İnsanoğlu...İnsan' ın oğlu

İnsanın, kendisini bilmeden Rab'bini bilemeyeceği
hep söylenen temel düsturlardan birisidir.
Ve,elbette ki çok ta doğrudur.
Bu konuda gerek Nur ve gerekse nar yolundan giden
yolculara bir fayda olsun temennisi ile bir kısım bilgiyi
paylaşmak istedik.
Konumuz da İnsanın oğludur.
Evet...buraya dikkat buyuralım ki....Bakınız,
İnsan demiyor kadim metinler,insanoğlu diyor.
Demek ki İnsan ile İnsanoğlu arasında hem kuvvetli
bir benzeyiş vardır.
(Tevratta geçen ''Benzeyişimize ve
suretimize göre insan yaratalım'' Tevkin 1.-26)
Fakat...hem de ince bir fark ve ayrıntı vardır.
Ancak şunu belirtmeliyiz ki;
Az denilen ve bazan önemsenmeyen ayrıntılar
çok derin bir farklılaşmaya da sebep olabilirler.
Misal verelim:
İnsan ile Şempanze arasındaki genetik potansiyel
incelenmiştir ve %99 benzerlik tesbit edilmiştir.
Fark % sadece 1(BİR) dir.
Bu minnacık farkın yarattığı değişime bakar mısınız?
Birisi-şempanze, orman agaçlarında sallanıp dururken;
Diğeri-İnsanoğlu,Mars gezegenine Pathfinder uzay aracını
indiriyor.
Konumuza dönersek,

Kur'an-ı Kerim Bakara suresi 30.ayet:
'''Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.''

Evet...İnsan-oğlu yaratılmamış henüz.
Bir tasarı olarak beyan ediliyor.
Ve,bize hep melekler emre itaat eden varlıklardır denir amma,
buyrun işte...bayagı bir muhalefet ediyorlar.
Tabii ki bu bilgilerin bizlere verilmesinde bir amaç vardır.
Kutsal kitaplarda insanoğlunun,yani bizlerin yaratılışı ile
ilgili tüm bilgiler verilmemiştir.
Bu kasden böyle yapılmıştır.
Ancak,hiç bişey de vermemişler diyemeyiz.
'''Görecek gözü ve dinleyecek kulagı olanlara'' aslında epey bir
bilgi verilmiştir.
Bizden bu legoları birleştirip ana resmi ortaya çıkartmamız istenmektedir.
Sorun bu bilgilerin kapalı olması ve,klasik din anlayışlarında ise
özen gösterelim,saygıda kusur etmeyelim falan diyerekten
bu bilgilerin üstününün örtülerek başka alanlara çekilmesi
ve flu-laştırılmasıdır.
Melekler,gelecek zamanı ve geçmiş zamanı-ki buna Gayb denir-
bilemeyeceklerine göre,bu itirazı ve...
bunu bizim bilmemiz için bizzat,
Kur'an-ı Kerim'de yazılıyor olmasını nasıl yorumlamalıyız?
Bize göre,melekler daha evvelki -Ademlerin- yaratılmasına ve
medeniyetlerinin durumuna ve sonuna vakıf oldukları içindir ki
bu Adem-oğlunun da diğerleri gibi olacağına dair bir kanaat
belirtmektedirler.
Yani,biz insanoğulları/Ademoğulları...
İlk değiliz....verecegimiz ana bilgi budur.
Ve,bize göre,Bizler 6.kopyayız.
Şİmdi bununla bağlantılı bir bilgi daha vererek konuya
son verelim;
Bizdeki kutsal kitabın içinden çıktığı Ümmmül Kitab/Ana kitap
göklerde ve O Adem/insan-lardadır.
İnsan deyince bir durmak lazımdır.
Uzun araştırmalarımızın,ve uykusuz sabahlamalarımızın,yıllar süren
muhtelif çilelerimizin sonunda vardığımız nokta şu oldu:
Ya Hz.İnsan!
Ve...Kabe yi düşündük sonra.
Halka halka herkes o kıbleye secde eder değil mi?
Sonra bu halkaları dünyaya tamamen yayılacak şekilde
imaj ettik ve...
Yukarıdan bir elin Kabe'yi alıp kaldırdığını hayal ettik.
Ne gördük sizce?
İnsanlar aslında kime secde ediyor acaba?

Şu dünyadaki insanoğluna bakarak İNSAN için hüküm verme!
Sakın!
Gölge yerlerde sürünüyor amma...
Gölgenin sahibi pek yücedir...Bunu unutma!.
Ve,yine unutma ki;
İnsanoğlu henüz daha bir tomurcuktur.
Meyveye yatacagı günde gelecekte....
Meyvesinin lezzetini bileceğin gün de gelecektedir.
O,henüz emekleyen bir yavrudur.
Daha henüz İnsan-OĞLU dur.
Sağlıcakla kalınız.

Tesheba.

son paragraf çok hoş..

Katkıda bulunan kardeşimize teşekkürler.
İnsanoğlu aşagı yukarı 80 bin yıl önce aşılanmış ve
yogurdun maya tutması bundan 10 bin yıl önce
gerçekleşmiştir.
Bu gün sahip olduğumuz her ne ise(bilgi,teknoloji,hukuk,din vs.)
bu son 10 bin yıllık birikimdir.
Mesele şudur ki;
Acaba insanlık 100 bininci,200 bininci yılını kutladığında acaba
nasıl olacaktır ve nerelere varacaktır?
İnsanoğlu artık bir yola girmiştir.
Bu yoldan asla ve kat'a çıkış yoktur.

''Artık iyiyi ve kötüyü bilmekle Biz'im gibi birisi oldun''
denmiştir kendisine.
İstese de istemese de artık ilerleyecektir.
Varış noktası henüz çok uzaktır.
Varış yeri ise Ana Kaynak'tır.
Parça, Bütün'e aittir. Ve parça Bütün'e varacaktır.
Sağlıcakla kalınız.

Yazılar her kime ait ise çok beğendim.

İnsanlık nerelere varacak ?
Sanırım somut olandan soyut olana doğru bir yolculuk bu. İnsan bedeni şuanda yetersiz ve kırılgan. Hastalıklar,açlık,negatif duygular vs. derken kendini henüz tamamlayamadı. Dualite denen kavramı,kutupluluğu aşmak gerekiyor. Evrim teorisine göre de zaten önümüzde çok uzun bir yolculuk var.

bu arada bir şey sormak isterim.

''İstese de istemese de artık ilerleyecektir.''

Yani ilk başlangıçtan itibaren her şeyin bizim kontrolümüz dışında ilerlediğine inanıyorum. Aslında ilk başta hayatlarımızın gidişatını biz seçtik ve sonuna dek ne olacağını biliyorduk.
burada bahsedilen şey ,yaratılışın zincirleme şekilde ilerlediği ve bizim özgür irademiz olmadığı mı ?

dreamy' Alıntı:

Yazılar her kime ait ise çok beğendim.

İnsanlık nerelere varacak ?
Sanırım somut olandan soyut olana doğru bir yolculuk bu. İnsan bedeni şuanda yetersiz ve kırılgan. Hastalıklar,açlık,negatif duygular vs. derken kendini henüz tamamlayamadı. Dualite denen kavramı,kutupluluğu aşmak gerekiyor. Evrim teorisine göre de zaten önümüzde çok uzun bir yolculuk var.

bu arada bir şey sormak isterim.

''İstese de istemese de artık ilerleyecektir.''

Yani ilk başlangıçtan itibaren her şeyin bizim kontrolümüz dışında ilerlediğine inanıyorum. Aslında ilk başta hayatlarımızın gidişatını biz seçtik ve sonuna dek ne olacağını biliyorduk.
burada bahsedilen şey ,yaratılışın zincirleme şekilde ilerlediği ve bizim özgür irademiz olmadığı mı ?

Genişletmek için tıkla ...

Dogru yoIu gören istese de istemese artık ''O'na İlerleyecektir.''
Benim burdan çıkardıgım sonuç bu.Fakat hepimizin kafasında sordugunuz soru yani KADER ne kadar inansakta iman etsekte hep soru işareti degiImidir ?

AJA' Alıntı:

Dogru yoIu gören istese de istemese artık ''O'na İlerleyecektir.''
Benim burdan çıkardıgım sonuç bu.Fakat hepimizin kafasında sordugunuz soru yani KADER ne kadar inansakta iman etsekte hep soru işareti degiImidir ?

Genişletmek için tıkla ...

Evet herşey veya herkes o mutlak sona doğru gidiyor ve bundan başka bir alternatif yok. Yani hayatımızdaki her olay bizi oraya veya o'na götürüyor.
Kader konusu aslında çok basit. Herşey en başta yazıldı,belirlendi ve biz o senaryoyu oynuyoruz. Çoğu insan buna katılmıyor ama ben şahsen özgür iradeye inanmıyorum. Determinizm felsefesini araştırdıktan sonra buna daha çok emin olduğumu söyleyebilirim..

Sn.Dreamy,
Yazı bizzat şahsımıza aittir.
Sn.Aja,
Kader mevzuunu ifade etmişsiniz.
Kader,doğrudur zor bir konu gibi görünür.
Kaderi zorlaştıran insandaki suni ve ilüzyon olan
''ben''duygusudur.
Aslında bırakınız insanı alemin/evrenin aslı esası hayalden
başka bir şey değildir.
Evren atomlardan oluşmuştur değil mi?
Öyle...evet....atomlardan oluşmuştur.
Atomun içi incelenmiş ve bilimsel olarak şu sonuca
varılmıştır ki;
Atomun % 99.99'u boştur....evet....boş.
Yani koca dünyamızı sıkıştırsak 184 m çapında bir
top oluyor.
Kader mevzuunda madem sordunuz kısaca şöyle
diyelim:
İnsanın hür bir iradesi vardır ve bu iradesi ile yaptığı
eylemlerin sonuçlarını da yaşar.
Fakat,İnsan her ne kadar ''Ben'' yaptım/karar verdim
diyor sa da...
Bir İrade-i İlahi'nin muradı içerisinde,bilgisi içerisinde
bunları yapar.
Zaten aslında yaşayan kimdir acaba?
O içinizdeki BEN kimdir?
O Yüce Olan'ın katında zaman ve mekan O(sıfır) olduğu
için O'nun indinde herşey zaten olup bitmiştir.
Yani evren oluşmuş,atıyorum 60 milyar yıl geçmiş
kıyamet kopmuş ve biz hepimiz ASIL'ımıza rücu etmişizdir.
Biz,aslında olmuş-bitmiş bir şeyi konuşuyor...
Çooook eski(diyelim ki 1902 yapımı)bir filmi depodan
çıkartmışız seyr ediyoruz.
Ve,o eski film şeridindeki aktörler de,biz de hala zamanın
1902 olduğunu sanıyoruz...ne zaman?
2011 yılının 29 agustosunda.
Dolayısı ile Kader mevzuu bu minvalde akan bir şeydir.
Yani hem insanın bir cüz-i iradesi vardır.
Hem de Küll-i İrade herşeyi tamamen kapsamıştır.
İşin aslı O'ndan başka bir şey yoktur.
Bu durumda Uzay/Alem bizzatihi O'nun;
zatının bir parçasıdır Zatı'dır.
Fakat ki,Evren O'nu kapsayamaz.
Sadece O'nun evreni yaratırken yansıttığı Özü kadarını
(diyelim ki kentrilyonda 1'ini) kapsar.
Evrene yansıtmadığı Sonsuz Özü,asla bilinemez.
Fakat O,evreni tamamiyle kapsar ve örter.
'''Her nerede olursanız olun ,
O'nun Vechullah'ı oradadır''' denmiştir.
Sağlıcakla kalınız.

Fikirlerinizi okudum ve degerlendirdim çok teşekkür ediyorum sayın tesheba.Ayrıca forumda ilk defa ilgimi çektiniz. Memnun oIdum. HuzurIa kalın.

Katkıda bulunan Aja kardeşimize teşekkürler.

Hz.Ali'nin ifadesi ile;
''“Sen kendini küçük bir varlık sanırsın oysa sende
en büyük âlem dürülmüş halde mevcuttur”

Netice olarak geldiğimiz nokta ''Ya Hz.İnsan'''dır.
Alemler İnsan ruhunun tekamül etmesi ve bilinç deryasından
içebildiği kadar içmesi,nasiplenmesi için yaratılmıştır.
Nasıl ki,göklerdeki muhtelif cisimler yuvarlaktırlar.
Burda bile bir sır vardır.
Her cisim kendi etrafında ve bir güneşin etrafında dönerek
yuvarlak bir şekil alır.
Yuvarlak şekil, en mükemmel şekildir.
İşte mükemmele ulaşmak için bir noktayı temel alarak
dönmek(Tesbih etmek) icab etmektedir.
Atomun etrafında dönen elektron ve güneşin etrafında
dönen gezegen misali evrende herşey bir noktayı esas
alarak dönerler...
Bu,onların aynı zamanda tesbihatıdır.
Yıldızlarda hem kendi eksenleri ve hemde galaksilerinin
merkezini esas alarak dönüşe katılırlar.
Herşey döner...
Dönmeyen,artmayan ve eksilmeyen...
Yaşlanmayan ve bozunmayan O SABİT' in etrafında
dönerler.
Ve O SABİT' in halifetullah makamında oturur İNSAN.
Sağlıcakla kalınız.