Gerçekler acıdır insanın yarattığı bir koddan başka bir şey değildir. Gerçeği yaşadığımızı düşündüğümüz madde boyutta ve bir de manevi boyutumuzda düşünebiliriz. Madde boyutta gerçekler= acıdır dediğimiz an, bizim gerçekliğimiz bu olursa, gerçekler de acıtır elbet. Bu bir koddur ve gerçek olarak algıladığımız her yeni gelen durum da can yakacaktır kaçınılmaz olarak. Üstüne gitmeli mi elbette, üstüne gidilmeden kapatıldığını düşündüğümüz her durumu, kirletip sonra temizlerim dediğimiz kaba benzetiyorum. Kab önce çabuk temizlenecek iken kurur, zorlaşır, hatta zaman zamanı kovalar kurtlanır bile. İstediğimiz bir maddi duruma ya da işe ya da birisine sahip değiliz=gerçek/ ailemiz sevdiklerimiz var bu da = gerçek ama acı mı?
Manevi boyutta ise gerçek acı değildir, aksine gerçek her zaman bizi çağırır. Biz görmezden geldikçe, günlük her şey an gelir tatlı, an gelir acı gelir. Ancak bu hep böyle devinim ede dursun, biz gerçeğe uzaklığımız derecesinde, görsel hayalden başka bir şey olmayan her şeyi, kendimize hedef belirleriz. Asıl acı olan, başkalarının ve kendimizin kurduğu görecelik, bizi mutlu ya da mutsuz kılar.
Sevgiyle...