Kehanet mi Programlama mı? İnsan Kaderi Etkileyebilir mi - Değiştirebilir mi?

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
İnsan Kaderi Etkileyebilir mi - Değiştirebilir mi?

İnsanların çoğu kötü olayları önceden bildikleri takdirde onların gerçekleşmesinin önüne geçebileceklerini zannederler. Kişisel kaderlerini yönlendirip yapılandırabileceklerini ve hatta mutlak kaderden kaçınabileceklerini düşünürler. Bu amaçla çeşitli yöntemler kullanan, yetenekli olduklarını iddia eden kişilere giderler. Fakat genellikle olacakları önlemek için yaptıkları tüm denemeler faydasız olur. Amerikalı kahine Jane Dickson’un Robert Kennedy’yi onu bekleyen tehlikeye karşı uyarmak için giriştiği tüm çabalar sonuçsuz kalmıştı. Benzer durumlarda da kahinlerin verdikleri çabalar çoğunlukla amacına ulaşamaz.

Geleceği görme yeteneğine sahip birçok kişi, onun mutlak değişmez olduğunu öne sürer. Onlara göre gelecekte olaylar birkaç seçenekte gelişme özelliğine sahiptir. Bazı ünlü kahinler gelecek hakkında konuşmaktan tamamen kaçınırlar. Bir kişinin kaderi ile ilgili öngörüde bulunduklarında, dile getirdikleri öngörünün gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünürler. Çok seçenekli geleceğin öngörülen bir seçeneği ile ilgili konuşmaya başlandığı anda çark dönmeye başlar, o seçenekte belirlenmiş olan olay dizinine girilir. Şartlar ona göre oluşur ve değişir; bir bilgisayar programı benzeri, ekranda çıkan çeşitli seçeneklerden birine tıklar ve süreci başlatmış oluruz.

Dile getirilen kehanetin şimdiye ne şekilde etki ettiği konusunda değişik öneriler ortaya atılabilir. Kehanet, bir telkin olarak kabullenip, kendi kendini yürüten bir sürece neden olabilir. Üçüncü kişiler tarafından dile getirilen öngörüler, ilgili kişinin bilinçdışıtarafından telkin olarak kabullenip, ileriki zamanda onu gerçekleştirmek üzere bir zincirleme olay dizini başlatabilir. Kişi, gördüğü rüyayı kehanet olarak yorumlar ve bilinçdışı da buna inanırsa, kendi kendine bir otoprogramlama uygulayabilir. Dahası tüm gerçekleşmiş kehanetler bu türden bir telepatik veya otoendükleme olabilir. Veya olay daha da komplike olabilir – zaman denen gizem ve onun etkileriyle ilişkilidir belki de…



Kehanet Zaman İçerisinde Etki Eden Telkin midir?

Kehanetin programlama mekanizmasına dair parapsikologların bir teorisi vardır. Bu teoriye göre kehanetin inşa edilmesi basitçe şöyle izah edilebilir: Kahin bilincinde şematik bir görüntü veya taslak hazırlar, onu sözel olarak ifade eder. Bu ve başka (telepatik) yollarla görüntü diğer kişilerin bilincine iletir. Böylece oluşturulan taslak realiteye etki etmeye, onu şekillendirmeye başlar. Geleceğin tüm diğer olasılıklarının gerçekleşme imkanı ortadan kalkar. Öngörü yapan kişinin zihninde oluşturduğu imgelem, bilinçdışı çalışma yöntemlerinden biri ile ilgilidir. Buna göre alıcı tarafın zihnine iletilen imgelemi, görüntüyü (vizyonu), o zihnin bilinçdışı kısmı gerçek olarak kabul etmeye ve gerçekleştirmeye başlar. Başka bir deyişle öngörü sahibi, öngörünün ilgilisi olan kişiye bu vizyonu telkin eder, yükler, şartlar. Telkini alan bilinçdışı da onu normal realiteden ayıramayacağı için, bir an evvel gerçekleştirme yönünde olan tüm olası şartları hazırlar. Kişi, kendi geleceği ile ilgili bir öngörü, rüya veya başka şekildeki bir algıyı aldığında, bu gelecek algısı nasıl ki büyük oranda gerçekleşiyorsa, ikinci ve üçüncü kişilerden duyduğu veya zihnine kabul ettiği kehanetleri de aynı şekilde gerçekleştirmek üzere işleme koyar. Arada alıcının ve vericinin tek veya iki kişi olması dışında hiçbir fark yoktur. Gelecekle ilgili bir bilgi, ister kişinin kendisi tarafından algılanmış, isterse başkaları tarafından telkin edilmiş olsun, kendi gerçekleştirme mekanizmasını devreye sokar. Kehanet şu veya bu şekilde kendini yaratır. Bu birebir şeklinde de olabilir veya yakın benzerlikte bir senaryoyla da olabilir.

Renan Seçkin.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Bu kader konusu her zaman kafamı kurcalamıştır benim. Kaderi tanrı yazıyor bize oynatıyor oynattığı rolden için yargılıyor ve cezalandırıyor veya mükafaatlandırıyor yani bizler kaderin figüranları hep oynuyoruz sonrada akıldan söz ediliyor ama aklımızla ne yapsakta kader aynı rol aynı senaryo aynı kalıyor. Valla burada aklın ne kadar önemi var kader değişirmi rol değişirmi hala tam anlamıyla anlamış değilim gerçekten..
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bu kader konusu her zaman kafamı kurcalamıştır benim. Kaderi tanrı yazıyor bize oynatıyor oynattığı rolden için yargılıyor ve cezalandırıyor veya mükafaatlandırıyor yani bizler kaderin figüranları hep oynuyoruz sonrada akıldan söz ediliyor ama aklımızla ne yapsakta kader aynı rol aynı senaryo aynı kalıyor. Valla burada aklın ne kadar önemi var kader değişirmi rol değişirmi hala tam anlamıyla anlamış değilim gerçekten..
Farklı bir perspektif olur belki anlatacaklarım.
Yaratıcının kendi suretinde yaratması demek, kendisinin yapabildiklerini belli ölçülerde yapabilmemiz için, açık kod olarak yarattıklarına bırakması demektir.
Yaratıcı bizi IOS ile değil, Android yazılımıyla onurlandırdı da diyebiliriz. Bir de hepimizin beynine yazılım uzmanlığı programı yükledi ki üstünde çalışabilelim.
Al nasıl uygulamalar yazabiliyorsan yaz, iyi veya kötü.. Ana kural ve çerçeveler dışına çıkma diye de güvenlik parametleri yerleştirdi.
Kader işlemcinin kendisi, tercihler ve eylemler ise bizim yazdığımız uygulamalar ve kullanım çeşitleridir.
Tabii en iyi uygulamayı yaptın diye bir ödül de olabilir, en iğrenç virüsleri yaydın diye ceza da olabilir. Ya da elinden telefonun ve yazılım yazdığın bilgisayarın alınıp bütün bu keyiften mahrum da bırakılabilirsin. Kim bilir belki sonra dönüştürülerek başka bir yazılımcının klavyesinde her hangi bir tuş da olabilirsin.
Kainat ve varoluş muazzam olduğu kadar basittir de bence. :)
 

FerdeLance

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2011
Mesajlar
256
Tepkime puanı
24
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Bu kader konusu her zaman kafamı kurcalamıştır benim. Kaderi tanrı yazıyor bize oynatıyor oynattığı rolden için yargılıyor ve cezalandırıyor veya mükafaatlandırıyor yani bizler kaderin figüranları hep oynuyoruz sonrada akıldan söz ediliyor ama aklımızla ne yapsakta kader aynı rol aynı senaryo aynı kalıyor. Valla burada aklın ne kadar önemi var kader değişirmi rol değişirmi hala tam anlamıyla anlamış değilim gerçekten..

Şöyle bir yazı da var. Altta paylaşacağım Benim aklıma yatan da bu. Sınırlı olarak tercih hakkımız var. İyi ile kötü arasındaki seçim gibi. Tanrının ne seçeceğimizi bilmesi karıştığı anlamına gelmiyor. Üstünlüğünden dolayı biliyor. Ancak nerede doğacağımıza, annemizin babamızın kim olacağına karışıyor. Daha sonra yol bazen çatallanıyor ve tercih bize kalıyor. Her seçimde tekrar çatallanıyor. Benim yorumum bu.

Özgür irade vardır. Herkesin kaderindeki ağlar bellidir, Levh-i mahfuzda kayıtlıdır. İnsanın özgür iradesi, deneyimlemesi gereken konuların belli olduğu bu ağlar içinde önüne çıkan seçeneklerden birini tercih edip yola devam etmesi kadardır.
Bu konu insanoğluna çocukluğundan beri gerek ailesindeki kişiler gerekse dini eğitim aldığı öğretmenler (kurs, okul) tarafından çeşitli şekillerde açıklanmaktadır. Bir parapsikoloji platformunda dini bir konu hakkında kısaca bilgiye değinilebilir ancak farklı görüşler ve detaylı yorum için dini platformlar daha elverişli olacaktır. Değişik kültürlerde yetişenlerin öğrenim, gelenek, algı ve düşünce yapılarına göre kendilerince farklı şekillerde yorumlayanların olacağı gibi daha kesin ifade etmeleri açısından diyanet işleri ya da Hz. Musa örneği ile ilgili daha fazla verileri olması bakımından hahamlara da sorularak kapsam genişletilebilir.

Fikrimi belirteyim derken şimdi benim aklıma bir soru takıldı :) Babamın ya da annemin eş seçim tercihi var mıydı? Onlar birbirlerini seçtikten sonra mı kaderim oluştu? Eğer benim onlardan meydana geleceğim belliyse yanlış eş seçimi gibi bir şey olmaması gerekmiyor mu? Yoksa kaderi beden için değil de ruh için mi düşünmeliyiz?

*Hoşgeldiniz Chillout. Gitmeyin lütfen :)
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Kader ruh içindir.
İnsanın nikah tarihi asla değişmez. Kimse kaderinde olmayan kişi ile evlenemez. Kader büyü ile değiştirilebilir elbet. O da paralel seçenekler dahilinde tabi, eğer şıklarda o insan yok ise hiç bir büyü onları evlendiremez. Büyü ile birleşmişlerde belirli süreler sonunda tekrar büyü yapılmaz ise bu alternatif hayat biter.
Sizin her halükarda bir kaderiniz vardı, onlar birleşmemiş olsalardı ruhunuz arafta sıranızı beklerdi ve uygun bir anda mutlaka gelirdiniz ve alternatif kaderlerden birini yaşardınız.
 

Teykel00

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2013
Mesajlar
151
Tepkime puanı
0
Kader ruh içindir.
İnsanın nikah tarihi asla değişmez. Kimse kaderinde olmayan kişi ile evlenemez. Kader büyü ile değiştirilebilir elbet. O da paralel seçenekler dahilinde tabi, eğer şıklarda o insan yok ise hiç bir büyü onları evlendiremez. Büyü ile birleşmişlerde belirli süreler sonunda tekrar büyü yapılmaz ise bu alternatif hayat biter.
Sizin her halükarda bir kaderiniz vardı, onlar birleşmemiş olsalardı ruhunuz arafta sıranızı beklerdi ve uygun bir anda mutlaka gelirdiniz ve alternatif kaderlerden birini yaşardınız.

Her insan kendi kaderini kendi yazar bunu a sı b si yok :)
 

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
karşımızdaki iki veya daha fazla yoldan hangisini seçeceğimize karar verirken düşünürüz,düşünürüz diyorum çünkü kader düşünme kapasitesinde gizlidir.hangi yolun daha iyi hangi yolun daha kötü olduğunu,bizim zekamız,aklımız ,fikrimiz ,çevremiz de dahil olmak üzere bir sürü değişken etkilidir.Yüce ALLAH her insanın duygusunu ,düşüncesini farklı yaratmıştır.işte kader bu farklılıklarda gizlidir.sorun kader elimizdemi değilmi de çatallanmaktadır.elimizde gibi görünen şeyler aslında elimizde olmadan yaqptığımız şeylermidirdiye düşünmeme sebep olan ise yapılan deneyden gelmektedir .deney şudur.daha önce hipnoz edilen genç üniversite öğrencisine (yüzlerce öğrencinin ve öğretim görevlilerinin bulunduğu panelde) şu saat şu dakikada ayağa kalkıp kürsüde konuşmakta olan profesörün elindeki kağıdı yırtıp atacaksın sonra hipnozdan çıkacaksın diye telkin yapılıyor (yani düşünce mekanizması hipnozitör tarafından geçici olarak yanlış programlanıyor) bir gün sonra ve aynı dakikada öğrenci ayağa kalkıp profesörün elindeki bir tomar kağıdı yırtıp atıyor ,tabii aynı zamanda hipnozdanda çıkıyor ve büyük şaşkınlık yaşıyor binlerce kere özür diliyor yaptığından utanıyor ben nasıl böyle bir şey yapabilirim diyor .durum kendisine anlatılınca bunun bir deney olduğu öğretim üyelerinin hepsinin haberi olduğu söylenince ancak rahatlıyor .insan burdan şunu çıkarabilir mi,biz herhangi bir eylemde bulunurken,gereksiz ve yanlış eylemlerde bulunurken neye göre karar veriyoruz acaba beynimize programlanan eylemleri bilinçli olarakmı yapıyoruz yoksa bilinç li olarak yaptığımızımı zannediyoruz.işte bir milyonluk soru bu.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119

Teykel00

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2013
Mesajlar
151
Tepkime puanı
0
pardon tutamadim , kimse kader hakkinda keain konusamaz diyorsunuz ama siz bu yorumunuzda kesin bir dille kaderin ne oldugunu aciklamissiniz . yorumlariniz bir tutmamakla birlikte cok celisiyorsunuz ...

Biz yasıyoruz bu kaderi doğal olarak bizim elimizde kesinlik yok yani cümlemde :)
 

Lavander

Moderator
Katılım
5 Kas 2011
Mesajlar
1,052
Tepkime puanı
322
İş
Öğretmen
Dun veya onceki gun zap yaparken konu ilgimi cekti ve sabirla dinledim, mevlana vakfindan bir hanim,anlattiklari kaderle ilgili tum sorularimi bitirdi,tavsiye ederim [video=youtube;iqn5ExKuuc0]http://www.youtube.com/watch?v=iqn5ExKuuc0[/video]

detayli olarak islenen kisminda mevlana, sems ve geylaniden de alintilar, belgeler var
[video=youtube;iPBMzMwWfJA]http://www.youtube.com/watch?v=iPBMzMwWfJA[/video]

Ehli sunnet yolunda insan kaderini degistirir ancak cebri gorus yolunda ise herseyi Allah yazdi bitti degismez inancli vardir.Aciklamasi 10:45 dakikada
 

jokerstyle

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Tem 2013
Mesajlar
93
Tepkime puanı
9
Sonucda kukla olmadigimizin en büyük örnegi ise serbest irademizdir.Allah (c.c.) Ku´ran-i Kerimde söyle buyuruyor

Isra Suresi 17/13
Biz her Insanin kaderini,kendi cabasina bagli kildik

Rad 39/13
Allah, dilediği şeyi siler, yok eder ve sabit kılar ve ümmülkitap (ana kitap), O'nun indindedir (nezdindedir).
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
evet kader diye bir şeydir. nasıl bir insan belirli bir şekilde bir bedene ruhuyla konulmuşsa o bedeni kendi seçmemişse , dünyaya da bir kaderle konulmuştur. yaşayacaklarımız her şey bellidir asla ve asla bunları değiştiremeyiz. kaderimiz ile sınavımızı tamamlıyoruz. işimiz ailemiz evimiz paramız hayallerimiz her şey ama her şey bizim sınavlarımızı oluşturuyor. senin bir doktor olacağın yazılmışsa sen doktor olursun. bunu asla değiştiremezsin. bu bir kalıptır. ama iyi bir doktor mu kötü bir doktor mu olacağın sana kalmıştır. yine evleneceğimiz kişiyi de değiştiremeyiz. kim yazılmışsa onunla evlenmemiz şarttır kaçamayız bundan. ve evlendiğimiz kişi üzerinden sınanırız. evet yaşanacaklar bellidir. ama bu yaşanacakları iyi mi kötü mü yapacağınız size bırakılmıştır. seni zaten Allah Ali Ayşe ile evlendin diye sorumlu tutmaz. seni Ali'yle sınar. bu sınamadan sorumlu tutar. bazıları hoplaya zıplayabilir. ben eşimi kendim seçtim diye ama bende şunu diyorum sen seç ya da seçme Allah sana onu yazmamışsa asla ve asla onunla evlenemezdin diyorum. bizi yaratıcı yazdığı kaderden sorumlu tutmuyor zaten. sadece yazdığı kaderle ne yapıp yapmadığımızla sorumlu tutuyor. kimse bana çıkıp her şey bizim elimizde kaderi biz yazıyoruz demesin çünkü hayata baktığımızda bizim dışımızda bizim yapıp etmelerimiz dışında bazı şeylerde oluyor. mesela kişi yaşadığı şehirde iken bi depremle karşılaşıyor ve depremde yaralanıyor ayağı kesiliyor felan. e bu insan depremi kendisi mi istedi ya peki deprem olurken depremi durdurabildi mi? hayır. hayatımızda bu örnek gibidir. Allah'ın verdiği yazdığı sahnelerde buluruz kendimizi. ama sahneyi kendi irademizle oynarız. yaratıcı kişiyi olan depremden yani sahnenin kendisinden sorumlu tutmaz. o depremi yaşarken ne tepki verdiğinden sorumlu tutar. bir hoca bile kendi halinize bırakarak sınav yapmaz. belli bir şeye göre sınav yapar. doğarken anne babalarımızı kardeşlerimizi seçmeyiz. ama onlara ne tepki verdiğimizden sorumluyuzdur. senin anneni seçmemiş olan onun üzerinden bir sınava alınamayacağın anlamına gelmez. sen seçmediğin bir anneye yaptıkların üzerinden sorumlu tutulursun. ama o ben seçmediğim biri ve bu yüzden sorumlu tutulmam tutulmamalıyım düşüncesi yanlış ve bunu deme olayın yok. kısacası kader vardır, herkes kaderini yaşar, ama kaderindeki iyilikler ve kötülükler insana aittir bunları insan yapar kaderde yazılı olduğu için kötülük iyilik yapmaz. dua ya da sadaka ya da başka şeylerle kader değişmez. sen aslında olacağın sınavın olmamasını istiyorsun sınavla. dua ile sadaka ile ya da diğer yapılan şeyler sadece insana ahirette sevap veya bu dünyada güzellikler olarak döner ama kaderi değiştiremez. bunu kendinizde deneyimleyebilirsiniz. dua ederek ya da sadaka ile kaderi değiştiremediğimizi görmemiz mümkündür. deneyimleyip bir görün.

ve sorarım iyi bir insanın depremi yaşayıp bacağını kaybetmesi onu seçimi midir diye o bir kukla mıdır diye sorarım. bana göre o bir kukla değil o sadece sınavını yaşıyor. ve o asla o depremden kaçamaz. oyüzden yaratıcının kaderine rıza göstermeliyiz. bu dünyanın bir sınavdan ibaret olduğunu unutmamalıyız. sınav bitince burda olmayacağız. sınav bitince kaderimizden sorumlu olmayacağız nasıl biri olduğumuzdan sorumlu olacağız.
 
Üst