büyü tarzı çalışmalar yaptığında neden müdahale etmiyor karışık oldu biraz herhalde.
 

Lords Of The Shadows

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2016
Mesajlar
608
Tepkime puanı
1,100
İş
Teacher
Ve bir merak ettiğim konuda şu, genellikle Crowley üzerinden gidiyoruz ama kendisi sadece bir örnek, yani şöyle diyelim. Dediğiniz gibi bir insan tanrı, yaratıcı güç seviyesine gelebilir mi? mısır tanrıları gibi? veya bu ' mısır tanrıları ' nasıl var oluyor, nasıl ' tanrı ' oluyor, ya da bir insan ' yaratıcı ' gücüne nasıl ulaşabiliyor, yada ulaşabilir mi? veya sizin dediğiniz gibi gök kubbe yaratıcısı, veya melekleri Crowley gibi kara büyü tarzı çalışmalar yaptığında neden müdahale etmiyor karışık oldu biraz herhalde.

Bir insanın tanrı gücüne erişebilmesi ne yazık ki mümkün değildir. Tanrı dünya ve evren üzerinde ki tüm düzeni kontrol edebilme yetisine sahiptir. Ancak insanoğlu olarak en fazla bedenimizin, zihninizin ve ruhumuzun üstlenebileceği maximum gücü kendimize çekebiliriz. Fazlası bu dünyada ki yaşantımızın sonu olur. Mısır tanrılarının bulunduğu dönemde ki bilgi kapasitesi ile günümüz düşünce ve sorgulama yapısı bir değil. Firavunlar, rahiplik, büyücülük, krallık ve sanatkarlık gibi meziyetleri barındırdıklarından tanrı olarak adlandırılmışlardır. Zaten mısır tanrısı olarak adlandırılırlar. Tanrı bölgesel değil evrenseldir. Gücünü bölgeden ya da dünyadan değil gaip ten alır.
 

Seuta

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Kas 2016
Mesajlar
274
Tepkime puanı
251
Yaş
34
Buyucu veya cadi olmak ruhu ve bedeni degistirmez bence benim inancima gore herkesin gidecegi yer bellidir gittikten sonra bilemen
 

Seuta

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Kas 2016
Mesajlar
274
Tepkime puanı
251
Yaş
34
Sorunuzun ucu acik bende kendi bildigime gore cevap verdim bazi inanc sistemlerinde reekarnasyon vardir bazilarinda yoktur ben kendi inancima gore bildigimi soyledim inanip inanmamak size bagli sevgiyle kalin
 
Üst